20240719: Koufo Koyu - Neos Marmaras Limanı – 12mil Neos Marmaras, 14 mil kuzeyde; bizim Türkiye’nin Marmara adasından göçen Rumlar tarafından kurulmuş, hala Türkçe konuşanların olduğu söyleniyor. Turistik bir mekan; restaurantların garsonları çat pat Türkçe biliyor; hatta Türkçe menüleri mevcut.
Kasabanın yakınında dünyaca ünlü Porto Carras isimli bir marinası var, etrafı otellerle kaplı, zengin tekneciye hitap eden değişik bir konsept. Otelin yanından sanki bir nehir gibi dar bir kanal girişi var; içeride alabildiğine yelkenli direği görünüyor. Denizci gruplarında buranın ücretlerinin çok çok yüksek olduğu yazılıp çiziliyordu.
Biz Şehir merkezindeki eski limanda bağlı Mısırlı büyük balıkçı teknesinin mürettebatından yardım isteyip; hemen arkasına güzel bir yer bulup, bordaladık. Yanında su da var. Hemen Port Police'i bulup Transitlog'umuzu kaşelettik. Ne var ki sadece geliş hanesini damgalamış, çıkışımızı damgalamamış. Sonraki limanda polis biraz arıza çıkardı. Port Police’nin olduğu limanlarda Transitlog damgalatılması isteniyor ama çok da zorlamıyorlar.
Burada hem kullanma hem de içme suyumuzu tamamladık. En uygun marketi öğrenip, 10 koli * 6 adet 1,5 ceman 90 lt.lik suyumuzu aldık. Marketçiye tekneyi tarif edince motoru ile su kolilerimizi getiriverdi. Yunanistan'da damacana su geleneği yokmuş, en büyük 1,5 lt.lik pet şişelerde almak durumundayız. Fırın geleneği de yok, ekmek yemiyor herhalde bu insanlar. Biz daha uzun dayanması için peksimet alıyoruz.
Burada artık balık yiyelim derken komşumuz “Müslüman kardeşliği” deyip, yarım sandık iri istavrit ikramında bulundu; para teklif ettiysek de reddettiler. İlginçtir burada Mısırlı Balıkçı çalışıyor; yerli büyük balıkçı görmedik. Kaptan ile bir müddet sohbet ettik; avlanma ücretini ödeyerek yaz boyu bu yarımadalar arasında balıkçılık yapıyorlarmış. Gece balığa gidip, sabah dönüyorlardı.
Ertesi sabah bir kamyonet geldi Karpuz satıyor; oğlu çat pat İngilizce rakamları telaffuz edebiliyor; kilosu 1euro imiş. Tabii pazarlık yaptık; babası lafa girip “siftah-siftah” deyip 70 cente bıraktı. Siftah, her ne kadar arapça kökenli olsa da Türklerin kullandığı bir terim, sabahın ilk alış-veriş parasına denir; mübadele ile buralara kadar gelmiş meğer. Zaten Karpuzun karşılığı da Karpuzi (καρπούζι); Cacık da Caciki
Aslında taslak plana göre biraz daha yukarılara çıkalım, İzmir Foçadan mübadele ile gelenlerin yaşadığı Neo Fokea (Yeni Foça) ve Nikiti’ye uğrayıp, oradan batıdaki Kassandra yarımadasının kuzeyindeki Nea Potidea Kanalından geçerek, Kassandra yarımadasının batısından Sporadlara inelim diyorduk; ancak Kanaldaki köprünün yüksekliği 16 mt. imiş; bizim direğimiz ve üstündeki anten ile sınırlardayız; cesaret edemeyince vazgeçtik. Bu kanaldan geçse idik Selanik körfezini de görmeden olmazdı; Selanik ve çevresini görmek artık kara yolculuğuna kaldı.
Bundan sonraki hedefimiz artık Sporadlar, önce Kassandra yarımadası güney-doğu ucundaki Nikoleas koyunda kalır, oradan Sporadlara atlarız. İnşaallah.
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi