Ebabil'e Ne Oldu? (Bundan Sonra Ne Olacak?)
Ebabil şu aylarda bir barınakta, karada, demonte durumda dinleniyor. Sponsorla yollarımızın ayrılması nedeniyle İstanbul'a olan yolculuğu Edremit Körfezinde sona erdi.
"Ebabil'in Lodosu" başlığı altında macera,duygu ve düşüncelerimi yazıya geçirmiştim. Ebabil'in amacıyla ilgili maceraları sona erdiği ve benim için hoş bir anılar derlemesi olarak kalmasını dilediğim için konunun kilitlenmesini rica etmiştim. Bu yeni başlık altında görüşlerinizi aktarmanız hem Ebabil'i takip edenler hem de ileride okuyacaklar için yararlı olacaktır.
Proje Ebabil'le devam etmiyor. Ancak motoru ve kapalı alanı bulunmayan bir yüzer nesneyle okyanus geçişinden vaz geçmiş değilim. Yani karadaki konfora teslim olmadım.
Ebabil proje dışında kaldığından bir kano satın almam, yaptırmam veya kendim yapmam gerekiyor.
Kendim yapmaya karar verdim. Henüz imalata başlamış değilim. Bunun için haziran ayını bekliyorum. O gün geldiğinde Ankara'ya gidip kano üzerinde çalışmaya başlayacağım. Eylül ayında denize indirmeyi umuyorum.
Denizde geçirdiğim yaşam boyunca elde ettiğim kuvvet ve direnci korumak adına her gün yaklaşık iki buçuk saat bedensel çalışma yapıyorum.
Gerçek hayatta beni görenler bazen "Hadi canım, hiç de çalışıyor gibi görünmüyorsun." deseler de durum öyle değil. Bedensel kuvvet ve direncimi, denizde seyirdeyken her gün yaklaşık otuz kiloluk demiri on metrelerden kas gücüyle çıkarıp saatlerce kürek çekebileceğim şekilde oluşturdum. Ne fazlası, ne eksiği...
Eskiden düzenli şekilde aletli ya da aletsiz bedensel egsersiz yapan insanların kararlılığına şaşıp kalırdım. Demek ki bir amacım olmalıymış. Olmalıymış ki en zorlandığım şeyleri bile bu uğurda yapayım.Bunları yaptıkça ufkum daha da genişledi. Daha açık fikirli birine evrildim.
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER