İstanbul’a dönünce içimde bir rahatlama oldu, şükür sorunsuz bir şekilde tekneyi Türkiye’ye getirmiştik. Hem Çeşme’de bakımı yapılacak, ordan bir koşu gider alırız diye düşünüyorum. Daha önceki seyir yazılarımızdan hatırlayacağınız üzere bir hemen hemen her tekneyle 45-50 saat arası sürelerle Çeşme’den İstanbul’ a geliyoruz. Ama bu sefer Mustafa Abi katılamayacak, hepimiz epeyce işten uzak kaldık, ama onun randevulu hastaları var bu yüzden gelemiyecek.
İstanbul’a geldikten iki gün sonra Kemal Abi Çeşme’ye gitmek zorunda kaldı. Sadece sail drive keçesi değil pervane göbeği de gitmiş. Bir top misina çıkmış pervaneden. Bütün bunlar yapılırken pervane hızlıca bulunamadı, vinç operatörü senelik izindeymiş , bir sürü aksilik oldu. Bizde teknenin kara bakımıda yapılsın istedik. Sağolsun Bülent Abinin desteğiyle Çeşme’de motor bakımı , elektrik tesisatı onarımı, zehirli boya pasta polisaj , kromların parlatılması, kalıcı isimlerin yapıştırılması gibi bir sürü iş yapıldı tekne tanınamaz hale geldi. Bu sırada Kemal Abi teknesi için çok uğraştı hiçbir masraftan kaçınmadı, bir de orijinal katlanır pervane aldı. Normal pervanenin iki katı fiyata gelmesine rağmen , sail drivelarda yaşanan göbek sıyırma probleminden kurtulmuş oldu.
Yeri gelmişken bu sail drive makineler için bir iki şey söylemek istiyorum. Daha önce forumlarda çok tartışıldı yazıldı çizildi , neredeyse hiç yorum yapmamıştım. Şimdi sırası gelmişken yapayım. Tercihimi soracak olusanız kesinlikle direct drive Sail Drive makinaların bir sürü artısı var saymakla bitmez, ama benim seyir kültürüme ters. Benim gibi gece gündüz her havada seyir yapanların tercihi olmamalı. Tartışmaya açık olmasın diye bu bana sağlıklı görünmeyen yönlerini paylaşmayacağım. Benim gördüğüm iyi yönlerini paylaşayım. Bir kere manevra kabiliyetini o kadar çok arttırıyor ki tekneler kendi ekseni etrafında dönüyor. Güç aktarımı çok seri, sanırım güç kaybı da az. Makineler nispeten daha ucuz. Şaft, kaplin ,yatak, kovan , movan derdi yok. Bir körükle işi bitirmişler. Daha sadeler her yerine ulaşılabiliyor. Ülkemizin seyir kültürüne çok uygunlar, hele İstanbul için ve güneydeki koylar için çok uygunlar.
Neyse konumuza dönelim Nasip resmen yeni oldu, Zaten çok temiz bir tekneydi , bu bakımdan geçince yepisyeni oldu. Kemal Abi bir hafta kadar başında durdu. Sonrasında dönüş planını yaptık. Pervane bana kargo yapılmıştı bende vakit kaybetmemek için uçakla pervaneyi yanıma alıp gittim. Planımız ben gece yarısı Çeşme’de olacaktım, sabah pervane takılacak ve denize inecektik.Çok geçmeden de İstanbul’a yola çıkacaktık. Marinanın vinççisi izinde olduğu için gelip bizi denize indirecekti. Onun gelişi çok gecikti. Bülent Abim ve İzmir’deki diğer bir dostumuz Murat Abimiz bizi uğurlamak için gelmişlerdi. Akşama kadar onlarda bizim gibi orada ağaç oldular.Nitekim akşam saati bizi suya indirdiler. Yazmadan geçemeyeceğim, Bidarka’nın suya inişinde olduğu gibi burada da bir Alman geldi. Ne güzel tekne dedi , yenimi falan dedi, bizi nazarladı. Epeyce bir şeyler sordu, bende sıkıldım aslında , çok cevap vermemeye başladım. O sırada Murat Abi imdadıma yetişti. O başladı onunla sohbete. Orada teknesinde yaşayan bir vatandaşmış. Herif resmen kayığı bozdu. Suya indirdik tekneyi . Makineyi çalıştırdık ve makine test esnasında stop etti. Tam dört saat uğraştık sorunu çözmek için. Allah’tan bir müddet sonra adam sıkılıp gitti, yoksa işimiz vardı. Ama burada da yazayım bir başkla aldığımız tekne de yine bu tarz meraklı bir alman malman gelirse atarım denize. Teknenin tüm yakıt sistemi yeniden elden geçti. Sonunda sorun bulundu. Orijinal olmayan separ sökülüp başka cam kavanozlu separ takılmıştı. Onunda kapağı sorunluymuş. Akşamın o saatinde bulabilme şansımız yoktu bizde eskiyi taktık. Sağolsun Seymarin firmasının ustabaşısı saatlerce uğraştı. Sonrasında yola çıktıktan sonrada bizi defalarca aradı. Planımızdan yaklaşık 10 saat geri kaldık, hep mi böyle olacak bu işler, bilemedim.
Akşamın geç saatlerinde Bülent Abinin çıkmayın sabah gidersiniz ısrarına rağmen yolcu yolunda gerek dedik, çözdük palamarı. Manevrayı gayet yavaş yavaş yapıyoruz çünkü katlanır pervanenin tepkisini çok bilmiyoruz. Nitekim çabucak kavradık. Tornistanda hızlı açılması için önce azıcık güçlü tornistan vermek gerekiyor. İleri yolda da hesabımıza göre 0,2 mil kayıp var. Ama bütün bunlara değer. Ömürlük oldu. Bismillah dedik Çeşme marinadan avara olduk.