Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Jashua Slocum vakfının listesi..

G
  • *
  • İleti: 30
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#45: 15 Şubat 2017, 22:11:03
İlginç... gidip görmek lazım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#46: 15 Şubat 2017, 22:17:08
Bu model ülkemizde farkli zamanlarda farklı üreticiler tarafından zaman zaman denendi ama ticari bir başarı sağlayamadı bildigim kadarıyla. Bizim pantonda da teknik lisede ögretmen bir abimizin yaptıgı bir örneği mevcut. Daha çok göl icin üretilmiş bir proje sanıyorum. Sizce bu modeller deniz için uygun mudur? Degerli görüşlerinizi almak isterim.

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#47: 15 Şubat 2017, 22:51:06
9 metre tekne yelkenli, kabin dekorasyonu yapılmış, Çapa'sı halatları hazır 16.500 tl. Herşeyi iyileştirip 25.000 e yaptır. 9 metre yelkenli. Müthiş başarı bence. Yapılmış bir örneğini rica etsek de gönderse acaba? Hem tanımış oluruz hem de öğrenmiş oluruz.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#48: 15 Şubat 2017, 23:13:30
Ayrıntılarını bilmiyorum. Dediğim gibi ben de Facebook ta gördüm. "Maceracı 6" sayfası.

Sanırım,
Maceracı 6 dediği  The Weekender olan tekne
Maceracı 7.5 dediği The Vacationer ki o da şu ,
http://www.stevproj.com/IntroVacPg1.html

Maceracı 9 dediği, The Vacationer'in 9 mt'ye uyarlanmış hali olmalı.

Ve Listede olmayan Bruce Roberts 27 ise 28.000 TL'ye yapıyor sanırım.

Dediğim gibi, bilen, tanıyan yok ise, Facebook sayfasından ulaşıp kendisine sormalı yada yakın olanlar gidip yerinde görmeli.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#49: 15 Şubat 2017, 23:21:45
Arkadaş oldukça uyanık mış... ;)
http://www.stevproj.com/IntroWkndrPg1.html

Tanıtım yazısında "Biz teknenin tasarımcısı ve imalatçısıyız." yazmışlar....
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#50: 15 Şubat 2017, 23:24:17
Son önemli bilgi. Ana yelkeninizi kumanda etmek, cenovanızı kumanda etmekten daha kolaydır. Acil bir durumda ana yelken iskotasını boşlar , durumu kurtarırsınız. Cenova da böyle bir şansınız olmazzzzz....
Cenova ıskotasını boşlayınca ne oluyor?

Bu arada insanlık tarihinin en mükemmel mekanik tasarımlarından biri olan vinci niye kullanmaktan kaçınıyoruz? Gayet basit, sorunsuz, güvenilir bir alet.

Neyse, fiber düşmanlığı vinç düşmanlığına dönmüş, demek azalarak bitecek bu dert! :D


öZgür


Özgür , vince neden düşman olalım.. ? Seviyoruz vinci.. Bak bugün fuardaydım. 6 nunmara en küçük vinci fiyatını sordum harken in. (doğru yazdım umarım)  160 Euro. Büyüklerini sormadım dahi.. 700 TL ye yakın yani. 4 tanesi 3000 TL ye yakın tutmakta . 32 feet bir teknenin vinç bedeli , Motor fiyatının yarısına yakın tutuyor.

Ne icatmış be.. :)
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#51: 15 Şubat 2017, 23:29:38
Arkadaş oldukça uyanık mış... ;)
http://www.stevproj.com/IntroWkndrPg1.html

Tanıtım yazısında "Biz teknenin tasarımcısı ve imalatçısıyız." yazmışlar....

Birden fazla ve değiştirilmiş tekneler-kayıklarda yapıyorlar. Belki onun için yazmışlardır, çünkü stevenson tasarımlarıdır diye yazmış. Kendi sayfasına ve mesajlarına bakmak lazım. Ben sadece resim ve bir not paylaştım. Belki bir ordan bir diğer taraftan eklediğim için öyle anlaşılmış olabilir.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#52: 18 Şubat 2017, 23:44:30
Başka birşeye bakarken karşıma çıktı, buraya koyalım dursun;

2009 - THE BLUE BOOK OF SAILING - ADAM CORT
Sayfa-164 : The End of the Gaff

  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#53: 19 Şubat 2017, 08:58:59
 :)

Bakalım silly ne demekmiş.. ;

aptal, sersem, salak, şapşal ,aptal, sersem, bön, salak, zevzek, saçma, aptalca, salakça.

Bu durumda , silly ben oluyorum. Özgür de bunu demek istemiş herhalde.

Herhangi bir fikri savunurken , bu tür yakıştırmalar, yapan , sinirlenen, Adam Cort gibilerine hep gülmüşümdür.

Teknik tüm yazılanları boş veriniz. Zaten her taraf markoni arma olduğu halde  , bu tür arkadaşlar, gaff rig ile ilgili birşeyler duyduklarında Özgür 'ün alıntıladığı şekilde yorumlar yapıyorlar . Burada da , yurt dışında da bu böyle.

Bu kadar kızıyor olmaları size hiç tuhaf gelmiyor mu?  Zaten " modern" yelkenlilerde terk edilmiş olan bu eski , hantal yelken donanımına neden kızıyor ki bu yarışçı dostlar.. ?

Peki, bu armayı kullanan denizciler neden bu armadan asla vaz geçmiyorlar. ?

Sizce bir bit yeniği yok mu ?

"Getting Started in Sailboat Racing " kitabının yazarı olan bu Cort amca da bence cortlamış işte..  :)


Randa armanın , markoni armaya olan üstünlükleri saymak ile bitmez. Ama bu sefer teknik detay yazmayacağım.

Başka şeyler yazacağım. Gözünüz alıştığından fark edemiyorsunuz. Bir kere Markoni arma çok çirkin. direk o kadar uzun ki.. Randa armanın vermiş olduğu yelken şekli , bunun doğallığı ve rüzgara uyumuna bakınız bir de.

Markoni arma, alt taafı bir iki mil daha hızlı gidecek diye , hava ile savaşırken, randa arma, hava ile uyum ve ahenk ile hareket ediyor.

Bu son yazdığım için dahi randa armayı tercih ederim ben. Markoni armanın ruhu yok. Randa arma ise binlerce yıllık

bir tecrübenin eseri.

O yüzden , denizin ortasında diğer yelkenli tekneler , gelip , Tayo Mar 'ın resmini videosunu çekerler.  Akşam üstü saatlerinde eğer mendireğe giriyorsam, mendirek üzerindekilerin bir çoğu Tayo Mar 'ın resmini, videosunu çeker.

Geçen yıl, birileri tarafından çekilmiş , Tayo Mar resimleri kartpostal niyetine paylaşılıyordu sosyal medya da .

Neden?

Güzel de ondan. Güzelliği , sadeliğinden, rüzgara uyumundan geliyor. Benim teknem diye yazmıyorum lütfen yanlış anlaşılmasın.

Markoni armanın kullanımına kolay diyorsanız, bu yolda daha çok ekmek yemeniz, çok şey okumanız gerekiyor derim.

Kimse kusura bakmasın.

15 knot havadan sonra camadan vurulması gereken bir yelkenli de , yılın çoğu zamanı rüzgar 20 knotun üzerinde estiği düşünülür ise ,

Yahu ben denizde olmak istersem, çoğunlukla camadan vurmam gerekiyor , Madem bu kadar camadan vurulacak, ne gerek var bu kadar uzun direğe , vince diye kimsenin neden aklına gelmiyor acaba? Merak ediyorum.

O kadar uzun direğiniz olursa ve o kadar büyük cenovanız, elbette 15 knot üzerinde camadan vurmak zorunda kalırsınız.

Böyle bir havada ise , bir yawl, beş derece bile bayılmadan yürür gider. Siz de binlerce Euroluk teknelerinizde marinada otururken, manyak bu herif bu havada denize mi çıkılır diye bakarsınız işte.


Son söz.

Markoni arma çok iyidir, yoksa bu kadar tekneye markoni arma takılırmıydı canım diyen Cort kardeşin yazdıklarını okurken aklıma,

" milyonlarca sinek yanılıyor olamaz... "  benzetmesi geldi. Cort kardeşe benim vereceğim en iyi yanıt bu olabilir.  ;)

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#54: 19 Şubat 2017, 11:17:00

 Bir kere Markoni arma çok çirkin.

Markoni arma, alt taafı bir iki mil daha hızlı gidecek diye , hava ile savaşırken, randa arma, hava ile uyum ve ahenk ile hareket ediyor.

Bu son yazdığım için dahi randa armayı tercih ederim ben. Markoni armanın ruhu yok.

Benim teknem diye yazmıyorum lütfen yanlış anlaşılmasın.

O kadar uzun direğiniz olursa ve o kadar büyük cenovanız, elbette 15 knot üzerinde camadan vurmak zorunda kalırsınız.

Siz de binlerce Euroluk teknelerinizde marinada otururken, manyak bu herif bu havada denize mi çıkılır diye bakarsınız işte.


Son söz.

Markoni arma çok iyidir, yoksa bu kadar tekneye markoni arma takılırmıydı canım diyen Cort kardeşin yazdıklarını okurken aklıma,

" milyonlarca sinek yanılıyor olamaz... "  benzetmesi geldi. Cort kardeşe benim vereceğim en iyi yanıt bu olabilir.  ;)



Ersin kardeş günaydın  :)

Bıkmadan, üşenmeden uzun uzun yazıyorsun.

Bir bakayım dedim, belki bu sefer başka bir şeyler yazıyordur.

Bilgi dağarcığımıza bir katkısı olur diye okudum. Yeter artık madem bu kadar okudun bir şeyler yaz da belki Ersin kardeş

okur, düşünür ve de yafu dede hakikaten doğru söylüyor diye acık olsun daha içerikli yazılar yazar.  ???

Bir kere güzellik izafidir sana güzel olan bana güzel gelmeyebilir.

Kimisi rahvan gitmeyi sever,kimisi eşkin,kimisi dört nala koşturur atını.

Dün Mordağan'a giderken hanımdan izin istedim,olur dedi.

Müziği sonuna kadar açtım, en sağ şeritten en sola geçtim ve gaza yüklendim.

Küheylen çıktı 200 e. ''Nasıl'' dedim bağararak ama hanım duymadı tabi.

Daha 280 bayağı bir yer vardı pedalda ama ben düzlük bir anda tükenip gidince tırsdım.

Alışkanlık yaparsa belki ileride bir porşe carrera alırım onun da fotoğraflarını facede paylaşırlar  ;D

Bazı teknelerin direklerinde yuvarlak aletler görüyorum, adı radar mı neymiş,siste pusda gösteriyormuş.

Sende nasıl bir teknik alet var da ruh denen şeyleri görebiliyorsun,bayağı bir merak ettim ?0-?

Benim teknem diye yazmıyacağım ama, benim Moody o dediğin rüzgarlar ile  daha yeni havaya girmeye başlıyor. :)xx

İzmir'de yarış sınıfı 3 gurcatalı tekne sahibi bir zat ile konuşurken''sağanaklarda falan pek yatmıyor''dediğimde ''neden yatsın ki

senin teknede direk mi var'' demiş, ben de ''ulan beni yine kazıklamışlar,ben de bunu yelkenli, diye almıştım'' cevabını vermiştim.

Bu arada geçen yaz İzmir'e gelecektin, senin zarif kız ile, tanışıp Karşıyaka'da kadeh tokuşturacaktık.  !O__

Gelmedin mi ya da geldin de ben mi duymadım  :)

Son sözüne de dokundurayım, hatırı kalmasın.

Sinek ile hatırladığın deyişe safsata mı mubalaga mı işte öyle bir şey deniyordu.

Kör at az bulunur,az olan değerlidir,öyle ise kör at da değerlidir. :P

Dedenin son sözü.

Her kişinin teknesi kendine güzel  8-)



  • IP logged
DeDe

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#55: 19 Şubat 2017, 11:30:09


Benim teknem diye yazmıyacağım ama, benim Moody o dediğin rüzgarlar ile  daha yeni havaya girmeye başlıyor. :)xx

İzmir'de yarış sınıfı 3 gurcatalı tekne sahibi bir zat ile konuşurken''sağanaklarda falan pek yatmıyor''dediğimde ''neden yatsın ki

senin teknede direk mi var'' demiş, ben de ''ulan beni yine kazıklamışlar,ben de bunu yelkenli, diye almıştım'' cevabını vermiştim.



Sabah sabah harikaydı. Bu cümlede koptum. Son sözünüze katılmamak mümkün değil.Selamlar.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#56: 19 Şubat 2017, 11:55:34
Bökecim, evrim kaçınılmaz. Önünde durabilecek güç yok. Her ne kadar Yengeç için randa hayalleri kuruyorsam da IMOCA'ların ve ilerledikleri yönün de farkındayım. Bireysel tutkularımız evrimin önüne geçemiyor. Alain Proist Ferrari ikilisi ilk kez yarı otomatik şanzımanı geliştirdiğinde bir çok pilot gereksiz ve sıkıcı bulmuştu, şimdi neredeyse endüstri standardı oldu. Yıllarca çeşit çeşit Amerikan arabası kullanan ben bugün son derece sıkıcı denebilecek bir Hyundai I20 kullanıyor hatta sorana tavsiye bile ediyorum.
Geniş kıçlı devasa direkli tekneler günümüzün gerçeği. Kabasorta armalı görkemli tekneler, uskunalar, tırhandiller artık sadece geçmişin yansımaları. Dilerim hep varolurlar. Ama ne senin randa tutkun, ne benim tırhandil saplantım bu evrimin önüne geçemeyecek. Elinizdekinin kıymetini bilmek ve yaşatmaya çalışmak yaoabileceğimiz tek şey. Umarım bir gün Yengeç'i kıymetini bilecek birine emanet edebilirim.
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#57: 19 Şubat 2017, 12:38:37

    Yalnız bu konuda değil, her konuda, düşünmemiz, okumamız, kendi bildiklerimizi pekiştirmek için değil, yermek için olmalı. Düşünce ve bilgi bana göre ancak ilerler, gelişir, doğruya yönelir.
   
     Çoğu kere saplantılarımız, tartışmalarımızın verimini düşürüyor, işe yaramaz kılıyor, sığlaştırıyor. Armaların/yapım malzemelerinin birbirlerine üstünlüğünü veya dezavantajlarını tartışmak yerine (ki bu tartışma sonsuz ve iş görmüyor) bunların nitelikleri üzerine konuşur, yazışırsak o zaman her birimiz biraz daha fazla bilgiyle donanmış oluruz diye düşünüyorum.

    En nihayetinde Ersin Böke; Istanbul'a haftaya geldiğimde, 15 yaşından beri düşünü kurup güçlükle gerçekleştirdiğim, halihazırda da çok emek verdiğim,  yoldaşım olarak gördüğüm, içinde huzur bulduğum, güzel ve uzun uyuduğum,  markoni arma olan Masal'a, çirkin demeni telafi edecek kadar seni masrafa sokacağımdan emin olabilirsin.

   
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 248
  • Arayanlar bulamaz , bulanlar arayanlardır
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#58: 19 Şubat 2017, 14:01:34
Hiçbir yelkenli çirkin değil , sadece bazıları biraz daha fazla güzel.
  • IP logged
I need your clothes your boots and your motocycle

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Jashua Slocum vakfının listesi..
#59: 19 Şubat 2017, 20:33:10
Bökecim, evrim kaçınılmaz. Önünde durabilecek güç yok. Her ne kadar Yengeç için randa hayalleri kuruyorsam da IMOCA'ların ve ilerledikleri yönün de farkındayım. Bireysel tutkularımız evrimin önüne geçemiyor. Alain Proist Ferrari ikilisi ilk kez yarı otomatik şanzımanı geliştirdiğinde bir çok pilot gereksiz ve sıkıcı bulmuştu, şimdi neredeyse endüstri standardı oldu. Yıllarca çeşit çeşit Amerikan arabası kullanan ben bugün son derece sıkıcı denebilecek bir Hyundai I20 kullanıyor hatta sorana tavsiye bile ediyorum.
Geniş kıçlı devasa direkli tekneler günümüzün gerçeği. Kabasorta armalı görkemli tekneler, uskunalar, tırhandiller artık sadece geçmişin yansımaları. Dilerim hep varolurlar. Ama ne senin randa tutkun, ne benim tırhandil saplantım bu evrimin önüne geçemeyecek. Elinizdekinin kıymetini bilmek ve yaşatmaya çalışmak yaoabileceğimiz tek şey. Umarım bir gün Yengeç'i kıymetini bilecek birine emanet edebilirim.

İşte anlaşamadığımız nokta burada.  Sizler, 1920 li yıllardan itibaren yoğunlukla kullanılan markoni armanın nasıl geliştiği gerçeğini atlıyorsunuz.

1900 lü yılların başında teknelere motor konulmaya başlaması ile birlikte, profesyonel denizciler yelken kullanmayı zamanla bıraktılar.

Yelken, sadece bir yarış sporu olarak gelişimini devam ettirdi. Hal böyle olunca, yüzyıl hız yüzyılı olunca , markoni armanın, orsa üstünlüğü , rüzgara daha dar açı ile girebiliyor olması , cenova yelkenin kullanılmaya başlaması ile birlikte , bu arma , yarışçılar için vazgeçilmez oldu. Unutmayalım ki cenova yelken (dede şunu genoa yazma Allah aşkına , cenova onun adı ) meşhur Amerika Cup , ta ilk kez kullanıldı. Cenova yelken kullanan tekne birinci geldi. 1930 lu yıllar galiba yanlış hatırlamıyorsam okuduklarımı.

Bu süreçte , profesyonel denizciler, (balıkçılar v.s. ) artık yelkeni tamamen terk ettiler. Teknelerinde motor kullanmaya başladılar.

İkinci dünya savaşından sonra ise gezgin sınıfları ortaya çıkmaya başladı. Gezgin sınıfı tekneler , o dönemde endüstrileşmiş olan markoni armayı tercih ettiler. Zaten bu arma ile yarış tekneleri üretmekteydiler. Yine 1950 li yıllarda fiberinglas ın yelkenli teknelerde seri üretime olan yatkınlığı ile bugünlere gelindi.

Tekne formları ve armaları, denizcilik kriterlerine göre değil , seri üretim tekniklerine göre belirlenmeye başladı. Seri üretime en yatkın tekne formu ve arma tipi son 50 yılda gelişti. Genelde torpil salma olarak tabir edilen salma tipi de bu son 50 yılda ciddi şekilde gelişti. Sonuçta , ortaya ciddi bir endüstri çıktı.

doğal ve normal olarak , en ucuz maliyet ve işçilik ile seri üretim tekneler ortaya çıktı. Minimum maliyet , maksimum kar ..

Torpil salmanın ortaya çıkışı da yine yarışlar nedeni ile oldu. Büyük cenova için uzun direk, bunu dengelemek için de derin salma ve ağırlık merkezini daha derine taşımak gerekti. Torpil salma da böyle ortaya çıktı basitçe bir anlatım ile.

Seri üretim tekne imalatçılar bu salma tipini de anında benimsediler, çünkü imalatı kolay ve en uzuz salma tipi idi.

Yarış teknolojisi, maksimum hızı elde edebilmek için, minimum sürtünmeyi elde etmek zorunda olduğundan, ve ulaştıkları yelken direği boyutlarını artık salma ile dengeleyemediklerinden , bu sefer , özellikle teknelerin kıçlarını klasik formdan çıkarıp, sanki ütü ile ezilmiş gibi genişlettiler. Başka türlü stabilite sağlamak mümkün değildi çünkü.

Seri imalatçılar bayıldılar bu işe. Koskoca havuzluk , gezi tekneleri için idealdi. Geldiğimiz nokta budur. Kabaca , ve kısaca son yüzyılda yelkenli tekne gelişimini anlatmaya çalıştım size.

Yani , sevgili reisler, markoni arma, geniş kıç , torpil salma tekne kombinasyonu, denizcilik açısından çok gelişmiş bir arma olduğu için değil, seri üretime en uygun model olduğu için tercih ediliyor üreticiler tarafından.

Bu şekilde minimum maliyet ile maksimum kar elde etmek mümkün oluyor . Bu markoni armanın ya da torpil salmanın , geniş kıçlı teknelerin hiç denizci tekneler olmadıkları anlamına gelmiyor elbette.

Ancak , binlerce yılda bu işin profesyonellerince geliştirilmiş olan gövde ve arma tipleri , seri üretime uygun olmadıkları için terk edildiler. Çağ dışı olmadıkları için değil.


34 feet, omurga salma ahşap , mümkünse başı kıçı bir  uskuna , grandi direği markoni, ön direği randa arma ve tek ama büyük , tramola arabalı bir flok ile , bana göre bugüne kadar geliştirilmiş en iyi armadır.

Yani sevgili reisler, ben randa aram saplantım olduğundan değil, okuduklarımdan yabancı kaynaklardan özümsediğim bilgiler ve kendi tecrübelerim ile kendi doğrularımı yazıyorum.

Yukarıdaki uskuna arma yapısını da bu yüzden özellikle yazdım. İmkanım olsa, böyle bir teknem olsun isterdim. Gördüğünüz gibi grandi direği markoni ..

Ben , öğrendiklerimi, tecrübelerimi yazıyorum. Üstelik sadece kendi teknemde öğrendiklerimi değil, sevdiğim dostlarımın teknelerinde de tecrübe edinmeye çalışıyorum.

Torpil salmanın başkaca bri çeşidine sahip, kanat salmalı Ahmet'in 28 feet Hunter'da Ahmet'in en az yarısı kadar yelken yapmışlığım vardır. Keza , Baba Tıunca da , tüm diğer mürettebat, oturmuş keyif çatarken, ben Markoni , cutter , omurgalı bir fiber tekne olan bu teknenin dümeninde farklı rüzgar açılarında davranışını anlamaya çalışıyordum.

Keza , Cengo'nun kuzey yıldızında, sert havada 3 saat yine bu nedenle dümen tutmuşluğum, en son Hakan Erim'in 44 feet  teknesinde Tirilye dönüşünde , hayli soğuk bir havada 3 saat dümen tutmuşluğum, Koca Elan 'ı yatırmışlığım vardır. ,

Bunları, en azından farklı boy ve tipte az da olsa, markoni arma deneyimim olduğunu  anlatmak için yazdım.

Sevdiğim hayran olduğum markoni arma yelkenliler de var üstelik. FolkBoat. sevdiğim bir dostum çok önemli yabancı bir kaynak gönderiyor kısa süreliğine. Pek yakında markoni armanın omurga salma gövde ile mükemmel uyumunu anlayabildiğim kadarı ile yazmaya çalışacağım. Camadan düzeneği olmayan belki de tek markoni arma tekneden bahsedeceğiz.

Dedem, belki o zaman yazdıklarımdan sıkılmazsın. Birde senin tekneni biliyorum , Geldiğimde görmüştüm. Senin tekneni bu modern tekneler sınıfına sokmuyoruz :)

Bu arada Sahi , siz hiç randa arma yol (yawl ) bir tekne kullanmışmıydınız.. ?

Her zaman Tayo Mar 'a belkerim efendim..


 





  • IP logged

 
Yukarı git