İlgileriniz çok duygulandırıcı.
Teşekkür ederim.
Önce; burayı -daha pek çok şeyi de- ihmal ettiğimi kabul etmeliyim. (Bunu telafi etmek gerektiğini de biliyorum.)
Ardından;
Bandırma'da oturuyorum ama Kağıdağ'da Ballıpınar köyü'nde (mahalle diyorlar şimdilerde) de kalıyorum zaman zaman. En son zeytin hasadındaydım. Bir ayı geçkin zeytin tepesinde, dal aralarında çalıştım. tarla bayır, köydeki insanların sıkıntılarına tanık oldum da diyebilirim. Geçen hafta döndüm. Ara zamanlarda dağlara çıktım, güz tanrısına hayranlıklarımı sundum.
daha da sonrası -bu gün gibi günlerde-, okumakla, yazmaya çalışmak, müzik dinlemekle geçen sıradan yaşamıma döndüm. Arada bir torunum Deniz geliyor eve. Dört-beş yaşına küçültüyor beni varlığındaki sihirle, yaşayıp gidiyorum.
Saygılarımla.
(NOT: Yolu düşen-düşüren tüm dostları içtenlikle beklerim. Köyde koca bir ev -biraz viran ama olsun- var. Bir yanda deniz, diğer yanlarda vadi-dağ. Yok yok. Maşingada kurufasulye kaynatır, fırınına ayva atarız. Kıyıdaki martı, dereden ötedeki köpek ulumalarını, bacada türkü şığıran rüzgarı, çatı arasındaki baykuşun ötüşünü dinleriz.)