[O.Utku Uçkan]

Teknesiz kalıp yaş icabı uyku süresi de azalınca eskiden ''hiç işim olmaz ''dediğim dünya turu olayını çok düşünür oldum.
Yıllar önce Martı marinada Hülya Leigh hanımın teknesinde sohbet ederken okyanus geçişi olayının çok sıkıcı bir şey olduğunu düşündüğümü söylediğimde  ''böyle bir deneyimi bence her denizci yaşamalı,anlatmakla olmuyor '' dediğinde sadece gülümsemiştim.
Eşimle sonradan konuşurken ''in dalga çık dalga yaklaşık 28 gün olsa ömürden çalınmış zaman ''demiştim.
Ama son zamanlarda baktım uzatmalardayız şu olayı ben de  deneyimlemeliyim demeye başladım.
Fakat teknem olmadığından öte  bir de karaya ayak basma durumlarında yeterli yabancı dilim olmayışı, hele hele yabancı şahıslarla iletişime geçme konularında acayip gerilmem gibi bir çok faktörü düşündüğümde aklıma bu tur işinde yanına çarkçı, aşçı,nöbetçi zabit gibi konularda ve olayın finansman yönüne de ortak arayan bir denizci olabilir mi diye bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Hele bu denizcinin bir de Hallberg rassy teknesi olursa dadından yenmez diye gecelerime mevzu oluşturuyorum.

[Bülent Büyükdağ]

Bence hayali bile güzel abi. Belli mi olur, kulaktan kulağa duyulur, bir zabitlik çıkar size de.

[Cem Gür]

( Tıpkısıyla associated press gibi zor telaffuz edilen) Massachusetts, 1809 tevellütlü Amarikan muharrir Edgar Alan Poe, zemanında diyesiymiş ki : " Gündüz vakti, uyanıkken rüya görenler sadece gece görenlerden daha avantajlıdır vesselam "

Vallahi öyle demiş kendi lisanı ile " Those who dream during the day will always have an advantage who only dream at night vesselam"

Bahse konu ettiğin, yaştan mütevellit uyku azlığı uyanık kalma müddetini uzattığı için bendeniz de uyanıkken bolca rüya görürüm. El oğlu şahsımı tasvir ederken her ne kadar hülyalı rind-i bahri dese de, şimdiye kadar hiç zararını müşahede etmediğim gibi rüyalarımı gerçek hayata tahvil ettiğim de, ne yalan söyleyeyim be birader, nadirattan değildir hani.

Yani, kısmet !

[Hamdi Atalay]

Teknesiz kalıp yaş icabı uyku süresi de azalınca eskiden ''hiç işim olmaz ''dediğim dünya turu olayını çok düşünür oldum.
Yıllar önce Martı marinada Hülya Leigh hanımın teknesinde sohbet ederken okyanus geçişi olayının çok sıkıcı bir şey olduğunu düşündüğümü söylediğimde  ''böyle bir deneyimi bence her denizci yaşamalı,anlatmakla olmuyor '' dediğinde sadece gülümsemiştim.
Eşimle sonradan konuşurken ''in dalga çık dalga yaklaşık 28 gün olsa ömürden çalınmış zaman ''demiştim.
Ama son zamanlarda baktım uzatmalardayız şu olayı ben de  deneyimlemeliyim demeye başladım.
Fakat teknem olmadığından öte  bir de karaya ayak basma durumlarında yeterli yabancı dilim olmayışı, hele hele yabancı şahıslarla iletişime geçme konularında acayip gerilmem gibi bir çok faktörü düşündüğümde aklıma bu tur işinde yanına çarkçı, aşçı,nöbetçi zabit gibi konularda ve olayın finansman yönüne de ortak arayan bir denizci olabilir mi diye bu yazıyı yazmaya karar verdim.
Hele bu denizcinin bir de Hallberg rassy teknesi olursa dadından yenmez diye gecelerime mevzu oluşturuyorum.

Vallahi Utku abi bende  dusunuyorum  ara ara   2 yil icinde  oglanin  doktora  programi islerini yola koyabilirsem  cok ciddi olarak dusunuyorum  hatta  bos oldugumdan ve  uyku da kacinca  seytanlar giriyor aklima
yabanci forumlari ve dolasanlari   veya dolasmis  bir yerde kal gelmis  artik yaslanip  esi ile  ayagini topraga  basip torun artik torun sevmek isteyen ve  tam donanimli teknelerini satiliga cikaran  denizcileri  takip ediyorum  Amcamlar  teknelerinde uzun zamandir yasadiklarindan dolayi yol boyunca karsilastiklari zorluklari yenebilmek  ve  biraz daha  denizde kendilerine yetebilmeleri icin  teknelerini  herturlu  ekipmanlar ile donatmislar  en az 10 yildir yasayan ve gezen bu sekilde aileler var  ve satiliga cikan cok guzel tekneler var  dunyanin bircok farkli kosesinde  icime giren seytan herhangi biryerde boyle bir tekne alip kaldigi yerden devam etmek

Boyle bir tekne almak icin biraz kapital gerekir birazdan fazla  2 arkadas ortak  olarak boyle bir proje olabilir  etap etap esler de katilir  ki cok uzun yollarda  esler  de bikmamis olur  2-3 yil  gezdikten sonra  ayni sekilde  bir baska gurup arkadasa  tekne  bedeli ile  devredilir
Alin size  tartisma  ve beyin jimnastigi  fikri olan buraya gelsin  satilik ornekler de paylasacagim  ilerledikce

[Hamdi Atalay]

ornek olarak boyle bir tekne satilikti  buyuk ihtimalle satildi   ,hemen hemen hersey mevcuttu teknede  cok uzun zamandir teknede yasayan bir ciftti

[Zafer Dedeoğlu]

Kaç model, ne kadardı fiyatı. Bundan sonrakilerde de fiyatlarını yazarmısın Hamdi kaptanım

[O.Utku Uçkan]

Hamdi kaptanım Didim'de yüz yüze tanışmam gereken arkadaş sayısı artıyor. Ziyaret şart olmaya başladı gibi.Didim marinadan Metin Çakmakçı kaptanımızın da gözü ufuklara takılır olmuş diye duydum.Kendisine buradan selam olsun diyorum.
Sahibinden sitesinde dünya turu yapmış bir Moody grandier 419 vardı satılık.Yanılmıyorsam 285 000 tl falan istiyorlardı ama şu aralar ilanda değil. Yakınlarda bir arkadaş ile ortak alma projesi bile yapmıştım.
Aslında siz olayı daha da somut temellere oturtmuşsunuz.
Teknede sabit bir ekip yerine farklı ayaklarda ekipte değişik ile yorgunluk ve hasretlik bazılarımız için azalabilir de. Bu şekilde  seyahati farklı ayaklarda daha da geniş bir ortaklık şeklinde bile düşünebiliriz ve belki de kendimizi Koç gibi bile hissedebiliriz.
Hani rahmetli uzun geçişlerde işinin başına dönüyordu ya.
Yok mu  gaza gelen uykusuz başka kaptanlar.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Bir kısmınızın bildiği üzere bizim Bidarka 2,5 turu olan bir tekne, ama öyle sıradan turlar değil, bunları eski seyir defterlerinden biraz incelemiştim. Fakat tekneyi aldığımız sıralarda Mustafa abi ve Burak bana bu teknede kağıt haritalar olmalı demişlerdi. Neyse Marmaris'te tekneyi seyre hazırladığım sırada bir çuval harita buldum. Çok iyi izole edilmiş ve nemden korunmuşlardı. Hemen sarıp sarmaladım attım arabaya getirdim İstanbul'a. Fakat o gün bu gündür açıp bakma şansım olmamıştı. Önceki gün Sevgili Tolga Işık gelmişti, böyle  dünya turu yapanlardan falan konuşuyorduk,  derken söz Fatih Aksu'nun geçişe hazırlandığı Mindelo Marinaya geldi. Nerdeymiş bu marina diye dünya haritasını açtık toplantı masasına. Bakıp dururken , Tolga harita üzerindeki notları gördü. Bu harita sana nerden geldi diye sordu. Bende bu tekneden çıktı ama açıp bakmadığım daha bir sürü var dedim. Mesai de bitmişti, fırsat bu fırsat kucakladım çuvalı , yatırdım masaya.
Efendim sıkı durun, bir tasnif var , bölge bölge pasaj pasaj. Kurşun kalemle rotalar , uzaklıklar, seyir süreleri , tarihler not alınmış. İncelerken vakit nasıl geçti anlamadık.
Tam bu sırada Tolga, ben çok gitmek istiyorum böyle bir yolculuğa, en azından bir atlantik geçişi, dedi. Bense hiç öyle düşünmüyorum aslında, benim hayal ettiğim yer zaten pasifik ,  hiç uğraşmadan Hamdi Abinin dediği şekilde gidip o pasifikteki adalardan  birinde bir kayık bulup oralardan devam etmek.
Sonra konuşup dururken bir vakit hesabı yaptık , ikimizinde böyle uzun yolculuklara şu an sadece hayal etme konumunda olduğumuz gerçeğinin hatırladık. Usulca haritaları topladık , yine tasnif ettik , lazım olacağı günü hayal ederek evlerin yolunu tuttuk.

Diyeceğim şudur, Hamdi abinin bahsettiği  hazır teknelerden birini alıp bu işi yapmak çok doğru bir yol.

Hatta şimdi aklıma geldi Karayiplerde gezmeyi düşünen varsa orada bir abimize ait bir tekne de var. Sanırım Guatemela da bir yerlerde . Bir aralar bana söylemişti düşünen buralarda gezmek isteyen varsa benim orada bıraktığım bir tekne var demişti. Hatırladığım fiyatı da çok çok uygundu. Ama üstünden epey geçti ,yeniden sormam lazım.

[Öcal Turan]

Bir kısmınızın bildiği üzere bizim Bidarka 2,5 turu olan bir tekne, ama öyle sıradan turlar değil, bunları eski seyir defterlerinden biraz incelemiştim. Fakat tekneyi aldığımız sıralarda Mustafa abi ve Burak bana bu teknede kağıt haritalar olmalı demişlerdi. Neyse Marmaris'te tekneyi seyre hazırladığım sırada bir çuval harita buldum. Çok iyi izole edilmiş ve nemden korunmuşlardı. Hemen sarıp sarmaladım attım arabaya getirdim İstanbul'a. Fakat o gün bu gündür açıp bakma şansım olmamıştı. Önceki gün Sevgili Tolga Işık gelmişti, böyle  dünya turu yapanlardan falan konuşuyorduk,  derken söz Fatih Aksu'nun geçişe hazırlandığı Mindelo Marinaya geldi. Nerdeymiş bu marina diye dünya haritasını açtık toplantı masasına. Bakıp dururken , Tolga harita üzerindeki notları gördü. Bu harita sana nerden geldi diye sordu. Bende bu tekneden çıktı ama açıp bakmadığım daha bir sürü var dedim. Mesai de bitmişti, fırsat bu fırsat kucakladım çuvalı , yatırdım masaya.
Efendim sıkı durun, bir tasnif var , bölge bölge pasaj pasaj. Kurşun kalemle rotalar , uzaklıklar, seyir süreleri , tarihler not alınmış. İncelerken vakit nasıl geçti anlamadık.
Tam bu sırada Tolga, ben çok gitmek istiyorum böyle bir yolculuğa, en azından bir atlantik geçişi, dedi. Bense hiç öyle düşünmüyorum aslında, benim hayal ettiğim yer zaten pasifik ,  hiç uğraşmadan Hamdi Abinin dediği şekilde gidip o pasifikteki adalardan  birinde bir kayık bulup oralardan devam etmek.
Sonra konuşup dururken bir vakit hesabı yaptık , ikimizinde böyle uzun yolculuklara şu an sadece hayal etme konumunda olduğumuz gerçeğinin hatırladık. Usulca haritaları topladık , yine tasnif ettik , lazım olacağı günü hayal ederek evlerin yolunu tuttuk.

Diyeceğim şudur, Hamdi abinin bahsettiği  hazır teknelerden birini alıp bu işi yapmak çok doğru bir yol.

Hatta şimdi aklıma geldi Karayiplerde gezmeyi düşünen varsa orada bir abimize ait bir tekne de var. Sanırım Guatemela da bir yerlerde . Bir aralar bana söylemişti düşünen buralarda gezmek isteyen varsa benim orada bıraktığım bir tekne var demişti. Hatırladığım fiyatı da çok çok uygundu. Ama üstünden epey geçti ,yeniden sormam lazım.

Mehmet Ergener reisin (Vancouver 28 di galiba) teknesi orada. Görürse yazar sanırım burada.

 https://www.yachtsnet.co.uk/archives/vancouver-28/vancouver-28.htm

[Ahmet Kabaalioğlu]

Mehmet Ergener reisin (Vancouver 28 di galiba) teknesi orada. Görürse yazar sanırım burada.

 https://www.yachtsnet.co.uk/archives/vancouver-28/vancouver-28.htm

Öcal Abi bahsettiğim tekne Mehmet Abinin teknesi zaten, ben kendisine sormadan açıktan yazmamıştım. Evet tekne Vancouver 28.

[Öcal Turan]

Mehmet Ergener reisin (Vancouver 28 di galiba) teknesi orada. Görürse yazar sanırım burada.

 https://www.yachtsnet.co.uk/archives/vancouver-28/vancouver-28.htm

Öcal Abi bahsettiğim tekne Mehmet Abinin teknesi zaten, ben kendisine sormadan açıktan yazmamıştım. Evet tekne Vancouver 28.

Çok beğendiğim güzel bir uzun yol dizaynıdır Vancouver 28, özellikle tek veya iki kişi kullanacaklar için.
En son Türkiye de yine güzel bir Aluminyum tekne aldı , belki devreder oradaki teknesini , niyeti olan varsa kendisine sorulabilir.
Hem DADD hem burada üyemiz olan iyi bir arkadaşımız zaten.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Mehmet Ergener reisin (Vancouver 28 di galiba) teknesi orada. Görürse yazar sanırım burada.

 https://www.yachtsnet.co.uk/archives/vancouver-28/vancouver-28.htm

Öcal Abi bahsettiğim tekne Mehmet Abinin teknesi zaten, ben kendisine sormadan açıktan yazmamıştım. Evet tekne Vancouver 28.

Çok beğendiğim güzel bir uzun yol dizaynıdır Vancouver 28, özellikle tek veya iki kişi kullanacaklar için.
En son Türkiye de yine güzel bir Aluminyum tekne aldı , belki devreder oradaki teknesini , niyeti olan varsa kendisine sorulabilir.
Hem DADD hem burada üyemiz olan iyi bir arkadaşımız zaten.

Teknenin ikizi burada zaten Öcal Abi, oradakini devrediyor artık o bölgeye gitmeyecekmiş sanırım.

[Hamdi Atalay]

Yukaridaki  iletide bahsettigim cabo rico  38  78 model  komple refitt olmus   boydan salma  su yapicisindan  jenaratore  hydrovane  ruzgar dumenine kadar  ve full navigasyon cihazlari yenilenmis bir tekneydi fiyatida 80 .0000  usd  civarindaydi  tabiiki  pazarlik payi olan bir tekneydi 

simdi paylastigim yine ayni  marka  pilothause  cutter arma  yelkenli  eksikleri  vebasto  ,ruzgar dumeni ve su yapici  yok
artilar  icerde ve disarda ayri dumen icerdeki hidrolik  disardaki klasik tel  sistem   cift  klima  cift bagimsiz  kamara  gibi
fiyati da 70.000 usd  maalesef satildi
bu sekilde  olup satista olan cok tekne var  .Bu yazilari yazarken esimde  yanimdaydi  onay verip  uzun yollarda teknede  eslerin olmamasi  olayini cok benimsedi cunki dar alanda  gittikce uzayan yolda  o daracik alani genis bir cehenneme cevirebildigini  hem ben hem kendisi cok iyi biliyor 
Takip ettigim  kisilerden edindigim  bilgilerden  birkac ekipmanin olmazsa olmaz seklinde oldugunu  anladim
1-  su yapici   karayiplerde ve pasifiklerdeki adalarin cogunda  su ikmali yapmak bayagi pahali   hatta bira daha ucuz 
2-   ruzgar dumeni  yeni nesil  dumen e   halatlar ile bagli olmayan  self steering   umarim dogru yazdim   ayni zamanda da  acil dumen yekesi olarak ta ise yariyor  herhangi bir dumen arizasinda 
3-   olabildigince  fazla  gunes paneli  ve  kaliteli aku  banki  bazi tekneler lifepo4   akulere gecmis bazilarinda ise 6 volt  traksiyonel akuler var  derin dongu  sistemli
4-   ufakta olsa   bir jenarator  en az 2 kwa
bazilarimiza   bu  ekipmanlar  fuzuli veya  absurd  gelebilir  bunlarsizda olmazmi olur tabii ki olmamasindansa olmasi cok daha iyi bence
benim boyle bir  proje icin onumde  2 yil gibi bir surem var  ondan sonra serbestim bu sure icinde  hayal kurmaya  ve arastirmaya devam edecegim  .
Ne demis  babaanneler  AY A  SEYAHATTTE  BIR HAYAL ILE BASLADI   
Boyle bir projeyi  gerceklestirmek  aslinda  cok zor degil  iyi anlasan 2 kisi eslerin de katilimi ve destegi ile rahatlikla hayata gecebilir
etaplar arasinda  eslerin gelemeyecegi  uzun yolculuklara kendi gurubumuzdan  arkadaslarda katilip  etap etap bu zevki paylasabiliriz bence
Bu yolculuk icin  tekne bakimi   arizaya mudahale   acil durumlarda sakin kalma cozum uretme   gibi   vasiflara sahibim  teknede  ileri elektrik arizasi veya  cok ileri bir motor arizasi disinda  hemen hemen herturlu tamir ve bakimi yapma becerisine sahibim
yaklasik 9-10  yildir  adriyatik  ive italya  Turkiye  arasinda  ve  ege ve akdenizde  yaptigim miller   bir kac  atlantik gecisine denk gelebilir  tahminim
kisaca boyle bir yolculuk icin kendime guveniyorum
gerekli hayal sistemim de hazir 

[O.Utku Uçkan]

Demin eşime sordum dünya turuna ne dersin diye tabii ki cruise gemi turları  ile değil mi diye cevap verdi.
Ben gidebilir miyim dedim ''tabii ki dedi ve zaman zaman bazı ayaklarına katılabileceğim bir programın benim için de çok daha iyi'' olacağını söyledi.
Örneğin  böyle bir organizasyon için  alınabilecek donanımlı bir tekneye ortaklık için ne dersin dediğimde de ''seyahat masrafları ve tekne ortaklığı için 60 000 dolar ayırabiliriz'' dedi.
İlk cümle işe espri katmak için bir girizgahtı ama sonrasında ciddiyim.
Bu arada eşimin'' kusura bakma ama benim tanıdığım denizcilik camiasında da bu şekildeki bir işe girişecek ciddi birilerinin olabileceğine de inanmıyorum ama seni de engellemiş olmayayım'' dediğini de üzülerek belirteyim.
Benim kafamda bu işin ilk oluşmaya başlaması benim teknemi bir delikanlının ''uzun gideceğim abi, bu nedenle böyle bir tekne seçtim'' demesi ile başladı.'' Tamam  tekne ortak olsun sen gerekli olan donanımları al ve seyahatinin bazı ayaklarına senin yönetiminde katılayım'' demem ile gelişmeye başladı''  ama sonuçta delikanlı yarım bıraktığı eğitimine geri döndü.
Benden daha genç ve tecrübeli bir miktar konuşup kendisini tartacağım arkadaşlar ile bu işe girmeyi düşünüyorum.
En fazla ne olabilir ki ''dede okyanusta kafa iyi iken denize düşmüş'' derler.
Kendim hakkında da ip uçları vereyim, fazla ciddi olamamak belirgin kusurlarımın başında gelir.
Tabii ki sadece konuşma kısmında, iş yaparken farklıyım dır .
Bu arada uygun bir zamanda bir Didim hafta sonu planlayalım derim.

[Mehmet Cömert]

Son yıllarda benim de aklım çelindi.
Denizciliğim  ve teknem bu konuda yeterli olmasına karşın yeterli dil
pratiğim olmadığı için tek başına eşimle düşünmüyordum.
Mevcut şartlarda iletişimin kolaylığı imkanların artması cesaretimi arttırıyor.
Bence bu düşüncede olanlar bir grup oluşturarak şahsen tanışıp uygun zamanda
mevcut tekneleriyle birlikte  7 gün üstü seyirler yaparak ilişkileri geliştirebilirler,


Ayrıca Akdeniz de Girit ,Malta,Korfu,  , gibi mesafelerde toplu
3 -4 tekne geziler yaparak kaynaşma ,tanışma böyle bir amaç için zemin hazırlar.
Herhangi bir yerden tekne almak iyi bir fikir olarak gözükse de üzerinde kullanılmış bir çok
 donanımı olan bir tekneyi uzun yola çıkarmak için en az iki -  üç yıl tanımak gerekli.
diye düşünüyorum.

Mevcut teknemi 2009 da aldım, teknem ingiliz bayraklı ve Atlantik geçişi için
donanmış olmasına rağmengeçen yıl Mars projesi için su yapıcı ,yelken yenileme
içme suyu ,çamaşır makinesi  vb dahil ilave ekipmanları toparladım ki bu süreçte çıkartacağı arızalar
ı çözebilecek hale geleyim.

Bu işe gönül verenler öncelikle harekete geçip bir araya gelelim.