Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Ebabil'in Lodosu

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#165: 18 Haziran 2021, 21:21:08
Ebabil, Çandarlı Körfezini geçip Bademli'ye demirleyerek "kuzeye yükselişini" sürdürdü.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#166: 19 Haziran 2021, 18:27:13
 
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 663
    • S/Y DUA-1 SEYİR DEFTERİ
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#167: 20 Haziran 2021, 00:04:07


... Bakalım evliliği yürütememiş ikili olarak araç ortaklığımız nereye kadar sürecek. Yoksa bu ortaklık göründüğünün ardında başka bir şey mi, bunu zaman gösterecek.

Enes Reis; araç ortaklığı eski güzel günlere dönüşünüze bir vesile olur, mutlu olursunuz İnşaallah.

Yolunuz açık, kolayına rüzgarlar dilerim.
  • IP logged
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#168: 23 Haziran 2021, 14:38:50
Hayatın kendi akışı var Hulusi reisim. Buna karşı durmak zaman kaybıdır.

Kabuk değiştirmeye devam ediyorum.

Sonuçta herşeyin hayırlısı olsun.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#169: 23 Haziran 2021, 14:43:28
Bazen zorlarken zorlamamak gerektiğini yani zorlamanın dozajını ayarlamak gerektiğini düşünürüm. Bununla ilgili işaretler olduğuna inanırım.

Bu sabah Salihleraltı'dan Altınova'ya geçtim. Altınova'da dalgakıranlarin başladığı yere henüz girmişken bir bey buyur etti. Davetine icabet ettim. Bir süre sonra ayrıldım. Bir başkası hemen akabinde tonoz yerine bağlanabileceğimi söyledi.

Bağlandım. Aracımı almak için Salihleraltı'na geri dönmem gerekiyordu. Bir başkası aracıyla otogara bıraktı.

Durum böyle olunca ilerlemeyeyim dedim.

Bundan daha iyisi denizci bir sevgili olurdu. Teknenin denizcisi olur da kadının olmaz mı?
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#170: 24 Haziran 2021, 13:14:10
Bugün imkansız bir rüzgarla Sarımsaklı Grand Temizel Otelin yanındaki dere ağzının önüne varıp demirledim. İnanamıyorum!

Dün olanlar demek ki boşa değilmiş.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 663
    • S/Y DUA-1 SEYİR DEFTERİ
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#171: 25 Haziran 2021, 01:04:00


... Bundan daha iyisi denizci bir sevgili olurdu. Teknenin denizcisi olur da kadının olmaz mı?

Olur. Denizci üstadlardan biri; "Denizde, tuzlu suya dayanıklı, paslanmaz malzeme esastır; eşlerin de paslanmazı makbuldür" diyordu. Malum demir karabina 10tl, NiCr olanı 30tl. Bu hesaptan, krom eş de o kıyasta kıymetlidir herhalde. :)
  • IP logged
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#172: 25 Haziran 2021, 18:48:41
Amatör denizcilerimizden Recep Ertürk, Ebabil'i yedeğine alarak liman trafiğine girdi. Böylece kural ihlali etmemi önledi. Ayvalık'a vardık. Teşekkür ederim.

Bundan sonrası düz İsranbul yolu.

Yok canım, şaka şaka. Ama bir ferahlık gelmedi değil.

Ebabil, belki kasıma kadar Edremit Körfezinde. Ondan sonrasına o zaman bakarız.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#173: 30 Haziran 2021, 15:52:14

Altınova'dan Sarımsaklı'ya hava tahminlerinde görünmeyen bir rüzgar sayesinde, benim deyişimle imkansız bir rüzgarla geçmiştik. Sonraki günlerde Ayvalık'taki iç denize kadar ilerledik. Kasım ayında başlayacak güneyli rüzgarlarla kuzeye yükselişi sürdürmeyi umuyorduk.

Hal böyle olsa da her gün en az on kere hava tahmin raporlarına göz atmadan edemedim. Dünkü tahminlerde uygun görünmeyen hava, bugün baktığımda #ebabilkano ya Bozcaada'ya kadar ilerleyebilmesi için yeterli zaman aralığını sağlayacak gibi görünüyor.

Şöyle ki Ebabil, tahmin edilen rüzgarları izleyerek bu perşembe akşamı gün batımıyla birlikte hareket ederse Maden adasına erişebiliyor. Cuma günü öğleden sonra esecek batılı rüzgarlarla Küçükkuyu civarına geçiyor. Cumayı cumartesiye bağlayan gece esecek rüzgarlarla batıya doğru devam ediyor ve pazartesiye kadar Babakale'ye ulaşıyor.

Pazartesi ve salı esecek batılı ve güneyli rüzgarlarla birlikte Bozcaada'ya intikal ediyor.

Hatırlatmak gerekirse Ebabil orsaya (henüz) giremiyor, üzerinde herhangi bir motor yok, kaptanı açık güverte seyir yapıyor ve İstanbul'a gitmek istiyor. Seyrine Güllük Körfezinden başlayıp Gökova Çökertme'ye giden, oradan da Ayvalık'a kadar gelen Ebabil okyanus aşırı seyir yapmayı arzuluyor.

Ebabil'le hedefimiz, eğer İstanbul'a varırsak bu seyir için gerekli donanımları sağlamak için sponsorluk görüşmelerini yapmak. Hoş, bu donanımlar edinilmese de ufuklar bizi bekliyor.

Sizden ricamız yukarıda belirttiğim Ayvalık- Bozcaada rotasını nasıl gerçekleştirebileceğimizle ve nelere dikkat etmemiz gerektiğiyle ilgili görüşlerinizi bildirmeniz.

 
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#174: 06 Temmuz 2021, 11:06:49



Ebabil'le hedefimiz, eğer İstanbul'a varırsak bu seyir için gerekli donanımları sağlamak için sponsorluk görüşmelerini yapmak. Hoş, bu donanımlar edinilmese de ufuklar bizi bekliyor.


İstanbul'a vardığında iş bitmiş demektir. Ondan sonrası ver elini okyanus. Ama öyle bir hesaplama yapmalısın ki, Ayvalık Babakale arasını , gündoğusu  ve poyraz havalarıyla katedip, Babakale'de lodosu beklemelisin . Bu belki zaman alabilir. Çünkü Babakale -Çanakkale tırmanışını yapmak birazda buna bağlı. Gerçekten poyrazda zor bir bölge.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#175: 13 Temmuz 2021, 16:03:12
BİR ALARGA ANISI

Dört gün boyunca fırtına düzeyine varabilecek sert rüzgarların esebileceği öngörüldüğünden fırtına öncesi güzel bir havada kara yaşantımı sürdürdüğüm Akçay'dan Ayvalık'a geçtim. Ayvalık'ta alargada demirli #ebabilkanoya gerekli malzemeleri taşıdıktan sonra  üstüne çıkıp önce iki ıskarmozu yuvalarına vidalama suretiyle taktım. Kürekleri kaytanlarından ıskarmozlara yerleştirdim.

Sonrasında demirleme için gerekli ikinci çıpayı iki kulaçtan biraz uzun altılık zinciriyle birlikte pruva tarafına götürüp demir aldım. İkinci çıpayı ilkine zincirinden eklemek için mapa kullandım. Mapanın civatasının açılmayacağından emin olmak için penseyle iyice sıktım.

Artık demir hazırdı. Ne var ki bu sırada Ebabil rüzgarın etkisiyle sürüklenmişti. Hemen küreklere yönelip çekmeye başladım. İyii! Sonradan uydurduğum kürek düzeneği işe yaradı ve Ebabil ağır ağır ilerlemeye başladı. Normalde böyle esen bir rüzgar altında bırakın ilerlemeyi, kürek çekerek yerini koruması olanaksız olan Ebabil'i bu durumda görmek bende neşe patlamasına yol açtı. "Kürek düzeneği işe yaradı!" diye haykırmak üzereyken kendimi zor tuttum. Öyle ya denizde akıntı, havada rüzgar yokken en çok saatte yarım deniz milinden biraz fazla yol alabiliyorken son durum Ebabil'le ikimiz için bir devrimdi.

Demirlemek için kestirdiğim noktaya gelince kürek çekmeyi bırakıp pruvaya gittim ve demirin ilk çıpasını suya kontrollü şekilde koyverdim. Demirin devamında ikinci çıpa elime gelince onu da koyverdim  İkinci çıpa su yüzeyinin yaklaşık yarım kulaç altına indiğinde ilk çıpa zemine ulaştı. Dikkatli bir şekilde ikinci çıpayı da zeminle buluşturunca kalan zinciri düzgün bir şekilde serdim.

İlkin 14 mm
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#176: 14 Temmuz 2021, 10:10:30
İlkin on dört mm çapında , iki kulaç uzunluğunda, uçları birbirine bağlı olan, dörde katlayarak yarım kulaç haline getirdiğim marin lastiğe bağlı kancayı zincirin deliğinden geçirip demirin ilk şok emici kısmını tamamlıyorum.

İkinci olarak on milimetre kalınlığında bir halatı ilki patlarsa diye takıyorum. Üçüncü olarak da on iki mm kalınlığında iki kat haline getirdiğim halatı...

Demirleme işi bitince biraz dinlendim. Bu arada aklıma geçen günkü kaçak hava geldi. O hava, iki kat lastiği patlatmış ve tüm yükü doğrudan zincirin bağlı olduğu bodoslamaya bindirmişti. Sonradan Ebabil'de yaptığım  incelemede bir hasar görmemiştim. Ama kaçak havalar kısa sürdüğünden bu, Ebabil'in demirdeyken dayanıklılığı için bir ölçüt olmamalıydı. Çünkü gelmesi beklenen sert hava dört gün sürebilirdi.

Düşüncelerimden sıyrılınca demirde kürek çekip bırakmaya başladım. Bir süre sonra kaytanın bollaştığını gözlemledim. Kaytanları yaparken kullandığım halatlara uyguladığım bağlar pek işe yarayacak gibi durmuyordu. Ben de kürek, ıskarmoz ve diğer malzemeleri toplayıp Akçay'ın yolunu tuttum.


Akçay'a dönünce Ahmet Kabaalioğlu"nu arayıp kaytanda hangi bağı kullannam gerektiğini sordum. Kör düğüm atmamı, her küreğin sapında yedek bir kaytan bulundurmam gerektiğini söyledi.

Beklenen hava gelince ilk yirmi dört saat nedense Ebabil'in yanına gitmek aklıma gelmedi. Sanırım buna hafif tabiriyle basiretsizlik deniyor. Ah basiret ah!

Neden sobra aklıma geldi. Fırtina'da limanda teknesinin başında nöbet tutan denizcilerin öyküleri. Toparlandım ve aksam vakti Ayvalık'a gittim. Aracımın içinde uzanırken Ebabil'i görecek şekiide düzenlemeler yaptım.

Aslında evde yatmakla, aracın içinde yatmak arasında bir fark yok gibi görünüyordu. Her ikisinde de olası olumsuz bir durumda Ebabil'e etkide bulunamayacaktım. Gerçekten ben niye nöbet tutuyordum?

  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#177: 14 Temmuz 2021, 11:57:31
Zaman, sabaha kadar biraz uyku biraz nöbetle geçti. İliin bir lokantaya gidip bur tas çorba, bir bardak çayla kahvaltı yaptım. Sonrasında Ebabil'in olduğu yere geri döndum. Kürekleri ve diğer malzemeleri araçtan Ebabil 'e yine yüzerek taşıdım.

Zincire bağlı lastikleri ve halatları kontrol edince dört lastikten ikisinin ve ikinci sigorta olan halatın patladığıni gördüm. İyi ki daha fazla gecikmemişim!

Demir alıp Ebabil'i sakin bir yere götürmeye karar verdim. Demir aldıktan sonra yardımcı gövdeyi rüzgar altına almak , dolayısıyla Ebabil'i alaboraya karşı emniyete almak için dümen palasını iskele tarafına bakacak şekilde dümeni çevirdim.

Demir almak için dört lastikten kalan ikisini zincirden karabinayı çıkarmak suretiyle azat ettim. Zinciri tutan kalan son ikili halatı tutup demir almaya başladım. Zar zor bir kaç metre ilerlemiştim ki dalga üçlemeleri geldi. Ebabil bu dalgalarda bir çıkıp bam diye bir inerken aldığım kalomaları bırakmak zorunda kaldım.

Bir kaç defa daha denediysem de sonuç değişmedi. Gücüm kaloma almaya yetmiyordu. Böylece fırtına koşullarında kol kuvvetiyle demir alamayacağımı öğrenmiş oldum.

Ama Ebabil'i buradan götürmem şarttı!
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#178: 14 Temmuz 2021, 12:40:56
Bunun ön görebildiğim tek yolu demiri denizde bırakmaktı. Bir halat aldım, bir ucunu demirin yerini belli etmesi için bir pet şişeye, diğer ucunu da zinciri tutan ikili halata bağladım.

Sıra ikili halatı çözüp Ebabil'i azat etmeye geldi. Ama ı-ıh! Ne yaptıysam halatı çözemedim. İzbarço bağı beni bir kere, daha doğrusu son kere yarı yolda bıraktı. Yük altında yeteri kadar kaldığında bu bağ asla çözülmez. Mecbur kalmadıkça izbarço bağı mı, asla!

Sinirim bozuk şekilde pruvadan pupa tarafına geçtim; su geçirmez çantadan yelken çaķısını çıkarıp çantayı emniyete aldım, pruvaya gidip izbarço bağını YOK ETTİM!

Ama ne? Ebabil, gergin yaydan serbest bırakılan ok örneği ileriye, daha doğrusu geriye doğru fırladı. Şaka olmalı, ikili halatın bu kadar büyük bir enerjiyi biriktirmesi mümkün mü?
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Ebabil'in Lodosu
#179: 14 Temmuz 2021, 13:24:42
Üstelik kıyıya verev şekilde ilerliyor. Ebabil niye dönmeye başlamadı?

Hemen küreğin tekini elime aldım, Ebabil'i yavaşlatmaya ve döndürmeye çalıştım. Yavaşlattım ama döndüremedim? Elimde küreklerle hızla pupa tarafina gittim. Bir de ne göreyim, dümen palası ayarladığım şekilde durmuyor. Ebabil bu yüzden dönmüyormuş.

İlk planı uygulamak neredeyse olanaksız durumu geldiğinden dengeleyici gövde rüzgar üstündeyken manevra yapman gerekli. Var gücümle küreğe asılıyorum, Ebabil'in kafasını biraz çevirir gibi oluyorum ama o beni dinlemiyor. Dalga üçlemesi geliyor, "Enes bunu iyi izle, hem de çok iyi. Ebabil'i nasıl parçaladığını en ince ayrıntısına kadar benliğinin içine çek."diyorum içimden.

Birinci dalga gelirken ben kendi bedenimin ağırlığını kullanarak ve kürek çekerek biraz olsun dengeye katkıda bulunmaya çalışsam da, dengeleyici sudan kesiliyor. Ama görevini yapıp suya düz düşüyor  BAM! Şimdi ikincisinde, yani en korktuğumda. Dengeleyici tekrar, bu sefer sudan daha  fazla yükseliyor. Kafamda anlık düşünceler belirip kayboluyor : Dengeleyicinin üstüne atla. Yok, yok atlama. Tekrar dümene geçene kadar Ebabil kıyıya vurur.

GÜM! Hala hayattayız!  Üçüncü de geçince çabalamaya devam. Ama boşuna. Bir üçlemeyi daha atlatıyoruz.

Enes, bırak dönmeye çalışmayı, Ebabil'e biraz olsun ileri doğru  hareket ver. İleri! İleri! İLERİ !!!#$@@#

Diğer üçleme o sırada gelmiyor. Belki mevcut dalgaların boyu ve rüzgarın hızi da kısa bir süre için azalıyor, bilmiyorum. Ebabil ağır ağır ilerlemeye başlıyor. Dümeni hafif iskeleye kırıp küreğe asılmaya devam ediyorum. Takatim kalmadı ama kollarım sanki başka bir varlık haline dönüştü.


Ebabil sonunda rotaya giriyor. O sırada olmayan bir şey şimdi olanları yazarken oluyor. Ağlamaya başlıyorum.

Sanırım Ebabil'le gidecek biraz daha yolumuz var. Bahşedilmiş, o gelmeyen üçleme sayesinde...
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

 
Yukarı git