Burada bulunanların çoğu tekne sahibi ya da kullanıcısı, kısaca kaptan ya da reis dediğimiz kişiler.
Çoğumuz ailemiz ile birlikte seyir yapıyoruz. Bu seyirler sırasında zaman zaman küçük ya da büyük soun yaşıyoruz.
Bu sorunların çözümü, birinci derecede kaptanın sorumluluğundadır diye düşünüyorum.
Seyir sırasında teknede olanlar, sonuca bakarlar, bir sorun varsa çözülmesini beklerler.
Tekne battıktan sonra, kaptanın mazaretleri, havayı denizi ya da teknenin motorunu mesul göstermesi, mürettabatın sorunu değildir.
Bir İzmir'li olarak, yangının 3 gün boyunca söndürülemediğini, bu günler içinde birbirinden uzak birkaç noktada yangınların görüldüğünü biliyorum.
Ben kimin uçağı kullanılmış, kimin uçağı sorunluymuş, uçaklarda motor var mı, yok mu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü "dandik uygunluklar mı veriyor (bu arada aynı genel müdürlük, ülke içindeki THY dahil tüm havacılık kurumlarının sertifikasyonunu sağlıyor, yani tüm uçuşları kelle koltukta yapmışız bu güne kadar) bakmam. Ben devletimden yangının söndürülmesini beklerim.
Bugüne dek böyle bir filoyu neden kurmaığını, kudurmadığını sorgularım.
Mazaretlere değil, çözümlere bakarım.
Çözemeyen kşiden harakiri yapmasını değl, sorumluluğunu kabul edip, sağa sola çamur atmadan, en azından hatayı kabul etmesini beklerim.