Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: BU KAYIK KLASIK MI?

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#15: 23 Ocak 2017, 15:10:03
"Blue Moon" 1950 yılı öncesi bir tasarım. Ama inşasında orijinal malzeme kullanılmadı! (Yapıldığı dönemde kullanılan ağaçlar, çiviler, vidalar, byalar, sızdırmazlık bileşenleri, güvenlik ekipmanları vs vs )
Bu durumda biz de başvurumuzu yapıp onaylanmış bir Belçika kurumdan CE Belgemizi aldık. 
Açıkçası Türkiye'de inşa edilmiş olup onaylı bir Avrupa CE kurumundan belgeli kaç tekne vardır bilmiyorum. Ama Tayo-Mar'ın var.

Hemen bir düzeltme yapmak istiyorum. Her seferinde de konu olunca sapıtıyorum  :)
Blue Moon tasarımı 1950 olsa da Norveç'te 1954 yılında ilk defa denize indirildi.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4249
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#16: 23 Ocak 2017, 15:42:07
Abi o halde, başlık ellerinizden öper. :)
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 629
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#17: 23 Ocak 2017, 16:46:51
Uuuf ! Fena mevzuya girilmiş...
Bu klasik nedir, kimdir konusu çok su kaldırır; şu taze yepyeni oluşumumuzda epey hır gür çıkarır baştan söyleyeyim de biline.
Gerçi sağolsun Cem öyle güzel , referanslara dayalı ve net tarif etmiş ki, aslen tartışılacak bir yönü de yok.

Ama mesela bu kavga otomobilcilerin hic vazgeçmedikleri ve bitiremedikleri bir kavgadır. Umarım biz denizciler pek fazla merak sarmayiz zira kayıkçı kavgası da arabacı kavgasından daha şiddetli bir şeydir.

Otomobillerde de 25 yada 30 yaşını geçmiş olması aslen klasik sayılmasına yetiyor. Onlar biraz daha ileri gitmişler ; antika, klasik , vintage vs ayrımlar var. Hatta ileride kesin klasikleşecekleri tahmin edilen ve youngtimer kavramı altında toplaan 1990- 2000ler modelleri var. Aslında bunlarin her biri birer dönemi gösteriyorsa da ülkelere göre bu dönmeler üzerinde de pek anlaşamıyorlar. Mesela Antika otomobil çağı aslen ancak belki II Dunya savaşına kadar olan dönem, klasikler 1940lardan itibaren yapılmışlar filan gibi...Bu belirsizliğin nedeni de sanayici toplumların kendi mal ve markalarıyla kurdukları hissi bağ ( biz tabii her konuda olduğu gibi ; üretici değil seyirci, en iyi ihtimalle de kullanıcı olmuşuz, bu bizim kavgamız değil haliyle ). Misal Amerikalılar Packard'in ürettiği son V16 motorlu arabadan sonrası antika sayılmaz derken, Ingiliz olur mu efendim, asıl Rolls Royce veya Bentley'in majestelerine ürettiği falan limuzinden sonrası hikayedir...diyor. Fransız buna karşı kırmızı şarabını, Italyan espressosunu içerken ; Alman üretip duruyor ; ben bu işlere bakmam ; kalitelisini yapar bütün dünyaya satar, yükümü tutarım diyor. Bu bağlamda güzel ülkemi değerlendireceksek ; elimizde hepi topu Devrim arabası ve Anadol var ( gücü olan herkese bir klasik Anadol, daha iyisi bir STC 16 veya bir Böcek bulup kenara kaldırmayı öneririm, değerlenecekler ).

Yaş ve dönem meselesi yeteri kadar karışıkken ; daha beteri tabii her eskinin klasik sayılip sayılamayacağı konusu...Bunu atalarımız zaten eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı...özdeyişiyle irdelemişler efendim.

Öncelikle tadilat görmüş üzerinde oynanmış, orjinalinden uzaklaşmış eskinin antika veya klasik sayılamayacağı üzerinde fikir birliği var. Bu da konumuz olan teknelere gelirsek : orjinal planına sadık kalınmış olması anlamına geliyor.

Ama asıl tartışma tabii kalite, bulunabilirlik ( yani nadirlik ) ve teknoloji konularında...Yani 1950lerden bir Ferrarinin veya bir Rolls Royce'un klasik olduğunda herkes hemfikir , bu kadar ünlü markalar olmasa da bir dönem çok az sayıda üretilmiş çok daha mütevazi araçlar için de tereddüt yok ; ama harcıalem ve çok üretilmiş , deyim yerinde ise "halka mal olmuş " kitlesel üretimler için de tartışmalar var.

Örneğin tabii VW Kaplumbağa, Citroen 2 CV, Italyayı savaştan sonra motorize eden Fiat 500, unutulmaz Mini Morris...Bunlar hep on milyonlarca veya milyonlarca üretilmiş, ucuz ve harcıalem nesneler...Bir dönem insanlar bunlardan kurtulmak için uzerine para verebilirlermiş. Fakat artik günümüzde klasik kabul ediliyor ve seve seve alınıyor, yenileniyor ve ticari bir değere sahipler. Bunun nedeni ucuz ve basit de olsalar ; dönemlerini temsil etmeleri ve her birinin aslında kimi karakteristik ve teknolojik özellikleri olması ( küçük hacmi çok iyi kullanma, hafiflik, tasarrufluluk, tasarım, seri üretime yatkınlık vs vs ). Bu nedenle de artık günümüzde klasik ve muhafaza edilmesi gereken " değer"ler olarak görülüyorlar.

Ayrıca klasiğin değerini arttıran kimi başka faktörler de var. Birincisi elbette geçmişte bir ünlüye ait olması. Diğerleri hiç restorasyon/tadilat görmemiş olmasi ve geçmişinin izlenebilir olmasi. Ilk sahibinden bu güne kaç kere el değiştirdiğinin, nerede nasıl kullanıldığınin bilinmesi. Bu bence hele bir tekne için çok önemli : Nerde suya inmiş, nerelerde dolaşmış, hangi bayrakları taşımış, hangi isimleri taşımış, kimler kullanmış ? Bunları bilebilmek yeni sahibine çok keyif verirdi diye düşünüyorum.

Benim bütün bunlardan anladıklarımın özeti : klasik en az 30 yaşinda yada daha eski olacak ; üzerinde oynanmamış olacak, kendi döneminde bir yenilik, bir heyecan yaratmış, beğeni ile karşılanmış bir ürün olacak , az üretilmişse daha iyi ( ama işte VW Kaplumbağa 25 milyon üretilmişti veya Folkeboat dünyanın en çok üretilmiş teknesi : her ikisi de tam birer klasik ) ve çok üretilmiş olsa dahi, fazla da harcıalem olmayacak. Mesela otomobillerde aynı arabanın dört kapılısına bizde de kimse pek fazla bakmaz, yurt dışında hurdacı bile almaz fakat iki kapılı coupe modeli çuvalla para eder. Aynı marka ve model olmasına rağmen dört kapılı araba ihtiyacı gidermek için alınmış bir nesne olarak görülürken, tek kapılısı bir keyif aracı, zevk nesnesi olarak görülüp, kurtarılmaya ve muhafaza edilmeye değer bulunuyor.

Bence teknelerde de olaya böyle bakmalı.Kendime bir klasik tekne müzesi kuracak olsam  ;D1980'lerin charter teknelerinden örnekler toplayıp koymazdım , daha özel nesnelere bakardım diye düşünüyorum .
  • IP logged

C

Cengo

Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#18: 23 Ocak 2017, 20:05:21
Korkuyorum bir sey sormaya :)
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#19: 23 Ocak 2017, 21:02:32
Bu durumda en sağlıklısı her "klasik" kelimesinin ardından atıfta bulunulan konunun söylenmesi. Her birinin tanımı farklı sonuçta.

Klasik tekne,
Klasik araba,
Klasik felsefe,
Klasik edebiyat,
Klasik müzik,
Klasik iktisat,
Klasik koşullanma,
Klasik dönem hukuk,
Klasik bilim ...

Pekiii klasik ayakkabı ve klasik mobilya ?   :P
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4249
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#20: 23 Ocak 2017, 21:15:27
Bu durumda en sağlıklısı her "klasik" kelimesinin ardından atıfta bulunulan konunun söylenmesi. Her birinin tanımı farklı sonuçta.

Klasik tekne,
Klasik araba,
Klasik felsefe,
Klasik edebiyat,
Klasik müzik,
Klasik iktisat,
Klasik koşullanma,
Klasik dönem hukuk,
Klasik bilim ...

Pekiii klasik ayakkabı ve klasik mobilya ?   :P

Hem bir dönemi tanımlayacak hem de halihazırda iş görür olacak. Sanırım en yalın tanımı bu.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#21: 23 Ocak 2017, 21:17:07
Klasik kundura sayılabilir mi bilemem ama mesleğin son ustalarından biridir babam.
Körüklü efe çizmesi, patıma kazıma dikişli, ağaç çivili hakiki kösele ayakkabılar yapardı.
Modeli kesip sayasını dikmekten kalıba çekip tabanını oturtmaya kadar.
Bazı hatırlı müşterilerinin kendi kalıpları vardı mesela.

Ayakkabı istediklerinde hemen batar kattan o kişinin kalıbı çıkartılır kişiye özel imalat başlardı.

Yine Klasik mobilya sayılır mı bilemem ama annemin çeyiz sandığı ve gardırobu hakiki meşeden idi.
Dayım marangoz idi o yapmış annem evlenirken, yıl 1955.
Bir kaç ev taşındıktan sonra hamallar artık gelmez olmuşlardı ağırlığını bildikleri için.

Bildiğin tank gibi idi. Üstelik üzeri gomalak cilalı.

Ama yine dayımın yaptığı iskarpela oymalı bir sehpamız hala benim bilgisayar tezgahı olarak durur kanepenin yanında.
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#22: 23 Ocak 2017, 21:20:03
Bu durumda en sağlıklısı her "klasik" kelimesinin ardından atıfta bulunulan konunun söylenmesi. Her birinin tanımı farklı sonuçta.

Klasik tekne,
Klasik araba,
Klasik felsefe,
Klasik edebiyat,
Klasik müzik,
Klasik iktisat,
Klasik koşullanma,
Klasik dönem hukuk,
Klasik bilim ...

Pekiii klasik ayakkabı ve klasik mobilya ?   :P

Klasik silah ve klasik bıçaklarda sıralamaya girmeli mi ne dersin Kaan. ;) ;)
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#23: 23 Ocak 2017, 21:49:38
Abi, klasik ile başlayan dünyalar var.
Mesela klasik gitar klasik midir ?  ;D ;D ;D
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1164
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#24: 23 Ocak 2017, 21:53:34
İşte harika bir konu ve tartışma. Değerli Reisler, değerli tanım ve açıklamalarla konuyu bitirmişler aslında.

Özetlersek; Klasik kelimesi adı üstünde sınıf kelimesinden türeyen bir sıfat. Toplum veya toplumlar tarafından zamanla kabul görmüş, yerleşmiş ,  davranış, ürün, bilimsel ve sanatsal, mimari unsurların belli bir sınıfa ya da türe dahil edilerek yaşatılması. Klasik , eskimiş ve antik kelimelerinin aksine hala kabul gören, kullanılan bir şey. Mesela, hepimiz klasik batı müziği dinliyoruz, klasik türk edebiyatı okuyoruz, klasik kıyafetlerle dolaşıyoruz, klasik amerikan arabaları kullanabiliyoruz, klasik fiziğe gore yelken yapıyoruz. Klasik kelimesinin en güzel yanlarından birisi yaşaması nefes alması. Gelecek kuşaklara da hitap edebilmesi.

Çeyiz sandığı klasik türk kültürünün bir unsuru. Belli ağaçlardan belli formlarda yapılıyor. Üzerine motifler işelenebiliyor ya da oyma yapılabiliyor. Bu klasik bir çeyiz sandığını ifade ediyor. Biz bugün aynı yöntemlerle eski çeyiz sandıklarına benzer sıfır kilometre bir sandık yaparsak bu da klasik kabul edilir. Ama eski olmadığı için maddi değeri eskisi kadar olmaz.
Tan Kaan Reis, çok doğru bir konuya değinmiş. Sadece klasik demek yetmiyor. Neyin klasiği olduğunu da belirtmek gerekiyor. Ama klasik tekne yerine klasik iskandinav teknesi, veya klasik akdeniz teknesi gibi, klasik müzik yerine klasik batı müziği, klasik rock müziği gibi, klasik edebiyat yerine klasik Alman edebiyatı ya da klasik Rus edebiyatı gibi daha detaylı belirtmemiz belki daha doğru tanımlama olabilir.

Klasik kelimesi aslında çok katı anlamlı bir sıfat gibi görünse de benim bir çok kelime ya da kavramda yaptığım gibi onu daha iyi anlayabilmek için tersten bakmak biraz daha yol almamızı sağlayabilir. Bu kelimenin diğer sıfatlar gibi kesin bir zıt anlamı var mı? Ne diyebiliriz zıt anlamı için, yeni mi, modern mi, alternatif mi, sıradışı mı? ya da…?
  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Ocak 2017, 21:59:13 Gönderen: Mücahit Karabaş »

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#25: 23 Ocak 2017, 22:10:27
Abi, klasik ile başlayan dünyalar var.
Mesela klasik gitar klasik midir ?  ;D ;D ;D

İmdi klasik gitar denen şey ikiye ayrılır.
Biri yapım tekniği ve kullanılan malzeme olarak klasik gitar sınıfına sokar.
Diğeri gitarın kendisi klasik olsa da olmasa da çalma biçemidir.

 8-) 8-) 8-)
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#26: 23 Ocak 2017, 22:39:12
Klasik kelimesi aslında çok katı anlamlı bir sıfat gibi görünse de benim bir çok kelime ya da kavramda yaptığım gibi onu daha iyi anlayabilmek için tersten bakmak biraz daha yol almamızı sağlayabilir. Bu kelimenin diğer sıfatlar gibi kesin bir zıt anlamı var mı? Ne diyebiliriz zıt anlamı için, yeni mi, modern mi, alternatif mi, sıradışı mı? ya da…?

Aynı şeyi düşündüm Mücahit :)
Bence: güncel - çağdaş - cari hatta belki, sıradan - atipik -farklı - abnormal - düzensiz - alışılmadık - akım (trend) - zarif olmayan aklıma gelenler ....
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#27: 23 Ocak 2017, 22:58:58
Bence zıt anlamı olmaz yada olmamalı.
Klasik son derece etken bir kelime ve etkilediği konunun spesifik olarak tamlamasını sağlıyor. Yani hiç bir şeyin zıttı yada çeliştiği bir durumu anlatacak kelime yok.

Örneğin Klasik müzik- Modern müzik zıt gibi duruyor ama değil çünkü modern kelimesinin zıttı İlkel aslında. Modern müzik denildiğinde Klasik müziğin zıttından bahsedilmiyor.
İngilizce de Modern - Ancient (Modern-antik) olabiliyor ama öğrendik ki antik demek klasik demek değil.

Hepsini geçtim, olması gerekseydi zaten olmaz mıydı ?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#28: 23 Ocak 2017, 23:02:51
Klasiğin bence tam karşıtı = " Zeitgeist"dir   ::) Yani anın duygu, düşünme, davranma biçimidir. 30 sene sonra günümüzün bir çok talebi, alışkanlığı ve beğenisi değişmiş olacaktır. O zaman bizim kayıklar da klasik olabilirler ama olamayabilirler de...   ;D
  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Ocak 2017, 23:12:15 Gönderen: Ali San »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4249
Ynt: BU KAYIK KLASIK MI?
#29: 23 Ocak 2017, 23:25:35
Klasiğin bence tam karşıtı = " Zeitgeist"dir   ::) Yani anın duygu, düşünme, davranma biçimidir. 30 sene sonra günümüzün bir çok talebi, alışkanlığı ve beğenisi değişmiş olacaktır. O zaman bizim kayıklar da klasik olabilirler ama olamayabilirler de...   ;D

Hem fikiriz abicim...
Ben bu dönemden  bir şeyin geleceğe kalacağına inanmıyorum. Her şeyin bu denli hızlı tüketildiği bir zamanda herhangi bir şey bir "döneme" bile ait olamıyor. Her şey simülasyon sanki. Eh, simülasyon da gerçek olmadığına göre, kalacak bir şey de olmayacak.

Ben "Klasik'in yeniden -günün birinde- egemen olacağına inanlardanım. O kadar safım yani.


  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git