Ne motor, ne yelken. İşte çözemediğim problem; Portuçlar ve depolama alanları! Bir tekne sahibini delirtmeye yetecek ne ararsanız bulacağınız her şey tam burada.
Sorun, teknesinde bol zaman geçirenlerin ellerine ne geçirirse bir yere tıkmalarından, hiç bir şeyi atmamalarından mı kaynaklanıyor bilemiyorum.
Masal'ı 4 yıl önce aldığımızda, 10*20 cmlik bir alet çantası vardı. Bir kaç parça da halat. Teknede başka bir şey yok. Hayat çok güzeldi o zamanlar.
Küreydi, filtreydi motor yağıydı yedek vinç kolları filan harita masasının altındaki dolapta, sancak portuçta yakıt bidonları, iskelede halatlar ve yedek demir. Neyi arasam pat, elimin altında.
Sonra, 30*50'lik bir alet çantası, bir takım çantası.... yeni halatlar... can salı.... bir alet çantası daha... yer var... sorun yok... Bir kısmı koltuk altında bir kısmı portuçlarda... hayat gayet güzel.... Bu sistemle 3 kış iki yaz geçti.
Ortakla da sorun yaşamıyoruz. Kimse özel eşyasını teknede bırakmıyor, dolaplar genellikle boş o nedenle. Gayet iyi. Hayat güzel.
Sonra Ortakla anlaşmalı boşandık. O kendine yeni bir tekne aldı, gitti.Şimdi Merve'sinde mutlu.
Ortakla boşandıktan kısa bir süre Esay haşmetiyle geldi. "Dışarı çık" dedi. Çıktım. 15 dakika sonra, "gel" dedi. Gittim. Şunu şuradan al, bunu buradan al, harita masası altındakileri boşalt orası kap kacak yeri, bunu buradan çıkart, sebze meyve için, buraya ağ as, şuraya bunu yap, şu...
Havuzluk ağzına kadar doldu. Yığınla ama yığınla malzeme. Bir cigara yaktım. Evet ya dedim, ben evliydim. Derin bir nefes çektim,"Kurala uy Bülent! Sihirli kurala uy ve tamam de, başka bir şey deme!".
Önümde bir yığın, koca koca alet çantalarını, bidonları Masalcığımın iki tane küçük portucuna tıkmaya çalışıyorum. Alet çantaları bidonlar bir tarafa, yedek tüp demir, halatlar, motor yağları, güvenlik ekipmanları, yeke meke artık aklınıza ne gelirse öteki tarafa. Portuçlar zor bela kapandı.
Elimde en son, Masal'ın 10*20'lik ilk takım çantası kaldı. "Esaycım dedim, bunu masanın altına koysak. Hani bir pense bir tornavida" Uzun uzun düşündü. "Mümkün" dedi. Mümkün!? Ah... minnettarım!
Bu "düzen"den sonra, en küçük bir yapıştırıcı, kablo artık her neyse almak için bir sürü ritüel. Hadi yaptın ritüeli,bir daha yerine koymak ikinci bir ritüel...
Soru şu; bu bir sorun mu? Teknede düzen nasıl olmalı? Bütün tekneciler için asgari müşterekler var mı, bulunabilir mi?
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.