Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Teknelerde Tel ve Halatların hazırlanması

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Teknelerde Tel ve Halatların hazırlanması
OP: 06 Eylül 2018, 19:28:24

Derleme M.Cem GÜR
THE ARTS OF THE SAILOR- MHervey Garrett Smith

Çelik halatlar piyasa çıkmadan önce teknelerdeki bütün sabit arma genellikle 4 kollu, katranlanmış kendirdi ve alt uçları bogotalar ile sonlandırılıyordu.  Hava şartlarından aşırı hırpalanma, çürümeye karşı her zaman boylarınca (Wormed)Doldurma- (Parcelled)Kaplama- ve (Served)Façunalama uygulanıyordu.

Doldurma ince bir iple halat bükümleri arasındaki kanalların doldurulması işlemidir. Rutubetin buralarda birikmesi halatın çürümesine yol açar. Ayrıca bu işlem ile kendir halat daha püzürsüz hale gelir. Kaplama, ince şerit haline getirilmiş ve katrana batırılıp halat etrafında spiral halinde, uçları birbirine bindirilerek sarılması işlemidir ve rutubetin halata işlemesini engeller.  Bu işlemden sonra da yeniden gırcala veya mürnel façuna tokmağı ile sıkıca sarılır. Daha sonra sızdırmazlık sağlaması için iyice katranlanır. Bakımında, yıpranan yerler değiştirilir ve düzenli olarak katranlanır.
MÜRNEL nedir? "Birlikte Bükülmüş İki, Üç Veya Dört Kol İplikten Meydana Gelen İnce Halat"

Bütün bu işlemlerden sonra halat daha sert, hafifçe güçlenmiş, tamamen su geçirmez ve ömrü uzamış oluyordu.  Gerçekten de pek çok Amerikan balina gemisinde çelik halatlar ortaya çıktıktan sonrasında bile kullanılmaya devam eden kendir halatlar nesillerce kullanıldı.  Balinacılar, şimdi bize ilkel gelen bu yöntemi geminin ömrünce vazgeçmeden uyguluyorlardı.

Çelik halatlar kendirin yerine geçince artık doldurma işlemine tabii ihtiyaç kalmadı; ama kaplama, façunalama ve katranlama pası, yıpranmayı ve aşınmayı engellemek için uygulanmaya devam etti. Galvanizleme tuzlu denizin korzif etkisini sadece geciktirdi. İyi yapılmışbir uygulamanın ne kadar başarılı olduğunu birkaç yıl önce kendim gördüm. 1886 tarihinde inşa edilip artık hizmetten alınan bir istiridye teknesinin sabit arması böyle yapılmış.  Çarmıhları yarım inç çelik teldi ve bogotaları vardı. İstralyası da aynı kalınlıktaydı. Merakımdan bir çarmıhın ucunda katranlı gırcala ve kanvas kumaşı kaldırdım ve 60 yıldır hizmet veren bu tellerin tamamen passız, yeni gibi pürüzsüz ve yeni kadar parlak olduklarını hayretle gördüm.

Şunları söylediğinizi duyar gibiyim “ Bütün bunlar çok enteresan ama bu unutulmuş zamanların eski sanatının benim başından sonuna kadar paslanmaz teller ve sıvama bağlantıları ile ne ilgisi olabilir?” Çok tartışmalı bir konu olduğunu ve çok kritik bir konu olmadığını itiraf ediyorum ama yine de olumlu yönde agresif bir şekilde yaklaşıyorum.

Paslanmaz çelik tel halat, sadece tutmak için değil, aynı zamanda stabilite güvenliğini sağlamak için dehşet verici bir şekilde kaygandır. Bence bu çarmıhlar ve kıç istralya sadece bu nedenle, güverteden 15, 20 santim yükseklikte kaplanmalı ve façuna edilmelidir.  Tellerde yapılan kasalarda sadece birleşme noktası değil kasanın tamamı da façuna edilmelidir edilmelidir. 

Kaplama, eski zamanlarda katrana batırılmış şerit kanvas kumaşla yapılıp aşırı dağınık ve zarif yatlardan çok iş teknelerine uygun bir yöntemdi. Allahtan zamanımızda elektrikçilerin kullandığı izole bantlar ortaya çıktı. Bunlar iki tiptir; kumaş esaslı olanlar ve kauçuk esaslılar. Kauçuğun içerdiği sülfirik asit zaman içinde çelik teli etkileyeceği için hiçbir zaman ve şart altında kullanılmamalıdır. Kumaş esaslı olanlar teli mükemmelen kaplarlar ve düzgün uygulanırsa çok da iyi su geçirmezlik sağlarlar.



 Façuna işlemi çıplak elle yapılacak bir iş değildir. Uygun sıkılıkta sarmaya gayret ettiğinizde gırcala elinizi keser. Façuna işlemi için aşağıya resmini koyduğum ve amatör denizcinin kendi yapıp kullanabileceği façuna tokmağı kullanılır. İdeal şartlarda tel iki ucundan gerilerek göğüs hizasında sabitlenir. Bu durumda dönmez ve gam yapmaz.  Kullanılacak gırcala başlangıç noktasına kazık bağı ile bağlanıp birkaç tur elle sarılır. Façuna tokmağı illüstrasyonda olduğu gibi yerleştirilir. Sapın kavranması ve tel etrafında döndürülmesi esastır. Gırcalanın sarım sıkılığı  ve sıkılığını uyguladıkça kendiniz ayarlayabilirsiniz. Gerekenden az tur yeterli sıkılığı sağlamaz, gereğinden fazla turda gırcala kopar.

Kasalarda ve diğer küçük işlerde ise façuna tokmağı işe yaramaz, onun yerine yine illüstrasyonda gösterdiğim el façunası ile yapılır. Her halükârda bir yardımcının gırcala yumağını kontrol edip tel etrafında döndürmesi gerekir.

Tel uygun şekilde façunalandıktan sonra su sızdırmazlığı için boyanmalı veya verniklenmelidir.
Vardavela ayakları ve tutamakların sakil çıplaklığını dekoratif olarak yine gösterdiğim şekilde kaplar ve boyarsanız. Bunlar zaman alan işler ama kim umursuyor ki?
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Bildiğiniz gibi İyonia'nın sabit armasını 10mm kendir halattan yapıyorum. Direk tarafındaki kasalar ve alt uçlarındaki radanzalar tamamlandı. Bastonun yan gergileri ve arka bölüm tekne içindeki eğrilere konacak yatay sert ağaç parçalardan oluşacak "doğal" koçboyuzlarına takılacak kısa halatlarda hazırlandı bitti.

Halatları korumanın yollarını araştırırken ilk aklıma gelen tamamını önce bezirleyip sonra balmumu ile kaplamak oldu.

Bezirin litresi son zamlardan önce 17TL idi. Şimdiki fiyatını sormaktan korkuyorum. Balmumunun 50Gramı 14TL. Kabaca toplamda 40 metre kullanılacak halat var. Balmumu çok pahalıya patlayacak.

Daha önce paylaştığım gibi Nordik geleneksel tekne yapımında ağaç kavela/ Çiviler kullanılıyor. Bunların yerlerine çakılması öncesindemsızdırmazlık için ardıç katranına buluyorlar. Piyasada araştırınca ardıç katranının Litresinin en ucuz 25 TL olduğunu ve bu ürünün kozmetikte kullanıldığını öğrendim. Sonunda araştıra araştıra çam katranına ulaştım .Litresi 5TL. Bulduğum yer Denizli  :o Bahçecilikte budanan dalların ağaçta kalan bölümüne sürülüyormuş. Hayvancılıkta da kullanılıyormuş.

Denizli'den konuştuğum üretici teknecilerin de zaman zaman aldıklarını laf arasında söyledi. Büyük olasılıkla kalafatta kullanıyorlar. Sonra bir başka arkadaş teknesinin güverte teak kaplamalarında da katran kullandığını muştuladı. ;) Hani aklınızda olsun diye yazıyorum.

Bir de kısa bilgi: 3 değişik akışkanlıkta imiş Çam katranı. Sudan biraz daha koyu - Yağ kıvamında ve Bal kıvamında.  Ben ilkini istedim. Touch up aşamasına 2-4 günde geliyormuş. Kuruduktan sonra da hafif ele yapışıyor.

Numune gönderiyorlar. Deneyip göreceğim.

Eğer kullanıma ikna olursam bu kere de evde eski çarşafları 2-2,5 parmak eninde şeritleyip, katrana daldırıp halatları spiral ve uçları birbirine binecek şekilde kaplayacağım. Sonra da façuna yapılacaklar.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 06 Eylül 2018, 22:25:57 Gönderen: Cem Gür »
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Ben bu façuna tokmağını görünce bayağı geriye gittim. Bizimkinin tepesinde makara yoktu, adamlar işi çözmüşler. Bizde façuna yapılan sicim yumağını ikinci bir kişi tutardı. Tokmak çevrildikçe , yumakta tel etrafında takla attırılırdı. Biz tekne çekip yüzdürmekte kullandığımız , ırgatta donatılı tel halatın bakımında yapardık bunu. Her sene sapanın ucundaki kasaların  uçları açılmasın diye yeniden façuna yapardık. Biz bizim yöreye uydurmuşuz ve buna " faşina" demişiz.

Cem Abi bir de tel halat örerken kullandığımız tokmak vardı. Bu tokmak bildiğin kütükten yapılmış balyozdu. Dört kollu teli kütük üzerinde  çevirerek örerken, her bir kol geçirildiğinde tokmakla dövülürdü. Bu aynı tokmağı,  teknenin altından besileri çıkartmakta, yada kayığı son felekten düşürüp denize inmesini sağlamakta kullanırdık.

Bir diğeri de "Kalafat tokmağı" dır. aklıma gelmişken yazıvereyim dedim. Zaten herkes biliyordur, kalafat yapılırken kullanılırdı.

Konuyu karıştırmadım umarım, sayenizde hatırlayıverdim  ve paylaşayım dedim işte.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

e

ersinboke@icrs.com.tr

Önemli bir bilgi daha. Bu makara sistemi iyiymiş gerçekten.
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Çok ilginç ve güzel bir konu oldu takip ediyorum
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
 :) Konuyu karıştırmek ne demek Ahmet? İyi ki paylaşıyorsun.
Hadi bir kaç resim daha koyalım



















  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Önemli bir bilgi daha. Bu makara sistemi iyiymiş gerçekten.

Tam senlik işler bunlar.  ;) Zaten yakında Tayo-Mar canlı / yüzen müze olarak denizlerde dolaşacak
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
:) Konuyu karıştırmek ne demek Ahmet? İyi ki paylaşıyorsun.
Hadi bir kaç resim daha koyalım




Hah işte tam anlattığım buydu, o sicim yumağını döndürüp duran en küçük kimse hep o olurdu, yani ben. Hep bu işler yaz aylarında sezon öncesi yapıdığı için , denizde yüzen arkadaşlara bakıp iş bir an önce bitsin diye can atardım. Bazen de arkadaşlara bakarken dalıpp tokmağı çevirme hızına yetişemediğim anda yerdik fırçayı.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
Süper bir konu başlığı olmuş. Teoride bunları biliyor olmak keyif ancak Cem Reis'in uygulayacak olması ve deneyimlerinin canlı şahidi olmak başka bir keyif.




Son videoda çam reçinesi kullanılmış. Cem Reis'in planlamasına çok benzer.

  • IP logged
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Az önce Denizli'den Çam katranı numunesi geldi. Yarın 1 - 1,5metre 10mm kendir halatı sırası ile doldurma, kaplama ve façuna işlemi ile katranlamayı elle yapacağım.  :)
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Şimdi efendim dün & bugünün mesaisi...

Sırayla gidelim.
Önce 3 kollu kendir halatın büküm akanallarını doldurma işini yaptım.
Önemli not: Elimde yine kendir, pazardan aldığım gırgcala bile denmeyecek ip vardı, onu kullandım. Olması gereken kanalı doldurup halat yüksekliğine getirecek kalınlıkta bir gırcala veya mürnel kullanmaktır.


İkinci aşama kanvas kumaştan hazırlanacak şeritlerin spiral olarak ve ek yerleri birbiri üzerine binecek şekilde halatı sarmaktı. Elimde ha deyince kanvas kumaş olmadığından toz bezi olarak kullandığım eski pamuklu atletimi caart diye yırta yırta şeritledim. Çıkarttığım şeritler kendi üzerine yuvarlandılar. Halatı kaplarkan bela oldu. Sonra şeritleri ıslatmayı akıl ettimse de hem pamuklu ince geldi hem de yeknesak bir kaplama yapamadım.


üçüncü aşama kaplanan kumasın üzerine yine uygun kalınlıkta bir mürnel veya gırcala ve façuna takozu kullanarak halatı façuna etmek. Yine ilk kullandığım pazardan aldığım ince ipi kullandım. Takoz olmadığı için bir ahşap üzerine sardığım ipi olabildiğince gergin ve sıkı bir şekilde bir şekilde sardım.
 

Nihayet bütün bu işlemler sonrasında Denizli'den gelen ve çok güzel kokan çam katranını fırça ile sürdüm.


Bu aşamada fark ettiğim aksaklıklar:
1- gerek kullandığım ince ip ve gerekse pamuklu kumaş katranı içti.  :P
2- Kanvas kullanılsaydı bu şekilde içmeyecekti.
3- Gelen katran sudan az daha yoğun. O nedenle hem ince kumaş hem de ince ip nedeni ile bir katman oluşturmadı. Resimdeki hali en az 4 kat katranlanmış hali.

4- Kullanılacak katranın yağ kıvamından az daha akışkan  olması gerekiyor.
5- Katran ince kaldığı ve doldurma işlemi kaplamada uygun malzeme ile yapılmadığından kendir halatın taşan lifleri kötü bir görüntü oluşturdu. Uygun kanvasla yeknesak bir kaplamada bu lifler altta kalacak ve bu görüntü oluşmayacaktı.

İstediğim katran katmanını elde edemediğimden kaplamanın bir bölümünü ve üzerindeki ipi bu kere katman olabilir diye bezirledim. ve kurumaya bıraktım.
Yukarıdaki daha koyu bölüm katranlı, aşağıdaki nispeten açık bölüm bezirli kısım.


Şimdi....
Bezir kuruduğunda, yapı iyice içine çektiğinde, bunun üzerine katran uygulayacağım. Ama umduğum gibi Aşağıdaki görüntüyü elde edebileceğimi sanmıyorum.
 

Doğal lifli halatlara uygun façuna için olması gerekenler:
1-Doğal (kendir- Manila vs) halatın örgü kanallarına uygun kalınlıkta mürnel veya gırcala kullanmak. Bu işlemde amaç örgü kanallarını doldurup rutubetin içeri işleyip çürüme yapmaması. İnce gırcala bu işlevi yerine getiremez.
2- Kesinlikle düzgün kesilmiş, kendi üzerine dönmeyen kanvas kumaş kullanmak.
3- Uygun facuna ip kalınlığını kullanamak ve takozla façunalamak.
4- Kullanılacak katranın su ile yağ kıvamı arasında akışkan olması.
5- halat kasasında paylaştığım illüstrasyondaki küçük ölçekli "servig board" kullanmak.

Bir not daha: Bizim Türkiyeden aldığımız kendir halatlar çok "sakallı", her yanında lifler taşıyor. Bir de kendir halat elyaf olarak gerçek manila gibi rutubete mukavim yağlar içermiyor. Bu yapısal olumsuzluğu gidermek için işlemlere başlamadan kendir halat bezirlenebilir. Nispeten yağlanan halat sonradan uygulanacak katran ile içeride hapsedilebilir.
Halatın bezirlenmesi fırça ile uygulamak yerine eldiven ve süngerle bolca emdirilerek yapılabilir.

Konuya ilk başladığım alıntı yazıda "Kaplama, ince şerit haline getirilmiş ve katrana batırılıp halat etrafında spiral halinde, uçları birbirine bindirilerek sarılması işlemidir" diyordu. Katrana batırılan kanvasın her iki yüzü de katranlanmış olacağından, belki de bu yöntem sonradan bütün yapıyı en üstten katranlamaktan daha doğru olabilir. Çünkü yazının devamında çelik halatların façunalanması anlatılıyor.

Sonuç olarak önümde /Yan çarmıhlar)4 x 4M20 + (Cunda çarmıhları) 2 x 5M20 + (Baş istralya) 1 x 4m50 + ( Baston yan gergileri) 2 x 4m halat işlem görecek.  ;)


  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Tam uğraşmak istediğim işler bunlar. Keşke biraz daha yakın olaydık. Merakla bekliyorum devamını.
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Tam uğraşmak istediğim işler bunlar. Keşke biraz daha yakın olaydık. Merakla bekliyorum devamını.

Gündelik hayhuydan kendine zaman yaratabilirsen çok da zor değil yapımı. İlle de bütün armayı bu şekilde yapmak da gerekmiyor.

2 gün ara ara el attım. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile.

Örneğin kasa yapmak zor geldiğinde genellikle ben piyan kullanıyordum. Sonra bir de baktım ki çok daha sağlam "Portekiz Piyanı" da denilen bir başka yöntem varmış.


başladım her yerde kullanmaya ..


Piyanı artık sadece halat uçlarında kullanıyorum.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Bu kış çok umutluyum bu işlere biraz olsun zaman ayırabilmek adına.
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

e

ersinboke@icrs.com.tr

ilgiyle takp ediyorum. Özellikle bogatalar için çok şık duracak. Ben de yapacağım. Ayrıca pupa palangaslarının direğe gelen tarafınfa tel çıplaktı bu yöntemle öreröim ben onu.
  • IP logged

 
Yukarı git