Konu burada tartışılırken, yaşadığımı, endişemi ve kendimce almaya çalıştığım önlemi anlatayım. Sizlerin de görüşlerini beklerim.
Geçen hafta kısa kaçamak için tekneye gittim. Teknede buzdolabı çalıştığı için sürekli elektriğe bağlı.
Tekneye varır varmaz, hemen elektriği söküp, yola çıktık. Ve yaklaşık 1 saat mesafedeki koya bağlandık. İçeride eşyaları yerleştirmeye başladık.
Salon koltuğu üzerinden laptop çantamı aldığımda ısındığını hissettim. İlk başta anlam veremedim, ama hemen sonra koltuğu elledim. Sıcak! Aküler de koltuğun altında. Baktım ateş gibiler ve hafiften koku var.
Teknede 3 adet akü var. İkisi çok sıcak, biri soğuk ama hiç biri şarj tutmuyor. 3-4 dk sonra elektrik 11 v altına düşüyor ve alarm çalmaya başlıyor.
Akülerin kutup başlarını söktüm ve 3 günü elektriksiz geçirdik.
Tekneye biz gelmeden önce, Ella’daki palamar arkadaşlar, tekneyi havalandırıyor. O nedenle kesif kokuyu almadık. Ancak yine de tekneye benden önce giren arkadaşım, “tuvaletler yine kokuyor” dedi. Ondan sonra ben girdim, kokuyu almadım ve tuvaletleri kontrol ettim, orada da bir şey görmedim.
Yani kokudan uyanamadık.
Peki tekneye gelmeseydik? Redresör şarj etmeye, aküler ısınmaya, kaynamaya devam edecekti ve tatsız bir şekilde bitecekti.
Şimdi redresöre ısı sensörü aldım. O sensörle, redresörün gerektiğinde şarjı kesmesini bekliyorum, umuyorum.
Eş zamanlı çalışan solar panel de var. Victron MPPT diyor ki, kılavuzunda, eğer sürekli şarj etmesine rağmen, akülerin voltajı artmıyorsa, voltajı düşürür ve hatta durur. Umarım bunu yanlış yorumlamadım. Bu konuyu tekrar tekrar ve dikkatlice okuyacağım.
Ama kafamdaki, sahil elektriğinde uzun süre bırakacağım zamanlarda, solar panelden beslemeyi kesmek. Böylece ben teknede yokken kontrolü sadece ısı sensörlü redresöre bırakmış olacağım.