Teknelerde Yanaşma Ayrılma Manevraları
Alıntı yapılan: Tan Kaan Özkan - Bugün, 13:46:29
Niye bana böyleymiş gibi geliyor ?
Şimdi bu videoyu izledim ve çocukluğuma gittim. Birinci teknedekilerin yaş grubu tam benim çalıştığım teknedekiler gibi ve hepsi soğukkanlı. İkinci teknede başta usturmaça tutan adam var ya işte bizde hep o kişi ben olurdum. Ama bir farkla bizim usturmaçamız yoktu onun yerine araba lastiği sarkıtırdık. Fakat kayıklarda çok kötü iskeleye çekiyor tornistanda. Eski günlere gittim , dünyanın heryeri aynı demekki, ikinci kayıktaki reisin şapka bile bizim rahmetlininkiyle aynı.Bu manevraya dair şöyle bir şeyler yazmıştım bir zamanlar aklıma geliverdi.
"Ama limandan ayrılışımızı görmeliydiniz. Yine genellikle olduğu gibi sıra dışı bir şey yapıyoruz ya, hemencecik “Deli bunlar” tespitine maruz kaldık. İskeledeki insanların bakışlarından anlaşılıyordu zaten.Ama bizim bütün bu görüntüye rağmen, havamız yerinde, tamyol ileri kafayı iskeleye dayayıp kıçı açtırıyoruz. Tam iskeleye çıkacakken tam yol tornistan, tekrar aynı manevra olduğumuz yerde geri dönüyoruz. Milletin telaşeli bakışları arasında ayrılıyoruz. Bu manevra esnasında ayakta durmak bile zordur. Çünkü bu tarz balıkçı tekneleri ilk hareketlerini devirli yaptığınızda çok ani atak yaparlar. Neyse bordada asılı olan lastikleri de içeri aldık ve seyrimiz başladı. Yeşil feneri dönünce yine dalgalarla dövüş sanatı icra edilecekti.
Ara bilgilendirme; "iskeleye çıkmak" tabiri bizde iskeleye bindirmek anlamında kullanılır. Arasıra farkında olmadan kullanıyorum bu tip tabirleri. Farkedersem parantez içinde açıklamaya çalışıyorum. Balıkçı tekneleri İskeleye çalışmak (İndir bindir yapmak vs.) için yanaştıklarında sancaktan bordalarlar. Eğer danayatacaklarsa iskeleden aborda olurlar. (Danayatmak birbirinin üzerine bordalamaya denilirdi.) Şimdi bu balıkçı teknelerinde usturmaça yerine araba dış lastiği kullanılır. İskele taraftakiler devamlı bağlı dursada sancaktakiler içeri alınır. Ama bizimki gibi küçük teknelerde lastikler hep içeri alınır ve yerleri vardır oralara kaldırılır.
Dar alanda manevra yaparken tekneler düşük yolda pek dümen dinlemezler, bu yüzden balıkçı teknelerinde reisler bu manevrayı seri yaparlar. Balıkçı teknelerinde yelkenlilerde olduğu gibi, gövde süratini sağlayacak minimum motor gücü kullanılmaz genelde daha büyük makine bulunur. Bu yüzden bu manevralar daha güvenli olur. Ayrıca salma ve civadra olmadığı için daha rahat manevra yaparlar.
Bunları açıkladıktan sonra gelelim manevraya; teknenin sancak tarafından iskeye bordaladığını düşünelim. Kıç halatları çözülür (biz baş ipini de çözerdik), bu vaziyette iken sancak baş omuzluktan iskele ile teknenin arasına bir lastik sarkıtılıp tam yaslayacağı yerde elle tutulur. Dümen sancak alabanda edilip ,ileri yoldan motora yüklenilir. Teknenin kafası yaslanıp kıçı iskeleye doğru açmaya başlar, bu esnada dümen tam iskele alabanda basılıp, tam yol tornistan ve baş halatı çözülür. Ardından ileri geri üç dört manevrada geri dönüş ve ayrılma gerçekleşir. Makbul olan baş ipi bağlı olmadan ve lastik sarkıtmadan bu manevrayı yapmaktır. Yani tam iskeleye yaslanacakken, tam yol tornistanla kurtarmak, milletin yüreğini ağzına getirmektir. Biz de tam öyle yapardık. Normalde bu manevra yapılırken herkes başa koşar tutmaya çalışır falan ama bizlerde herkes soğukkanlı bir şekilde halat roda etmeye falan devam ederdi, tabi ayakta denge sağlayıp durabilenler. "