Erman Reis,
henüz bir görüş oluşturmak için zaman erken. Ersin'in üzerinde durduğu tasarım yukarıda fotoğraflarını koyduğu üç tekne de değil ; tasarımcısının önerdiği, henüz eskiz halinde olan bir tekne. Muhtemeldir ki gerçek projelendirme adımlarına giriştiğinde üzerinde kimi değişiklikler de yapacaktır. Ya da mesela Ersin biten tasarımın kimi detaylarını beğenmeyecek ve tasarımcıdan bunların düzeltilmesini isteyecektir.
Kaldı ki elimizde tamamen bitmiş bir tasarım bile olsa bunun üzerinden teknenin performansı, kimi denizcilik özellikleri hakkında fikir yürütmek benim harcım ve haddim değil. Yat tasarımı eğitimim , irili ufaklı onlarca farklı tekne inşa etmişliğim veya birbirinden farklı yüzlerce tekneyle uzun yıllar boyunca seyir yapmışlığım yok ( lakin bu işi bildiğini bildiğim insanların kimi kitap veya yazılarında da ; - eğer tasarımda bariz yanlışlar yoksa - ; bir tekne tasarımının teorik olarak ele alınıp beklenecek performans ve seyir özellikleri hakkında önden fikir yürütüldüğünü görmedim).
Malum tekne inşası hala küçük bir sektör , evet bilgisayarlı tasarım pek çok yenilik ve rahatlık getirdi ama, hala deneme / yanılma demesek de, deneme ve düzeltme yöntemi geçerli. Sonuçta bir tekne tasarımı bir tasarımcı ve belki bir iki yardımcısının masa ve ekran başında bir süre geçirip, elbette teknenin boyuna göre, bir kaç bin veya bir kaç on bin dolara mal ettikleri birşey. Buna karşın koskocaman tasarım bölümünde belki yüz teknik adamın bir kaç yıl çalışması, firmanın tedarikçilerinin onlarca konuda desteklerine rağmen milyara yakın yüz milyon dolarlara mal olan bir otomobil tasarımı dahi sonuçta kötü ve başarısız olabiliyor ve bir iki sene içinde sessiz sedasız üretim hattından çekiliyor.
Yani demek istediğim : denemeden olmaz !
Bence bu aşamada Ersin'in üzerinde titizlikle durması gereken kriterler henüz şunlar : Emniyet, konfor ve estetik...( ha yarın öbür gün imalat düşünülecekse bir de projenin makul, hatta ucuz maliyetle üretilebilmesi ).
Seyir emniyeti için yapılması gereken hesaplar belli ve her meraklının ulaşabileceği kadar da yaygın. Tasarımcı bu hesapları yapmak ve göstermekle yükümlü, kontrolünü yapmak da mesele değil. Bana yabancı bir tekne tipi olduğu için internette biraz bakındım. Bu tarz teknelerinin orijinallerini alıp yata çevirmek son 60-70 senedir alışıldık bir uygulama. Hatta 120-130 sene evvel Almanyada doğrudan ( balıkçı tekneleri imal eden bir tersanede ) yat olarak yapılmış bir örneğe rastladım ( o zamanlarda Almanlar " Lustyacht " yani zevk yatı, teknesi dermiş iş için kullanılmayan teknelere) . Şu anda da yine hizmet dışı kalmış eski tekneler revaçta ; kimi batılı gönüllüler bunları alıp, renove edip Akdenizde mülteci kurtarmakta kullanıyorlarmış. Yani bu teknelerin denizciliklerinde bir problem yok.
Konforu sağlamak için tasarımcı, müşteri birlikte çalışmak üzerinde tartışmak zorundalar.
Estetiğe gelince : Ersinin bana gösterdiği çizimler bana hoş ve çekici geldi ( üstelik dediği gibi, benim " ilgi alanımda ' olan bir tekne tarzı olmamasına rağmen. Ama çizimlere bakınca misal 5- 10 sene sonra rahatım için genel konseptini gayet uygun bulabileceğimi düşündüm. Şimdiden gözüm Lobster'lara, trawler'lara kaymaya başladı bile...Bir yelkenli rahat tekne elbette bana bir motoryattan daha yakın).
Ama burada dikkat edilmesi gereken başka kriterler var ; tekne eski balıkçı teknelerine gönderme yapan bir tasarım. Benim eski balıkçı ve iş tekneleri konusunda eğitilmemiş gözüm için gayet güzel...Fakat bakalım sahiden öyle mi, yani bu iş teknelerinin temel tasarım özellikleri korunmuş bir yat mı, yoksa öylesine bir anlık moda işi "retro design" mı ?
Bunu da bize ancak Cem söyleyebilir. Erbabı tarafından kabul edilebilecek , eski tarzın bir yeni uygulaması mı, yoksa gerçeğinden uzak mı ? ( Mesela bazı tugboat tasarımlarina bakıyorum, evet çok şirinler, fakat aslen bana Walt Disney Donald Duck'u denize çıkaracağı bir macera için çizmiş gibi geliyorlar? )