Denizci taifesi nedense bir konu anlatılırken başka alanlardan örnek verilmesini sevmez...Hele mesela otomotiv sanayiinden. Hemen "
aynı şey değil ! " diye kızarlar, biliyorum. Ama ben ortada paralelliklerden pekala bahsedebileceğimiz çok örnek olduğunu düşünüyorum.
Niye otomobil alacak kimse aracın boyu 4,30m olacak, 120 BG civarı bir motoru olacak, dört kapılı olacak demez de ; ekonomik gücüne göre KIA mı, Peugeot mu veya Mercedes mi olur ; beğendiği, güvendiği, tabii kendi statüsünü de temsil edecek bir araba alır ? E, bunların hepsinin aynı boy, aynı genişlik, aynı motor gücü ve pek çok ortak özellikleri olan modeller de , bazen birinin fiyatı diğerinin 3 misli oluyor ? Biz de bunu pek münasip, pek doğru buluyoruz. "
Eh, abicim ama Mercedes o ! "
Inşaat kalitesine göre de inşaat maliyetleri 1700 - 2700 lira arasında değişir de, Etilerdeki 110 m2, 3 oda, 2 banyolu evin fiyatının eş özelliklere sahip Pendikteki evden dört veya beş misli pahalı olmasını kimse yadırgamaz.
Bunları yadırgamıyorsak, alışmışsak, o zaman niye konu tekne olduğunda 35" tekne 80-90.000 Avro eder, 42 feet tekne 120-130.000 Avro eder, falan boy tekne filan para etmeli...gibi bir kabule yöneliyoruz ?
60.000 Avroya Polonyalıların gerçekten çok güzel 35 feet tekneleri var, al kullan mutlu ol. Geçenlerde bir dergide resimlerini gördüm, bayıldım. Diğer taraftan 35 feet tekneyi 240.000 Avroya satan da var ? Alana enayi mi diyelim ?
Dolayısıyla yaptırılmış veya kendimizin yaptığı tekneyi maliyet açısından piyasada en bilinen en yaygın teknenin satış fiyatıyla mukayese etmek abes. Doğru mukayese şöyle olurdu ; hayal ettiğim ve bana yetecek, mutlu edecek tekne
100.000 Avro fiyatlı A teknesi midir ; 350.000 Avro fiyatlı Z teknesi mi ?
Hangi teknenin bize hitap ettiğini ve kendi çapımda ( onun bundan zaten haberi ve umuru olmayacak
) hangi firmanın hangi ürünü ile rekabet ettiğimi baştan ortaya koyarsam yapacağım teknenin maliyetini doğru belirlerim.
Benim Türkiye için iddiam hep şudur ; tekne yaptırmak hala hazır almaktan ucuza getirilebilir.
Yukarıdaki örnekten yola çıkarsak ; 100.000 Avroluk A marka tekne benim beklentilerimi tamamen karşılıyorsa, bunu Türkiyede biraz gayret ve inşa süresince göstereceğiniz sabırla 70- 80.000 Avroya mal edebilirsiniz. Hayaliniz 350.000 Avroluk bir tekne ise onu da aynı oranda tasarrufla yapabilirsiniz. O tekne de size 100.000 Avroya mal olmaz, mesela 270.000 Avroya mal olur.
Ya da çok iddialısınızdır ; ülkede böyle tekneler de yapıldı, kardeşim benim yapacağım tekneyi daha Halberg Rassy veya Nautor's Swan yapmadı dersiniz...O zaman belki piyasadaki emsal teknelerin fiyatlarıni da geçebilirsiniz.
Nasıl belli bir miktar daha ucuza mal edilebileceğini düşünüyor ve iddia ediyorsun , işte armayı, yelkeni, motoru, vinci, pervaneyi, elektroniği, ırgatı, verniği boyayı vs vs vs...seri üretim yapan yabancı firmalardan daha pahalıya alacaksın diyeceksiniz ? Doğru, ama unutmayın tekne imali hala emek yoğun, mesela otomobil imalatının ancak 1930lu yıllardaki durumu ile mukayese edilecek, iş akışı " iptidai " bir sanayi kolu. Tekneler fabrikalarda 90 dakika içinde robotlarca yapılabilseydi artık ne amatör yapımcının ne ufak tekne atölyesi sahibinin hiç bir şansı olmazdı tabiidir ki. Ama durum öyle değil. Tekne Fransada da, Almanyada da, Hollandada da yapılsa ; Turkiyedeki gibi bir kaç bin saatlik el işçiliğine muhtaç.
Ayrıca büyük, kurumsal firmaların küçük atölyelere göre büyük ve doğrudan üretime katkısı olmayan yan giderleri var. Falan küçük sanayi sitesindeki tekne üreticisinin muhasebe departmanı yok, ayda bir uğrayan muhasebecisi var. Emniyet mühendisi yok. Satınalma departmanı yok, depo yönetimi yok, satış pazarlama ağı yok...Adam bunların hepsi ya kendisi veya ortağı, çocuğu filan.
Sadece büyük bir üreticinin her sattığı teknesine aksettirdiği katalog, broşür, dünyada yayınlanan yüzlerce dergiye düzenli ilan, senede bilmem kaç ülkede katılınan fuarlara tekne ve başına insan koyma maliyetlerini bir tahmin etmeye çalışın...En az bir yüzde 20 koymuyorlarsa ben de hiç işten anlamıyorum demektir.
Amatör veya siparişle yapımda evet malzeme ve donanım temininde ( ama siz de bir % 10- 25 indirim alacaksınız azcık ısrarla, varsın dev tersane de % 40- 45 alsin ) kazık yiyeceksiniz ama Turkiyede hiç bir atölye size marangozun saatini 40 Avrodan fatura etmeyecek değil mi ? Ayrıca yukarda saydığım, sizi asla ilgilendirmeyen, yan masrafları, reklam tanıtım giderlerini de ödemeyeceksiniz.
Öff, umarım çok uzun yazıp baş ağrıtmadım ?