Can abi , Utku dede okuyunca insanın içi acıyor pek söylenecek bir şey de bulamıyorum maelesef .
Eyüp reisin başlığında onun izninle bir şey sormak istiyorum , uzun süredir bizim kafamızı meşgul eden bir konu. Bu kadar hayvan sever denizci bulmuşken bu fırsatı kaçırmak istedim , tabi başka bir başlığa da taşınabilir . Biz uzun süredir köpek edinmek istiyoruz yalnız kendisine de en az kendimiz kadar iyi bakabilmek istediğimiz için bir türlü cesaret edemiyoruz. Şartların koşulların düzgün olmasını istiyoruz kendisi için , öncelikle bizim isteğimiz ya Alman kurdu yada Akbaş olması yönünde. En Ziya reisin evinde gördükten sonra Akbaş yine ağır basmaya başladı. Yalnız şuanda olmasa bile ileride yelkenli teknemizin de olacağını varsayarsam Akbaş gibi cüsseli bir hayvan tekneye nasıl uyum sağlar diye düşünmüyor değilim. Daha öncede hiç köpek beslemediğimizi belirtmek isterim , sizlerin yorumunuz nedir ?
8 yıllık Akbaş tecrübem der ki;
Akbaş'a hiç yaklaşmayın ve heves etmeyin.
Çok akıllı ancak çok sert bir hayvan.
Çevresinde (koruduğu alan) hiçbir başka hayvanı tolere etmiyor ve yaşama şansı vermiyor (kelimenin gerçek anlamıyla kullanıyorum)
Sadece bağlı olduğu aile fertlerine yakın davranıyor (belki bizimki antisosyaldir), diğer insanlardan aynı alanı paylaşmaya cesaret eden olmadı bu sürede.
Teknede olmaz diye düşünüyorum, transportu için bile en az Doblo büyüklüğünde bir araç lazım.
Marina'da bir korku efekti oluşturacaktır (aslında böyle bir Teos Marina fantezimiz var ama atılırız diye korkuyoruz).
Tekne için tüy dökmeyen ve daha ufak cinsler daha uygun olabilir: Malta Terier, Fransız ya da İngiliz Bulldog gibi.
Tekne için ben olsam Labrador tercih etmezdim mesela, sürekli denize atlamak ve yüzmek isterdi muhtemelen.
Ya da bizim ikinci köpeğimiz Pekinese gibi (Fuar'dan bot alma sebebimiz bu ufak kızımız, tuvalet ihtiyacı için karaya çıkartmak için. Yoksa biz yüzer ya da hiç karaya çıkmayabilirdik)
Yeni bir köpek düşünsek (evde 2 tane de kedimiz var) sanırım barınaktan sahiplenirdik, para verip almazdık.