Cem Bey sormayın..
Aklıma geldikçe üzülüyorum.
Face'de fotoğraflarımız da vardır birlikte. Elbette hala cep telefonumda da var. Bu yarı yabani bir sokak köpeği idi. Buraya taşınınca onu tavuk boğazlamaya girişmişken önledim. Giderek yakınlaştık. Yakınlaşma diğer bir köpeğin de yardımı ile çok ilerledi. Sokakta da "Recep'in köpeği" denmeye başladı. Sorunlar da ondan sonra...
Haydut adını da bu tavuk hırsızlığı girişimi ile kazanmıştı. Yerli tür olmasına rağmen fazlaca zeki idi. Bir de henüz genç olduğundan diğer sokağa terk edilmiş köpekten fazla etkileniyordu. Tavuk ve kedi düşmanlığını ondan öğrenmişti. Yabani olduğundan tutmak sevmek mümkün değildi. Yemeği bırakılan yerden tedirgin yaklaşıp alıp kaçardı. Ben diğerini sevip okşadıkça o da sokuldu. Giderek de benim veya arabamın sokağa girdiğinde koşarak gelmeye ve üstüme atlamaya başladı. Bu arada yanımdayken diğer insanlara ve köpeklere de efelenmeye başladı. Özellikle sokaktaki kadınlara benim yanımdan gidip eteğinden, şortundan ısırıp çekiştirdiği oluyordu. Anlam veremediğim bu huysuzlukları zamanla öğrendik. Ona kötü davranan insanları ben yanındayken cezalandırmak istiyordu. Sokağa çıktığımda şehrin meydanına kadar arkamdan gelir, diğer köpek kolonilerine rastlamadan geri dönmezdi.Başka yerde tedirgin korkak davranmasına karşılık sokağa girince tehditkar bir köpek oluyordu.
Şikayetler artınca ve akıllı bir köpek olduğu keşfedilince bir çiftlik için benden istediler. Meramımı anlattım. Benim değil, sokaktaydı. Sevdim. Besledim, yakınlaştık filan.. Biz yakalayamıyoruz dediler. Yakalayıp. Boynunda zinciri-tasması ile verdim. Arabaya atıp götürdüler. 2-3 hafta sonra bir komşum, Haydut'un geri geldiğini, iki apartmanın arasına girerek bizim balkona baktığını söyledi. Neyse buldum saklanabileceği yerleri ararken seslenince çıkıp geldi. Altınova yakınlarından 15 km'den fazla yoldan kaçıp gelmişti.
Doyurduk, besledik. Yeniden su kabı koyduk. 6-7 ay gayet uslu durdu. Sonra tekrar motosikletlilere, kadınlara tacizkar tavırlar.. Zaten başka köpeğin sokulması mümkün değil, ayrıca sabaha kadar da kıyamet koparıyor. Belediyeye şikayet edilmiş, belediye görevlileri yakalayamamışlar, beni buldular. Barınağa götüreceğiz dediler, yakalayıp verdim. Götürdüler. 1 hafta sonra kaçıp geldi. Bir sene kadar uslu durdu. Sonra yeniden azmaya başladı. Sokakta bir kadını ısırınca görevliler, yokluğumda bayıltıp götürmüşler.. Ona ablalık eden Sibirya türü beyaz da o günlerde şikayetlerle başlayan görevli baskısından bir başka yere götürülerek kurtarıldı. Ama Haydut insana saldırması nedeniyle herhalde sahip çıkan da olmadığından muhtemelen götürülüp uyutuldu. Hiç haber almadık bir daha. İçimde yara olarak kaldı.
Öykümüz böyle. Şimdi sokağa ona çok benzeyen bir dişi ve 3 başka köpek daha geldi. Onlara mesafeliyim. Hiç yüzlerine bakmıyorum. Sevmiyorum. Okşamıyorum. Laf atmıyorum. Yemek bırakacağım zaman da gidip hiç onlarla ilgilenmeden kenar bir yere bırakıp dönüyorum.
Ama Haydut'u özlüyorum. Patilerini omuzlarıma dayar ve sarılırdı sokağa çıktığımda veya akşam döndüğümde.. Çok da oyuncuydu.