Atilla Reis alınmasın.. John Vigor amcanın sözü geldi aklıma yine.. Kullanacağınız kayığın boyutunu demiriniz belirler diyor vigor amca.. ırgatınız bozulduğunda kendi gücünüz ile çekebileceğiniz demir ağırlığı, teknenizin boyunu da belirler diyor..
İleriki yaşlarda tekne büyütmek değil küçültmeyi düşünüyorum mesela.. 5 m açık bir yelkenli tekne.. Mustafa abinin Küçük gibi birşey.. Dur ben buna bir konu başlığı açayım.. Kaybolmakta olan klasik denizcilik yaklaşımları.. peh peh.. başlığa bak..
Bende yok. Gerek var mı, yok.
Ama şu;
Gece vakti, kör karanlık.14 saat dayak yiyerek gelmişim.
Sazak koyuna girdim. Hiç ışık yok. Burnumun ucunu göremiyorum. Hayatımda gündüz dahi girmediğim, bilmediğim, görmediğim bir koy. Suat Reisin tarifi kafamda.
Demiri salıyorum. Sancağımda a ha piramit şeklinde bir kaya, iskelemde kayalıklar. Fenerin ışığı daha bir ürkütücü gösteriyor kayalıkları.
Rüzgar basıyor bir yandan. Yorgunluk-gerginlik. Ramazan abi ne kadar demir salabildiğimizi kestiremiyor tam. Üç defa çekip atıyorum.
Üçüncüsünde teslim oluyorum, ne olduysa artık oldu, diyorum.
İşte o zaman "ne vardı demir sayacı olaydı" dedim mi? dedim!
Çok korkmuştum be çocuklar.
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.