Bizde de bir kedi var. Benim belki 6. belki 7. kedim.
Cinsin önde gideni, sevdirmez, sırnaşmaz... Bir köşede kendi kendine oturur. Sevmeye kalkarsın, gider.
Ve asla, ama asla kedi taşıma kutusuna girmez; bir şekilde kanlı, çizikli bir çalışma sonucunda sokarsın, daha arabaya binmeden korkudan ya da hırsında tuvaletini yapar kutuya. O nedenle evden çıkarmak mümkün değil.
Bir önceki evimiz giriş üstüydü; haftada bir bahçeye düşerdi. Almaya gittiğimizde yanımıza gelmez, saklanır, kaçar... yine topluca kovalama, sıkıştırma, ve çizikli kanlı mücadelelerle eve gelir.
Sonra 2. kata taşınınca anladık ki, düşmüyormuş, atlıyormuş. Çünkü buradan hiç düşmedi!
Tatile gittiğimizde, evde çeşitli köşelere yemek ve su kapları bırakılır; ve bir nöbetçi periyodik olarak gelir bunları kontrol eder, tazeler.
O nedenle, böyle tekneye gelen kedileri okuyunca imrenmiyor değilim. Bosa ve onun gibilerin kıymetini bilin. Bir öpücük de benden verin.