124 millik pasaj 26 saatte,
167 millik pasaj 29,5 saatte alındı.
Buyrun efendim.
Tekne aynı, kaptan aynı, hava koşulları benzer, ama biri ötekine göre son derece hızlı.
Ben hesaplarımı hep saatte 5 mil yol üzerinden yaparım. Daha sonra ortalamaya göre revize ederim.
Bu duruma, Alanya'ya 25 saatte , Mersin'e 37 saatte ulaşmam gerekiyordu.
Fakat sonuçlar yukarıda. Aradaki farkta mürettebatın çok etkin bir rol oynadığını düşünüyorum.
Alanya seyrinde bana eşlik eden arkadaşım kuşkusuz ki yardım etmek için elinden geleni yaptı. Ama hiç bir şey bilmiyordu.
Örneğin, marinadan çıktık, usturmaça toplanacak, hop hız kes, tek başına git, usturmaçaları topla, geri dön yol ver...
Rüzgar yardımı başladığı zaman bir şey yapacaksın, önce adamı yerinden kaldır, şunu yapacağım diye anlat, yapmaya çalışırken dakika başı sorsun "abi niye olmuyor" filan, diye, içinizden bumbayı söküp denize atmak "hah bak ne güzel işte böyle gidiyoruz, mutlu musun" demek geliyor, bırakıyorsunuz yaptığınız işi.
yol uzadıkça yorgunluğunuz artsın, uykunuz gelsin ama uyuyamayın, o kez yapabileceğiniz özellikle rüzgarı kullanmak yönünde yapabileceğiniz şeyleri yapmaktan yavaş yavaş vazgeçiyorsunuz,
Uykusuzluk-ne kadar dirençli olursanız olun, çok çok yoruyor, dikkati dağıtıyor, tembelleştiriyor, bu hızınızı etkiliyor.
Şu konuşmaya dikkat;
-Oğlan çocuğu, biraz uyuyacağım, bak, karşıdan gelene sağdan gelene soldan gelene arkadan gelene dikkat. İşte karşıdan geliyorsa, mesafeye bak, açıktaysa ses etme, kuşkuya kapılırsan korkma, gerekirse önüne düşmeyecek şekilde 30-40 derece sancak ver, uzaklaş. önünden geçiyorsa kıçını nişanla...Sonra rotana gir.
-Tamam abi,
- Ne yapacaksın?
- Şunu şunu şunu.
-Şahanesin, Tamam, benim uyku sorunum var bak biliyorsun, bir kadeh içtim, duş alacağım, yatacağım, hava kararmaya yüz tutarsa, ki daha erken uyanırım, beni muhakkak uyandır.
-Tamam abi.
50 dakika sonra baş kamaranın kaportasından kafamı uzattım;
- Oğlum bu gemiyi görüyor musun?
- He abi gidiyor o
- Ne zaman geçti seni?
- Geçtiğini görmedim.
- Lan elindeki kitaba ha şimdi, bu tam pruvada oğlum, bize geliyor
- Hakkaten abi ya, birden bire önümüze çıktığına göre
-Homur homur
Burada haksızlık etmek için, tenkit için söylemiyorum, dünyanın en iyi insanlarından biridir ve çok severim. Lütfetti, yanımda geldi.
Mersin seferinde aynı içerikteki sohbet
- Erman ben biraz yatayım
- Olur abi.
Şunu diyeceğim, ya adam gibi tek el seyir yap, ya yanına birini alacaksan az çok şu bir ucundan tutabilsin.
Öyle oldu mu 6 saat kâr ediyorsunuz.