1
Seyir Anıları / BİR NEHİR, ÜÇ ÜLKE
« En son Gönderen: Cevat İpekçi 31 Temmuz 2025, 10:29:51 »MÜBADELE
Anadolu'nun, Trakya'nın çeşitli yerlerinden mübadil olarak gelen, Rumca bilmeyen Ortodoks'ları Yunan halkı sevmedi.
Kimileri hala da sevmiyorlar.
Daha dün Kavala'da tanıştığımız, bayan Eli, Trabzon'un Beşiktaş adlı köyden, mübadil olarak Kavala'ya gelmişler. Türkçe konuşabiliyor. Büyük bir başarı. Genellikle üç kuşak sonra kaybolan anadil, 1924 den bu yana, 100 yıldır evde konuşuluyor. Bu da ötekileştirilmenin şiddetini gösteriyor.
Dükkanı var. Bayatlamayan ekmek, galeta, bal, Girit kaşarı gibi ürünler satıyor. Bayan Eli anlatıyor;
-Rumca bilmediğimiz için bize hep Türk tohumu demişler. İşte, okulda her yerde aşağılandık. Bir süre önce bir müşteri geldi ve sordu.
-Nereden geldiniz?
-Sana ne? Dedim.
Elime kaşar kesme bıçağını aldım. Şöyle yere paralel tuttum.
-Bana bak. Bununla seni ikiye bölerim, yere oturursun.
Adam arkasına bakmadan kaçtı. Biliyorum bu gibiler korkak olurlar, o nedenle böyle davrandım.
Biz ona bolca aldığımız Mehmet Efendi kahvesinden bir tane hediye ettik. Çok duygulandı. Gülay'a sarıldı. O da bize bal hediye etti. Böyle olmaz dedim. Ben bir tane satın aldım.
Büyükleri Yunan iç savaşında ( 1946 ) kralcılara karşı savaşmış. Kim bilir, belki de Türkiye'den gönüllü olarak giden "Kapetan Kemal'in ( Mihri Belli) komutasında birisi idi o büyükleri.
Her şeye rağmen Atatürk yanlış iş yapmaz.
Yaşasın mübadele.
Anadolu'nun, Trakya'nın çeşitli yerlerinden mübadil olarak gelen, Rumca bilmeyen Ortodoks'ları Yunan halkı sevmedi.
Kimileri hala da sevmiyorlar.
Daha dün Kavala'da tanıştığımız, bayan Eli, Trabzon'un Beşiktaş adlı köyden, mübadil olarak Kavala'ya gelmişler. Türkçe konuşabiliyor. Büyük bir başarı. Genellikle üç kuşak sonra kaybolan anadil, 1924 den bu yana, 100 yıldır evde konuşuluyor. Bu da ötekileştirilmenin şiddetini gösteriyor.
Dükkanı var. Bayatlamayan ekmek, galeta, bal, Girit kaşarı gibi ürünler satıyor. Bayan Eli anlatıyor;
-Rumca bilmediğimiz için bize hep Türk tohumu demişler. İşte, okulda her yerde aşağılandık. Bir süre önce bir müşteri geldi ve sordu.
-Nereden geldiniz?
-Sana ne? Dedim.
Elime kaşar kesme bıçağını aldım. Şöyle yere paralel tuttum.
-Bana bak. Bununla seni ikiye bölerim, yere oturursun.
Adam arkasına bakmadan kaçtı. Biliyorum bu gibiler korkak olurlar, o nedenle böyle davrandım.
Biz ona bolca aldığımız Mehmet Efendi kahvesinden bir tane hediye ettik. Çok duygulandı. Gülay'a sarıldı. O da bize bal hediye etti. Böyle olmaz dedim. Ben bir tane satın aldım.
Büyükleri Yunan iç savaşında ( 1946 ) kralcılara karşı savaşmış. Kim bilir, belki de Türkiye'den gönüllü olarak giden "Kapetan Kemal'in ( Mihri Belli) komutasında birisi idi o büyükleri.
Her şeye rağmen Atatürk yanlış iş yapmaz.
Yaşasın mübadele.