Heyamola Hey
Havuzluk => Yelken Yarışları => Konuyu başlatan: Mustafa Ertör - 04 Aralık 2017, 21:44:12
-
http://now.dolphin.com/tr-tr/detail.html?tabid=0&did=d17cb5272c1ba89d99b6ea79b2023676&from=home&pn=com.dolphin.browser.express.web&appvc=584&chn=ofw&feature=1#detail1512373759748892
Tirhandili olan reislerimizin ilgisini çekebilir.
-
http://now.dolphin.com/tr-tr/detail.html?tabid=0&did=d17cb5272c1ba89d99b6ea79b2023676&from=home&pn=com.dolphin.browser.express.web&appvc=584&chn=ofw&feature=1#detail1512373759748892
Tirhandili olan reislerimizin ilgisini çekebilir.
Mustafa reisim çok saolun takipteyiz.. 
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Bölgeye yakın bir tirhandilimiz olaydı :) Bir ekip oluşturup katılabilirdik.
-
Yaz sonu yapılan Ahşap tekneler yarışına katılmayı istiyorum.Ekip oluştururuz.
-
Bölgeye yakın bir tirhandilimiz olaydı :) Bir ekip oluşturup katılabilirdik.
Benimkinin biraz gideceğini bilsem ben onu bir şekilde götürürüm ama benimki bayağı bir slow sail 

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Tirhandiller zaten biraz slow sail oluyor. Guletler bu konudas biraz daha iyi.
Bodrum Ahşap yarışlarının eski bir müdavimi olarak her ikisinde de yarıştım.
-
Bileydim geç alırdım Yengeç'i karaya. Aklım kaldı.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Gerçi maksat yarışmak ama madem konu açıldı..diyelim ki 3 kuvvet esiyor, 12 milde kaç sürat lazım bize?
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Hızlı bir Tirhandil bence en iyi ihtimal 3 saatte bitirir 7-10 knot havada bu uzunluktayı bir rotayı. 4 - 4,5 knot ortalama hız hesapladım 4 millik kısmı orsa seyri olarak rotanın diğer kısmı apaz ve geniş apaz olursa. Rüzgarın 12 gibi oturduğunu düşünürsek diğer alternatiflerde güneş batar .😎
Bu yarış 4-5 kuvvet havada daha güzel olur.
-
Guletle en iyi orsa açımız 135 derece idi. Genelde yarış teknelerinde 90 derece kabul edilir, gezi teknelerinde 110-115 derecedir. Ahşap yat yarışlarında 4-5 hava nadiren gördüm, böyle bir yarışta iki orsa etabında böyle esti ve 2. olduk. Birinci olan tekne diğer üç etapta iki direğine 3 veya 4 adet balon basan bir tekneydi ve biz standart yelkenlerde yarışıyorduk. Son etapta (orsa etabı) çekilmesine rağmen birinci oldu.
Bana sorarsanız yarış yanık havada kazanılır. 4-5 havada tüm tekneler yürür. Eser gibi yapan havada diğer teknelere göre bir kaç yüz metre avantaj sağlayabilirseniz etabı kazanırsınız.
-
Cemre Tirhandil değildi.Çok karıştıran olurdu.Eğer satılmasaydı bu yarışlara katılmak isterdim. Sanki benim satmamı beklediler tirhandil yarışları için.O zamanlar yapılmıyordu.Yarışta derece alsak kesin itiraz edilirdi tirhandil değildir diye.Altı temizse 12 mil rüzgarda apaz seyirde 5,5 /6 mil rahatlıkla gidiyordu.
-
Benimki trimsiz ayarsız 4 görür, bir tane %130 cenova bulsak, bir tane de balon, Burak reis de gelirse bu iş tamam ;)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Guletle en iyi orsa açımız 135 derece idi. Genelde yarış teknelerinde 90 derece kabul edilir, gezi teknelerinde 110-115 derecedir. Ahşap yat yarışlarında 4-5 hava nadiren gördüm, böyle bir yarışta iki orsa etabında böyle esti ve 2. olduk. Birinci olan tekne diğer üç etapta iki direğine 3 veya 4 adet balon basan bir tekneydi ve biz standart yelkenlerde yarışıyorduk. Son etapta (orsa etabı) çekilmesine rağmen birinci oldu.
Bana sorarsanız yarış yanık havada kazanılır. 4-5 havada tüm tekneler yürür. Eser gibi yapan havada diğer teknelere göre bir kaç yüz metre avantaj sağlayabilirseniz etabı kazanırsınız.
Ahmet reisim ben anlamadım 135 ,90 ,110,115 orsa açısı ile ne demek istediğinizi. Hadi 60 olsun olmadı 70 derece. Viking teknesi olsa 70 derece orsa gider.
-
https://www.vikingeskibsmuseet.dk/en/professions/education/knowledge-of-sailing/sail-and-trim/
Harika bir site buldum Viking gemileri 60 derece orsa gidiyormuş.
(https://i.hizliresim.com/nJ3mkN.jpg) (https://hizliresim.com/nJ3mkN)
(https://i.hizliresim.com/pGp8Ro.jpg) (https://hizliresim.com/pGp8Ro)
-
Tek yelkenle orsa gidebilmeyi incelemek gerekir.
-
Tek yelkenle orsa gidebilmeyi incelemek gerekir.
Verdiğim linkte incelemişler Mustafa reis 112 m2 kare yelkenle 60 derece müthiş.
(https://i.hizliresim.com/LOWgGG.jpg) (https://hizliresim.com/LOWgGG)
-
Benimki trimsiz ayarsız 4 görür, bir tane %130 cenova bulsak, bir tane de balon, Burak reis de gelirse bu iş tamam ;)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
😄 Erman reisim Bülent reis adana ısmarlayacaktı tarih belli olsun ordan Mersine geçer beraber yelken yaparız boşver yarışı. Selamlar.
-
Vallahi çok mutlu olurum... heyecanla bekliyorum.. Adana'da kebap tamam Mersin'e de yer ayırın.. Bizim buralarda yeme içme bitmez ;)
Aslında derdimiz yarış değil, birlikte seyir keyfi ama adına düzenlenen bir etkinlikte benimkinin de olmasımı hakikaten isterim maksat orada var olmak..
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Zahiri rüzgarla yaptığınız açıyı rüzgar göstergesinde okursunuz. Bu açı 30 dereceye kadar kırmızıdır, yani o açının altında tekne yelkenle seyir yapamaz. 30-60 arası orsa sayılır. Yelken trimi açısından çok faydalı bir göstergedir. Gördüğünüz rüzgar yönü zahiri olduğundan, tramola attığınızda gittiğiniz yönden kaç derece saptığınız daha önemlidir. Bir tekne iyi orsaya girebiliyorsa yönü tramola attığında eski rotasına göre 90 derece sapar. Örneğin kuzeye giderken tramola atarsanız doğuya gitmeye başlarsınız. 90 derece genellikle yarış teknelerinde ulaşılabilen bir açıdır. Gezi teknelerinde bu açı 100 derece civarındadır, yani kuzeye giderken tramola atarsanız doğunun 10 derece güneyine doğru gidebilirsiniz. Guletlerde ise bu açı 135-140 dereceyi bulur.
-
Tirhandiller yürümüyor! Yürümüyor çünkü çoğunun neredeyse tamamının üzerinde markoni arma ve gereğinden uzun direk var.
Tirhandillerin üzerinde olması gereken en doğru aramanın randa olması gerekiyor. Markoni arma ile bir Tirhandili yürütemezsiniz.
Tirhandiller , konforlu ve sorunsuz seyir yapılmak için tasarlanmış yelkenli teknelerdir. Bir tirhandili orsaya girme kapasitesi ile değerlendirmek doğru bir yaklaşım olmaz.
Apaz ve geniş apaz, pupa seyri için tasarlanmış bu yelkenli, her havada gider. Bir Ege yelkenlisi olan bu tekneyi Ege nin coğrafi ve klima yapısı düşünülmeden değerlendirmek büyük hata olur.
Birçok seyir yazısında okumuşsunuzdur. Sabah erken kalkıp, öğlen saat 12 ye kadar bilemedin öğleden sonra saat üç kadar gitmek istedikleri adaya gitmek isteyen fiber tekne kullanan yelkencilerin hikayelerini.
Çünkü , bu saatlerden sonra Hava raporlarının sıfır hava verdikleri lokasyonlarda bile en az 15 knot rüzgar esiyor Ege de.
Fiber markoni , cenova dirve yelkenliniz ile 15 knot rüzgarda camadan vurup, teknenizin başı kıçı oynarken, bir tirhandil ile her havada her yere gidersiniz.
Kaç kez dünya seyahati döndüğü bilinmeyen Tahiti Kech , okyanus şartlarına uyarlanmış özünde bir tirhandildir mesela.
Eşlerin gelmemesinin en önemli nedenlerinden biri olan yelkenli teknelerin bayılması ve konforsuz bir seyir , bir tirhandil de mümkün olmaz.
eğer Ege de rüzgar yönleri ve antik ticaret limanlarının lokasyonlarına baktığınızda orsa ihtiyacınızın ne kadar az olacağını rahatlıkla görürsünüz..
-
Zahiri rüzgarla yaptığınız açıyı rüzgar göstergesinde okursunuz. Bu açı 30 dereceye kadar kırmızıdır, yani o açının altında tekne yelkenle seyir yapamaz. 30-60 arası orsa sayılır. Yelken trimi açısından çok faydalı bir göstergedir. Gördüğünüz rüzgar yönü zahiri olduğundan, tramola attığınızda gittiğiniz yönden kaç derece saptığınız daha önemlidir. Bir tekne iyi orsaya girebiliyorsa yönü tramola attığında eski rotasına göre 90 derece sapar. Örneğin kuzeye giderken tramola atarsanız doğuya gitmeye başlarsınız. 90 derece genellikle yarış teknelerinde ulaşılabilen bir açıdır. Gezi teknelerinde bu açı 100 derece civarındadır, yani kuzeye giderken tramola atarsanız doğunun 10 derece güneyine doğru gidebilirsiniz. Guletlerde ise bu açı 135-140 dereceyi bulur.
Pusulaya gore konuşursak gercek ruzgar 100 dereceden esiyorsa yaris tekeneleri 135 yada 65 yonune gidebilir bu gezi teknelerinde 145 yada 55 yönünedir Deplasmanli teknelerde 160 yada 40 derece olur Kisaca yaris tekneleri 35 gezi tekneleri 40-45 Deplasmanli tekneler 50-60 derece orsaya girer.
-
Tirhandiller yürümüyor! Yürümüyor çünkü çoğunun neredeyse tamamının üzerinde markoni arma ve gereğinden uzun direk var.
Tirhandillerin üzerinde olması gereken en doğru aramanın randa olması gerekiyor. Markoni arma ile bir Tirhandili yürütemezsiniz.
Tirhandiller , konforlu ve sorunsuz seyir yapılmak için tasarlanmış yelkenli teknelerdir. Bir tirhandili orsaya girme kapasitesi ile değerlendirmek doğru bir yaklaşım olmaz.
Apaz ve geniş apaz, pupa seyri için tasarlanmış bu yelkenli, her havada gider. Bir Ege yelkenlisi olan bu tekneyi Ege nin coğrafi ve klima yapısı düşünülmeden değerlendirmek büyük hata olur.
Birçok seyir yazısında okumuşsunuzdur. Sabah erken kalkıp, öğlen saat 12 ye kadar bilemedin öğleden sonra saat üç kadar gitmek istedikleri adaya gitmek isteyen fiber tekne kullanan yelkencilerin hikayelerini.
Çünkü , bu saatlerden sonra Hava raporlarının sıfır hava verdikleri lokasyonlarda bile en az 15 knot rüzgar esiyor Ege de.
Fiber markoni , cenova dirve yelkenliniz ile 15 knot rüzgarda camadan vurup, teknenizin başı kıçı oynarken, bir tirhandil ile her havada her yere gidersiniz.
Kaç kez dünya seyahati döndüğü bilinmeyen Tahiti Kech , okyanus şartlarına uyarlanmış özünde bir tirhandildir mesela.
Eşlerin gelmemesinin en önemli nedenlerinden biri olan yelkenli teknelerin bayılması ve konforsuz bir seyir , bir tirhandil de mümkün olmaz.
eğer Ege de rüzgar yönleri ve antik ticaret limanlarının lokasyonlarına baktığınızda orsa ihtiyacınızın ne kadar az olacağını rahatlıkla görürsünüz..
Sevgili Ersin (dogru yapilmis) her tekne doğru arma ayari ve tekneye gore dogru yapilmis hafif hava ve sert hava icin ayri yelkenlerle yürür
Markoni arma iyidir kontrolu kolaydir daha performanslidir daha az guce ve ekibe ihtiyac duyar .Ozellikle sert havada.
-
Orsada gerçek rüzgara göre ortalama 45 derece iyi bir açıdır. Rüzgarın hızına ve teknenin yapabildiği hıza göre bu açı değişir. Rüzgar hızı artttıkça tekne hızı ile bileşenini aldığınızda gerçek rüzgar açısı ile zahiri rüzgar açısı arasında fark azalır. Rüzgar hızı azaldıkça bu fark artar. Her rüzgar hızı, teknenin hızı ve teknenin rüzgarla yaptığı açı için gerçek rüzgara göre farklı açılar çıkar. Elektronik rüzgar göstergeleri zahiri rüzgarı ölçerler, bunu tekne hız göstergesinden aldıkları değeri de hesaba katarak gerçek rüzgar yön ve açısını hesaplar ve gösterirler.
-
Rüzgar hızının deniz seviyesinden yükseldikçe arttığını biliyoruz, bu nedenle rüzgar hızı deniz seviyesinden 10 m yüksekte ölçülen hızdır. Rüzgar gücü ise rüzgar hızının karesi ile artar. Bu nedenle direği ne kadar yüksek yaparsanız elde edeceğiniz güç de artar. Randa arma Avrupa'dan ve kare yelkenden çıkmadır. Eski zamanlarda denizciliğin yaygın olduğu doğu Akdenmiz'de, Karadeniz'de aşırtmalı yelken yani markoniye yakın yelken kullanılmıştır. Yürümekten çok denizde yelkenle seyahat eden Pasifik'te de üçgen yelkenlerin kullanıldığı bilinmektedir. Randa yelken hangi rüzgar açısında olursa olsun aynı alandaki markoni yelkene göre verimsizdir.
Modernize edilmiş tirhandillerde, omurgaya monte edilmiş salma gördüm ve çok verimli idiler. Maalesef ahşap inşasında yelken konusunda oldukça zayıfız. İmalatçıların salmadan anladıkları omurga altına takılmış safradan ibaret. Safra ve salma ayırımını yapabilirsek sanırım çok daha iyi tirhandiller yapabiliriz. Tirhandillerde randa arma zamanından kalma kısa direkler markoni arma ile yetersiz kalıyorlar. Hemen hiç bir tirhandilde ben markoni arma takılsa bile yüksek direk görmedim.
-
Ne arıyoruz?
önce kabuller..
Markoni armanın orsa yeteneği malum. Çok tercih edilen büyük bir cenova ile az sayıda yelken ile uğraşarak, önemli bir yelken alanı ile yarışlarda önemli avantaj. Senin söylediğin handikap hesapları yüzünden cenovalar iyice büyümüş.
Bu tip yelken araması , neredeyse tüm marka gezi teknelerinin de tercihi. Kısa bumbalı ana yelken ve büyük cenova özellikle geçenlerde tercüme edilen slot effect de dikkate alındığında ciddi bir performans sağlıyor. Kimin için..? yarışan tekneler için.
Gezi teknelerinde kısa bumbalı ana yelken, havuzluk üzerinde boş yer bırakıyor. Böylece rahatlıkla serpinti körüğü , bimini konulabiliyor.
Markoni arma için uzun direk gerek. yükseldikçe yelken alanı daralıyor çünkü. Yine yarış yelkenciliğinin etkisi ile direk kesitleri de hep orsa seyrine göre tasarlandığından ana yelken ray üzerinde basılıyordu. Gerçi artık ana yelken de sarma oldu ve hızla yayılıyor.
Her durumda gurcata gerektiriyor. BU boydaki bir direği tutturmak için ciddi bir çarmıh yapısı var. Ayarları ayrı bir dert. BU kadar uzun bir direğin hem hafif, hem de bu kadar uzun olması için Alüminyum kullanmak gerekiyor. Alüminyum dayanımı malum olduğundan çarmıhlar son derece komplike. Yelkenleri sökmekte takmakta neredeyse uzmanlık istiyor artık.
Tirhandiller de Akdenizin iş tekneleri. Tipik iş teknesi özellikleri taşıyorlar. Yayılı bir yelken dağılımı, kısa ancak mü,mkün olan en fazla yelken alanı için farklı sayıda yelkenleri var. ÇOğu çift direkli (imiş. )
Dünya seyahatlerinde kullanılan çift direkli kech arma daha çok iş gerektirdiği halde hem kullanımı daha kolay, hem daha konforlu seyir imkanı sağlıyor. Daha küçük ancak fazla yelken alanı var ve farklı hava şartlarında farklı yelken kombinasyonları ile her havada gider ünvanını kazanıyorlar.
Tekne boyu ile arma ilişkisine girersek, 50 feet teknelerde bile büyük cenovası ile markoni arma kullanılıyor. Ütü kıç diye tabir ettiğim bu yeni kuşak yelkenlileri artık yelkenli sınıfından çok direkli motoryat gibi bir gurup yaratıp oraya sokmak gerekiyor.
MArkoni armada bence 40 feet sonrası artık ekip işi. Genç en az 4 kişilik bir ekip ile markoni armayı kullanbilirsiniz. Büyük boylarda bana göre 40 feet sonrası ikinci direk ihtiyacı doğuyor yelkenli teknelerde. Gei amaçlı kullanılacaklardan bahsediyorum.
Uyum açısından markoni armanın en çok yakıştığı tekne bana göre efsane folkeboat. Kaç eser ise essin, ama yelkeninde camadana gerek bile duyulmuyor.
Doğrusu da bu. Camadan markoni armanın dengesini bozuyor. Kesirli markoni arma büyük cenovalı markoniye göre çok daha
uyumlu bana göre..
Amaaan .. sıkıldım bunları yazmaktan.. Alın bir marka tekne rahat edin anacım..
-
Bunların yarışları da böyle oluyor. İlerde bizim tirhandil yarışları daha kapsamlı olacak.
-
Bunların yarışları da böyle oluyor. İlerde bizim tirhandil yarışları daha kapsamlı olacak.
Abi bunlar nedir böyle, hele tek başına yarışan amca efsane , birde açık güverte kayıkla.
-
Bunlar gövde formunu çok beğendiğim İrlanda'nın batısına ait yöresel balıkçı tekneleri.Galway hooker diye biliniyor.Bizim tirhandiller gibi geleneksel tekneler.
-
İrlanda tekneleri "Galway Hooker"
Galway İrlanda'da bir bölge adı.... Değişik tekne tipleri var.
Merak edenler olursa....
http://www.tradboats.ie/ (http://www.tradboats.ie/)
-
Teşekkürler bilgiler için, ilk defa karşılaştım sanırım. Yada daha önce dikkatimi çekmemiş demek ki.
-
Çok güzel çekimler denize cok yakışan tekneler sağol Mustafa reis.
-
Ne arıyoruz?
önce kabuller..
Markoni armanın orsa yeteneği malum. Çok tercih edilen büyük bir cenova ile az sayıda yelken ile uğraşarak, önemli bir yelken alanı ile yarışlarda önemli avantaj. Senin söylediğin handikap hesapları yüzünden cenovalar iyice büyümüş.
Bu tip yelken araması , neredeyse tüm marka gezi teknelerinin de tercihi. Kısa bumbalı ana yelken ve büyük cenova özellikle geçenlerde tercüme edilen slot effect de dikkate alındığında ciddi bir performans sağlıyor. Kimin için..? yarışan tekneler için.
Gezi teknelerinde kısa bumbalı ana yelken, havuzluk üzerinde boş yer bırakıyor. Böylece rahatlıkla serpinti körüğü , bimini konulabiliyor.
Markoni arma için uzun direk gerek. yükseldikçe yelken alanı daralıyor çünkü. Yine yarış yelkenciliğinin etkisi ile direk kesitleri de hep orsa seyrine göre tasarlandığından ana yelken ray üzerinde basılıyordu. Gerçi artık ana yelken de sarma oldu ve hızla yayılıyor.
Her durumda gurcata gerektiriyor. BU boydaki bir direği tutturmak için ciddi bir çarmıh yapısı var. Ayarları ayrı bir dert. BU kadar uzun bir direğin hem hafif, hem de bu kadar uzun olması için Alüminyum kullanmak gerekiyor. Alüminyum dayanımı malum olduğundan çarmıhlar son derece komplike. Yelkenleri sökmekte takmakta neredeyse uzmanlık istiyor artık.
Tirhandiller de Akdenizin iş tekneleri. Tipik iş teknesi özellikleri taşıyorlar. Yayılı bir yelken dağılımı, kısa ancak mü,mkün olan en fazla yelken alanı için farklı sayıda yelkenleri var. ÇOğu çift direkli (imiş. )
Dünya seyahatlerinde kullanılan çift direkli kech arma daha çok iş gerektirdiği halde hem kullanımı daha kolay, hem daha konforlu seyir imkanı sağlıyor. Daha küçük ancak fazla yelken alanı var ve farklı hava şartlarında farklı yelken kombinasyonları ile her havada gider ünvanını kazanıyorlar.
Tekne boyu ile arma ilişkisine girersek, 50 feet teknelerde bile büyük cenovası ile markoni arma kullanılıyor. Ütü kıç diye tabir ettiğim bu yeni kuşak yelkenlileri artık yelkenli sınıfından çok direkli motoryat gibi bir gurup yaratıp oraya sokmak gerekiyor.
MArkoni armada bence 40 feet sonrası artık ekip işi. Genç en az 4 kişilik bir ekip ile markoni armayı kullanbilirsiniz. Büyük boylarda bana göre 40 feet sonrası ikinci direk ihtiyacı doğuyor yelkenli teknelerde. Gei amaçlı kullanılacaklardan bahsediyorum.
Uyum açısından markoni armanın en çok yakıştığı tekne bana göre efsane folkeboat. Kaç eser ise essin, ama yelkeninde camadana gerek bile duyulmuyor.
Doğrusu da bu. Camadan markoni armanın dengesini bozuyor. Kesirli markoni arma büyük cenovalı markoniye göre çok daha
uyumlu bana göre..
Amaaan .. sıkıldım bunları yazmaktan.. Alın bir marka tekne rahat edin anacım..
Bu büyük cenova akımı eskiden rating yüzünden çıkmış demiştik Rating sistemi değiştiğinden artık daha küçük cenovalar floklar kesirli armalar büyük ana yelkenler var klasik tekneler konusunda markoni armanın yakışmadığına katılıyorum.Romantiklik iyi bir şeydir. Pratiklik olarak zaten zamanı olmayan üşengeç olan bu yüzyılın insanlarına randa arma tekne aldıramazsın markoni kadar basit bir sistemde bile yelken açmaya üşenen randa armayı sadece süs olarak kullanır.Motor seyrine devam .Not Mustafa reisin paylaştığı videodaki teknelerin yelken alanlarına bakarsak markoni armada bu metrekarelere code zero yada simetriklerle yaklaşabiliriz.
(https://i.hizliresim.com/ROlN2o.jpg) (https://hizliresim.com/ROlN2o)
-
Bilmediğimden soruyorum;
Masal'da bumba, havuzlukta, dümenin neredeyse hemen üstünde bitiyor. Ayakta durduğum zaman, boynumun hizasında ve hepi topu 178 cm boyum var. Tabii alan daraltıyor. Serpinti körüğünü de, eğer tam performans istiyorsam, kapatmak zorunda kalıyorum.
2002 model ve 34 ayak Masal. O dönem teknelerde benzer şeyler var.
Havuzluktaki bumbadan kurtulmak için direk boyları yükseltilmiş, tamam. Ama özellikle yeni teknelerde, bumba da kısaltılmak yerine, iyice yukarıya, boy hizasını aşacak şekilde monte edilmiş.
Bunun nasıl bir yarar/zarar hesabı olur?
-
Dün Ersin’in mesajından önce yazdığımı yanlışlıkla sildim. Bu sabah yeniden yazıyorum
“./… Randa arma Avrupa'dan ve kare yelkenden çıkmadır. Eski zamanlarda denizciliğin yaygın olduğu doğu Akdeniz'de, Karadeniz'de aşırtmalı yelken yani markoniye yakın yelken kullanılmıştır.
./… İmalatçıların salmadan anladıkları omurga altına takılmış safradan ibaret. Safra ve salma ayırımını yapabilirsek sanırım çok daha iyi tirhandiller yapabiliriz. Tirhandillerde randa arma zamanından kalma kısa direkler markoni arma ile yetersiz kalıyorlar. Hemen hiç bir tirhandilde ben markoni arma takılsa bile yüksek direk görmedim.”
Doğru anlaşabilmek için aynı dili ve terimleri kullanmalıyız. “Aşırtmalı yelken”den kasıt pıraçera veya üçte bir serenli yelken ise, bunun markoniye yakın olduğuna kargalar bile güler. :)
(https://i.hizliresim.com/o6R5Lm.jpg) (https://hizliresim.com/o6R5Lm)
Pıraçera/ üçte bir serenli yelken dörtgen yelkendir. Yok, gunter rig veya houari armadan bahsediliyorsa seren, randa armadaki gibi kalkar ve direğe iyice yaklaşarak çok dar bir açı oluşturur. Bu görünümle de markoniye yaklaşır. Zaten houari/ gunter rig de markoninin ablası Okyanusya’ya giden batılıların görüp uyguladıkları bir arma.
(https://i.hizliresim.com/NORB6O.jpg) (https://hizliresim.com/NORB6O)
Üçte bir serenli, küçük teknelerde çok verimli ve basit kullanımlı olduğundan yeniden revaçta.
Randa armanın pıraçeradan geliştirildiği doğru. Üçte bir serenli / pıraçera armada yelken direğe sadece bir gargari halkası ile basıldığından rüzgâr altında kalan yelken direkten uzaklaşır. Kontra değiştirildiğinde ise direğe yaslanır. Daha verimli seyir için serenin yeniden rüzgâr altına “aşırılması” gerekir. Bir başka deyişle bu armada yelken alanı tekne omurga hattından uzaktadır. Buna karşın randa ve houari armada seren ve bumba çatalları sayesinde yelken alanını tekne omurga hattında tutar. Kontra değişimlerinde seren aşırma sorunu ortadan kalkmıştır.
Tırandil ile beyaz tekneleri kıyaslamak elma ve armudu kıyaslamaktan daha da absürd.
Öncelikle yapı malzemesi birinde yığma ahşap diğerleri polyester. Sonra tırandil baş/kıç bir iken diğerleri ayna kıçlı tekneler. Ve asıl önemli fark tırandil aslında bir “iş teknesi”.
“Muasır tırandil” ve tırandilimsilerde günün şart ve isteklerine uygun özel gezi teknesine evrilmesi için istendiği kadar sınırları zorlansın temel verileri değiştikçe ortaya ancak “benzer” bir tekne çıkıyor. Bodrum Deniz Müzesinde sergilenen modellere bakın. Hangisinde bu günün modası yüksek kamara ve davlumbaz var? Plastiklerin AR-GE alt yapısı tabii tırandilde yok.
Safra / salma ayrımı yapılamamış veya özümsenmemiş olduğuna katılıyorum. Ancak yeni yapılan ve markoni arma ile donatılan tırandillerin yüksek direkli olmadıkları gözlemi yanlış. Sadece google’da aramalarda bile devasa alüminyum direkleri görmek olası. Örnek resimleri burada göstermek başka tartışmalara yol açacağından koymuyorum. Kısa direklere markoni arma uygulaması ise büyük ihtimalle konuyu bilmeyenlerin uygulaması olabilir.
Tırandil doğduğu ve çalıştığı denizlerde amacına uygun olarak çok verimli bir tekne. O nedenle de yüzyıllardır hizmet veriyor. 160-200 dereceler sektöründe beyaz tekneler gelen dalgaları aynada karşılarken tırandil gelen dalgayı kıç bodoslaması böler ve önünden “kaçar”. Fin salmalı beyaz tekneler genelde bu sektörlerde “kayar”.
Orsa seyir konusuna gelince… Muhakkak ki randa armalı tırandil, başta markoni, latin ve houari arma kadar rüzgâr üzerine seyredemez. Traverse çıkıp, diğer teknelerden geri kalsa da hedefine salimen ulaşır. Ne gam? ;)
Tırandil kendi çöplüğünde her havada değişik yelken kombinasyonları ile gider. Plastik tekneler de 20+ knots havada eğer reisi iyi denizci ise ana yelken camadanlı, cenova küçültülmüş, çok deneyimli değilse sadece küçültülmüş cenova ile yürümeye çabalar. Orsa seyirlerde çoğu zaman da motorla takviye pek revaçtadır. Seyir sonunda reis de mürettebat ve yolcular da yorgundur. ;D
Hazır yeri gelmişken bir konuya daha değinmek istiyorum.
Yanlış bilinen bir şehir efsanesi de formu ve aşırı ağır dış safrası itibariyle kavi duran yani oynak olmayan teknenin denizci tekne olduğu inancıdır. Böyle teknelerin sahipleri gururlanır, alıcı gözüyle bakanlar da “ Hımmm! Tekne mıh gibi hiç oynamıyor “Yavuz tekne”, çok denizci” derler. Oysa bilenler bilir; iyi tekne makul sınırlar içinde oynak olmalıdır. Makbul olanı budur.
Adabına göre inşa edilmiş, özgün formasına sahip 5-10 metre arası tırandilin küpeştesine çıkıldığında mıh gibi kalmaz ağırlık yönünde bayılır. Çalkantılı denizlerde oynar ve kaçar. Bodrumluların deyişi ile “gaydırıguppak” olmasa da oynaktır. Alışık olmayan yadırgar. Çünkü forması düzgün bir tırandilde yüzdürücülük vasatın başa ve kıça doğru neredeyse omuzluklara kadar olan bölgesi karina karnını oluşturur. Baş omuzluklardan bodoslamaya kadar dolgun olup teknenin kaba denizlerde başını yüksek tutarken kıç omuzluklardan kıç bodoslamaya kadar iyice narinleşir. Karina formu sayesinde sürtünme katsayısı iyice düşer. O nedenle de “kaçar” . İyi bir tırandil denizlerle dövüşmez, onunla oynar.
Tırandilin kaba el çizimi ile özgün forması
(https://i.hizliresim.com/pGpArL.jpg) (https://hizliresim.com/pGpArL)
“Muasır tirandillerde markoni arma taşımasını sağlamak için genel uygulama salma değil omurga altına ek “dış safra” konuluyor. Oysa özgün tırandilde “iç safra” vardır. Ve bu iç safra yine özgün Latin, üçte bir serenli ve randa armaları taşıyabilir.
-
Bilmediğimden soruyorum;
Masal'da bumba, havuzlukta, dümenin neredeyse hemen üstünde bitiyor. Ayakta durduğum zaman, boynumun hizasında ve hepi topu 178 cm boyum var. Tabii alan daraltıyor. Serpinti körüğünü de, eğer tam performans istiyorsam, kapatmak zorunda kalıyorum.
2002 model ve 34 ayak Masal. O dönem teknelerde benzer şeyler var.
Havuzluktaki bumbadan kurtulmak için direk boyları yükseltilmiş, tamam. Ama özellikle yeni teknelerde, bumba da kısaltılmak yerine, iyice yukarıya, boy hizasını aşacak şekilde monte edilmiş.
Bunun nasıl bir yarar/zarar hesabı olur?
Bu soruma yanıt yok verse biri?
-
Muhtemelen 2002de çıkarttıkları modelde hem müstakbel müşteriler hem de alıp kullananlar bahsettiğin nedenlerden dolayı tasarımı eleştirmişlerdir. Sonraki üretimlerde bumba daha yukarı alınmıştır.
Yüksek bumbanın yararı ayakta kullanımda bumbanın engel olmaması. Serpinti körüğünün üzerinde çalışması. Zararı olduğunu sanmıyorum. Tasarımcıları hesap kitap etmişlerdir. Ana yelken alanı bir miktar yukarı taşınmış oluyor. Hava sertlediğinde belki diğer teknelerden daha erken camadan vurmayı gerektiriyor olabilir.
-
Markoni armada yelkenin dar olmasının performansı arttırdığı biliniyor. Uçaklarda delta kanadın pek revaçta olmaması gibi markoni armada da yelkenin yüksek ve dar olması daha iyi performans veriyor. Bir diğer konu da rüzgarın deniz seviyesinden uzaklaştıkça hızının artması ve gücünün de hızının karesi ile orantılı artması, yani denize yakın yelken alanı yerine daha yukarıda ama daha küçük yelken alanı daha verimli olabiliyor. Havuzluğun daha çok kullanıcılara ayrılması fikri ve yelken alanının küçülmesi ile maliyette tasarruf fikri de etkili olmuş olabilir.
-
Bülent reis bumbanın yüksekliğini serpinti körüğüne değmeyecek kadar yükseltin bunu yelken kapalıyken yapın bunu daha sonra anaylkeni basın yelkenin şekline göre güngörmez yakasını gerin sert havada cuningham kullanarak yelkeninizin ürettiği gücü azaltabilirsiniz . Cuningham için bir düzenek yoksa 1. Camadan bağlantı yerinden bir iple bu işlemi yapabilirsiz Bu sorun benim teknemdede var 35 feet boya kadar olan teknelerde bu sorun var tek çözüm bu yada serpinti körüğünü daha kısa yeniden yaptırın.
-
Burak Reis eyvallah, anladım dediğini.
Ama eğer Ahmet ve Cem Reis'lerin önermeleri doğru ise, iyice uzamış direğin ne zararı var anlamadım. Eğer bumba, direk uzunluğu ile oranlı olarak daha yükseğe konuyorsa ve bunun iki usta denizci/yelkenci tarafından billur halde anlatılabilecek belirgin bir zararı yoksa, Ersin'in ısrarlı bir şekilde yürüttüğü yüksek direk kaygısına bissürü kişi neden katılıyor?
Ya Ersin'in yergisi yanlış ya bu yergiye katılanlar yanlış ya bumbanın yüksek olmasının belirgin bir zararı olmadığı hususu yanlış ya da ben kökten yanlışım.
Ne oluyor bir anlatın Allah aşkına?
-
Bumbayı yukarı alınca cunningham ile yelkeni küçültmek yerine bumbayı yükselttiğiniz kadar ana yelkenin alt yakasını kestirmenizi öneririm. Cunningham yelkenin sadece orsa yakasını kısaltır, güngörmezi aynı kalacağından yelkeni doğru trim ettiğinizde bumba iskota köşesi aşağı düşer, amacımız bumbanın havuzluğu rahatsız etmemesi olduğuna göre yelkenin alt yakasının kesilmesi gerekir. Bu da tabii ki iskota köşesinin bumba üzerinde biraz başa kaymasına neden olacaktır. Aynı yelken kullanılacaksa, bumbanın da biraz kesilmesi gerekir veya iskota köşesi bağlantısı, az da olsa camadan vurulmuş gibi bumbada ek bir bağlantı gerektirebilir.
-
Direk yüksekliğinin benim bildiğim bir zararı yok, Hava şartlarına bağlı olarak kullanacağınız yelken, üst tarfta daha fazla güç üreteceği için gerektiğinde camadan vurmalısınız. Camadan yelken alanını küçültrmnin yanı sıra yelkeni aşağı çekerek daha az rüzgar hızının olduğu bölgelere indirir, yani güç azaltır. Yüksekte yelken olması aynı karakterde bir teknede daha fazla bayılma (yatma)'ya neden olacaktır. Bunu çaresi de safrayı arttırmaktır.
Oldukça büyük boyda bir yarış teknesini gezi teknesine çebviren bir arkadaşım kesirli arma teknesinde direk çok yüksek olduğundan uzun süreli seyirlerde, kesirli armanın zarar göermemesdi ve eşinin rahatı için ana yelkeni camadanlı kullandığını anlatırdı. Böylece ana yelken kesire kadar iniyor, aynı tam arma teknede olduğu gibi pupa çarmıhları kesirli arma baş istralyasını karşıladığı için teknesi kısa direkli tam arma tekne gibi oluyordu.
-
Normalde yelken yaparken bumbayı anayelken taşır . Çoğu gezi teknesinde boom kicker varsa bile mutlaka bumbayı direğin tepesine uzanan bir ip aşağı düşmesini engellmek için vardır. Bu ip bumbanın yelken basılı değilken istediğiniz yükseklikte kalmasını sağlar. Normal şartlarda yelken basıldığı zaman bumba yükseldiği için bu ip kendiliğinden boşlar sizin durumunuzda bu ip eğer istediğiniz bumba yüksekliğine ulaştığınızda boşlamıyorsa o şekilde bırakın tramola atarken ana yelkenin balenlerine takılacaktır elle kurtarırsınız yeni yelken alacağınız zaman 3-5cm daha kısa sipariş verirsiniz bu sorun tamamen ortadan kalkar.
Bumba yüksekliğinin performans kaybını en iyi sörfçüler açıklar. Yanlış bilmiyorsam Bumba olması gerektiği yerden yukarı alınırsa (tasarım değişikliği yapılırsa)tekne yatma eğilimini kaybeder Kısaca yelkenin ürettiği gücün ve alanının yarıya yakın gibi büyük bir kısmını kaybedersiniz.
-
Rüzgar sadece yelkenin orsa yakasından girip güngörmez yakasından çıkmaz. Alt yakada da rüzgar üstü tarafından rüzgar altına geçer ve performans kaybına neden olur. Yolcu uçaklarında bu kayıp boşta olan kanat ucundadır. Havanın doğru yönlendirilmesi için kanatgların uçları tyukarı doğru neredeyse 90 derece kıvrılır. Bu nedenle rüzgarf sörfü gezi teknesinde tam bir fikir vermeyebilir.
Direğin yüksek olması faydalıdır. Her zaman hava sert olursa ne yapılacağı tartışılır, aslında dünya rüzgar ortalamaları yelken yapılabilecek hızın alt limitindedir. Direk n kadar yüksekse o kadar fazla yelken basabilirsiniz, gerekirse camadan vurursunuz. Hava arttığı halde camasan gerektirmeyen bir teknebib yelken alanı yetersiz demektir.
-
Rüzgar sadece yelkenin orsa yakasından girip güngörmez yakasından çıkmaz. Alt yakada da rüzgar üstü tarafından rüzgar altına geçer ve performans kaybına neden olur. Yolcu uçaklarında bu kayıp boşta olan kanat ucundadır. Havanın doğru yönlendirilmesi için kanatgların uçları tyukarı doğru neredeyse 90 derece kıvrılır. Bu nedenle rüzgarf sörfü gezi teknesinde tam bir fikir vermeyebilir.
Direğin yüksek olması faydalıdır. Her zaman hava sert olursa ne yapılacağı tartışılır, aslında dünya rüzgar ortalamaları yelken yapılabilecek hızın alt limitindedir. Direk n kadar yüksekse o kadar fazla yelken basabilirsiniz, gerekirse camadan vurursunuz. Hava arttığı halde camasan gerektirmeyen bir teknebib yelken alanı yetersiz demektir.
Yazdıklarınıza katılıyorum Cunningham önermem tamamen bunun için kıça kayan toru ortaya getirebimek için Bumba olması gerektiği yerde ise cunningham toru öne taşır .
-
Markoni arma yani üçgen yelken yukarı çıktıkça daralıyor ancak bir yandan da twist ediyor. Zaten Çelenoğlu reisin dediği gibi yukarıda rüzgar kuvveti artıyor. O yüzden fazla yükten kurtulmak için yelkenin üçgen form sayesinde küçülüyor olması çok mantıklı. Ayrıca slot effect bölümünde görüleceği üzere , hızı artan rüzgar , yelken üzerinden daha çabuk ayrılacağından alanı küçülen üçgen formlu markoni arma süper uyum gösteriyor.
Gelelim Bülent'in bumbasına.. Süper yapmışlar.. böylece yelken yaparken biminiyi kapatsın istemişler ki yelken görülebilsin.
-
Gelelim Bülent'in bumbasına.. Süper yapmışlar.. böylece yelken yaparken biminiyi kapatsın istemişler ki yelken görülebilsin.
Allahsız :)
Bimini de güzel bir pencerem var. Sonra bimini kıça kadar uzanmadığı için arada kafayı kaldırıp görebiliyorum :)
-
Markoni arma yani üçgen yelken yukarı çıktıkça daralıyor ancak bir yandan da twist ediyor. Zaten Çelenoğlu reisin dediği gibi yukarıda rüzgar kuvveti artıyor. O yüzden fazla yükten kurtulmak için yelkenin üçgen form sayesinde küçülüyor olması çok mantıklı. Ayrıca slot effect bölümünde görüleceği üzere , hızı artan rüzgar , yelken üzerinden daha çabuk ayrılacağından alanı küçülen üçgen formlu markoni arma süper uyum gösteriyor.
Gelelim Bülent'in bumbasına.. Süper yapmışlar.. böylece yelken yaparken biminiyi kapatsın istemişler ki yelken görülebilsin.
Ben serpinti körüğü diye anladım düz bir yelken için bumba aşağıda olmak zorunda yani tam tersi sert havada serpinti körüğünü kapatmak zorunda kalmak bencede kötü bir şey.
Bimini konusu apayrı bir konu çok çirkin bir şey güneşten kavrulmamak için malesef güneyde bir ihtiyaç ben kullanmıyorum her sene marsık gibi yanıyorum bu yüzden .
-
:)
-
Her durumda gurcata gerektiriyor. BU boydaki bir direği tutturmak için ciddi bir çarmıh yapısı var. Ayarları ayrı bir dert. BU kadar uzun bir direğin hem hafif, hem de bu kadar uzun olması için Alüminyum kullanmak gerekiyor. Alüminyum dayanımı malum olduğundan çarmıhlar son derece komplike. Yelkenleri sökmekte takmakta neredeyse uzmanlık istiyor
Valla devamlı söküp takıyorum haliyle hiç uzmanlık gerektirmedi :)
-
Bodrum ahşap yat yarışlarına katıldığımız küçük bir tirhandil. Balonun üstündeki parça pimaş borudur. Benim balon bu tekneye çok büyük geldiği için tepesini, bir kaç defa borunun içinden geçirip boyunu kısalttık.
(https://postimg.org/image/rh9bmxmjv/)
https://postimg.org/image/rh9bmxmjv/
-
Küçük bir katkı yapayım uzun direk için. Yelkenin aerodinamik verimliliğinin önemli ve belirleyici unsurlarının birisi “aspect ratio” denilen orandır. Türkçe’ye çeviremedim. Kısaca orsa yakasının kiriş uzunluğuna oranı. Bunu orsa yakası/alt yaka olarak alan da var, orsa yakasının karesi/yelken alanı olarak alan da. Büyük aspect ratio, uzun direk, dar yelken demek. Özellikle hafif havalarda çok etkili. Planör kanatları buna iyi örnektir. Sebebi, kısa kiriş (dar yelken) sayesinde güngörmezdeki basınç farkı azalacağından, türbülanstan dolayı oluşan sürtünme kuvveti (ing induced drag) ciddi şekilde azalır, tekne koşar. Ama rüzgâr arttıkça büyük aspect ratio yelkenin tekneyi bayıltma etkisi artar, daha erken camadan vurmak gerekir. Neticede bir tercih ve optimum’a gelme meselesi. Hanse’lerin hem ana yelken, hem ön yelkenlerinin aspect ratio değerleri çok yüksek. Az havada koşuyorlar. Sanırım rüzgâr arttıkça daha fazla twist ile yukarıdan hava boşaltıyorlardır?
BALIM SY
-
Ah be murat reis , şimdi mi yazılır bu.. ? Ne sopalar yedim ben bu yüzden.. Bu markoni armacılar tuhaf adamlar.. Sahiden.. daha yeni benzer bir tartışma vardı WBF da.. 'loose foot ' konusunda bir konu başlığı vardı. (loose footed , ana yelken alt yakasının sadece iki noktadan , baştan ve sondan bumbaya bağlanma durumu )
Ben de bermudan rig ile ilgili folkboat örneğini verdim. folkboat malumunuz camadan vurulmadan kullanılan bir yelkenli. Markoni armanın en güzel örneklerinden biri. Ancak , tekne yarış teknesi değil ise , Belli bir büyüklükten sonra ikinci direk gerekiyor.. BU derece büyük cenovalı markoni arma , sert havada ciddi çapariz veriyor.
Hemen markoni armacılar başlıyorlar yaygaraya.. Modernlikten giriyorlar.. eski armaları suçlayıp çıkıyorlar..
Ama ısrarla malum markalar bu şekilde yelkenli üretmeye devam ediyorlar. Şaka gibi..