Heyamola Hey
Bahriye Mektebi => Yelkenli Tekneler => Konuyu başlatan: Ersin Böke - 30 Ağustos 2017, 01:54:48
-
bugün eşim ortak bir arkadaşımız ile Kalamış ta kahvaltı edecekmiş. Bana sen de gel dedi. Yahu sıkılırım ben bunların muhabbetinden. Saç muhabbetine girseler, bende saç yok ki ne konuşayım.
İyi dedim, ben de marina da tekneleri gezerim biraz. Nitekim öyle oldu. Eski müşterileri olduğumdan , izin alıp, gezeyim dedim.
Pantonlardan birinde satılık ilanı gözüme çarptı. Dur dedim , Özgür vıdıvıdılanıyordu hep ben mi haber vereceğim diye, bir de ben resim koyayım. İlandaki numara çıkacak şekilde resimlerini çekiyorum teknenin.
Alelade bir fiber yelkenli işte. Bakmaya değmez. Şu çamurdan olsun fiberden olsunculara kıyak işte.. Zaten eski bir tekne.
Sonra gözüm tekneye takılmaya başladı biraz. Kıçı küçücük. Ali Kuban 'ın Sadleri gibi.
Hem hafif havaya da kalkık. Arkadan gelen denizlerde zarifçe iner çıkar bu kıç.
Teknenin kıçına bakarken, sudaki palaya takıldı gözüm. Vaaay skeg. Eee eski tekne tabi dedim kendi kendime.
Palayı skeg görünce omurgayı merak ettim bu sefer de . Şöyle boydan bir süzdüm tekneyi. Kalem gibi bir tekne. Önü ve kıçı incecik ama bordaları hafif göbekli. Aynı bir balık formu.
Daha bir ilgimi çekti bu kayık bu sefer. Havuzluğu aynı ahşap İngiliz tekneler gibi. Tek kötü yanı fiber işte..
Yeke dümenmiş.. Hmmmm... Pala da gözüküyor dışarıdan bakınca.. Hmmmm...
Ama bimini var bunda .. Serpinti körüğü de..
Bimini ile serpinti körüğü arasında bir m. Kadar boşluk var ama.. Ana. !!
Ana yelken arabası da tam kamara girişimde ama çok akıllı yerleştirilmiş , hiç çapariz vermiyor. Yekeye kumanda ederken, ana yelken ıskotan da elinde. Gölgedesin ama ana yelken de gözüküyor mis gibi. Bimini ve serpinti körüğü öyle bir konmuş ki görevlerini yapıyorlar ama ana yelkenin görünmesine de engel değiller.
Hay bin kunduz.. Bu ne be.. ???
Telefonu çeviriyorum. Sanırım 60 lı yaşlarda bir ses. Sahibi ..
Kendimi tanıtıyorum. Teknesine çıkmak için izin istiyorum. Anahtarı soruyorum.. Portuçta gizli.. Yerini söylüyor telefondaki ses..
Buyurun diyor , bakın istediğimiz gibi.
Tekneye çıkıyorum. Ahşap vernikleri gitmiş biraz. Önce havuzluğa bakıyorum. Tam dışarıdan gördüğüm gibi. Yelken yapar gibi oturup, yeke ile ıskotayı elime alıyorum. Ana yelken bumbası hemen karşımda.
Kıyı elektrik bağlantısı kontak anahtarı ve diğer göstergeler ise portuçun içinde bir tabloya monte. Mümkün değil su girmez. Benim Tayo Mar da yapmak istediğim iş.
Motorun gaz kolu yukarıda. Hemen kıç tarafta, öyle eğilmeye gerek filan yok. Yekenin hemen arkasında, yeke tutarken olması gereken en kolay yerde. Tam ortada sağda ya da solda değil. Vay eşşek tasarımcı vay..
Klasik fiber tekneler gibi havuzluk yukarıda. Su rahatlıkla tahliye oluyor. Serpinti körüğünün üstünde, serpinti körüğü gibi bir krom boru var. Bu ne diye tutunuyorum. Sokaklara tutmak için tutamaç.
Ne bimini ne de serpinti körüğü sokaklar çıkmak için çapariz vermiyorlar. Çıkoş dar da değil üstelik. Koca Hunter de bile ıkınıp sıkınıp öyle çıkıyorsun. Bu nasıl diber tekne yaaaa...
Ön güverteye yürüyorum. Rahat rahat yürünüyor. Kamara üsütnde tutamaçlar tam yerinde. Tik. Hele şükür ahşap..
Eski tekne ya.. Fiberi gitmiştir bunun.. Sünmüştür kesin. Kamaranın, güvertenin sonra portuçların üzerinde zıp zıp zıplıyorum.. I ıhhh !!! Banamısn demiyor. Taş gibi şerefsiz fiber.
Irgatın yanına gidiyorum.. Zincirliğin küçük bir kapağı var, kesin derin değildir bu zincirlik. Saramazsın adam gibi.. Diyeceğim,.. Yok.. Tüm zincir derin zincirliğin içinde..
Kaşlarım kalkıyor ne ki bu tekne, epi topu 8.5 bilemedin 9 metre birşey.
Cenova arabasına gözüm takılıyor o sıra. Dışarı açılan yay şeklinde. Düz bir hatta değil ..
Offf çok akılcı.. Arabayı geri çektikçe , dışa doğru da açılıyor biraz. İleri verdikçe pupa seyrine iyice torlanıyor cenova.. Hiç görmedim di böyle yay şeklinde cenova arabası..
Vardevela dikmeleri vest sail deki gibi destekli. Üstelik sokağın iki parmak içinde. Fiberi kırması ya da gevşetmesi çok zor.. Ne kadar da yüksek..
Tekrar havuzluğa dönüyorum. Rahatça girdim havuzluğa , hiç çapariz yok.
Kilidi açıyorum, kamara kapağını kaldırıyorum... Kalem gibi tekne iyi hoş, rüzgar da tutmaz fazla ama , kamara yine iki büklüm herhalde.. 29 feet Kürşatın Janosu aklıma geliyor.. Nasıl da dardı da afaganlar basmıştı beni.. Buda öyle mecbur..
Oh Tanrım.. Tavan yüksekliği en az iki metre.. Omurga salma mı yoksa bu? Üstelik her taraf manyak gibi ahşap.. !!
Harita masası, gps, chart plotter nasıl da doğru yerdeler. Havuzluktan gözüküyor chart plotter. Üç basamak merdiven ama ileri doğru .. İniş çok rahat.
Aslında klasik tasarım işte.. İki kanepe, bir masa, ileride baş kamara, arada tuvalet , ama bordadaki ahşap banjur kapaklar.. Offf hastayım bu ahşap işçiliğine işte.. Hemen fiber kısımları buluyorum. İlginç hafif yumuşak bir madde ile kaplı. İki yumruk geçiriyorum. Off elim acıdı. Evet fiber ile ilgili bir dert yok belli. Eğilip, ahşap farş tahtalarını kaldırıyorum. Sintine kupkuru. Vay anasına..
Baş kamaraya yürüyorum. Eski sistem. Tuvalet baş kamaranın kemen önünde. Tam önünde ise direk deteği var. Kamara da her şey ahşap bir bu alüminyum. Amma çirkin ha .. Diyeceğim.. Bir bakıyorum ki direk bu. Salmaya bağlı..modern fiberler gibi üst güverteye tutturmamış adamlar. Taa salmaya çok sağlam şekilde tutturulmuş.
Yarım saat kamarayı inceliyorum. Baş kamara, dolaplar.. Harita masası, ortadaki iner kalkar masa..
Sonra mutfağa yöneliyorum.. U şeklinde dönüşülmüş bir mutfak.. Eh burası da kullanışlı, itiraf edelim. Kapakları kaldırıyorum..
OARGGGGGGG!!!!!! O Da ne!!!
Haç görmüş drakula gibiyim.. Son açtığım kapak buz dolabıymış.. Hem de kocaman.. Hem de buz gibi içi..
Yok yok teknecik bu olmadı işte... Ben seni alamam. Bu ilişki yürümez.. Ayrı dünyaların insanıyız biz.
Hadi aldım diyelim.. Seni kimselere gösteremem.. Hiç bir arkadaşımı çağıramam. İçinde buz dolabı olduğunu bir anlarlarsa tekenecik... Biterim ben.. Bitirirler beni..
Bi de koskocaman.. Üstelik buz gibi içi.. Off.. Ne işi var 29 feet tekne de bu kadar büyük buz dolabının. Bunu tasarlayan kesin manyağın teki.. Ne gerek kardeşim buz dolabına.. Hadi koydun, bari formaliteden bir şey koyaydın.. Ne bu böyle derin dondurucu gibi..
Yanında bir kapak daha var. Ana bu da servis kapağı iyi mi..
Marin ocak.. Üstü ayrıca kapalı, tezgah gibi düşünülmüş. Son derece rahat bir tezgah..
Motoru dandiktir bunun.. Bi açalım bakalım.. Eski ama tertemiz bir volvo penta.. Yemyeşil duruyor orada. Hafiif öne çıkık. Servis yapmak kolay. O yüzden merdiven öne doğru demek ki.
İki buçuk saat geçmiş.. Orası burası derken.. Yorulmuşum.. İleride rafta gözüme bir sarı kutu çarpıyor. Petit guatemala purosu.. Çok ayıp diyorum kendi kendime.. Elleme..tamam canım biliyoruz ayıp,, bir bakıcam beni bildiklerimden mi.. O kadar..
Offf mis gibi de kokuyor şerefsiz. Ne olur ki bir tane içsem şu havuzlukta. Sahibi ikram ederdi zaten. Bir sürü var içinde hem. Yok bu şeytan var.. Bu dünya da vallahi var billahi var..
Bırakıyorum kutuyu yerine.. İyi irade var bende ha.
Sahibini geri arıyorum. Karadaki fotoğrafları varsa istiyorum. Varmış. Wantsup tan gönderiyor biraz sonra. Üstü incecik ama karınlı torpil salma. Skeg pala . Yeke dümen,
Sahibi bir de yelken yaparken videosunu göndermiş.. Cenovası radial kesim. Ceoss cut olsa şaşırırdım zaten..
Havuzlukta marka plakası var.. Bu bir isveç yapımı winga 29 ..
Yarın saat 11 de bir seyir yapacağız, bakalım nasıl gidiyor bu cenova drive, torpil salma, kısa ana yelken bumbalı üstelik fiber ve daha da berbatı kocca bir buz dolabı olan çirkin şey..
Kazara alırsam ilk buz dolabını söküp atıcam zaten.. Tiryaki ye yollarım.. Yengecin bir buz dolabı daha olur,, ne olmuş.. ???
Gıcır bir botu , motoru da var iyi mi.. Otopilot ve güneş paneli de,,
Ne demişler ,
Allahın sopası yok işte..
-
Bir derin dondurucu ihtiyacım var valla, makbule geçer :) De bu kadar yaygaradan sonra laylomcu olursan pek bir eğleniriz.
-
Ersin ,Van de Stadt dizayn anlatıyorsun sanki.
Fiberin ömrü tesbit edilemedi daha. İsveç , Finlandiya filan yapımı ise al , iyidir.
-
Sailboatdata'dan baktım, müthiş bir kayık. Hem de denize yakışanından...
-
Ersin fiber tekne alıp içkilerini soğutuyormuş. O sira ben koya giriyormuşum. Böke görmezlikten gelip kaçıyormuş hemen demir alıp. Sonra hepimiz toplaniyormusuz. Onu yakalayip Çember içine alıyormuşuz; artik gerisini siz tamamlayın.
-
Ersin fiber tekne alıp içkilerini soğutuyormuş. O sira ben koya giriyormuşum. Boke görmezlikten gelip kaçıyormuş hemen demir alıp. Sonra hepimiz toplaniyormusuz. Onu yakalayip Çember içine alıyormuşuz; artik gerisini siz tamamlayın.
Yerinde olmak istemem onun ;D
Ancak bunuda söylemiş olayım , alırsa bu fiber tekneyi ; Yaza çize bir kaç aya kalmaz , öyle kayığı olan tüm millete tahta kayıklarını sattırır , buzdolaplı fiber kayık aldırır , kendisinin de ezelden beri fiberci olduğuna ikna eder bizi. ???
Ersin Reis bu , başa çıkamayız. :D
-
Şimdi efendim biraz hava atayım..
Geçen hafta sonu malum Tony Curphey ile buluştuğumuzda o tekne barınağında malum çeşit çeşit tekneler var. Kimisinde buzdolabı var kimisinde yok.. Konu asla ama asla fiber ya da ahşap konusuna gelmiyor.. Biri 1960 ahşap bir kayıkta yaşıyor.. Öte ki fiber 1979 model Nicholson 32 ile non-stop Dünya çevresi dönüşü yarışına katılıyor..
Komik olan senin tekne kaç model dediler, 1988 dedim.. aaa iyi gençmiş dediler..
1989 model bir tekne için tekne fosil yazan birine çemkirince ay ay ay ay neler yazdıydı bana özelden neler..
Fiber ya da ahşap yüzüyorsa dediler hala yaşıyordur.. sen bak nasıl kaptansın..
Ay bu Ersin de adamı gülmekten öldürür ;D ;D ;D
-
Hadi bakalım hayırlı olsun... :)xx
-
Heh heh hee ... İşte herşey böyle başlıyor.
Yumuşatıcı sebepler bizi bağlamaz.
-
Seni bitirmek için buzdolabına ihtiyaç kalmadı merak etme :) bu başlık bile fazlasıyla yeterli kendi başına :) hayırlısı olsun şimdiden.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Sevgili Ersin,
Daha kapıdan geçmedin ama eşiğindesin.
Şimdiden hoşgeldin aramıza. 
Sevgiler :)
-
Bir ahşap kalesi daha mı düşüyor nedir, hadi bakalım :)
-
Güzel kayık. Yakışır.
-
Demek bu kadar yazı boşunaymış, Hele bülent efendi senin yatacak yerin yok.. :) Dadd çemberinden esinlendin her halde..
Bir arkadaşım ile yaz başında konuşmuştuk. Bodrum da deniz dibinde bir yazlığı var . Önüne , arada Yunana da gidebilecek bir tekne istedi benden. Ben de Eylül'e buluruz dediydim.. Tekneyi onun için bakıyordum.
Demek gerçekten bir fiber tekne almaya kalksam başıma neler gelecek.. :)
bu arada seyre çıktık sahibi ile , 20 knot rüzgarda , full arma seyir yaptık biraz. Tam da tahmin ettiğim gibi tipik cenova dirive bir yelkenli tekne.
Cenovası iyi durumda , radial kesim. Off chore bir yelken. Ana yelkende tamirat gerekiyor ama çok önemli değil. Yedek yelken fiziken iyi durumda ama son öğrendiğim yelken standartları düşünüldüğünde gitmiş. Hollandalı eski sahibi de o yüzden yenisini yaptırmış anlaşılan.
Motorun durumu çok iyi. Beyaz, kara duman filan yok. Performansı altının zehirlisi atıldıktan sonra belli olur. Altı çok kirli. Bot ve Motor yeni.
Arma , direk, bumba bağlantıları sorunsuz. Ancak halatlar değişmeli. Vinçler Harken ve sorunsuz.
Tek zorluk, ana yelken direk dibinden basılıyor. Ancak vinç kullanmadan da bastık biz.
Dün dikkat etmemişim. Irgat kontrolu havuzluktan da yapılabiliyor.
Eh fiyatta da bir Böke indirimi mevcut. Ancak bizim arkadaş için biraz pahalı. Oğuzhan a önerdim biraz önce . Eşi katalinayı küçük bulmuştu çünkü..
İlgilenenler arasınlar efendim. İndirimli fiyatını özelden söylerim.
-
Yaw Ersin reis yemin ediyorum gülmekten gözlerim yaşardı Allahta seni gülmekten ağlatsın inşallah.
-
Mandarları havuzluğa getirmek kolay , tekne güzel tekne ancak fiyat pahalı biraz Ersin. 25000 gibi istemesi lazım. :)
Verirse o parayı , sen al tekneyi pişman olmazsın, seninkini de ver arkadaşına , canın istedikçe binersin. :)
-
Ersin Reis,
Sizinle tanışma fırsatım olmadı, ama soğutucu ve CTP (cam takviyeli plastik) tekne konularındaki "rahatsız edici" samimi yazılarınızı okudum.
Şimdi bu sanal samimiyetten yola çıkarak, eğer ki ctp telne alırsanız, sizin bir sonraki yazınızın mealini tahmin edeyim:
- denizcilik camiası beni affetsin, KANDIRILDIM.
Bunca "tatta gayık" aşkından sonra sizi ancak bu cümle kurtatır 😉
-
Erkan reis Ersin ile tanışmanız lazım şu an fanatik ama asla kandırıldım demez.Dese dese haklıymışsınız arkadaşlar fiber tekne biz ölümlüler için yeteri kadar sağlam ve denizciymiş der.
İnatçıda olsa tanıdığım en açık sözlü adamlardan bir tanesi.
Birde benim tekneme hiç laf söylemedi bugüne kadar söylerse lafım hazır zaten (teknemdeki ahşabtan iki tane tayomar yapılır derim susar)😀 Benim kendisinden beklentim fiber tekne alıp ağaç kaplayacak ve sintinem hiç su yapmıyor diye bize caka satacak .
Selamlar.
-
Sevgili Erkan reis,, ( çatla emi dede reis.. )
Ben de sizi gıyabınızdan tanıyorum. Sanırım Orion yatçılığa şu anda internette satışta olan omurga ahşap tekneyi siz yaptırmışsınız.
Efendim , bira önce arkadaşım ile görüştüm. Haftaya gelip bakacak. Sahibini aradık, tekeyi opsiyonladık..
Perşembe günü arkadaşım Bodrum dan gelip , tekneye bir de kendisi bakacak. Artık gerisi kendilerine kalmış.
Dün gece tekneyi incelerken aklıma bir muziplik geldi . Kazara ben alacak olsam ne olurdu diye..
İşin komiği oltaya beni en iyi tanıyan Bülent takılmış iyi mi..?
Çember yapacaklarmışta,,... Sen gel İstanbula sorucam ben çemberi sana.. :)
Ancak bir konuyu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bendeniz fiber tekneye karşı değilim efendim. Mesela Marmariste bir west sail var. Sahibi bütçemi aşan bir fiyatla satışta. Geçen fuarda da şahsen tanıştık. İstediğim fiyata verse bir dakika düşünmem alırım.
Ben , fiber olsun çamurdan olsun, fiber hiç bakım gerektirmez, marka tekne al hemen satarsın, değerini kaybetmez gibi klişelere tepkiliyim.
Ben mümkün olduğunca farklı alternatiflerin de olabileceğini anlatmaya çalışıyorum sadece.
Ahmetin 29 ayak Hunteri de ben bulmuştum naçisane..
Markoni armaya da fiber tekneye de , buzdolabına da karşı değilim efendim.
Dediğim gibi farklı alternatif ve çözümler var ... Bir de bu işin bir felsefesi var.
Bir muziplik yapayım dedim.. Kusura bakmayınız..
-
marka tekne al hemen satarsın, değerini kaybetmez gibi klişelere tepkiliyim.
Maalesef öyle Ersin , bu marka tekneler (3-4 marka) bir zamanların Tofaş kuş serisi gibi.
Aynı boyda olanlar senin teknenden de benim teknemden de daha çabuk satılıyorlar.
Garip ama gerçek bu. ???
-
Erkan reis Ersin ile tanışmanız lazım şu an fanatik ama asla kandırıldım demez.Dese dese haklıymışsınız arkadaşlar fiber tekne biz ölümlüler için yeteri kadar sağlam ve denizciymiş der.
İnatçıda olsa tanıdığım en açık sözlü adamlardan bir tanesi.
Birde benim tekneme hiç laf söylemedi bugüne kadar söylerse lafım hazır zaten (teknemdeki ahşabtan iki tane tayomar yapılır derim susar)😀 Benim kendisinden beklentim fiber tekne alıp ağaç kaplayacak ve sintinem hiç su yapmıyor diye bize caka satacak .
Selamlar.
Fanatik demişim Romantik olarak değiştiriyorum.😀
-
Sabah okudum, bir harf bile yazmadım. 8)
-
Ersin Fransada bir arkadaşım satıyor Rustler 31 senin Tayomardan sonra alacağın tekne bu bence.1982 Yapımı ismi Lolita 3 senedir satışta 45k fiyatı yüzünden satılmıyor.
(https://i.hizliresim.com/N1z4lg.jpg) (https://hizliresim.com/N1z4lg)
-
Ersin Fransada bir arkadaşım satıyor Rustler 31 senin Tayomardan sonra alacağın tekne bu bence.1982 Yapımı ismi Lolita 3 senedir satışta 45k fiyatı yüzünden satılmıyor.
(https://i.hizliresim.com/N1z4lg.jpg) (https://hizliresim.com/N1z4lg)
Burak , 45k ne?
-
Avrupa lirası Öcal abi
-
Temelinde güzel tekne , bu parayı niçin istediğine bakmak lazım .
-
Gel sana bi bavaria neyim alalım. Kasma bu kadar:)
-
Temelinde güzel tekne , bu parayı niçin istediğine bakmak lazım .
50 tane yapılmış tam klasik işte Holman North sea 24 modelinin fiber versiyonu .Meraklısı alır ama yurtdışında da bu boydaki teknelerin bu fiyata satılması zor.Bizim ülkemizde de 12 metrenin altı teknelere burun kıvıran bir zihniyet var ne marka olursa olsun. Büyük teknenin statü olarak görüldüğü bir yüzyılda yaşıyoruz malesef.
-
Temelinde güzel tekne , bu parayı niçin istediğine bakmak lazım .
50 tane yapılmış tam klasik işte Holman North sea 24 modelinin fiber versiyonu .Meraklısı alır ama yurtdışında da bu boydaki teknelerin bu fiyata satılması zor.Bizim ülkemizde de 12 metrenin altı teknelere burun kıvıran bir zihniyet var ne marka olursa olsun. Büyük teknenin statü olarak görüldüğü bir yüzyılda yaşıyoruz malesef.
Boydan ziyade , donanım ve ekipmanları nın kondüsyonunu kastetmiştim.
Gövdede birşey olmasa da ; Yelkeni ,arması,tankları ,motoru ,elektroniklerinin modası geçmesi vs. Derken bir masraf isteyebilir bu yaşta bir tekne , onagöre hesaplı almak lazımki rahat masraf yapabilesin üzerine.
Hepsi düzgün ise parası birşey değil , okyanusa gidecek adamlar için tam biçilmiş kaftan bu tekne .
Yine ; Boydan dolayı değil ama dış yaşam mahallinin ufaklığından dolayı kıyılarımızda yazlık gibi teknesini kullanan , orsa seyirle her sene güneyden yukarı tırmanmak zorunda olan yurdum insanlarını düşündürebilir. Ağır tekne bunlar , orsa seyirde zor oluyor yapısından dolayı.?0-?
Bilmeyen ve amacına uygun kullanmayacak birisi alırsa oynar sağı solu ile tekneye yazık ta olur hem. Bir klasik o.!
Nereden bulacan Mustafa Ertör reis , sen, ben gibi alıcıları. :)
-
Şurada biraz makul fiyata bir tane var , o nedenle de sormuştum niçin istiyor 45K diye.
http://www.yachtingmonthly.com/reviews/yacht-reviews/used-boat-rustler-31
-
Abi yazmış ya Burak , fiyatını pahalı tuttuğu için satılamıyor diye..
Burak , süper duruyor. Bi pazarlık mı etsek? Kapıp geliriz Fransa dan bi haftada..
-
Tekne 99 da denize inmiş çok iyi durumda olduğu söyleniyor.Teklif veririz istersen.Öcal reisin dediği gibi yavaş tekne ama seversin sen.Sorarım son durumunu satılmadığını biliyorum fiyatı inmesi gerektiğini anlamıştır ama yaşlı Fransızlar senin kadar inatçı olabiliyor bazen.😀
-
Yatacak yerim yok benim. Hay allah müstahakımı versin.. :)
-
Şimdi malumunuz, bende ömrüm boyunca ahşap ve türevleri teknelere bindim. Sadece fiber olarak 4,20 bi sandalım oldu hala da duruyor. Sonrasında ahşaptan beni Ersin Abi kurtardı. Bana Asterix'i o aldı. Yoksa ben markalı kayıklardan falan anlamam, hala ayırt edemiyorum hepsi beyaz hepsi birbirinin aynısı sadece isimleri farklı ve bir kısmı büyük bir kısmı küçük.
Oysa ki Ersin Abinin "Tayo-Mar" , Mustafa Abinin "Baba Tunca ve Cemre", Aziz Abinin eski teknesi "Chak of vah", benim eski Kuzey Yıldızı gibi tekneler ve daha bir çok tekne böyle değiller. Bu teknelerin kendi kimlikleri var. Kendileri tanındığı gibi sahiplerini de denizcilerle tanıştırıyorlar. Bu teknelerle gezmek başka bir şey, kazara bir liman yada marinaya yanaşmayın. İlgiden bunalırsınız. Fotoğrafınızı çekenlerden artık rahatsız olursunuz. Nitekim Tayo-Mar ile son seyrimizde Burak "bu ne kardeşim böyle? insanlara tekneyi anlatmaktan tekneyi toparlayamıyoruz" demişti. Ben bu teknelerin bir kısmı ile seyir yaptım en çok ta Tayo-Mar ile. Nitekim Gökova'da bağlı olduğumuz iskele de yanında bağlı olduğumuz yaşlı bir çifte ait küçük bir tekne vardı. Teknelerini kendileri yapmışlar. Bize şakayla karışık "yahu kardeşim nereden geldiniz, siz gelene kadar burada en çok ilgiyi biz çekiyorduk, geldiniz bizim havayı da bozdunuz" demişti."
Bir gün Ersin Reiste fiber kayık alır, muhtemelen yine sıra dışı bir şey olur, çünkü çok fazla seyir yapıyor özellikle yelkenle.Neredeyse herkesten çok farklı teknelerle seyir yaptı. Ve her seyirden sonra istekleri ve öncelikleri daha mükemmele doğru evriliyor. Hepimizin olduğu gibi onunda öncelikleri ve istekleri değişiyor.
Örneğin benim önceliklerim belli küçük ama kesinlikle iç mekanı kullanışlı ve hızlı bir tekne ihtiyacı hissediyorum. Çünkü ben tekne de bulunmaktan keyif alıyorum. Bir yere gitmem önemli değil, kayıkta bulunayım bana yetiyor. Şu an bunu çözdüm ama yarın daha büyük tekneye geçme ihtiyacı hisseder ve o güce ulaşırsam yine aynı kriterler benim için önem arzediyor. Tabiki ihtiyaçlar ve beklentiler yıllar içinde değişebiliyor. Sağlık, yaşın ilerlemesi ve ailenin genişlemesi gibi nedenler buna ciddi etken oluyor.
Allah herkesin gönlüne göre versin.
-
Abi yazmış ya Burak , fiyatını pahalı tuttuğu için satılamıyor diye..
Burak , süper duruyor. Bi pazarlık mı etsek? Kapıp geliriz Fransa dan bi haftada..
Hayallerine limon sıkmak gibi olmasın ama Fransa'dan bir haftada anca rüyanda gelirsin Ersin'cim :D
-
Her canlı bir gün bir Isveç TEKNESİ ile tanışacaktır.😎
-
''Sevgili Erkan reis,, ( çatla emi dede reis.. )''
Erkan dede mi oldu?Oldu ise tebrikler diyeceğim ama ihtimal vermiyorum,çok erken gibi.
Dede ben isem neden çatlayacağımı anlayamadım.
Yakında ''dededen torun ile sohbetler''de bekle beni Böke :D