Heyamola Hey
Tersane => Tekne Yapımı => Konuyu başlatan: Ersin Böke - 22 Mayıs 2017, 11:39:35
-
Efendim malumunuz bir süredir şartlarıma uygun , biraz daha büyük bir tekne arayışı içindeyim. Ahşap, denizci bir yelkenlim olsun istiyorum.
28 ila 32 feet arası bir yelkenli benim için ideal. İmalat kolaylığı aynı zamanda maliyetlerin düşmesi için de önemli.
İş tekne yapayım olunca , hele hele son karaya alma macerasından sonra bu kendi teknemi yapma işini iyice gözüm kesmeye başlayınca , bu konudakı arayışlarıma hız verdim.
Şu an itibarı ile bir numara da little maid of kent var. Bir Atkin tasarımı 30 feet uskuna.. Armasına hayranım. " V" kesit kabuk, ciddi imalat kolaylığı sağlıyor. Elbette omurga salma . Uzun ve derin . Salmanın omurga olması da yeterli değil malum. Yeteri kadar derin olmalı ki daha iyi orsa performansı gösterebilsin.
Ayna kıç. Benim standartlarıma göre tek dert , pala ayna kıçın altında . müdahale zor.
Ancak en önemli özelliği , malum uskunalarda arka direk daha uzun. Buradaki yelken markoni. Ön direkte ise tekneyi omuzlayıp götürecek randa arma var. Cenova sayılabilecek bir flok ile son derece performanslı bir arma. Arka direkteki yelkenin markoni olması orsa performansını ciddi arttıracak. Randa arma ise dar apaz , apaz seyirlerde tekneyi yüklenip gidecek. Büyük bir flok yerine kotra arma da bence daha yakışır.
Kotra armalı fotoğraflarının da gördüm. Atkin bu projeyi kendisi teknesini yapmak isteyenler için tasarlamış. Kabuk imalatı kolay. ancak benim hayran olduğum şarap bardağı kesiti kadar denizci mi bilemedim..
Neyse .. Çalışmaya devam..
-
Benim standartlarıma göre tek dert , pala ayna kıçın altında . müdahale zor.
Bunu da çok dert etme yav..
Yüzbin tane en sorun yapmaya müsait asma pala gördüm, hiç de öyle denizde müdahale gerekecek önemli sorun olmuyor.
en fazla birkaç sezonda bir yatak aşınması vb. sorun oluyor ki senin palanın da iğnecikleri o kadar sorun çıkartır zaten..
kaldı ki omurga salma, skeg filan dersen zaten asma palaya göre bir şeye çarparak sorun yapma ihtimali %90 düşüyor..
tekne seçiminde teknik kriter olacak bişey değil, ancak estetik kriter olabilir bence..
-
Gel annem, saç neyin bile var. Gel bi sen.
-
Uskuna tercihi bence doğru olmuş, senin babamla bir görüştüreyim çocukluğunda uskunayla ticari seyir yapmış biridir sana hızını anlatsın.
-
Sonra esas oğlan gidip bir seri üretim "laylon" tekne alıp mutlu sona ulaşır :)
-
Sonra esas oğlan gidip bir seri üretim "laylon" tekne alıp mutlu sona ulaşır :)
:) :) :)
-
V bottom çeneli teknelerin yuvarlak karinalı teknelere göre olumsuzluğu olmadığını okumuştum.Yeni model marka teknelerde de köşeli hatlara rastlıyoruz artık.Azurre'ler örnek verilebilir.Yapım kolaylığı ile çok önemli avantajları olduğunu eklemek isterim.
Benim yelkenli kayığımın çeneli formda planı olduğunu ve imalatını benim yaptığımı biliyorsun.Bazı yapım hataları olmasına rağmen mükemmel seyir keyfi ve sürati olduğunu söyleyebilirim.
Eğer Little Maid of Kent'i yaparsan Tayo-Mar kadar dikkat çekici ve keyifli bir teknen olur.En sık ziyareti de ben yaparım sanırım.
-
Zaten Tayo-Mar' ı karaya aldığında 1 ay daha vakit ayırsan tekneyi refit yapıyordun neredeyse. Yeni tekne yapmayı gözüne kestirmiş olmana şaşırmadım :) . Ancak bu defa büyük kaşındın demek boynumun borcu Ersin reis :)
-
Her zaman Mustafa abi.
Oğuzhan senin kitaplar yüzünden gaza geldim. Bu ayrı bir konu başlığı o yüzden detaya girmeyeyim.
Zafer abi bu saatten sonra fiber tekne benim için zor. Eskiden aluminyum direği krem renge boyar ahşap teknede kullanırım diye düşünürdüm.
Benim direk üzerinde çalışırken, ahşabın özellikle direk için biçilmiş kaftan olduğunu anladım. Basitçe emprenye edilmiş bir ahşabın ömrü neredeyse sonsuz. Yeterki doğru bakılsın . Bakılsın dediğim de altı ayda bir basit bir rulo ile yağlamaktan ibaret.
İdaa etmeyeyim ancak direk ladin gibi değil. Cem ladin demişti gerçi o da bir çam çeşidi ancak öğrendiğim kadarı ile ladinin lifleri daha uzun uzun gidiyor. Ancak direğin Hafifliği şaşırtıcı. Zaten o yüzden emin değilim dedim. NOrmal çam bu ağacın iki katı kadar ağır çünkü.
Ben bu direği tek başıma rahatlıkla tek rarafından kaldırıp, yere koyabiliyordum mesela.
Ancak önemli dezavantajları da var. İlki 1950 lerde yapılmış. Malum planları satan Atkin 'in kızı bu işler ile alakalı değil. Yani tasarımcıya dönüp, soru sormak mümkünatı yok. Mevcut teknolojiyi nasıl uygulayacaksınız ciddi tecrübe gerektiriyor.
Bir diğer problem de tüm yelkenler basıldığında tek başına kullanıp, kullanılamayacağı sorunsalı. O yüzden büyük bir flok yerine trinket ve floktan oluşan kotra arma ön direkteki randa arma açılmadığında daha bir dengeleyici olur mu. ?
Bu gibi durumlar var, ancak wooden boat forum da bu teknenin yine Atkin tasarımı bir küçüğünün yapımının tüm aşamaları var. Muhtemeldir ki benim sorduğum sorular da tartışıldı, daha yazılanlrı sağlıklı bir şekilde okuyamadım. Muhtemelen önemli sorularıma kaynak olur. öğrendikçe buradan paylaşmaya devam..
-
Ersincim, sahiden gel. Bi gel işte, söz dinle :)
-
Ersin reis
Google dan baktim cok seksi bi tekne olacak insallah. Merak ettiği hususlar :
- bir atolyeye siparis verip mi yaptırıcan
- yoksa kendin mi yapican(ama nerde)
- takvim hedefin ne?
- kabaca bütçen ne?
Not: gönüllü işçi kabul ediyorsan haftada 1 tam gün gelip çalışabilirim
-
Senin doktor ile en yakın zamanda gelip görüşeceğim dostum.
Sevgili Bülent reis, acele ya da bir telaş yok. Yaklaşık bir sene kadar daha araştırırım. Kısmet olursa gelecek sene eylül ayı gibi başlar, sezona yetiştiririm. Yani,2018 eylül de başlar , 2019 haziran da iner.
Yer problemi yok, geniş kapalı bir alan var oturduğumuz sitede. tavan yüksekliği de kurtarıyor. Muhtemelen orada yaparım. Ustasız olmaz. en azından elinden iş gelen bir. Kalfayı işe alırım. O her gün çalışır. Bir de proje müdürü lazım. Projeyi okuyup, yorumlayacak ve imalata yön verecek.
Gelecek yıl hazirana kadar araştırmalar devam eder. Özellikle iç tasarımda değişik taleplerim var.
Ancak şu an sabırsızlıkla , Tayo Mar ile yapacağım seyir üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Hala kuzey ege ve gökova arasında karar vermeye çalışıyorum, geçen sene seyir yarım kalmıştı.
-
Yine yalnız mı gidicen abi? Gecen notlarında yalnız başına uzun seyir pek iyi bir şey değil babında bişeyler yazmıştın diye hatırlıyorum.
-
Gökova için şunu söyleyebilirim, herhalde dünyanın cenneti. Ancak, Tayo-Mar'ın donanımını düşününce şu uyarıyı yapabilirim.
Gökova'yı 4 ana bölgeye ayıralım;
1) Bodrum-Ören arası : Göz kararı söylüyorum; Ören marinaya kadar 27 mil civarı olması lazım. Burada, Çökertme koyunda güzel kalınır. İkmal mümkün.
Ören marina ve balıkçı iskelesine bağlanabilirsin daha sonra. İkamlin her türlüsü mümkün.
2) Bördübed: burada geceleyebileceğin pek çok koy bulabilirsin. Her biri birbirinden güzeldir. Ama kusuru, neredeyse hiç birinde ikmal noktası yok. Yani yemeğin suyun tuvaletin kayıkta. Sanıyorum Amazon koyunda ikmal yapılabilecek bir yer var. Bir de ararsan; Küçük Çatı'da hemen kıyıda, girince, pruvanda göreceğin plajın teknene göre iskele başomuzluk hizanda kayalık arasından, denizin dibinde bir pınar var, içilir su.
3) Tuzla- Yediadalar. Şahane koylar, ikmal sıfır.
4) Löngöz- Okluk- Karacasöğüt,; Her birinde ikmal yeri var.
Benden bu kadar.
-
Bülent güzel özetlemiş.Ancak Gökova'ya geleceksen zaman sorunun olmamalı diye düşünüyorum Ersin.Bir de yukarı geri dönüşü düşünürsek.Gelmişken Bodrum'a yerleşeceksen onu bilemem tabii.
-
Benden de bir hatırlatma:
Temmuz'da Ege'de olma.
-
Benden de bir hatırlatma:
Temmuz'da Ege'de olma.
Deli Memed miydi Gökova'da esen, öyle anlamsız yere?
-
Valla ben değildim ama tepemde hep üfürüp durdu.
-
Bülent güzel özetlemiş.Ancak Gökova'ya geleceksen zaman sorunun olmamalı diye düşünüyorum Ersin.Bir de yukarı geri dönüşü düşünürsek.Gelmişken Bodrum'a yerleşeceksen onu bilemem tabii.
Abi yukarı gelmesin zaten , bıraksın kayığı oralarda bir yerlere. :)
-
Bülent güzel özetlemiş.Ancak Gökova'ya geleceksen zaman sorunun olmamalı diye düşünüyorum Ersin.Bir de yukarı geri dönüşü düşünürsek.Gelmişken Bodrum'a yerleşeceksen onu bilemem tabii.
Abi yukarı gelmesin zaten , bıraksın kayığı oralarda bir yerlere. :)
Valla haklısın Ahmet bence de bıraksın ,
hem de içindeki yiyecek içecek ne varsa ,sigarlar dahil ben ilgilenirim.
-
Aynı benim durumumda olan, little maid of kent in çizgilerine hayran kalan bir yabancı forum üyesi , kendinden tecrübelilerden görüş sormuş.
Hay sormaz olaymış. Sonuç bilgi birikimi açısından moral bozucu. Takma isimler ile yaılmış gerçi ancak, sadece tekne yapımı konusunda değil, adamlar ciddi yelkenciler. Bu yelken deneyimleri ve yaşanmışlıklar sonucu tkne tercihlerini yapmışlar.
Bir iki çarpıcı cümleyi tercüme ettim sizin için
Kolay yapım , zor bakım.
Eğer bu ibareyi görüyorsanız bu tasarım ile kıyılarda gezersiniz. Hiç bir tasarımcı , yapımı kolay dahi olsa, ciddi bir tekne için bu tabiri kullanmaz.
Teknede lüks 40 feet ten sonra başlar. Bunun altında bir teknede lüks aranmaz.
Bu da çok hoşuma gitti :)
Uzun uzun okuduğum bir arkadaş var ki yazdıkları benim hissedip , anlatamadığım bir konuya tercuman oldu.
Önce Atkin' in Little maid of kent tasarımını, son derece objektif yaklaşımla bir güzel gömmüş.
Uskuna armasının bu kadar küçük bir teknede kullanılmasının istenen verimi vermeyeceğini yazmış.
Teknede direk sayısının artmasının nedenini, yelken alanını bölmek ve yaymak ve böylece hem daha dengeli , hem de daha rahat abarmak olduğunu anlatıp, littie maid of kent te bu armanın çok sıkıştığını , kimi yelkenlerin çalışmayacağını , farklı hava koşullarından örnekler vererek nedenleri ile yazmış.
Küçük tekneler ile ilgili beni çok etkiliyen bir yorum yapmış.
Küçük bir yelkenli ile uzun yol yapmanın tekne özelliklerinden çok, reisin tecrübesi ve yetenekleri ile ilgili olduğunu söylemiş. Bu bile üzerinde uzun uzun tartışılabilecek bir konu.
Bu açılardan bakıldığında Atkin tasarımlarını " eğlenceli " tasarımlar olarak yorumlamış.
İşin içine tek elden seyir , tek başına seyir girdiğinde ( bu tabiri Dilek ten çaldım ) zaten
28 feet ten daha büyük teknenin uygun olmadığını aynı Johnn Vigor amca gibi o da yazmış.
Irgatınıza güvenmeyin diyor. Yeri geldiğinde tek başınıza çapanızı çekebilirmisiniz ? Diye soruyor.
Bu boyda bir tekne arayışında ise ve ağırlıklı olarak tek başına seyir yapmak zorunda kalacak ise bakabileceği tek bir tasarım olduğunu yazmış. İngilizlerin pilot cutter teknelerini önermiş.
Kotra armanın , bu boydaki bir yelkenli ile nasıl uyumlu olduğunu anlatmış. Bu arada Hess tasarımı Bristol Channel Cutter tasarımı da gömmüş. Bay Hess kusura bakmasın ama o bir pilot cutter değil demeye getirmiş.
Geleneksel , İngiliz balıkçıların kullandığı iş teknelerinin bu iş için en uygun tekneler olduğunu, iş teknesi olduklarından, hacimlerinin daha fazla olduğunu anlatmış.
Benim burada anlatmaya çalıştığım, kamara yüksekliği ile bildik görüşü yazmış. Ne hikmetse kimse sopa ile dövmeye kalkmamış ya da aha kavga çıkıyor galiba diye çekirdek çitlemeye kimse gelmemiş.
İngiliz denizciler aptal değildi diye yazıyor.
Bir diğer ilginç görüş ise daha ilginç ve tartışmaya ayrıca değer. 100 yıl öncenin mühendislik bilgisi ile günümüz teknolojisini bağdaştırmanın zorluğundan bahsediyor.
Yüz yıl önce kimse epoksi bilmiyordu diye yazıyor.
Şarap bardağı kesitli tekne gövde imalatı yaparken tercih edilecek yöntemler üzerinde uzun uzun tartışıyorlar. Hepsi bu kesitin ideal yapısı üzerinde hem fikir. Dertleri hangi yöntem ile en az maliyet ile yapılabileceği.
Bu arada aynı Tiryaki nin dediği gibi kimse teknesine plywood sokmuyor. Ki ben buna çok katılmadım açıkçası. Plywood, eğer kaliteli ise ve doğru şekilde kullanılırsa bence çok iyi bir malzeme. İmalat sırasında ciddi alternatifler sunuyor.
Döndük dolaştık yine ingiliz iş teknelerine geldik iyi mi. Çocukken babam masla anlatırken arada şu nakaratı tekrarlardı. Bizimki de o hesap.
Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik döndük arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gittik..
-
İngiliz iş tekneleri derken acaba hangilerini kastediyor o boylarda olan ?
-
Arayanlar bulamaz ama bulanlar arayanlardır.
-
Never change a running system
Ben söylemiyorum mörfi söylüyor
-
Link verebiliyorduk umarım :
http://www.classicboat.co.uk/articles/top-25-classic-boat-types/
14 numaradaki Contessa 32 + 21 numaradaki Luke Powell'in yaptığı Lizzie May ve o tipte yaptığı diğer tekneler en favorilerim bu sayfadakilerin içinde.... Adamın organize ettiği gezilere gidebilecek zamanı bulduğum zaman hemen vize için başvuracağım :)
-
Çetin Reis ,
Link için teşekkürler ben de 18 numaraya bayıldım, ne güzel kızmış C:-)
-
Ersin,
şımdi söyleyeceğim çok tartışma kaldırır, hatta kavga da çıkarır...Üstelik benim sonradan kitap karıştırıp, delil ve görüş toplayıp olası kavgayı devam ettirmeye ne mecalim ne de niyetim var.
Ama iş ( bence hiç de kötü bir fikir olmayan) çeneli / köşeli teknelere geldiğinde ; - imali daha kolay , çünkü daha basit - ; olan tam V- şeklindeki posta kesitinin yelkenli tekne seyrine uygun olmadığı konusunda görüşler var...
Denizde rahat, konforlu seyir için V'nin tabanının sivri değil, düz olması gerektiğı , yani uygun yelkenli posta kesitinin V ile U arası bir karışım olması gerektigine dair iddialar var. Ben de bunlara inanıyorum. Yani çeneli gövde olacaksa bu sahiden V harfine benzeyen 2 köşeli bir kesit değil, tabanı düz 3 köşeli bir kesit olmalı...
Niye ? diye sorarsan yukarida dediğim gibi ; buna cevap vermek için gerekli araştırmayı yapmaya halim ve niyetim yok ! Ama ben 2 köşeli bir yelkenli yapmazdım.
-
Bu işe cidden sistematik yaklaşmak gerekiyor. Yoksa çok farklı alternatifler ve bunlara göre farklı uygulamalar var. Öğreniyoruz yavaş yavaş. Ama her bir öğreti yerine en az beş farklı soru daha oluşuyor insanın kafasında.
Evet , çalışmaya devam..
-
Bu işe cidden sistematik yaklaşmak gerekiyor. Yoksa çok farklı alternatifler ve bunlara göre farklı uygulamalar var. Öğreniyoruz yavaş yavaş. Ama her bir öğreti yerine en az beş farklı soru daha oluşuyor insanın kafasında.
Evet , çalışmaya devam..
O soruların sonunda bazı yollardan ilerliyorsun; sonra kaybettiğin zamanı ve parayı gördükten sonra
"ben en iyisi bilindik marka bir fiber alayım; üzerine de sökemeyeceğim tek bir modifikasyon yaparsam..." diye bir laf edip, bizim saflara katılıyorsun.
Bazıları daha akıllı, direk o yola gidiyorlar.
Biz de cebimiz boş ama elimizde "ama ahşap teknen hiç olmadı ki" avuntusu ile yaşamaya, yazmaya devam ediyoruz.
-
Ersin,
şımdi söyleyeceğim çok tartışma kaldırır, hatta kavga da çıkarır...Üstelik benim sonradan kitap karıştırıp, delil ve görüş toplayıp olası kavgayı devam ettirmeye ne mecalim ne de niyetim var.
Ama iş ( bence hiç de kötü bir fikir olmayan) çeneli / köşeli teknelere geldiğinde ; - imali daha kolay , çünkü daha basit - ; olan tam V- şeklindeki posta kesitinin yelkenli tekne seyrine uygun olmadığı konusunda görüşler var...
Denizde rahat, konforlu seyir için V'nin tabanının sivri değil, düz olması gerektiğı , yani uygun yelkenli posta kesitinin V ile U arası bir karışım olması gerektigine dair iddialar var. Ben de bunlara inanıyorum. Yani çeneli gövde olacaksa bu sahiden V harfine benzeyen 2 köşeli bir kesit değil, tabanı düz 3 köşeli bir kesit olmalı...
Niye ? diye sorarsan yukarida dediğim gibi ; buna cevap vermek için gerekli araştırmayı yapmaya halim ve niyetim yok ! Ama ben 2 köşeli bir yelkenli yapmazdım.
Ali San reis valla tekneyi nasıl yaparsınız bilemem ama dünya gerçekten küçük.Sevgili arkadaşlarım Sübyeci Tarık ile Kamyoncu Leventin size selamları var.V şeklinde posta kesit G-Fly'a yakışır derler kendileri.Selam ve sevgiler
-
Bu ne böyle ya şifre gibi :)
-
Elçiye zeval olmaz derler.Böyle yaz dediler Ali reisin Cabo maceralarını burdan okuruz artık.
-
Birilerinin hoşuna gidebilir
http://www.devalk.nl/en/yachtbrokerage/610024/BRISTOL-CHANNEL-PILOT-CUTTER-EL-TORO.html
-
Vay anasına sayın seyirciler..
-
Piyangoyu bekliyorum...
Zamanı gelince bu kayığı koyacağım kızağa:
https://store.gartsideboats.com/collections/sailboats/products/40ft-pilot-cutter-design-217
-
Süper loto 25.000.000 TL devretmiş :)