Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: ersinboke@icrs.com.tr - 17 Eylül 2018, 17:37:49
-
Havalı adı ile Club Marine Assistance ..
Arabanız bozuldu diyelim. Ne yapıyorsunuz ? Sigortacınızı arıyorsunuz ve size bir çekici gönderiyorlar.
" Şişli Camisinin yanında park ettim bekliyorum , Bir çekici lütfen " bu cümleleri araç kullanan çoğumuz kurmuşuzdur muhtemelen. İşte siz sigortacınızı aradığınızı zannediyorsunuz ancak aslında aradığınız bir asistan firma. Önce size poliçe numaranızı soruyorlar hani.
Hemen hemen her büyük sigorta şirketinin bir asistan hizmetler veren şirketi var. Çok büyük uluslararası firmalardan bahsetmekteyiz bu arada.
Şİmdi bu asistan hizmetlerin denizde de olduğunu düşünün.
Motorunuz arızalandı, pervaneniz düştü, zaten 15 günlük bir tatiliniz vardı kaldınız mı denizin ortasında!
İşte tam da bu sırada Deniz Yardım ve Destek Hizmetlerini arıyorsunuz. Karşınızda işi bilen bir yetkili. Durumunuzu hızlı bir şekilde tespit ediyor. Size alternatifler öneriyor. Çekme hizmetleri ve bu hizmetlerin nereden verileceği ile ilgili . Siz kararınızı veriyorsunuz. Bu hizmetleri alırken de eğer sigortanızda gerçek bir asistan hizmetler ! (buraya dikkat ) varsa tek kuruş para da ödemiyorsunuz.
Tekneniz en yakın marinaya çekiliyor. Sigortanız kapsamında değilse dahi marinadan acil durum indirimi alıyorsunuz. CMA size bir otel ve isterseniz ikame tekne buluyor. Marinada tekneniz özenle seçilmiş teknik servis tarafından onarılırken siz tatilinizin keyfini çıkarmaya devam ediyorsunuz.
Yada bir sağlık sorunu ile karşılaştınız. Arıyorsunuz CMA yı , size en hızlı şekilde sağlık hizmetlerinin ulaşmasını sağlıyor.
Diyelim tüm tatil boyunca her tarafınızı arı sokup duruyor. Hani şu vudu bebeği misali. Arıyorsunuz CMA yı, hoop sizi zehirlenme konusunda en deneyimli devlet birimi ile buluşturuveriyor.
Seyir halindesiniz mazot almanız lazım ancak kimi mazot iskeleleri belli saatlerde kapalı oluyor. Arıyorsunuz CMA yı sizin için açık tutuyor iskeleyi ya da alternatif öneriyor. Hiç olmadı kapıp getiriveriyor size mazotu.
Seyir yapacaksınız ancak size özel bir seyir bilgisi istiyorsunuz. Kalınacak yerler , restoranlar , hava durumu v.s.
CMA yı arıyorsunuz o sizin için her 3 saatte bir bulunduğunuz bölge için hava raporları ve buna göre alternatif rotalar öneriyor.
Ailenizle seyir halindesiniz ama birisi sizi gözetsin istiyorsunuz , Arıyorsunuz CMA yı , sizi seyir boyunca izliyor. Etraftaki gemileri bildiriyor.
Bitmedi.. Marinada da izliyor sizi . Güvenlik için.
Tekneniz temizlenecek CMA,
kiralık tekne lazım CMA,
Teknemi karaya alıcam nerede alayım CMA,
Teknem önden gitsin ben sonra geleyim CMA,
Zehirli alıcam CMA,
Boya alıcam CMA,
Arı soktu CMA..
Demir tararsa şüphe içindesiniz CMA..
Rakınıza buz lazım CMA..
Şu koyda kalıcam telefon çeker mi ? CMA..
Nasıl ? güzel olmazmıydı?
Olur mu ?
OLuyor..
Hem de Mersin 'den Karadeniz 'e kadar tüm Türk karasuları dahilinde ve sonrasında Kıbrıs ve Yunana adalarında..
Bu zavallı kulunuz tam üç yıldır bu iş için koşturuyor. Üstelik yakından tanıdığınız bir çok denizcinin desteği ile.
Söz konusu bu iş daha önce bu büyük asistan hizmet firmalarınca denenmiş ancak başarılı olunamamış. Hizmet ağını yani Network 'ü kurmamışlar.
İşte üç yıl süren bu oldu. Orjinal fikir aslında Can Hocanın. BU hale gelmesinde ise Ahmet Kabaali , Hakan Erim, Bülent Büyükdağ, Tümay Gören , ve daha birçok tanıdığınız tanımadığınız kişinin karşılıksız emeği ile söz konusu hizmet ağını en nihayetinde Akdeniz bölgesi ile birlikte tamamlamış bulunuyoruz efendim.
Bu süreçte ayrıca büyük sigorta ve asistan firmalar ile defalarca görüşüldü , pazarlıklar yapıldı. Koca bir üç yıl geçti.
Deniz Yardım ve Destek hizmetleri , Club Marine Assistance , Mayıs 2019 da hizmete başlıyor olacak.
Yani demem o ki..
Benimle iyi geçinin.. Lazım olabilirim. :)
Sistem nasıl çalışacak. ? Hizmetlerden nasıl yararlanılacak? Her sigortayı kapsayacak mı. ? sigortam yok açıkta mı kalacağım. ? Gerçek asistan hizmet bu ise poliçemdeki ne ola?
Anlatacağım efendim bekleyiniz..
-
şimdilik teknem yok ama ortamlarda sızdığım zaman küfeci gönderirsen ben prim öderim :D
-
Ersin denizcilik adına son günlerde duyduğum en güzel haber..
-
Ali, gidip görüştüğümüz marinalardan fikrimizin bir kısmını çalan dahi oldu. Bu bana sadece doğru yolda olduğumuzu gösterdi.
Bak ilginç bir örnek vereyim. Şu geçenlerde yanan motoryat var ya. Benzer bir durum Bodrum marinaya yakın bir yerde yaşansaydı ve CMA devrede olsaydı o motoryat yanmazdı.
Çünkü Bodrum marina yat yangınları ile ilgili bünyesinde itfaiye teknesi olan tek marina. Keza Marmara adası civarında bir sağlık sorunu olsa , burada konuşlu deniz ambulansı var.
Keza Didim marina deniz ambulansı var. Bunları bir hizmet ağı olarak birleştirebilirsen ortaya inanılmaz bir yapı çıkıyor. Benim de yapmaya çalıştığım bu.
Ticari geliri önemsemiyor değilim . Ancak mhtemel ilk üç yıl zarar edecek ancak bu hizmeti hayata geçiren kişi ben olmak istiyorum. Bu bana yeter. Bu kadar sosyalist ile otura kalka bana da bulaştı demek ki biraz. : )
-
Ersin bu konu ile ilgili üzerime bir şey düşerse seve seve yardıma hazırım.
-
Ali teşekkür ederim..
Şimdi efendim, işin püf noktası şurada. Hepimizin sigorta poliçesinde asistan hizmetler var aslında. Çoğumuz ne olduğuna bakmıyoruz dahi.
Poliçe de bir çok hizmet limitsiz gözüküyor ancak bunlr öyle bir tariflenmişler ki, fiziki olarak gerçekleşmesi mümkün değil. Bu bedel poliçenin neredeyse %10'na karşılık geliyor. Az buz bir rakam değil yani.
Şİmdi son kullanıcı için böyle bir problem var ancak , sigorta firmaları için de ayrıca başka bir problem var. Diyelim motorunuz arızalandı ve sigorta poliçeniz kapsama alanında. BU durumda sigorta firması sizin teknenizin çekilmesi ve benzer hizmetlerin de bedelini ödemek durumunda . Ancak bunun için bir tanım yok. Yani sizin tüm bu işlemleri yapıp, iş yaptırdığınız bu kişilerden bir belge alıp sigortanıza beyan etmeniz ve para talep etmeniz gerekiyor.
Çoğunlukla ödeniyor ancak bu sigorta firmanız ile sizin aranızda bir gri alan. İşte CMA hizmetleri bu gri alanları dolduruyor.
CMA tarifeleri önceden sigorta firması ile paylaşıldığından , verilen hizmetin faturası ise CMA tarafından kesildiğinden yukarıdaki problemleri poliçe sahibi yaşamıyor. CMA , söz konusu hizmetler ile ilgili bir fiyat tarifesi yayınladığından artık fahiş fiyatlar da olamıyor.
Asistan hizmetler ile ilgili poliçenize bir bakın. Sonra ilgili hizmetler ile ilgili sigortanızın çağrı merkezinizi bir arayın. Çok eğlenceli bir dialog ile karşılaşacaksınız.
İlk başladığımızda ben aramıştım . Şöyle bir konuşma geçmişti.
- ............... sigortamı?( öncesinde hizmet kalitesi gereği anonsu.. )
-buyurun efendim.
-Burası Tayo Mar yelkenli teknesi motorum arızalandı seyir halindeyim asistan hizmetlerden yararlanmak istiyorum.
- Poliçe numaranız?
-Yahu bilmiyorum zor durumdayım . İsmim Ersin Böke siz baksanız , sistemden gözükmüyormu?
-Göremiyoruz efendim. Poliçe numaranız olmadan işlem yapamam.
-Yahu sürükleniyorum, ne poliçe numarası? Yardımcı olsanız.
-Poliçe numaranız olmadan sistem hizmet vermemize izinvermiyor efendim..
Böyle bir konuşma. BU arada siz siz olun poliçe numaranızı her durumda telsizin üzerine filan yapıştırın. Bir şekilde bilmek gerekiyor çünkü.
CMA versiyonunda ise çağrı merkezinde denizcilik konusunda eğitimden geçirilmiş bir eleman var.
Bu durumda konuşma şöyle olacak..
-Tayo Mar yelkenli teknesinden arıyorum CMA üyesiyim. Motorum çalışmıyor sürükleniyorum.
-Telefondaki CMA uygulamasından koordinatlar otomatik olarak ekranda operatörün önüne düşer.
- Efendim Didim açıklarında seyir halindesiniz , izlemedeyiz koordinatlarınızı tespit ettik. Teknik servisimiz ile görüşmek istermisiniz yoksa yardım yollayalım mı.. ?
İşte böyle bir sistemden bahsediyorum.
-
Ingiltere’yi incelemeni tavsiye ederim.
Knowhow desteği bile alabilirsin belki.
Royal Yacht Association RYA
-
Hayırlı uğurlu olsun... Çok güzel bir çalışma olacak gibi görünüyor.
Amerika'da da AAA (triple A) örneği var, ama tabi daha çok bu arabalar için. fikir için bakılabilir.
Şimdiden kolay gelsin..
-
Efendim teşekkür ederim.
Söz konusu örnekler de inceleyelim. Gelecek sezon herkes gönül rahatlığı ile gezebilir. Başlarda hizmet ağını oluşturabilmek için tek tek firma geziyorduk. Ancak gelinen noktada konusunda uzman firmalar da aramaya başladı.
Hizmet ağı sürekli yaşayan bir yapı. Oluşturulmakta olan yazılım aslında Uber 'e çok benziyor. Uber 'in çok daha katmanlısı gibi düşünülebilir. Kaliteli hizmet verenler için bir yıldız ve yorum bölümü de mevcut.
Bu uygulama ile network ağına üye olmasanız dahi yazılımı indirdiğinizde hizmetlerden faydalanılabilecek. elbette üye olanlar ile aynı indirimleri alamayacaklar.
Böylece üye talebini de arttırıyor olacağız. Sigorta konusunda çok bilgili değilim elbette ancak bu ve benzer katma değerli hizmetler sigortacılıkta ciddi fark yaratmakta.
Aslında ticari açıdan bakıldığında çok karlı bir iş değil. Şimdiye kadar yapılmamasının nedenlerinden biri de bu zaten.
Ancak böyle bir sistemin kurucusu olmak çok büyük bir onur diye düşünüyorum.
Şimdi sizi şaşırtacak çok önemli bir konuyu daha açıklamak istiyorum.
O zaman Gezgin Korsan da yazmıştım . Yarı profesyonel yelken kulübü diye. Bu devirde parasız hiç bir şey olmuyor.
Bu kulübün amatör kısmı, Türk denizciliğine hizmet edecek. Profesyonel kısmı ise para kazanacak.
Profesyonel kısım para kazanırken , elde ettiği kar , amatör bölümce harcanacak.
Bir okul gemisi finanse edecek mesela. Okul gemisi bildiğiniz bir okul olacak. Matematik fizik derslerinin verildiği..
Global Sailing gibi bir yelken okulunu finanse edecek.
O zaman geldiğinde eminim ki bu parayı harcamaya hevesli bir sürü gönüllü bulunur. :)
Benim görevim parayı kazanmak..
Herkes en iyi bildiği işi yapsın..
-
Havalı adı ile Club Marine Assistance ..
Arabanız bozuldu diyelim. Ne yapıyorsunuz ? Sigortacınızı arıyorsunuz ve size bir çekici gönderiyorlar.
Motorunuz arızalandı, pervaneniz düştü, zaten 15 günlük bir tatiliniz vardı kaldınız mı denizin ortasında!
İşte tam da bu sırada Deniz Yardım ve Destek Hizmetlerini arıyorsunuz. Karşınızda işi bilen bir yetkili. Durumunuzu hızlı bir şekilde tespit ediyor. Size alternatifler öneriyor. Çekme hizmetleri ve bu hizmetlerin nereden verileceği ile ilgili . Siz kararınızı veriyorsunuz. Bu hizmetleri alırken de eğer sigortanızda gerçek bir asistan hizmetler ! (buraya dikkat ) varsa tek kuruş para da ödemiyorsunuz.
Tekneniz en yakın marinaya çekiliyor. Sigortanız kapsamında değilse dahi marinadan acil durum indirimi alıyorsunuz. CMA size bir otel ve isterseniz ikame tekne buluyor. Marinada tekneniz özenle seçilmiş teknik servis tarafından onarılırken siz tatilinizin keyfini çıkarmaya devam ediyorsunuz.
Yada bir sağlık sorunu ile karşılaştınız. Arıyorsunuz CMA yı , size en hızlı şekilde sağlık hizmetlerinin ulaşmasını sağlıyor.
Diyelim tüm tatil boyunca her tarafınızı arı sokup duruyor. Hani şu vudu bebeği misali. Arıyorsunuz CMA yı, hoop sizi zehirlenme konusunda en deneyimli devlet birimi ile buluşturuveriyor.
Seyir halindesiniz mazot almanız lazım ancak kimi mazot iskeleleri belli saatlerde kapalı oluyor. Arıyorsunuz CMA yı sizin için açık tutuyor iskeleyi ya da alternatif öneriyor. Hiç olmadı kapıp getiriveriyor size mazotu.
Seyir yapacaksınız ancak size özel bir seyir bilgisi istiyorsunuz. Kalınacak yerler , restoranlar , hava durumu v.s.
CMA yı arıyorsunuz o sizin için her 3 saatte bir bulunduğunuz bölge için hava raporları ve buna göre alternatif rotalar öneriyor.
Ailenizle seyir halindesiniz ama birisi sizi gözetsin istiyorsunuz , Arıyorsunuz CMA yı , sizi seyir boyunca izliyor. Etraftaki gemileri bildiriyor.
Bitmedi.. Marinada da izliyor sizi . Güvenlik için.
Tekneniz temizlenecek CMA,
kiralık tekne lazım CMA,
Teknemi karaya alıcam nerede alayım CMA,
Teknem önden gitsin ben sonra geleyim CMA,
Zehirli alıcam CMA,
Boya alıcam CMA,
Arı soktu CMA..
Demir tararsa şüphe içindesiniz CMA..
Rakınıza buz lazım CMA..
Şu koyda kalıcam telefon çeker mi ? CMA..
Nasıl ? güzel olmazmıydı?
Olur mu ?
OLuyor..
Yukarı da sayılan şeyler yapılabilir,yapılması da denizciler açısından gayet güzel..
Ama asıl önemli olan fırtına,yüksek dalga koşulların da Türk karasularının uç bir noktasın da motor arızası ile zor koşullarda kaldım ve yardım istedim..
O koşullar da denize açılacak donanım da ,bot ve yeterli teknik eleman hatta kurtarma helikopteri varmı,olacakmı?
Über gibi kilometreyi açıp gelmezler,o can pazarın da yöresel balıkçı yada tekne sahipleri yardıma.
-
Güzel.. Sorgulayan birisi çıktı.
Söz konusu gibi bir durum sahil Güvenlik Komutanlığının görev alanına giriyor. Türkiye karasularında söz konusu görevi yapma yetkisi sadece Sahil Güvenlik Komutanlığının. Ancak Sahi Güvenlik tekne çekmiyor hatta çekemiyor güçlü motorlarından dolayı.
Bu durumda CMA kanuni görev alanının dışındaki hizmetlerden sorumlu. Teknenin çekilmesi gibi mesela. Ancak tekne çekebilmenin de prosedürleri var. Öyle önüne gelen tekne çekemiyor. Çektirirseniz bu durumda sigorta paranızı ödemeyebiliyor. Nasıl oluyor da oluyor. ? Eh o da ticari biraz..
Türkiye de istatistiği tutulan birçok kazada insanlar bilgisizlikleri yüzünden ne yazık ki canlarını kaybediyorlar. Koordinatlarını veremeyenler ya da panik halinde yanlış söyleyenlerden tutun da , sahil güvenliği aramayı bilmeyen, telsiz kullanmayı bilmeyen öyle çok kişi var ki denizlerde.
Söz konusu üç yılın önemli bir bölümü hukuki prosedür ile geçti desem yanlış olmaz herhalde. Kanunlardan kaynaklanan öyle boşluklar ve eksiklikler var ki.
CMA , işte bu boşlukları doldurmaya aday.
Yine benzer örnekten gidersek, söz konusu motor kırılımı tam da marinanın önünde oldu diyelim. Ancak kimi marinaların marina dışında müdahale yetkisi yok. Kimilerinin var ama. İşte CMA bunları biliyor. Siz marinanın burnunun dibinde marinayı anons ediyorsunuz ancak marina gelemiyor. Çekemez çünkü kanuni değil. Çeker de bir problem yaşarsa yandı keten helva.
Oysa CMA yı ararsanız o size bölgede bu konuda en deneyimli ve yetkilendirilmiş tekneyi gönderebiliyor ama. Üstelik bunu yaparken , standart ücretetini, sigorta kapsamında olup olmadığını ve daha bir sürü prosedürden de kurtarıyor sizi.
BU arada belki de motorunuz bozulmadı. Yetkili bir CMA servisi ile iletişime geçiyor ve durumu anlamaya çalışıyorsunuz. Bu tür problemlerin %60 tan fazlası basit teknisyen müdahalesi ile çözülebiliyor çünkü.
Keza , itfaiye tekneleri var kimi noktalarda. Kimi noktalarda deniz ambulansları var. Bunları bir ağ içerisinde değerlendirebilecek sadece CMA .
Benzer şekilde alargadasınız ve motorunuz çalışmadı. Çektirmek yerine CMA size bir teknisyen gönderebiliyor. Eğer sigortanız kapsamında ise beş kuruş para ödemiyorsunuz. Bu sigortanın da işine geliyor. Çünkü aksi taktirde tekne çekme v.s. gibi bedeller ödemekten kurtuluyor sigorta.
Vaktiniz kalmadı, yukarı tırmanmak istemiyorsunuz. Deneyimli CMA ağına dahil kaptanlar teknenizi transfer ediyorlar. Üstelik piyasadan daha uygun bedellere.
Aklınıza geleni sorunuz. Böylece eksik kalmış bir yer var mı görmüş oluruz diye açtım bu bölümü. Olumsuz düşünenlerin görüşleri daha kıymetli şu an benim için.
.
-
olumsuz düşünmek degil..
rakıya buz,yemege tuz olsada,olmasada olur..
zor koşullar da asiste etmek önemli.
bu koşullar üstünden kafa yorulmalı bence..
ben şeytanın avukatlıgını yaptım :)..
muhtmelen bu ve buna benzer sorular diğer arkadaşların da aklına gelmiştir..
daha kurmadan bunaltmıyalım diye düşünmüşlerdir.
-
Ben bu ve benzer görüşler için zaten burada konu başlığı açtım. Yorumlar için teşekkür ederim.
-
Patron bir de şöyle sorayım.. Sigorta kapsamı dışında olan ancak sadece üyelikle kazanılan bir takım hizmetler olacak mı?
Bir dönem Boyner yapmıştı sanıyorum Backup diye bir ürün. Sigortanız kapsamında olmasa bile Backup'a üye olduğunuz için kapıda kaldığınızda çilingir gönderiyordu..
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Ben projeyi çok beğendim , teknem olduğu dönemde olasıydı kesinlikle katılırdım . Yalnız poliçe mi yenilerler miydi ? o meçhul ;D ;D
-
Güzel.. Sorgulayan birisi çıktı.
Sorgulama deyince ben de müdahil olayım dedim. ;)
Tekne yaşından ötürü sigorta yapılmıyor. >:(
Bu gibi tekneler olaya dahil olabilecek mi, yoksa yaşlılar bakım yurdunu mu arayacağız? :'(
-
Şimdi asistan hizmetlerin en önemli faydası şu. Halihazırda asistan hizmetler adı altında verilenler aslında karasal hizmetler. deniz ile ilgili çok bir şey yok.
Söz konusu deniz ile ilgili hizmetler dolaylı olarak Deniz Yardım ve Destek Hizmetleri kapsamına girmekte.
Örnek motorunuz bozuldu ve teknenizin çekilmesi gerekiyor. Poliçenizde bu nedenle alacağınız dolaylı hizmetlerin poliçeniz tarafından ödenip ödenmeyeceğini bilmeniz gerekmekte.
Eğer poliçeniz kapsamıyor ise o zaman siz ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Bunları sigortacınız ile konuşmanız gerekir. Yani asistan hizmetler poliçede çok düşük bir bedele karşılık geliyor ve bu bedel ile verilen hizmetler sınırlı. Ancak asistan hizmetlerden esas faydalanacağınız alan poliçeniz.
Motorunuz bozulduğunda karaya çekme gibi hizmetler poliçeniz kapsamında değilse mecburen parasını ödüyorsunuz.
Bu durumda CMA nın indirimli fiyatlarından yararlanmak mümkün.
Poliçenize dahil ise de bu durumda masrafı yapıp , ücreti sigortadan talep ediyorsunuz. Yaptığınız harcamaları legal olarak belgelemeniz gerekmekte.
İşte CMA bu konuda da size yardımcı oluyor. Bu hizmetler için sadece tek bir fatura ve önceden sigorta firmasının bildiği tarifeyi kullanıyor.
Bu konu henüz netleşmedi ancak , gerekirse adınıza ödeme yapıp, sigortadan tahsilatını kendisi yapabiliyor olsun istiyoruz.
Yani bana kalırsa herkes poliçelerini açıp , bir detaylı okusun derim.
Teknenin eskiliğinden dolayı sigorta yapılmaması aslında göreceli bir konu. Burada acenta ve müşterinin kimliği önem taşıyor. sonuçta sigorta güven esasına dayalı bir yapı. Güvenilir kişilerin ve iyi bakılmış teknelerinin sigortası yapılabiliyor bildiğim kadarı ile .
Ancak Her durumda CMA kapsamında olan üyeler hizmetlerden indirimli olarak faydalanabiliyor olacaklar.
Dediğim gibi son derece zor bir iş. Karlılığı da çok yok. Ancak çok önemli bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Yaşlandıkça sosyalistleşiyormuyum nedir. ? :)
-
Ben projeyi çok beğendim , teknem olduğu dönemde olasıydı kesinlikle katılırdım . Yalnız poliçe mi yenilerler miydi ? o meçhul ;D ;D
Yenilerledi. ÇÜnkü batmayan bir tekneye sahiptin :)
-
Ersin hocam hayırlı olsun.
Şimdi birkaç soru.
Asistans hizmet bütünlüğü nasıl sağlanacak.?
Siz de yazmışsınız.
Bodrum da itfaiye var, ok. Bodrum da olsa yanmaz demişsiniz. Finike de olsa yanacak mı?
Didim de deniz abbulans var, Taşucun da ölücez mi? Kemer de iseniz aspirin alın geçer mi diyeceksiniz? Yoksa helikopter gelip alacak mı beni?
Karadeniz den Akdeniz in ucuna kıyı uzunluğumuz belli. Nerede hangi hizmeti alabileceğiz? Kim nasıl bilcek. Hangi hizmete , nerede ne zaman hayır diyeceksiniz?
Netice de siz de tüm kıyılar boyunca hem hizmet verecek, hem de vereceğiniz hizmetler için hizmet satın alacaksınız.
Zor zanaat. Uzar gider sorularım .....
Netice; hizmet ve kalite bütünlüğünü tüm kıyılarda , denizlerde nasıl sağlanacak?
Karada bile onca imkanlarla, networkler ile beceremiyorlar.
-
Gelelim fiyatlandırma ve pazarlama şekline.
A) Sigorta kapsamında satın aldım (sigorta şirketine sattınız , ben de risk primini ödeyip sayın aldım)
B) Ben sizden aldım.
C) Bankalara kredi karı vs.. kapsamında sattınız.
Yoksa bi alışveriş bi fiş hizmeteri yere ve zaman göre tek tek mi satın alıcaz?
Call centerınızın pardon, kusura bakmayın ile başlayan cümleleri çok olur.
En son soru. Satın aldık assistansı. Sizin garantörünüz kim olacak ?
-
Ali reisten güzel sorular..
BU işe ilk giriştiğimizde bu soruların aynısını bizler de sorduk. Sonra hizmet alabileceğimiz firmaları bulmak için gezerken bölgesel anlamda inanılmaz bir potansiyel olduğunu gördük.
İşin öncelikle bir hukuki boyutu var. Bir çok konuda ciddi hukuki engel ya da boşluk var. ancak bunlardan daha önemlisi çok ciddi bir bilgisizlik boyutu var işin.
Şunu doğru tanımlamakta fayda var. Türk kara suları dahilinde görev ve yetkisi belirlenmiş bir Sahil Güvenlik komutanlığı var. Sahil Güvenlik Komutanlığı yetki ve sorumluluk alanlarında herhangi bir tüzel kişilik faaliyet gösteremez.
SGK , görevinde de son derece başarılı. Keza sağlık ile ilgili konularda da devletin ilgili birimleri var. Şimdi CMA nın görevi tüm bu işlevler sonrasında başlıyor. SGK tarafından kurtarıldınız ve hastahnedesiniz. Poliçeniz ya da asistan hizmetler kapsamında almanız gereken hizmetler ile ilgili tüm organizasyonları CMA yapıyor.
CMA , bir katalizör görevi görüyor anlayacağınız. Üstelik bu çalışmalar sırasında yaşanan aksaklıklar da ortaya çıkacak üstelik. Belki de devlet , bu hizmetler sonucunda marinalara izin verirken, bir ambulans ve itfaiye teknesini şart koşacak.
Ya da CMA öyle bir noktaya gelecek ki bu tür yatırımları yapabilir güçte olacak. Bu organizasyon ile birlikte hukuki gereksinimler daha net bir şekilde görülecek. sonuçta tekne sayısı arttıkça lojistik hizmetler çok daha önemli hale gelecek.
CMA sonuçta bir ilk adım. Yapılacak olan son derece meşakkatli bir iş. Gelirleri de aslında son derece kısıtlı.
CMA , hiç bir durumda son kullanıcı ile bir para alışverişi içinde olmayacak şekilde tasarlandı.
Çağrı merkezi konusuna gelince . Çok önemli bir soru.
Şu anda asistan hizmetler için herhangi bir sigorta firmasını aradığınızda karşınıza bir operatör çıkıyor. Önce bildik, hizmet kalitesi muhabbeti.. sonrasında operatöre bağlanıyorsunuz. Hemen size poliçe numaranız soruluyor. O an hatırlamıyorsanız ya da bilmiyorsanız yandı gülüm keten helva. Ben denedim. Üstelik kişi denizcilik konusunda sıfır deneyimli.
CMA çağrı merkezinde ki buna "Kule" diyoruz iki kademeli bir operatör sistemi var. İlk kademedeki operatör denizcilik ile ilgili eğitilmiş ve önünde senaryolar olan bir operatör. Durma göre CMA hizmetleri öneriyor. sonuçta son karar kaptanın. Basit senaryolar sonrasında daha önemli bir sorun ile karşılaşılıyor ise konu ile ilgili bir profesyonel devreye giriyor. Önerilerde bulunuyor. Kaptanın onayı ile işlem gerçekleştiriyor.
Örnek, Tekne kuleye seyre çıkmadan önce ayrıldığı liman ve varış limanı ile ilgili bilgi veriyor. Tahmini varış süresi takip ediliyor. Bu aşamada CMA , sözleşme sırasında tekne sahiplerine hizmet alabilmeleri için gerekli donanımları tavsiye ediyor. Hava durumu bilgisi veriyor.
Örnek önümüzdeki Pazartesi günü Bodrum bölgesinde seyir yapmayı planlayan bir tekneyi hava şartları ile ilgili uyarıyor. Bu süreçte konaklayabileceği liman ve marinaları bildirip, ücretlerini bildiriyor. Kaptan bir karar verirse , ilgili liman ile bağlantıya geçip, üye tekne ile ilgili bilgilendirme yapıyor.
BU ve birçok hizmet CMA tarafından tedarik ediliyor. denizde hava ile boğuşurken , bririsinin sizin yerinize bunları yapması önemli diye düşünüyorum.
Dediğim gibi zor iş. ancak her durumda teknenizi sigortalamanızı, sigortalarken poliçenizi çok iyi okumanızı , mutlaka bir kopyasını teknenizde bulundurmanızı, poliçe numaranızı da telsizin üzerine yapıştırmanızı öneririm.
-
Şunu doğru tanımlamakta fayda var. Türk kara suları dahilinde görev ve yetkisi belirlenmiş bir Sahil Güvenlik komutanlığı var. Sahil Güvenlik Komutanlığı yetki ve sorumluluk alanlarında herhangi bir tüzel kişilik faaliyet gösteremez.
''Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından İstanbul’da Kalamış merkez olmak üzere 12 deniz millik bir yarıçapta arama kurtarma yapması onaylanan DAK-SAR, operasyonlarında 2 adet özel kurtarma botu ve Deniz Kuvvetleri’nden hibe edilen bir palamar motoru kullanıyor. 12 deniz mili yarıçaplı operasyon sahası da Tuzla-Adalar ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olarak tanımlanabilecek alanı kapsıyor.'' http://www.turksail.com/genel-haberler/312-denizdeki-guevence-dak-sar
Ciddi,egitimli,donanımlı bir tüzel kuruma hayır diyeceklerini sanmam..
Böyle bir organizasyonu oluşturabilmek için de çok ciddi sermaye ve kurumsal bir yapı gerekli tabi..
Böyle bir organizasyondan (CMA) kimler faydalanmak ister?
Hedef müşteri kitlesi kimdir?
Yukarda ki,iki sorunun cevabı belli aslında..
Belli bir sosyo ekonomik ve eğitim düzeyine sahip,ekonomik gücü oranın da yemeyi,içmeyi,gezmeyi seven kitlenin ilk arayacagı şey bence ''güvenliktir'' ..SG bana uzak noktada olabilir,egenin jeopolitik konumundan dolayı yeterli teknesi ve konuşlandıgı liman olabilir,ama aynı şeyleri diğer denizler için söyleyebilirmiyiz? Forumlar da bolca farklı hikayeler de okuyoruz.
Rakıma buz(latife tabi) teknemi marinaya çek,yada şu limana götür ben ordan alacagım,tamirci lazım vs.vs..
İnsanlar bu sorunları bireysel olarakta çözüyor,çözebiliyor..
Acil durumda SG beklemeden beni teknemden alabiliyormusun?hastaneye yetiştirebiliyormusun?
Kıyı emniyeti yada SG gelecekse (tabi onlarda gelebilir,yakıtı bitti,uzaktayız vb durumlar da yaşanabiliyor)
Kıyı da 112 ambulans bekliyorsa,insanlar bu hizmeti ,yoğun,şirketi yaşatacak düzey de alır mı?
Güvenliğe para yatırır yurdum insanı,benim fikrim bu..
-
Daksar 'ı çok iyi tanıyorum. Teknemi ilk aldığımda kaydettiğim ilk numara Daksar 'ın numarasıydı. Yapılan işi de çok önemsiyorum. Tamamen gönüllülük üzerine kurulmuş belki de bu konuda amatör denizciliğimizin yüz akı.
Hazır konusu açılmışken sizlere bu konuda da bilgi vermek isterim. aramızda Daksar mensubu olanlar olması lazım. Muhtemel daha iyi bilgi verebilirler.
Daksar Kalamış Marina tarafından kendisine tahsis edilen merkezinde 24 saat nöbet tutar. Bir konuşmamızda neden yeni üsler açmadıklarını sormuştum. Böyle bir yapı daha kurabilmek için 350 gönüllü gerektiğini anlatmışlardı.
CMA ise bir üst ağ şirketi olarak kurgulandı. Yani Daksar ve buna benzer tüzel kişiliklerin hizmet verdiği alanları biliyor ve bu yetenekleri doğrultusunda onların da işlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Şimdi tüm bunlardan bağımsız olarak bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerekir. Bir yelkenci olarak şunu söyleyebilirim ki iyi ki Sahil Güvenlik Komutanlığı var.
Türk Karasuları içerisinde yelken ile seyir yapmadığım tek Gazipaşa -Silifke arası kaldı. Tayo Mar ile Kalamış' tan başlayarak Gökova'ya kadar tüm kıyılarımızı gezdim. Kuzey Ege de Saros körfezi dahil Gökçeada , Semadirek, Limnos , Midilli'nin tamını denizden dolaştım. Yine Türk -Yunan deniz sınırı üzerinde Samos, Leros, gibi adalarda kaldım ya da seyir yaptım. Tüm sınırdaki adalara uğramasam dahi çok yakınlarından geçtim.
Seyir yaptığım bir çok alan tamamen ıssız kıyılardan oluşmakta idi. Bu bölgelerde gördüğüm tek tekne hep Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın botları oldu. Çok uzakta dahi olsa kaldırdığı dalga ve verevine Turuncu çizgisi ile bu tekneler bana deniz de güven ve cesaret verdi.
Küçük bir yelkenli ile 3000 deniz mili yol yaptıktan sonra şunu söyleyebilirim ki denizde can güvenliği söz konusu olduğunda sahil Güvenlik Komutanlığı vazgeçilmezdir.
Üç yıl boyunca bu konuda çalıştığımdan deniz kazalarının çok büyük bir bölümünün bilgisizlikten , ve bu bilgisizliğin verdiği inanılmaz cahil cesaretinden kaynaklandığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelir konusuna gelince. Dönem dönem yapıya katkı verenlerin çoğu yelkencidir bu arada. İlk toplantıda birbirimize şöyle takılmıştık.
Rüzgar ile bir yerden bir yere gitmeye çalışan, elektriğini , güneş panelinden , tatlı suyunu deniz suyundan elde edebilen, balık tutabilen yani bir çok majör gider kalemine hiç para harcamayan yelkencilere ki içlerinde biz de varız, ne satılabilir ki ? :)
O yüzden bu yapının müşterileri bizim gibi denizciler değil, Büyük sigorta ve bunlara hizmet veren asistan firmaları.
BU arada bir konuda daha bilgi vermek isterim. Bu yazdığım bir fikir değil. Öncelikle sigorta firmalarının kabul edebileceği bir " ürün " oluşturuldu. Sonra bu " ürün " ün fiyatı belirlendi, pazarlıkları yapıldı.
Hali hazırda da sigortacılığın çeşitli alanlarında faaliyet gösteren önemli bir ağ firması ile ürünün tek elden satışı için prensip anlaşması yapıldı. Zaten ben de konu başlığını bu anlaşmanın yapıldığı günün akşamı açtım.
Sonuçta üç yıl önce GEKo Zello da Can Hoca ile Tümay'ın bir emeklilik hayali olarak düşündükleri basit bir servis şirketi hayali , an itibarı ile büyük ve tecrübeli sigorta şirketleri tarafından kabul gören bir "ürün " haline geldi.
Üstelik bu " ürün " çoğunu yakından tanıdığınız , kendi konularında son derece profesyonel, amatör denizcileri tarafından oluşturuldu.
O yüzden de gelirinin önemli bir kısmı, amatör denizcilik için harcanacak. Servet reisin verdiği örnekten gidersek, belki de ileride Daksar 'ın ikinci bir nokta açması için destek sağlayacak. Kim bilir. ?
Bundan sonra da önümüzde zor işler var ve çok çalışmak gerekecek. Ancak bana göre işin zor kısmı bitti.
Bu vesile ile süreç içerisinde katkı sağlayan tüm denizci dostlara teşekkür ederim.
Özellikle eleştirileriniz benim için çok büyük önem taşıyor. Fikir bildiren herkese de ayrıca teşekkür ediyorum.
Lütfen devam ediniz . Yaptığınız eleştiriler sayesinde daha doğru bir yapı oluşturma şansını yakalamış oluyorum.
BU eleştiriler belki de bir gün bir can veya mal kaybını önleyebilir çünkü.
"Rüzgar ile gitmeye çalışan
-
Efendim şimdi mevcut asistan hizmetler ile bizim hazırladığımız ürün arasındaki temel farkı biraz anlatalım.
Poliçelere baktığınızda asistan hizmetler ile ilgili birçok kalemde sınırsız ibaresi görürsünüz. Ancak bunların alt açıklamaları çok önemli.
Şimdi söz konusu poliçeler karasal asistan hizmetlerden devşirme. Yani tanımlamalar hep kaza durumuna göre yapılmış.
Sonuçta karasal asistan hizmetler " kaza " üzerine kurulu. Öncelikle belirtelim burada bir kasıt aramadan yorumlar yapmak gerekiyor.
Oysa denizde kaza yok "çatışma " var. Kaza olarak düşünülecek durumlar ise genelde marinalarda ayrılırken ya da yanaşırken söz konusu olabiliyor.
Oysa karasal bir asistan hizmet ile denizde yapılacak bir asistan hizmet arasındaki yaklaşım farkı şu olmalı.
Karada " kaza " odaklanılırken , denizde "arıza " ya odaklanmak gerekiyor. Oysa mevcut poliçelerde arıza durumunda verilecek neredeyse tek bir asistan hizmet yok. Kazalarda ise sınırsız olarak tanımlanan hizmetlerin hepsinde ise bir kısıtlama var.
Son derece basit bir işlemde dahi bakınız açıklama standart bir poliçede şu şekilde.
7. Yakın bir aile mensubunun ölümü sonrası meydana gelen seyahat masrafları
Sigortalı, yakın bir aile mensubunun (eşi, çocukları, kardeşleri, ebeveyni) Daimi İkamet Yeri’nde ölümü nedeniyle seyahatini yarıda kesmek zorunda kaldığında, Şirket, Sigortalı’nın Daimi İkametgahına dönüşünü organize edecektir. Vefat ile ilgili yetkili mercilerden alınmış evrakların ibraz edilmesi gereklidir.
Bu menfaat, sadece, Lehdar’ın orjinal seyahati için önceden ayarlamış olduğu dönüş amacıyla kullanacağı taşıma aracını kullanamadığında mümkündür.
Son paragrafa dikkatinizi çekerim.
Poliçelerdeki bir çok konu yoruma açık. Sigorta ya da asistan firma isterse bunları çok farklı yorumlayabilir.
Peki bizim hazırladığımız ürünün özelliği nedir ?
Bir kere muğlak ifadeler yok. Ne şekilde hizmet verileceği açık ve net. Hem "çatışma " durumuna hem de arıza durumuna odaklı. Tamamı denizde gerçekten gereksinim duyduğunuz hizmetlerden oluşuyor.
Gerçekleştirilemeyecek hiç bir hizmet için bir taahhüt söz konusu değil.
Peki nedir bunlar ?
Geliyor efendim.. Yakında.
-
Ben genelde yazdıklarım ne kadar okunmuş pek bakmam. Ancak bu konuya özellikle bakıyorum. Çünkü sigorta poliçeleri ile ilgili bir konu önemli ancak çok sıkıcı bir konu. An itibarı ile 1000 okumayı geçmiş. Sıkıcı bir konu olduğundan çok tekrarlı olduğunu sanmıyorum. Demek bu konuda yazdıklarım önemseniyor. Teşekkür ederim.
-
Son dönemlerde aldığım en güzel haber bu. Emeği geçen herkese teşekkürler. Umuyorum gecikmeksizin faaliyete geçer. Kimse yapmazsa ben yapacağım diyordum, gerek kalmadı.. Bazı sorularım ve önerilerim olacak.
Bu tür forumlarda genellikle hemen her sorunda kendi kendine baş etme kabiliyeti yüksek olan "ustalar" olduğundan geri kalan büyük çoğunluğun ihtiyaçları gümbürtüye gidiyordu. O denli büyğk bir ihtiyacı kaşrılıyacak ki bu yapı. Şahsi tavsiyem aynı anda aklınıza gelen her tür hizmeti vermeye kalkmayın. Basit bir pAreto analiziyle en yükske olasılığı olan sorunlar ile en büyük sorun çıkaracak aksaklıklar öncelikli olmalı. "Yok biz hepsini aynı anda sğalayacağzı" diyorsanız canımıza minnet tabii.
Öncelikle kurguladığınız yapı çok doğru. Yani gereken yatırmı sizin yapmanız değil, zaten bunu yerel olarak sunan sağlayıcılar ile ihtiyaç sahiplerini bir araya geitirp, organziasyonu ve gerekirse aradaki ödeme altyapısını yönetmek.
İhtiyaçları kategorize edersek;
Acil Yardım
*Motor çalışmıyor
*Demirimi/zincirimi kabettim
*Pervanem düştü
*Su alıyorum vs vs
Sürükleniyorum acil gel kurtar
Acil Olmayan Yerinde Tamir
* xyz koyundayım aküler gitti,
* demirliyim ama motor çalışmıyor
* koydayım tuvalet patladı boka battık yetiş
* vs
Diğer Seyir ve Güvenlik Hizmetleri
* Bahsettiğin çıkış varış arası sadece cıktım / vardım bilgilendirmesi, aksi olursa yardım yollama,
* Transfer hizmeti
* Seyirlik / günlük/ haftalık gemici desteği
* Havadurumu ve rota desteği
vs
Üstüne bir de sağlayıcı ile ihtiyaç sahibi arasındaki ödeme / tahsilat altyapısınaı da siz sağlarsanız, he riki araf açısındna da muhatabı bilme, tahsilat garantisi, doğru hizmet garantisi de dört dörtlük sağlanmış olur.
Ağırlıklı olarak müşteriniz sigorta şirketleri olacaktır elbette ama direk hizmet alabilmek de mümkün olmalı.
Diğer alakart hizmet alabilirim. "Teknem şu, yerim bu, akü yollayın". "Motor gitti, şu koydayım çekici istiyorum.".
Yahut ihitiyacım olsun olmasın belli içeriklerdeki paketlerden birine aylık aidatla üyelik mümkün olmalı.
* Yıllık 1 kurtarma,
* 3 kez tamirci yollama (Tamir ve parça ücretleri ayrı hesaplanmak kaydıyla)
* 2 transfer hizmeti
aylık 50 TL gibi.. Paket genişer daralır, fiyat dğeişri onlar ayrı konualr ama bir üyelik modlei mutlaka olmalı.
Mutlaka bir aplikasyon öneriyorum.
Çağrı merkezini sizin kurmanıza gerek yok, eğitimini sizin verecğiniz kişilerin çalışmasını sağlayabilrsiniz.
Mehmet Atay'dan mutlaka almışsınızdır fikir. Almadıysanız mutlaka alın.
Çağrı merkezi yönetimi konusunda çok sağlam bir ekibim var, eğer ihtiyaç olursa her zaman destek/fikir/çözüm önerisi getirebilirler size.
Bir an önce bitirin, seneye ensemiz kalın çıkalım sulara..
Tekrar tebrikler, başarılar..
-
Mehmet Atay'dan mutlaka almışsınızdır fikir. Almadıysanız mutlaka alın.
İltifat etmişsin. Sağol.
Ersin işini bilir. Konuştuk konuyu.
Bayağı bedava fikir aldı.
Bakalım ya bedava hizmet verecek bana ya da bir yemek ısmarlayacak... bekliyoruz 0/_/
-
İlkay reis,
Öncelikle yorumlarınız için teşekkürler. Tam da dediğiniz gibi çalışıyoruz. İşe yarar , sade ancak gerçek bir asistan hizmeti olsun diye çalışıyoruz.
Matay ile ilgili ise heni argoda bir deyim vardır ya " aklını alırım senin " diye .. Matayın durumu bu :)
-
Bu konuda bir gelişme oldu mu?
Ersin Böke de burada olmadığı için ses seda yok gibi..
-
Ersin reis ile konuştuk. 3 sigorta firmasının poliçeyi kabul ettiğini ve fiyat pazarlıklarının yakında tamamlanacağını söyledi.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Konu ile ilgili somut gelişmeler olmadan birşeyler yazmak istememiştim bu güne kadar. Ancak bu kadar işin arasında Deniz Yardım ve Destek Hizmetleri hep önde gelen iş kalemlerindendi.
Bu projenin en önemli taraflarından birisi sigorta firmaları. Bu süreçte sigorta firmalarından çok şey öğrendim. Ancak sigorta firmalarına da talep edilen hizmetlerin gerçekten de ne olduğunu anlatma şansım oldu.
Sigorta firmalarının konuya ilgi duymalarının en önemli nedeni hasar ödeme sırasında maliyetlerini düşürme ya da yüksek bedeller ödememek. Sonuçta diğer konularda olduğu gibi konuya o kadar da hakim değiller ve hizmet alabilecekleri firma sayısı sınırlı. Bilgi eksikliği nedeni ile yüksek bedeller ödemek sigorta firmalarını korkutuyor.
Yat asistan hizmetleri daha önceden de yapılmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamış. Hali hazırda da bu konuda çalışmaya çalışanlar da var. Ancak burada verilecek olan hizmeti doğru konumlandırmak çok önemli.
Yani eğer siz , yat sigorta poliçeleri kapsamındaki kimi teminatları gelir kalemi olarak görür ve kendinize hizmet vereceğiniz müşteri olarak sigorta firmalarını görürseniz bu işte başarılı olma şansı çok zayıf.
Çünkü burada müşteri sigorta firması değil. Yatını sigorta ettiren kişi sizin hizmet vermekte yükümlü olduğunuz kişidir. Bu açıdan bakıldığında belki de bir çok konuda verilecek hizmetler karşılığında ödemeyi yapacak olan sigorta firması ile karşı karşıya kalma durumu var.
Yani öncelikle asistan firma olarak pozisyonunuzu doğru koymak durumundasınız. Bu süreçte sigorta firmalarına düzgün bir yat yardım sisteminin faydalarını anlatırken esas faydanın hasarın oluşmasını engellemek olduğunu anlatmak çok önemliydi.
Yani doğru verilecek bir yat yardım sisteminden bir sigorta firmasının sağlayacağı en önemli fayda hasarın oluşmasının önüne geçmek olmalı. Etik olan budur. Hasar oluştuktan sonra hasarın karşılanmasındaki pazarlık ve işlemler aslında yat yardım hizmetlerinin konusu olmamalı. Bu konuda sigorta firmalarına gerektiğinde teknik danışmanlık hizmeti verilebilir. Ama bir asistan firma asla ve asla firmaların vereceği hizmetlerden de komisyon almamalı.
Örnek ile gitmekte fayda var. Diyelim vana problemi nedeni ile bir tekne marinada ya da alargada batmış olsun. Burada poliçede asistan hizmetler varsa asistan firmanın hizmeti bu tekneyi en doğru şekilde ve en uygun bedel ile çıkartılmasına katkı sağlamak olmalı. Ama asistan firam görünümü altında tekneyi siz çıkartırasnız ya da bulduğunuz teknik firmadan komisyon almaya kalkarsanız bu asla etik olmaz. Açıkçası emek hırsızlığı olur.
Bir yat yardım firması, gelirini sadece ve sadece sağladığı danışmanlık hizmetlerinden kazanmalıdır.
Aksi halde siz yat asistan firma görünümünde komisyoncu bir aracı firma olursunuz. Yat yardımını da bu aracı firma konumunuzu gizlemek için kullanıyor olursunuz ki bunun da ömrü çok uzun süreli olmaz.
Bu projenin bu derece yavaş ilerlemesinin en önemli nedeni budur. Sigorta firmaları sizin bilgi birikiminizi satın almaya çalışırken yukarıda anlattığım konuyu pazarlıkta bir koz olarak kullanmaya çalışıyorlar. Açık ya da dolaylı olarak verilecek hizmetlerden ya da hasarın karşılanması sırasında buradan da komisyon almayı önererek ya da teşvik ederek size daha az para ödemeye çalışıyorlar. Bu konuda sıkı durmak gerekiyor.
Bunun dışında asistan firma görünmeye çalışarak sigortalardan iş almaya çalışan firmalar da var. Muhtemel bunların da yolu yanlış olduğundan ömürleri kısa olacak.
Bu iş yarı profesyonel bir iş. Bir yarısı profesyonel ise diğer yanı tamamen hizmet olmak durumunda. Siz seyir sırasında pervanesi düşen ya da motoru arızalanan bir yat kaptanına hizmet ulaştırmayı sağladığınızda zor durumda kalmış bu kişiden nasıl bir komisyon isteyeceksiniz?
Muhtemel ya faturayı yat kaptanına siz keseceksiniz ya da hizmet veren firma kesecek ve siz o firmaya iş getirdiğiniz için komisyon faturası keseceksiniz. Ticari olarak ise daha çocuk başından ölü doğacak. Fiyat düşürmeyi taahhüt edeceksiniz ama varlığınız fiyatın artmasına neden olacak.
İşte benim kurduğum yapıda Denzi Yardım Hizmetleri sağladığı hizmetler karşılığında yat kaptanından ya da hizmeti sağlayan firmadan her hangi bir bedel almayacak.
Deniz Yarım Hizmetleri'nin geliri sadece ve sadece vereceği danışmanlık hizmetlerini bağımsız olarak satacağı yat sahiplerinden ya da bu hizmeti hasar önlemek için sigorta firmalarına satıyor olacak. Bu bedel yat sahiplerine ayrıca bir maliyet olarak da yansımayacak. Zaten bu bedeli poliçeleri ile birlikte avcentalar onlara ödetiyorlar.
Burada hedef, karşılığı alındığı halde verilmeyen hizmetlerin verilmesini sağlamak olacak. İşte doğru konumlandırma budur.
BUrada bir önemli konuyu da şimdiden açıklığa kavuşturmam gerekiyor. Benim bu işten kazanılacak gelire ihtiyacım yok. Çok şükür yeteri kadar işim var. Buradan elde edilecek olan gelir tamamen amatör denizciliğe harcansın istiyorum. Profesyonellikten uzak işin profesyonel yanını yürüten kişilerin örneğin benim içinde olmayacağım ve bu işin duayenlerinden oluşan bir komite her yıl elde edilecek olan karı uygun gördükleri projelere paylaştısınlar. Başta gelirler küçük olur , projeler de küçük olur ama olsun. Tiryaki 'nin şu deniz altında temizlik projesine katkı sağlanır belki ya da Cem Gür 'e bir kitap daha sipariş edilir. Şu John Vigor 'un kitabı tercüme ettirilir mesela. Ne bileyim işte. Öyle şeyler.
Neden olmasın?
Bana ise anlatmaya çalıştığım etik değerler doğrultusunda Türk karasularında asistan hizmetleri ilk defa kurup çalıştıran yelkenci ünvanı yeter.
Doğru olduğuna inandığım bu yapıyı müşterilere kabul ettrmek çok da kolay olmuyor açıkçası. O yüzden de hizmetlerin verilmesine başlamak biraz zaman alıyor.
Ancak çok yakında demekle yetineyim şimdilik.
Bu arada kesinlikle hakkını teslim etmem gereken birsi var. Bu konunun fikir babası Can Hoca'dır.
Son söz: Taklitlerimizden sakınınız ! :)
-
Bu konuda kişiler ile konuştukça çok ilginç durumlar ortaya çıkıyor . Sanırım iş hızlandıkça daha çok böyle konuları paylaşma imkanı olacak.
Çoğumuzun tanıdığı bu camianın bilinen isimlerinden bir yelkenci ile telefon ile görüşüyorduk. KOnu bu yat asistan hizmetleri. Konuşurken bir ara Sahil Güvenlik Komutanlığının telefon aplikasyonundan bahsettim.
Bu konulara meraklı dostumuz bu aplikasyonu bilmiyormuş. Tüm Türkiye kıyılarını bilen Hırvatistan 'dan teknesini kendisi getirmiş bir yelkenci. Benim herkesin bildiğini sandığım bu uygulamayı bu dostumuzun bilmemesi çok ilgimi çekti.
Öncelikle acilen uygulamanın görselini buraya yükleyeyim.
(https://img.tamindir.com/2018/09/426141/com-sahil-sahilguvenlikmobil-android-screenshots-2.png)
Bu uygulamanın en önemli özelliği telefonunuzun çektiği her yerde acil olarak konumunuzu gönderebiliyor olmanız.
Bundan üç ya da 4 yıl önce sanırım küçük bir tekne Göcek 'den Marmaris 'e gidiyordu. Gazete haberlerinden takip ettiğim kadarı ile ani bir şekilde battılar. Teknedeki iki amatör denizci de ne yazık ki hayatını kaybetti. Habere göre SG uzun süre tekneyi aradı diye hatırlıyorum. Belki de bu uygulamadan haberdar olsalardı teknelerinin koordinatlarını bu uygulama sayesinde bildirebileselerdi belki de hayatlarını kaybetmeyeceklerdi.
Bu uygulamayı indirmenizi tavsiye ederim.
BU olay bana ders oldu açıkçası. Şöyle ki yat yardım hizmetleri kapsamında işin mevzuatı , devletin görev sahası , kanun ve yönetmelikler ile ilgili çok şey okudum.
Devletin yapmakla yükümlü olduğu görevler var. Bu görevler de kanunlar ile belirlenmiş durumda. Bu görev sahasının içerisinde hiç bir ticari kuruluş yer alamaz.
Devlet bu görevleri ile ilgili önemli bir altyapı kurmuş vaziyette. Zehirlenme ile ilgili bile çok ciddi bir yapı var. Keza Tele sağlık gerçekten ciddi çalışıyor.
Yani devletin sağladığı çok ciddi hizmetler var. Üstelik bunlar üst düzey seviyede. SGK uygulaması işte buna en güzel örneklerden. Kimi durumlarda günlük politik çekişmeler yüzünden devletin bu konuda verdiği hizmetleri gözden kaçırıyoruz.
Bu yat yardım konusunda tüm amatör denizcileri ciddi şekilde bilgilendirmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Bence en önemli konu , denizde koordinatınızı doğru bir şekilde verebilmek ya da verilen bir koordinatı harita da bulabilmek.
Bunun en basit uygulaması işte SGK telefon aplikasyonu. Bir diğeri den Navionics deniz haritaları. Çoğumuzun telefonunda olan bu elektronik haritalar ile bu işler çok basitleşti. Benim gördüğüm bizim yatçılar ben de dahil işin içine dakika saniye gibi birimler girince kafamız karışıyor biraz
Yeri gelmişken navionics de bu işlerin nasıl yapıldığını bilmeyenler için bir kez daha anlatalım
Navionics uygulamasını açtığınızda hemen sol üstte ara anlamına gelen büyteç işareti var. Önce buna tıklıyorsunuz.
Yeni gelen ekran görüntüsünün sağ üst köşesinde LAT/LONG yazıyor. bu tuşa tıklyınca da şu kumarhane kollu canavarları ekranına benzer bir ekran karşınıza çıkıyor. Güzellik şurada. Her hangi bir rakam girmeden bu iki sayaç üzerinden koordinatlarınızı giriyorsunuz.
Sonra alt tarafta " Show on Map " var. Bu tuşa basınca deniz haritası üzerinde girdiğiniz koordinatlar beliriyor. Bu kadar.
Navionics yok ise mutlaka tedarik ediniz. Ancak tamamen güvenmeyiniz. Bu ve benzer denizde hayat kurtaracak basit ancak bilinmeyen uygulamalara ben bu iş ile ilgili öğrendikçe buradan paylaşmaya devam edeceğim. Sizin de bildikleriniz varsa paylaşınız lütfen.
-
Bu arada bir önemli bilgi vermek istiyorum. daha önceden de yazdığım üzere bu fikri ilk ortaya atan Can hoca idi. Kendisinden rica ettim. Kendisi de yeniden grubumuza dahil oldu.
Can hocanın kızacak ama özelliği sadece teknik detayları bilmesi değil. Yıllarca teknik lisede öğretmenlik de yaptığı için bir konuyu anlatırken karşı tarafın hiç bilmediğini düşünerek ve bu sabır ile anlatıyor olması. Kendimden biliyorum. :)
Acil durumlarda teknede yaşanan problemin ne olabileceğini anlayabilmek için böyle bir birikime ihtiyaç vardı. Çok iyi oldu.
Yazdığım üzere bu yarı profesyonel bir oluşum. Katılmak isteyen herkese kapımız açık. Fikirlerinizi de bekleriz .
-
...ani bir şekilde battılar. Teknedeki iki amatör denizci de ne yazık ki hayatını kaybetti. Habere göre SG uzun süre tekneyi aradı diye hatırlıyorum. Belki de bu uygulamadan haberdar olsalardı teknelerinin koordinatlarını bu uygulama sayesinde bildirebileselerdi belki de hayatlarını kaybetmeyeceklerdi.
Bu uygulamayı indirmenizi tavsiye ederim.
Biraz dinazorluk olacak ama bu uygulamaya kalana kadar teknedeki VHF telsizi kullanmayı bilselerdi, telsizlerinin kablosu-anteni sağlam düzgün olsaydı, kötü durumlar için emergency akü sistemi vb. olsaydı belki yine hayatlarını kaybetmeyeceklerdi.
Yani mesele hangi teknolojiyi kullandığın değil bu güvenlik konusunu önemseyip önemsemediğin!
Bişey olmaz abi diyip can yeleği giymeyen insanlara değil uygulama yüklemek her birinin yanına birer SG botu verip mevcutlu gezdirsen neye yarar.
(Bu ölen arkadaşları tenzih ediyorum, ölen ölmüş, yakınlarının acısını paylaşıyorum, onları bişey ile suçlamıyorum, kimbilir bilmediğimiz neler gelmiş olabilir başlarına, onların nezdinde örnek vermek istedim sadece..)
-
Bu konuda yaşadığımız problem ve çözümlerden de biraz bahsetmek istiyorum.
Öncelikle yat yardımı ya da daha uluslararası adı ile asistan hizmetler diyince işin pif noktası bilgi aktarımı konusu.
Telefon ugulamalarının bu derece yayıldığı , internete neredeyse tüm karasularımızda erişilebildiği düşünülürse
Bu alikasyonların önemi daha da artacak ve gelişmesi de hızlanarak devam edecek gibi gözüküyor.
Bu işe ilk başladığımızda kimi programlar ile de bğlantılı bir üst uygulama yazalım istemiştik. Çünkü bir AIS cihazınız olmadan de cep teelefonunuzu bir AIS cihazı gibi kullanabiliyorsunuz Marine Traffic uygulaması ile çevrenizdeki gemileri , pozisyon ve hızlarını da görebiliyorsunuz. Zello gibi bas konuş uygulamaları telefonun çekmediği yerlerde dahi iş görebiliyor. Keza Navionics olmadan bir seyir düşünemiyorum bile.
Anchor pro gibi telefon uygulamaları gibi telefonun GPS sistemi üzerinden demir tarama uygulamaları çok başarılı gerçekten.
İşte bu programların üzerinde çalışacak , tek bir menüden yönlendirilecek bir uygulama düşünmüştük ilk başta.
ancak iki problem ile karşılaştık. Birincisi bu uygulamalar ile sizin uygulamanızın konuşabilmesi gerekiyor ki bu öyle kolay değil. Her bir uygulamanın değişik protokolları var. Kaldı ki işin telif yönü de devreye giriyor.
İhtiyaç duyulan yazılmımları yeniden geliştirmek mümkün mü mümkün. ancak bu durumda karşınıza başka bir problem çıkıyor. Örnek Anchor pro tarzı bir aplikasyonu geliştirmeye kalktığınızda siz daha ilk versiyonu çıkartmadan bakmışsınız adamlar 3 yeni versiyon çıkarıvermişler. Ayrıca donanımların da değişim iş inanılmaz. Bu kadar kapsamlı bir asistan aplikasyonu yazmak bu nedenle pratikte çok mümkün değil.
O yüzden kullanıcılara internet üzerinden kullanabilecekleri programları ve bizim kullandıklarımızı listelemeyi daha uygun gördük. Elbette bunların internet erişimi olan yerlerde kullanılabileceğini ve makanik ve gerçek ekipmanların yerine geçemeyeceğini anlatarak.
Yani tek bir asistan programı kullanmak yerine kullanılması gereken programları önermek çok daha mantıklı. Çünkü bu aplikasyon işinde rekabet inanılmaz ve her iey başdöndürücü bir hızda olup bitiveriyor. Siz birkaç konuda bir aplikasyon hazırlayayım derken bakmışsınız adamalar çok başka yere taşımış oluyorlar işi.
Bir diğer gözden kaçırılmaması gereken konu ise aplikasyonun dayandığı bilgi birikimi. Bu asistan işleri daha çok yeni. Yeterli istatistik veri yok an itibarı ile. Yani üyenin taleplerini hangi sıklıkta ve ne zaman olacağı daha belli değil. Bu belli olmadan bir asistan program aplikasyonu çok mantıklı görünmüyor. Kaynak israfı gibi şu aşamada.
-
Galiba oldu bu iş..
İki gün önce telefonum ısrarla çalıyor. Teknede Marinanın diğer tarafında alargayım. Hava çok sıcak. Artık yaz geldi buralara. Denize atlamak üzereyim. Açtım. Camiadan bir arkadaş, böyle durumlarda konuşmak istemz isem sorarım "acil mi ?" diye. Yine öyle oldu. Genelde de sonra konuşalım denir ve telefon kapatılır. Ancak bu sefer öyle olmadı. Karşıdaki ses " acil abi " demez mi.
Gazipaşa açıklarında bir yelkenli tekne motor arızası vermiş. Yardım istiyor. Benim yapabileceğim bir şey var mı diye soruyor. Ne demek. Gazipaşa ileri istasyon şefliği ne güne duruyor. Arkadaşımdan hemen kaptanın telefon numarasını ve varsa koordinatlarını istedim.
Telefon numarası ve koordinatları gösteren fotoğraf whatsup dan geldi. Kaptan chartplotter da ekranda yazılı koordinatların fotoğrafını çekip göndermiş. Hemen Navionics'e koordinatları giriyorum. Tekne Gazipaşa'dan 6 deniz mili doğu kerte güney yönünde. Kaptan ile konuşuyoruz. Arıza kendisinin çözebileceği gibi durmuyor. Çekilme talebi var.
Gazipaşa Marina benim hizmet verdiğim firmaya ait. Daha bitmedi malum. Ama bir görevlisi var ve mendireke birçok balıkçı teknesi barınıyor. Bizim Yusuf bunların hepsini tanır. Marina içinden de bir tekne organize ediyoruz ancak şansa yelkenlinin çok yakınında ağ dökmek üzere olan bir balıkçı teknesi var. Ağ atmadan makul bir bedel ile çekmesini sağlıyoruz.
BU arada da kaptan ile konuşuyoruz. Bir süre sonra marinaya girip, aborda oluyorlar. Tayo MAr 'ın en son motor bakımlarını yapan Alanya Yanmar servisini yönlendiriyorum hemen. Dün gün içinde motor arızası da gideriliyor. Bitti gitti.
Açıkçası müthiş bir tecrübe oldu. Bu benim bu kapsamda en çok çekindiğim nasıl yaparız diye korktuğum kısımdı. En hızlıca yapılması gereken iş teknenin nerede olduğunu bulmak ve kaptana doğru soruları sormak idi.
Benim kurguladığım sistemde bu hizmetlerin hiçbirinden ne komisyon ne de hizmet bedeli isteniyor. Dün gerçekten de bunun ne kadar doğru bir seçim olduğunu bir kez daha gördüm. Böyle bir durumda kaptandan bir bedel istemek ne kadar da itici.
Kaptan ustayla da , kendisini çeken tekne ile de kendisi pazarlığını ve ödemesini yaptı. Ben sadece uygun bedeller olması için başta yardıcı oldum o kadar.
Bir yelkenciye denizde yardımcı olduk, probleminin çözülmesine yardımcı olduk ve uğurladık. Üstelik bu yapmaktan en çok çekindiğim işti. Tam da bu şekilde başıma gelmiş olması çok iyi oldu.
Teknelerden istenecek şeylerin de netleşmesi nedeni ile ayrıca önemli bir deneyimdi.
Gazipaşa ileri istasyon şefliği Antalya körfezinde hizmetinizde. Bekleriz efendim.
-
:)xx :)xx :)xx
-
Bu olay bir kez daha gösterdi ki denizde yardım hizmetleri gerçekten de gerekli.
Şimdi bu aşamada önemli bir detayı vermek istiyorum. Teknenin ilk bilgisi wharsup 'dan geldi. Google maps kullanılarak konum gönderilmiş. Buradaki koordinatlar karasal koordinat olarak veriliyor. Mesafe de km cinsinden. Yani bizim denizcilikte kullandığımız koordinatlar değil. Oysa sahil güvenlik ya da diğer kuruluşlar için koordinat bilgilerinin de doğru verilmesi öyle önemli ki.
Kullanım programını Özgür Ökten hazırladı. Kendi aramızda tartışırken bunun ne kadar gerekli olup olmadığını konuşmuştuk. Oysa şimdi görüyorum ki son derece gerekliymiş bizim çatı programı.
Özgür çok pratik ve kolay kullanılan bir aplikasyon hazırladı. null.apk. Bu bir test versiyonu ama çok başarılı. Apple uygulamalaı için ise para yatırmak gerekiyor. Son haline gelince Iphone kullanan denizciler de uygulamayı kullanabilirler.
Logoyu da Özgür yaptı. Bence müthiş oldu. Özgür buraya paylaşırsa çok sevinirim. Ayrıca deneme programını da önce Heyamola da açalım. Görüşler çok kıymetli.
Şimdi efendim sistem şöyle ;
Bu bir yarı profesyonel şirket. sistemimiz aslında bir online destek hattı. Sağlanan hizmetlerden bir bedel ya da komisyon alınmıyor. Dünkü örnekte olduğu üzere. Organize bir şekilde denizde seyir halindeki teknelere destek veriyoruz. Ancak çeken tenenin üzerinden bir bedel almıyoruz. Bulduğumuz ustanın üzerinden bir komisyon almıyoruz. Fiyat öneriyoruz ancak son pazarlık ve tercih elbette kaptanın.
Para kazanacağız elbette. Profesyonelce para kazanacağız ama amatörce harcayacağız. Kazandığımız parayı yıl boyunca buradaki gibi bir koca reis heyeti denizcilik ile harcayacak. Özellike eksik olan basılı kaynak ihtiyacını gidermek istiyoruz.
Daha ilginci bir tarifemiz olmayacak. Yani nasıl burada isteyen hosting masrafına katılıyor ve istemeyen katılmıyorsa aynı sistemi uygulayacağız. Hizmet alan isterse bir ödeme yapacak. Ödeme yapmak zorunlu değil. Üye olmak ve çatı programını kullanmak ücretli değil. Kim gönlünden ne koparsa hesaba yatıracak.
Dernek gibi değiliz. Bağış adı altında da para toplamayacağız. Ödeme yapan her kimse faturasını KDV dahil alacak. Ne vergi kaçıracağız ne de vergiden kaçınacağız anlayacağınız.
Her ay şirketin ne kadar gelir elde ettiğini anons edeceğiz. İstemezyenin ismini yazmayacağız. Ama ne ödendiği görülecek. Masraflarımız belli zaten. Masraflar düştükten sonra geriye kalan bedel , katılmak isteyen bir komisyon tarafından denizcilik ile ilgili hizmetler için harcanacak.
Tam da yıllardır anlatmaya çalıştığım yarı profesyonel bir yapı olacak. Baştan sanki ütopik görünüyor ancak bu forum da kurulurken yöntemleri çok ütopik gelmişti. Kurucularından kimse modere etmiyor ama forum taş gibi ayakta duruyor. İşte bunun adına da kurumsallaşma deniyor.
Bu yapı da başta biraz zor olsa da yürüyecek. Dün yaşadıklarımdan sonra buna inancım tam. Yakında internet sitemiz bitiyor. orada hizmetler ile ilgili tüm detaylar olacak.
Hizmetleri istenirse sigorta firmalarına promosyon malzemesi gibi satabiliriz. Nasıl kalem USB filan hediye ediyorlar isterlerse bu hizmetleri de hediye ederler. Bunun karşılığında da tekne başına bir bedel isteyeceğiz. Ancak asla tekne sahiplerine satılmayacak. Promosyon olarak dağıtabilirler sadece.
Kimse para ödemez ise ne olacak? Ne gam! zaten bunu daha önce kendi aramızda yapıyorduk. Denizciler için bir yardımlaşma ağı olarak büyür durur.
Katılmak isteyen, destek vermek isteyen herkese kapımız açık. Programı Özgür yazıyor. Bilabedel. Can hoca kulede. bendeniz opersyonda.. Şimdilik bu kadarız. Bir de işler büyüdükçe devreye alacağımız bir çağrı merkezimiz olacak. Onun da firma görüşmelerini yapıyoruz.
Not: Hasan paşa senin şu takip programı da buraya cuk oturuyor. İzin verirsen onu da çatı programının içine ekleriz.
Özgür program linkini ve indiremeyecekleri için arayüzleri buraya kopyalayabilirsen çok sevinirim. Bir de meşhur logomuz lütfen.
Bu konuda herkesin desteğine , özellikle olumsuz görüşlerine müthiş ihtiyacımız var.
denizde hepimizin ihtiyacı olan on line bir destek hizmetleri bütünü. Her tekneye lazım:)
-
Çok yıllar önce bizzat Ersin'den dinlemiştim, heyacanla anlatmıştı.
Açıkçası bana ütopik gelmişti, fikir çok güzeldi ama kim uğraşacaktı diye düşünmüştüm.
Sonra yıllar geçip, konuyla ilgili somut gelişmeler görmeyince, yine 'Türk gibi başlayan' bir iş gibi sonuçlandığını düşündüm.
****************
Şimdi, bu projenin ölü doğmadığını görmek beni çok mutlu etti..
Emek koyanlara teşekkürler..
Selametle..
-
Görüntüler şöyle;
(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20210527/6ebb7286c245e0f576a2e04265184355.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20210527/7bf779e68163e53e764ee617ccb063f9.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20210527/b0990aa084feecf8e8d14f733ff865a0.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20210527/3de96423e703d52612f188bf3a1f74b4.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20210527/48f872e0ee5dc1d99a97e41b3f7d4254.jpg)
öZgür (mobil)
-
Android uygulama dosyası da burada.
Playstoredan indirmediğiniz için telefonunuz yüklerken güvenlik uyarısı verecektir, izin verin yüklensin, güvenlidir.. :) http://cloud.tapatalk.com/s/60af8131ad353/Marin_Assist.apk (http://cloud.tapatalk.com/s/60af8131ad353/Marin_Assist.apk)
öZgür (mobil)
-
Teşekkürler Özgür. Eyüp Abi sana da teşekkür ederim. Evet ütopik duruyor. Dediğim gibi en kötü ihtimal kendi aramızda kurduğumuz bir yardımlaşma hattı olur işte.
Yazmayı unuttuğum bir detay da şu. sonuçta haberleşmeleri zello kanalından da yapacağımızdan diğer tekneler de yardım çağrılarını duyabilecekler. Böylece bir çok kaptan da yardımcı olabilmek adına devrede olabilecek. Bu da çok kritik bir detay.
-
İndirdim ama zannediyorum kuramadım.
Butonlar ilgili uygulamayı kendisi bulup açamıyor; bizim tetikleyen ile tetikleneni buluşturacağımız bir kurulum menüsüne ihtiyacımız var sanıyorum?
Ben, avrupa ile bize farklı davrandı diye whatsup'a kızdım ve ocak ayında sildim. Dolayısıyla DADD Whatsup Kanal16 acil duyurularını alamıyorum artık. Ama öbür taraftan ADYK 1500 kişilik denizciyi Telegram'da tek bir grup altında toplayabildi; acil duyurularını buradan alabiliyorum. Bugün telegram grup üyelerine sms ile acil duyuru gönderme özelliği de eklediler. MarinAsist'e Telegram'ın da ilavesi faydalı olacaktır.
Ütopik duruyor ama güzel emek; fikir babası Ersin Reis'i ve denizcilikte profesyonelliğin amatör yüzünü de çok iyi temsil eden Özgür Reisi can-ı gönülden tebrik ediyorum.
-
Hulusi hocam, yaşadığınız sorunu biraz daha açıklayabilir misiniz? (hata veriyor mu, ekranda ne görünüyor vb)
Yüklü bir uygulama otomatik açılmalı yüklü değilse playstore yönlendirmeli. Elbette bu daha ilk deneme, optimize edilecek çok konu var daha.
Telegramı not ettim.
Diğer faydalı olacak aklınıza gelecek uygulamaları iletin, hepsini kolayca eklerim.
öZgür (mobil)
-
Neden çalıştıramadığımı şimdi anladım; ben ikonun bulunduğu pencereye tıklıyorum, meğer ikonun üstüne tıklamak gerekiyormuş. Bu hataya benim gibi başka düşen de olabilir, pencerenin tamamı buton gibi düşünülüyor çünkü; tetiklemeyi tamamına şamil yapabilir misin?
-
Elbette.. Süper bir geri bilgilendirme oldu bu.
Zaten uygulamanın amacı teknolojiye çok hakim olmayanlar için herşeyi bir arada kolayca görsün, kurmak için arayıp uğraşmasın vb.
Bu açıdan ne kadar yanlış anlamaya izin vermeyecek şekilde basit ve kullanışlı olursa o kadar iyi.
Teşekkürler.. :)
öZgür (mobil)
-
Logo acayip sevimli bu arada :)
Elinize sağlık :)xx C:-)
-
Logo icebox üstünde admiralti olsaydı ben üye olurdum.Martı Özgüre benziyor bold 😒
Şaka şaka elinize sağlık çok güzel olmuş
-
Özgür Reis;
PlayStore'da "Mors Code Translater" vb. uygulamalar var. Sizin uygulamanın içine de text'i mors koduna çevirici veya tersi, konulabilse iyi olabilir. Örneğin ekran resmini ekledim.
Gerçi teknoloji buralara kadar gelmişken iş mors kodları ile haberleşmeye kalır mı bilmem?(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20210703/69f27e3f95f34014428ad7fff21d263c.jpg)
-
Hocam millet vhf kullanmayı bırakmış, mors'u duymamışlardır bile! :D
Aklınıza gelen faydalı uygulamaları buraya yazalım elbette, hangileri uygun/gerekli görülürse dahil ederim asistan uygulaması içine.
Ayrıca "ah! Şöyle bir uygulama olsaydı keşke!" dediğiniz fikirler/ihtiyaçlar varsa kışlık proje olarak listeme yazarım. :D
öZgür (mobil)