Heyamola Hey
Bahriye Mektebi => Elektrik => Konuyu başlatan: ersinboke@icrs.com.tr - 22 Mayıs 2018, 21:25:29
-
Şimdi efendim, seyir için son hazırlıklardayız. Artık patalya da olduğundan , ırgatı havuzluktan da kumanda etmem gerek.
Hali hazırda kumanda , baş bodoslamanın yanındaki kumandalar ile yapılıyor. Ancak geçen sene bu tuşların plastiklerini kargalar yediğinden değiştirmiştim. Şimdi gördüğüm bu tuşların kabloları gayet ince kablolar . Muhtemel Akülerden ırgata gelen kablolar bu kadar ince değil.
Şimdi ben , zincirlikten havuzluğa kablo çekip, zincirliğin içinde baş bodoslamadan gelen kumanda kablolarına bu yeni kabloyu paralel bağlayacağım ki havuzuıktan kumanda edebileyim.
Sorum şu; çekeceğim bu kablo, kumanda tuşlarııdaki kablolar ile aynı tipte mi olmalı yoksa daha kalın kablo mu kullanmalıyım?
-
Birde otomatik garaj kumandası ile kumanda etme şansın var, bir araştır istersen.
-
Vigor elinle çek filan mi dediydi ?
-
Ben şöyle birşey kullanıyorum
https://www.haksatonline.com/emas-vinc-kumanda-kutu-3-lu-start-pv3e30b2-939 (https://www.haksatonline.com/emas-vinc-kumanda-kutu-3-lu-start-pv3e30b2-939)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Vigor elinle çek filan mi dediydi ?
" kendi gücünüz ile çekebildiğiniz çapanın taşıyabildiği tekne sizin için ideal teknedir "
Ben de diyorum niye bu adam yeni tekne arayışında :P
-
Sanıyorum aküden ırgata giden kablo kalın ama kumandaya gelen kablolar ince oluyor. Teknenin başından, ırgattan havuzluğa kablo çekmene gerek yok. Bütün kablolar kontrol panelinden geçtiği için direkt bağlantıyı oradan yapabilirsin.
-
Ahmet'in söz ettiği düzeneği kullanıyorum, memnunum. Bu öneriyi yabana atma.
Havuzluktan yönlendirme yapabiliyorum. Kablo çekmek yok, dört yere lehim ile
işlem tamam.
-
Vigor elinle çek filan mi dediydi ?
" kendi gücünüz ile çekebildiğiniz çapanın taşıyabildiği tekne sizin için ideal teknedir "
Ben de diyorum niye bu adam yeni tekne arayışında :P
Şükür hala çekebiliyorum. Çekebiliyor olmam ırgat kullanmama engel değil. Irgat bozulursa çekebiliyor olmak . konu bu.
Çekemediğimde teknemi küçültürüm. Demirini çekemediğim tekneye reislik etmem.
Allah küçülttürmesin.
-
Bi de alıngan :)
-
Bırak sen şimdi alınganlığı.. kaçlık kablo çekmem lazım? sen ondan haber ver. ?0-?
-
Hafta sonu Masalda kaçlık çekmişler bakar söylerim. Zaten bi de foto yollayacaktım sana .
-
öfff :) ben kendim hallederim.
-
Hem alıngan, hem asabi
-
Hem alıngan, hem asabi
Sürtünmeyeyim mi? ;)
-
Ne alınganlığı, trip atmış resmen adam.
Ne kızıyon hemen, senin klasik anlayışına göre tavsiye de bulunuyos, herşeye hemen elektrik olmas filan diyon diye.
Peh...Alla, alla yaa.
Ahanda bu, bir kere al, ömür boyu kullan, ne elektrik ne kablo, nam-ı diğer, göbek eriten. ;
(https://i.hizliresim.com/r1LZE7.jpg) (https://hizliresim.com/r1LZE7)
-
nerede satılıyo bu ?
-
Tekne malzemesi satan neredeyse her yerde vardır.
Hem zincir, hem halat. Neredeyse bozulmaz. Her şartta çalışır.
Yok aslında, biraz rahatlık iyidir diyorsan, Ahmet'in önerisi en iyisi.
-
Ne alınganlığı, trip atmış resmen adam.
Ne kızıyon hemen, senin klasik anlayışına göre tavsiye de bulunuyos, herşeye hemen elektrik olmas filan diyon diye.
Peh...Alla, alla yaa.
Ahanda bu, bir kere al, ömür boyu kullan, ne elektrik ne kablo, nam-ı diğer, göbek eriten. ;
(https://i.hizliresim.com/r1LZE7.jpg) (https://hizliresim.com/r1LZE7)
Muthiş bir alet , kalmadı diye bilmiyorum ben . Araştırılırsa muhakkak bir yerlerden çıkar
-
Livar bölgesinde yer olsa alır koyarım emniyeten.
-
Muthiş bir alet , kalmadı diye bilmiyorum ben . Araştırılırsa muhakkak bir yerlerden çıkar
Büyük mağazalarda olmayabilir, doğrudur, lakin, daha yerel dükkanlarda, ikinci el pazarında filan vardır bence de.
Ersin, sık sık Perşembe pazarına gidiyor, oralar da illa ki bulunur, olmazsa bulunandan getirtilir sanırım.
-
Muthiş bir alet , kalmadı diye bilmiyorum ben . Araştırılırsa muhakkak bir yerlerden çıkar
Büyük mağazalarda olmayabilir, doğrudur, lakin, daha yerel dükkanlarda, ikinci el pazarında filan vardır bence de.
Ersin, sık sık Perşembe pazarına gidiyor, oralar da illa ki bulunur, olmazsa bulunandan getirtilir sanırım.
Bence de , zor falan yalnız müthiş bir alet .
-
Kumanda kablosu için kalınlık sorun değil. Deniz şartlarına uygun (kalaylı) her türlü kablo olur.
Kumanda kablosu (ve anahtarları) ırgat rölesini (veya kontaktörü. Selenoid demek yanlış.) kontrol eder, çok düşük bir akım geçtiği için kalınlık önemsiz. (Eh tabi 0.75mm lik zil teliyle de yapılmaz)
Önemli olan röleden ırgata giden kabloların olabildiğince kalın, kısa mesafeli ve bağlantılarının çok düzgün olmasıdır.
(https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ5L6a9BKjJNuiD3Ss6sNGFnZ8rXwK8KHdvG5I7-D798TICKXgnVHMqxiwD)
öZgür (tapatalk)
-
Ersin uzaktan kumandalı düşünürsen,gümrük malları satışı yapan bir mağzada gördüm iki adet,30 tl demişti pazarlıkta edebiliyorsun.
ırgat kumandasında kullanılabilir,yedek kumandaları da var,istersen sana yakın git incele.
https://www.gumrukmarket.com/
Üst katlarıda dolaşmak istiyorum de,asıl değişik mallar üst katlarda raflarda,aklında olmayan çok değişik ürünler görebilirsin,ahşap makaralar bile görmüştüm çok ciddiyim geçim dönemlerde :)
-
Bence almışken zincir sayaçlısını al Ersin Reis.
https://www.denizdukkani.com/mz-electronics-ev011-irgat-zincir-sayaci-12-24v
ya da wireless istersen
https://www.denizdukkani.com/italwinch-ev040-kablosuz-kumandali-zincir-sayaci
(ben bundan almıştım, fiyat araştır; linkleri örnek olsun diye verdim. Erol Denizcilikte daha uygun fiyatları)
-
Valla sayaclisini al Ersin. Yoksa işin gücün yok say ; binbir biniki binuç... sonra tam bu anda Lâlcigim seslensin; babişko bu neydi; sen de dersin " lan kacta kalmıştık "
-
Valla sayaclisini al Ersin. Yoksa işin gücün yok say ; binbir biniki binuç... sonra tam bu anda Lâlcigim seslensin; babişko bu neydi; sen de dersin " lan kacta kalmıştık "
Valla hiç gerek yok saymaya, kavaletayı açarsınız, sesinden çapanın zemine ulaştığını anlarsınız, ardından ver tornistan tamamdır..
Olmadı renkli cırtlar var, renkli el inceleri var mis, şiddetle tavsiye ederim.. ;)
-
nerede satılıyo bu ?
Nato marin Nail de bir adet vardı geçen ay.Çok şeker ve işlevsel bir şey idi.Gidip gelip yutkunmuştum,hani para ve yer olsa al at kenara süs yap öyle bir şey idi.Akmaz kokmaz bozulmaz.Sanırım satıldı.Ben gene de bir ara gidip bakayım,satılmadıysa sana acele haber uçururum.
-
Elektrik işini nasıl çözeceğini Özgür Reis zaten açıklamış...
O yakışıklı manuel alete de gelince ; kolu 100 kere ileri geri ittirir kaktırırsın, 100 mm zincir toplar, geç bi kalem.
Ille alıcaam ! diye tutturuyorsan al, bi tik levhaya vidala, evinin salonuna süs objesi diye koy >:(
Bunu yazan abin hala ( irgatın dişli kutusu karpuz gibi çatlayıp 4 parçaya ayrılınca) 35 feet teknenin tüm zincir ve çapasını sudan toplayabildi, sen de toplarsın.
-
Vigor elinle çek filan mi dediydi ?
" kendi gücünüz ile çekebildiğiniz çapanın taşıyabildiği tekne sizin için ideal teknedir "
Ben de diyorum niye bu adam yeni tekne arayışında :P
Abi ben 23mlik guletin çapasını tek başıma çektim. İlk önce guleti çektim sonra çapayı yukarı aldım. Teknenin kontrol paneli patlayınca.(Birben2 tekne adı. Kaptanın gözleri yerinden çıkmıştı çektiğimi görünce)Ama o kadar büyük tekne alacak maddiyat yok o zaman ne yapmam gerekio? :D
-
Vigor amcaya danışmak lazım ama "istisnalar kaideyiz bozmaz" der, çıkar işin işinden bence.
-
Elektrik işini nasıl çözeceğini Özgür Reis zaten açıklamış...
O yakışıklı manuel alete de gelince ; kolu 100 kere ileri geri ittirir kaktırırsın, 100 mm zincir toplar, geç bi kalem.
Ille alıcaam ! diye tutturuyorsan al, bi tik levhaya vidala, evinin salonuna süs objesi diye koy >:(
Bunu yazan abin hala ( irgatın dişli kutusu karpuz gibi çatlayıp 4 parçaya ayrılınca) 35 feet teknenin tüm zincir ve çapasını sudan toplayabildi, sen de toplarsın.
Zincir sayacı deyince, pu ha ha haa diyor,
Elektrik denilince sarımsak görmüş vampir gibi oluyor,
Anlaşma nasıl, "herkesin tercihine saygılı oluyoruz". E, bizde Ersin'in tercihlerine saygılı oluyoruz.
Basit iyidir, elektrikli şeylere gerek yoktur. Elle yapılabilecek herşey elle yapılmalıdır.
Buzdolabı yerine buz kutusu olduğuna göre, ırgatın manuel'i neden olmasın.
-
Iyi de Kaan'cım,
hiç mekanik de bulaştırmayıp sadece var olan pazu kuvvetiyle zincir ve çapayı çekse o sinameki bi ileri bi geri tuhaf mühendislik harikasından 10 kere daha hızlı çeker, toparlar,
yola koyulur...
Yapılı adam, hemi de genç maşallah !
-
Umut ve ümit ediyorum ki,
Bu yıl tekne aşağı inince ve uzunca bir süre tekne üzerinde kalabilecek zaman bulabilirse ailesi ile beraber, koylarda da zaman geçirirse bol bol iskeleye bağlı kalmadan, ırgat, elektrik, buzdolabı, güneş paneli gibi konularda fikri değişebilir.
Sonuçta tercihler tecrübelerle oluşuyor ::)
-
Esas mesele o patalyayı nasıl şeydeceği...Asacak mı , çekecek mi, yastığının altına mı koyacak ? ?0-?
-
Onu bilmiyor. Kesin bilgi. Yayalım.
-
Aşağı inerken götürmez, yine kargoyla gönderir, marina'da teslim alır.
Sonrası kolay nasılsa.
-
Siz ne tehlikeli adamlarsınız ya. alt tarafı bir kablo çapı sordum. Şu gördüğüm muameleye bak :)
Şu Nadir 'deki mekanik aleti merak ettim ama. Bir bilgisi verilirse sevinirim.
Şimdi gelelim bu bozguncu zevata.
Çanakkale boğazı çıkışında meşhur " Morto " koyu var. Anıt koyu olarak ta anılmakta. Morto ismini Cenevizliler koymuşlar. Her havada sakin bir liman Çünkü.
Üstelik konumu çok iyi. Tam boğaz çıkışında ve gece konaklamak için çok uygun. Yüzyıllarca bırakınız küçük tekneleri gemiler gelip sığınmışlar bu koya. Çanakkale savaşlarında da buradan çıkartma yapılmak istenmiş. Çok ayrı bir hikayesi de var koyun. Konumuz bu değil. Bir ara yazarım.
Şimdi bu koya nedense pek uğramıyor "modern " tekneler. İki yıl önce hepi topu iki tekne idik koca koyda.
Nedenini geçen yıl Çanakkale Marin'da yerli bir tekne sahibi ile konuşurken öğrendim. Efendim bu koyun zemini çok sert. Tüf benzeri 5 cm kadar bir tabaka var ve altı kaya kadar sertmiş. Üstelik erişte de var.
O yüzden demir tararmış o koy ve pek gidilmezmiş. Tararmış da hangisini ? Modern , ağırlığından ziyade geometrik şekli nedeni ile çalışan pulluk tip çapalar bir işe yaramıyormuş.
Ne işe yarıyormuş peki.? zavallı, gariban artık modası geçmiş denilen Admiralti.
Admiralti çapa kullanan sayısı çok az. Bu çapanın çok önemli üstünlükleri var diğerlerine göre. Tek dezavantajı, zinciri kısa bırakılırsa , zincirin dolanıp, çapayı yerinden sökme ihtimali var. Tabi ki pulluk tipi çapalar gibi çekilirken
hoop yerine giriveriyor. Admiralti de bu kolaylık yok.
Ne var ? Huzur var. Geçen yıl Bademili de demir attığım koyda gece 30 knot üzeri rüzgar esti. sabaha kadar. Meğer burası hep esermiş. Ben Bademli ile ilgili dünya kadar şey okudum , gece böyle estiğini hiç okumadım. Sonra sorduğum herkes biliyormuş bir ben bilmiyormuşum. Niye yazmadınız yahu o zaman ?
Önce korktum. Yedek küçük demiri de çıkardım. Bosayı kontrol ettim . Kıyıya yakınım ve demir tararsa Motoru çalıştırıp yürüyemeden karaya otururum öyle bir durum. Yarım saat oturdum. Baktım admiralti zıpkın gibi. Zincir kopar , çapa erinden çıkmaz o derece.
Sabaha kadar mışıl mışıl uyudum. Rüzgar da sabaha kadar esti durdu.
Oysa git bak forumlarda sabaha kadar oturulan ne çok demirleme ve koy hikayesi var.
Neden? çünkü bilmiyorlar. Admiralti çapanın kıymetini bilmiyorlar. Bu çapa , hem ağırlığı ile iş görüyor hem de uzun kolları ile. Tarasa bile herhangi bir pulluk tipi çapaya göre tekrar bir yerlere takılması çok daha mümkün.
Oysa tüm pulluk tipi çapaların zemine bir şekilde gömülmesi gerekiyor. Yoksa yandı gülüm keten helva.
sorun Nerede? sizler hep beraber takılıp, bana köyün delisi gibi davrandığınızda okuyanlar da benim sadece " eski " şeyleri seven çatlak bir adam olduğumu sanıyor.
Oysa ben doğrusunu yazıyorum. Yazdığım her şey okuduğum ama deneyimlediğim konular. Yani admiralti iyi çapadır diye bir kaynaktan okuyup yazmıyorum bunu . deneyimleyip öyle yazıyorum.
Ben pulluk tipi çapaları biliyorum. Kullandım. Siz Admiralti kullandınız mı ?
Bu çapa gelmiş geçmiş en iyi çapadır. Üzerine yoktur. Bak bence filan demedim .
Hep yazdığım gibi ticari değeri olmayan bilgiler yok olup gidiyor işte. u demirin fiyatı pulluk çapalar yanında öyle ufak ki.
Kim ne yapsın admraltiyi. ? Benim gibi çok nadir yazanları da tefe koy çal. Bitti gitti.
Ben teknemde " gerekli " olmayan hiç birşeyi kullanmıyorum. Irgat, Otopilot, Chartplotter, Navigasyon, hepsi varlar.
ama buz dolabı yok. Olmaz da . Benim felsefeme ters. Bimini, serpinti körüğü bana göre anlamsız. Yelkeni göremeyeceksem neden yelkenli tekneye biniyorum ki. ?
serpinti körüğü de benzer. Yahu bu kadar ıslanmaktan korkuyorsanız ne işiniz var denizde. ?
Çoluk çocuk tombalak rahtsız oluyor v.s.
Siz denizin kurallarına uyacaksınız. Eşiniz , çoluk çocuğunuz hoşlanmıyorsa da gelmeyecek. Özellikle çocuklarınza da bu felsefeyi öğretmek durumundayız.
Bu bir tercih filan değil. Bu bir kültür. İngiliz bilmiyor mu havuzluğuna "çadır " kurmayı ? Niye yapmıyor ?
Çünkü adamın denizcilik kültürüne ters. Böyle bir şey yaparsan da alay konusu olursun oralarda. Burada tekne satarken bir avantaj gibi sunuluyor ama.
Yelkenli tekne yelken ile gider. Giderken bir miktar bayılır. Bundan korkan her kimse tekneye gelmeyecek. Eşiniz korkuyor ve hoşlanmıyorsa gelmez. Tercih olan budur. Son durakta bağlandığınız koyun oteline gelir. sakin havada yan koya gider , Bumbanızın üstüne tentenizi gerer, keyifle denize girer vakit geçirirsiniz ailenizle dostlarınızla , sevgilinizle.
Ama , Müsellim geçidini saat öğleden sonra beş gibi geçeceksem, ben yanımda " sıkı " denizci isterim. Yoksa da kimseyi istemem. Tekne 10 derece bayılınca zırlayan çoluk çocuk, eş, dost sevgili istemem.
Bana göre " yelkencilik " gereği gibi yapılır. denizde olmanın felsefesi " yeteri kadar " tüketmektir.
Ben oyuncak kadar buz dolapları için dünya kadar para harcanmasına karşıyım. Buz dolabına karşı değilim. 50 feet teknem olursa buz dolabının kralını koyarım. Ama çoğunuzun teknesindeki küçük buz dolaplarını koymam. İşe yaramıyor çünkü.
Şu Türk teknelerindeki donanım yabancı teknelerde olasa adamlar beş kez dünya dolaşırlar.
Tayo Mar da ben kullandıkça buz dolabı olmaz. Vebasto olmaz. elektrikli tuvalet olmaz. Motorun en bakımlısı olur ama. Parçaları uçaklarda olduğu gibi süreli değişir. Vinç de olmaz asla.
Admiralti den başka demir kullanmam. Admiralti çekebildiğim kadar tekne boyu tercih ederim. Yaşlandıkça teknemi büyütmem. Gücüme göre küçültürüm .
He durumda yelken yaparım. Her rüzgar çıktığında yelken açar , hava kalırsa kapatırım. Yine eserse yine açarım. Böyle iki saatlik seyirde beş kez yelken açmışlığım vardır benim. Çatlakmıyım. ? Hayır.
Bu işin " gereği " budur. Bu bir tercih değildir.
Yelkenli tekne yelken ile gider. Yelken kullanılırken yelken her durumda görülmelidir. Yelken yapmanın keyfi , soğuk bira içmekten kat be kat fazladır.
Benim sorunum , bunları asla benim gibi düşünmeyen ve düşünmeyecek olan kişiler ile tartışıyor olmamda.
-
Ingiltere'de güneş mi var ?
-
Peki , ingiltere beğendiremedik madem, Lizbon verelim mesela. O da olmadı, Cenova?, Malaga? , Barcelona? Marsilya?
Buralarda da mı güneş yok? Barcelona limanında Colomb 'un denize çıktığı iskele hala duruyor bu arada.
Bu limanlardaki tüm marinaları gezdim. Dur bir yerde fotoğrafları olacaktı..
-
Valla açık konuşiim ben Portofinoya gittiğimde de bir sürü lüks yelkenli gördüm hiç birinde bizdeki gibi bimini falan yoktu.
-
Bizim daha konformist olduğumuz kesin.
-
hiç mekanik de bulaştırmayıp sadece var olan pazu kuvvetiyle zincir ve çapayı çekse o sinameki bi ileri bi geri tuhaf mühendislik harikasından 10 kere daha hızlı çeker, toparlar,
yola koyulur...
Aali, Yerden göğe kadar haklısın..
Symi de ırgat bozulup, tüm zincir olduğu gibi denize gidince bu aletteki kolla nasıl toplamaya- madığımı- çalıştığımı hatırladım. Sonunda teknenin başına oturup elimle çektiğimi ve 2 gün belimin ağrısından kıvrandığımı hatırlıyorum.
-
Ahşap teknen varsa, admiralti el altındadır, sürekli kullanabilirsin.
Plastik teknen varsa demonte ve yılda bir, belki iki kez fırtınalarda kullanmak üzere depolanmıştır. Çünkü daimi koyacak yer yoktur. Tertibatlar uygun değildir.
Ortalama 43ft teknede 35kg gibi bir admiralti kullanmak gerekir. Hiç Vigor filan deme, kimse kıç kadar teknede, 15-150 gün zaman geçirmek zorunda değil.
Hep söylüyorum yarı orta doğuluyuz diye, adına ne dersen de, çözümlerimiz, uygulamalarımız, Akdenizin bile doğusuna göre. Kimse inkar edemez.
Başkaları ile karşılaştırmamak lazım.
Evet, bizde ki tekne donanımı başka birilerinde olsa idi, gerçekten 5 kez dünya turu atarlardı, çünkü kabul etmesekte biz onlar gibi denizci değiliz.
Problem, tercihlerinde değil, başkalarının tercihlerine çöp muamelesi yapıyor olmanda. Sen söyleyince normal, biz söyleyince bir boktan anlayamayan insanlarız.
"Benim sorunum , bunları asla benim gibi düşünmeyen ve düşünmeyecek olan kişiler ile tartışıyor olmamda."
Madem böyle düşünüyorsun, ya her dediğine "oooo, süper, harika, en doğrusu, yürü bee kim tutar seni" filan diyelim yada asla seninle tartışmayalım.
Olsun bitsin.
-
Sprayhood ve Biminiyi biz mi icat ettik? :) Yoo İngilizlerden, Portekizlilerden, İtalyan, Fransızlardan, İspanyollardan görüp almışızdır mutlaka...
Bir de Ersin Reisim, dediklerin iyi hoş da; o kriterlerle hep yalnız seyir yapmak zorunda kalırız yahu.
-
Sprayhood ve Biminiyi biz mi icat ettik? :) Yoo İngilizlerden, Portekizlilerden, İtalyan, Fransızlardan, İspanyollardan görüp almışızdır mutlaka...
Bir de Ersin Reisim, dediklerin iyi hoş da; o kriterlerle hep yalnız seyir yapmak zorunda kalırız yahu.
Valla Muratçım, Eyüp abi tanık, benim büyük kız Simi'de terk etti kayığı, döndü feribotla Türkiye'ye. Sevmez tekneyi.
Şimdi bana diyecek ki, baba bu yıl kayıkta bir 15-20 gün geçirelim, gezelim, denizin keyfini çıkaralım. Yemişim denizcilik tarihini, Colomb'u Barbaros'u. Asfaltta götürür gibi götürmezsem kayığı, a ha adam değilim.
-
Bu Ersin kararlılıkla kendini cemaate yaktırmaya veya linç ettirmeye çalışıyor : kesin !
( Çoğu) doğru olanları söylediği için halledilecek ilk amatör denizciler peygamberi olmaya soyunmuş... ;)
Admiralti çapa ile ilgili söylediklerine şerh koyarım ya, gerisi düşününce pek yanlış değil.
Lakin söyledikleri profesyonel denizciler için geçmişte doğru iken , doğuşunda zaten " kralların ve asillerin sporu" diye gazlanan yelkenli yatçılıkta hiç de öyle alçakgönüllü yaşanmaz, azla iktifa edilmezmiş.
Sezon bitip tekne karaya alinacağında donatan Lord'umun kayığından içerdeki tabloları, gümüşleri, antikaları vs'yi şatosuna taşıyan " maraba alayları" kurulurmuş misal. Ya da yarışacağı gün teknedeki banyo küvetini patalyasına yükletip küvetin içinde fotoğrafçıya poz vermiş America's Cup katılımcısı beyzadenin fotoğrafını gördümdü ben.
Yani yine de sporumuz demokratikleşiyor, efem kitlelere yayılıyor ve ( kayik boyları biteviye büyüse de) mütevazileşiyor... ;)
Yani ben öyle sanıyorum ? :-\ :-\ :-\
-
Iyi de Kaan'cım,
hiç mekanik de bulaştırmayıp sadece var olan pazu kuvvetiyle zincir ve çapayı çekse o sinameki bi ileri bi geri tuhaf mühendislik harikasından 10 kere daha hızlı çeker, toparlar,
yola koyulur...
Yapılı adam, hemi de genç maşallah !
İlk teknemizde manuel ırgat vardı, 31 ft. tekne 20 kg delta, 10 luk zincire bağlı.
Teos ta devamı gittiğimiz koy 3-4 mt derinlikte, 15-20 mt zinciri elle toplamaktan baya bi fit ama demir atmaktan da nefret eder olmuştum :)
-
Bu Ersin kararlılıkla kendini cemaate yaktırmaya veya linç ettirmeye çalışıyor : kesin !
( Çoğu) doğru olanları söylediği için halledilecek ilk amatör denizciler peygamberi olmaya soyunmuş... ;)
-\
Temel kriteri nereye koyduğunuza bağlı genel geçer doğrulukları.
"Sen ancak böyle yaparsan bir gezgin veya amatör denizci olursun, bu evrensel doğrudur" diyorsa, kategorik olarak-yani her koşulda, yani şartsız, yani amasız- yanlış.
Çünkü bu halde memlekette sadece Sadun Boro, Özkan Gülkaynak ve Ersin Böke var, gerisi yalan.
-
Ha birde o ilk teknenin zamanında, yıl 2011. Bir gün Foça'dan arkadaşlar ile Teos'ta biralanıyoruz. Herkes GeKo dan tanışıyor. Sonradan tanıdıkça çok saygı duyduğum, muhabbetinden keyif aldığım abiler var. 3-5 kişiyiz.
O gün ahşaptı, Dufour du, yok epoksi kaplamaydı, anca bilgimiz kadarıyla ama bu işlerin üstadı, bilen bir abimiz ile muhabbet ediyoruz.
Ben tabii bu tutkunun derinliğini o zamanlar bilmiyorum. "Benim teknenin ahşabının derdine düşecek kadar zamanım yok, hep topu iki gün gelebiliyorum" dedim, demez olaydım... Yediğim lafı hala unutmam :D
Muhabbet şu an o noktaya doğru gidiyor, nerden mi biliyorum. O gün bana saydıran abimiz ile Ersin aynı teknenin talaş tozunu yuttular :D :D :D
Hatırlar yada hatırlamaz bu yaz Teos ta tanıştık Ersin Kaptan ile, A pontona bağlanınca. Gün batmıştı geldiklerinde. Ama çok net, kendisi bana işkence gibi görünen bu yolculuktan keyif alıyor. Daha fazlası da yıllar içinde öğrendim. Bu işi sadece keyif için yapanları haşlamaktan daha da çok keyif alıyorlar :D
-
Sprayhood ve Biminiyi biz mi icat ettik? :) Yoo İngilizlerden, Portekizlilerden, İtalyan, Fransızlardan, İspanyollardan görüp almışızdır mutlaka...
Bir de Ersin Reisim, dediklerin iyi hoş da; o kriterlerle hep yalnız seyir yapmak zorunda kalırız yahu.
Valla Muratçım, Eyüp abi tanık, benim büyük kız Simi'de terk etti kayığı, döndü feribotla Türkiye'ye. Sevmez tekneyi.
Şimdi bana diyecek ki, baba bu yıl kayıkta bir 15-20 gün geçirelim, gezelim, denizin keyfini çıkaralım. Yemişim denizcilik tarihini, Colomb'u Barbaros'u. Asfaltta götürür gibi götürmezsem kayığı, a ha adam değilim.
Sonuna kadar katılıyorum Bülent Abi.
Yahu hanım tekneyi sattırır zorla valla. O yüzden caaanım rüzgarlar varken yatmasın diye sadece cenovayla gitmişliğim çok vardır. (Her ne kadar yelkenciliğe ters de olsa)
Tek cenovayı da "açarsam daha stabil gideriz" diyerek ikna etmiştim ilk seneler. :) Şimdi camadanlı da olsa ana yelkeni açabiliyorum, yavaş yavaş alışıyor..
Ersin Reisi dinlesek gidip yarışçı olmamız gerekecek. 8)
Yahu tamam Ersin reisim, buzdolabı vallahi de tu kaka.. ben müsellim geçidini hanımla geçmek istiyorum. C:-)
-
-
Dönüp dönüp aynı şeyleri yazıyoruz da o yüzden dedim.Kimse alınıp gücenmesin lütfen.
Bülent, Kızın belki de tekne bayıldığı için değil, sen kaptan olarak onların güvenliği için çok kastığından gelmiyordur belki. ? Onun tercihleri ya da istediklerine göre bir şeyler yapmadığından sevmiyor olamaz mı. ?
Mesela erkek arkadaşı ile beraber davet ettin mi hiç ? :) ;) 8)
Bunu herkes için söylüyorum. Hem belki de teknenin yatmasından korkan sakın siz olmayasınız. ? :)
Cenova seyri , ana yelken seyrine göre çok daha korkutucu ve tehlikelidir. ana yelkenin ıskotasını boşladınız mı tekneniz düzelir. Cenova furlingi bir takıldı mı yandı gülüm keten helva.
Cenova açacağınıza ana yelken açın. Daha rahat ettiğiniz göreceksiniz. ege denizinde gördüğüm kadarı ile sadece ana yelkeni ile syir yapanların tamamı yabancı. Cenova ile seyir yapanların da tamamı Türk.
" Kim ne karışır ben cenova ile giderim bu benim tercihim" olmaz. Kusura bakmayın beyler bayanlar.
Kural bir . Yelkenli tekne yelkenle gider.. Dur ben bir konu başlığı açayım buna.
-
Kızımın erkek arkadaşı buranın muhabbet konusu olamaz.
-
ben genel anlamda söylemiştim. Kusura bakma.
-
Konuya dönelim o halde Ersin'im