Heyamola Hey
Havuzluk => Köşe Yazıları => Konuyu başlatan: Mustafa Ertör - 04 Şubat 2018, 11:56:39
-
Forumumuzda Atlantik geçişi hatta Dünya Turu yapmak isteyen ve bununla ilgili çok önemli hazırlıklar yapan reislerimiz var.
_Nasıl karar verdiler?
_Tekneleri bu yol için nasıl hazırlanıyor,daha ne gibi hazırlık yapacaklar.?
_Ekonomik olarak hazırlar mı?Kendi imkanlarıyla mı,yardımla mı yapacaklar.?
_Sağlık problemleri var mı?Hangi hazırlıkları yapıyorlar.?
_Vücut ve psikolojik açıdan dayanabileceklerini nasıl anladılar.?
.
.
.
._ve daha birçok soru???
Özellikle Öcal Turan,Eyüp Ogan ve Enes Save Reisler sizlerin yazdıklarınız çok yararlı ve anlamlı olacak.
-
Denizde seyir bende bir şeyleri keşfetmenin verdiği hazzı tatmamı sağladı. Zamanla bu bir tür tutkuya dönüştü. Tutkuyla çıktığım bu yolculuklarda yaşadıklarım hala tam tanımlayamadığım ek kazanımlar edinmemi sağladı . Bunu belki kişiliğimin gelişme, evrenselleşme süreci olarak tanımlayabilirim.
"48 yaşında kişiliğin gelişmesi mi?" fikriyle oluşan tebessümleri sanki görür gibiyim. Yaşım 48 olsa da ben hala çocuk ruhluyum ve gelişimim hep sürecek.
Neyse, denizin fizik kanunlarının geçerli olduğu bir yer olduğunu öğrendiğimden potansiyelimi de görünce hep daha ileri gittim.
Dünya seyahati fikri zamanla bu şekilde kendiliğinden oluştu.
-
_Tekneleri bu yol için nasıl hazırlanıyor,daha ne gibi hazırlık yapacaklar.?
Henüz tekne yok ve 2018 ağustosunda yolculuğa çıkacağım.
Henüz gerçekleşmediği için ayrıntılara girmeyeceğim. Bir firmayla sözlü olarak anlaştık. Mart sonuna kadar gerçekleşeceğini umuyorum.
Olmazsa B planı devreye girecek. Yani mayıs sonuna kadar kendim imal edeceğim.
O da olmazsa C planını uygulayacağım. Yani kırmızı deniz kayağımla Yunanistan'dan başlayacağım.
Yani engel tanımıyorum.
Tekne olunca onu donatıp en tehlikeli burunlarımızda en tehlikeli havalarda seyir yapıp hem teknemi tanıyacağım, hem yeterince dayanıklı olup olmadığını göreceğim hem de fiziksel olarak güçleneceğim.
Bunları yaparken uzun yolculuk için deniz suyunu damıtarak saf su elde edeceğim iki adet sistem kuracağım. Bunlardan biri demonte halde yedek duracak.
Tekne beni tatmin ettiğinde sponsorluk görüşmelerine başlayabileceğim. Yani sponsorluk konusunda tam bir karar vermiş değilim. Tercih olarak kendime olabildiğince yetmeyi hedefliyorum. Ne kadar kendime yetersem o kadar özgür hareket edebilirim diye düşünüyorum.
-
_Ekonomik olarak hazırlar mı?Kendi imkanlarıyla mı,yardımla mı yapacaklar.?
Kalbimi ve aklımı ortaya koyduğum zaman yolculuk için gerekli finansmanın beni bir şekilde bulacağını düşünüyorum. Eğer bulamazsam yine de yola çıkacağım.
Cebelitarık'a gelinceye kadar ihtiyacım zaten birkaç yüz para. Marinalarda konaklamayı düşünmüyorum. Ya kıyıya çekerim ya da alargada kalırım.
Beni şimdilik en çok düşündüren Panama Kanalı geçişi. O geçişin ücreti epey yüksekmış. Gerçi oradaki rota Panama değil de ABD'nin doğu sahili olabilir...
-
_Sağlık problemleri var mı?Hangi hazırlıkları yapıyorlar.?
Bildiğim bir sorunum yok. Ama emboliye karşı hap kullanarak önlem almaktansa her gün karanfil tüketmeye başladım. Onun yan etkisi de pıhtılaşmada gecikme. Bunu da göze alıyorum.
-
_Vücut ve psikolojik açıdan dayanabileceklerini nasıl anladılar
Nasıl ki hiç bir zaman ebeveyn olmaya hazır olamayız, dünya seyahatine hazırlık da böyledir.
Yaptığım yolculuklar, araştırmalar, planlar bir insanın temel gereksinimlerini karşılayacak kadar hazır olduğumu hissettiriyor. Varsın birayı sıcak tüketeyim. İnsan zamanla onun bile lezzetini farkediyor.
-
Enes Reis içtenlikle yazmışsın.Teşekkür ederim.
""Henüz tekne yok ve 2018 ağustosunda yolculuğa çıkacağım.""
Bu açıklama kararlılık göstergesi ama geç kalmış gibi hissetmiyor musun?
-
Benimde merak ettiğim,süresel ve zamansal vize problemleri..Çünkü vize için karşı tarafın istediği şeyler var..otel,uçak rezervasyonu gibi..kendi teknemle gideceğim dendiğinde konu çözülüyormu..en önemliside süre kısıtlamaları..giderken bir şekilde tamamda dönerken nasıl..özellikle şengende..vs.vs.
-
Öcal Reis denizden gelene girişte vizenin daha kolay verildiğini söylemişti.Muhakkak bildiği birşeydir belki bize yazıp açıklar.
-
Mustafa Ağabey,
Ne bakımdan geç kalmış olabilecegim? Bir yerde bir şey atladıysam düzeltmek isterim. Benim planlarıma göre her şey zamanlamaya uygun.
-
Serdar Reisim,
Yeşil pasaportum var. Ülkemizden çıkışı aldığım zaman orada girişime bir şekilde izin vermezlerse izin verilen yere kadar seyir yaparım. Kimse izin vermezse telsizle çevredeki teknelere, tankerlere erzak için anons yaparım. İlla yardım eden olur. Yardım eden olmazsa o zaman çaresine bakarım.
Seyir standartlarımda ısrarcı değilim. Bence seyahatin kilit noktalarından biri budur.
-
Enes'cim muhakkak zamanlaman senin için uygundur ve herşey planladığın gibi gider umarım.
Benim söylediğim kendi görüşümü ifade ediyor.Böyle bir durumda herşey yolunda ve zamanında gitse dahi bir telaş ,geç kalmışlık hissi olur bende.
-
Benim de yeşil pasaportum var ama hangileri kabul ediyor.Denizden gelene nasıl uygulamalar var hiç bilmiyorum.
-
Bu konuda ,
Eşiyle dünya seyahatine çıkıp Yeni zelanda ya kadar giderek gelişen şartlardan dolayı orada duraklıyan
bir tanıdığımın ifadesi; gidilecek tekne Egede seyir yapıp her havada gezebildiğin tekne.
Beceri teknenle Bodrum İstanbul gidip gelebilecek kadar abrıyabiliyor olmak. İngilizce bilmek, her yerde geçerli olacak kredi kartın ve harcamaları karşılayacak gelirin varsa gidilen etaplarda uygun zamanı ve ihtiyaçlar diğer denizcileri örnek alarak tamamlıyorsun.Der.
En zor olanı ise aile büyükleri ve ilişkiler.
-
Hazırlıklarla ilgili olarak aklıma geldi :
Her ne kadar okyanusun ortasındayken acil bir durumda yüzerek karaya çıkma şansı olmasa da yaptığım yüzme antrenmanlarında bedenimizin ne kadar dirençli olabildiğini fark ettim.
Bir kaç gün boyunca ham bedenimle 4-5 set 80 kulaç serbest yüzme sonra bir süre dinlenip yine tekrar yaptım.
Son olarak kendimi denemeye karar verdim. İlk 80 kulaçtan sonra sanki bir duvara çarptım. Bedenim istemese de zorladım. Sonra rahatladığımı hissettim. Durmaksızın yaklaşık 1700 kulaç yüzdüm. Tükenmedim ancak bıraktım.
Bu, ayrıca kendime güvenimi arttırdı.
-
Bu Enes sahiden gidecek bak.. demedi demeyin.. :)
-
Bu Enes sahiden gidecek bak.. demedi demeyin.. :)
İyi ya dünya turu yapan bir arkadaşımız olur. Ayrıca şimdiye kadar şaka yaptığını hiç görmedim ben.
-
Karabatak tarzı.. Arada bir girip yazıyor da ne yaptığını öğreniyoruz.. Yüzme çalışması.. Çok önemli..
-
Allah kolaylık versin Enes Kardeşimiz sakin bir kararlılıkla adım adım ilerliyor.Hem vücut hem de moral açıdan sürekli kendini geliştiriyor.
Arada bizi bilgilendirmesi iyi oluyor.
-
Yeşil pasaportla çıkıp dünyayı dolaşanlar var amaaaaaa... yeşil pasaportlu bir amca 89. gün ülkeye geri dönüş yapmazsa pasaportun iptali sözkonusu olabilir. Bu konuda da kafa karışıklığı söz konusu, dikkatli olmakta fayda var. Devlet dönüş tarihi sorgulaması yapmadıkça sorun olmaz tabii.
-
Yeşil pasaportla çıkıp dünyayı dolaşanlar var amaaaaaa... yeşil pasaportlu bir amca 89. gün ülkeye geri dönüş yapmazsa pasaportun iptali sözkonusu olabilir. Bu konuda da kafa karışıklığı söz konusu, dikkatli olmakta fayda var. Devlet dönüş tarihi sorgulaması yapmadıkça sorun olmaz tabii.
Emin Alp hocam , 90 gün kısıtlaması TC değil AB kaynaklı benim bildiğim.
AB de 3 aydan fazla kalamadığın için çıkış yapıp Fas, Cezayir'e gidebilirsin ama TC ye dönmek zorunda değilsin benim bildiğim
-
Yeşil pasaportla çıkıp dünyayı dolaşanlar var amaaaaaa... yeşil pasaportlu bir amca 89. gün ülkeye geri dönüş yapmazsa pasaportun iptali sözkonusu olabilir. Bu konuda da kafa karışıklığı söz konusu, dikkatli olmakta fayda var. Devlet dönüş tarihi sorgulaması yapmadıkça sorun olmaz tabii.
Emin Alp hocam , 90 gün kısıtlaması TC değil AB kaynaklı benim bildiğim.
AB de 3 aydan fazla kalamadığın için çıkış yapıp Fas, Cezayir'e gidebilirsin ama TC ye dönmek zorunda değilsin benim bildiğim
Zafercim dediğin doğru ancak ben farklı bir şey söylüyorum. Biliyorsun benim kız Napolide okuyor, uzun süreli vize gerekti ,oturma müsaadesi filan. Yeşil pasaportu vardı gelen ikazlar üzerine normal pasaporta çevirdik ve vizeyi o şekilde aldık. Arkadaşımızın çocuğunu uçağa binmeden "bu tip vize ile yeşil pasaportla çıkış yapamazsınız" diyerek geri çevirdiler. Aslında bilinen bir konu ancak önemsenmiyormuş.
Şu linke bir bak;
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/367359/almanya-dan-donerken-tutuklandim-simdi-ne-olacak
Benim bilgim bu şekilde yine de bir araştırmakta fayda var.
-
Yani Türkiyenin 90 günü ile Avrupa birliğinin 90 günü farklı... Bu arada pasaport memurlarının da farklı şeyler söylediğini kafaların karışık olduğunu belirteyim. Biz sağlam yolu tercih ettik nemelazım dedik...
-
Normal pasaport alınsa .yeşil pasaport iade ediliyor mu?
-
Forumumuzda Atlantik geçişi hatta Dünya Turu yapmak isteyen ve bununla ilgili çok önemli hazırlıklar yapan reislerimiz var.
_Nasıl karar verdiler?
_Tekneleri bu yol için nasıl hazırlanıyor,daha ne gibi hazırlık yapacaklar.?
_Ekonomik olarak hazırlar mı?Kendi imkanlarıyla mı,yardımla mı yapacaklar.?
_Sağlık problemleri var mı?Hangi hazırlıkları yapıyorlar.?
_Vücut ve psikolojik açıdan dayanabileceklerini nasıl anladılar.?
.
.
.
._ve daha birçok soru???
Özellikle Öcal Turan,Eyüp Ogan ve Enes Save Reisler sizlerin yazdıklarınız çok yararlı ve anlamlı olacak.
Mustafa Reisim,
*Bu hayalim çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Klasik olacak ama Sadun Boro'nun anılarını okuyarak büyüdük..
Yaşıtız galiba, Hayat Mecmuasını hatırlarsınız.. Orda aylık yayınlanır ve ay bir türlü geçmek bilmezdi sanki..
*Bu hayali gerçekleştirmek için tekne arayışım devam ediyor.
*Ekonomik olarak ben emekliyim, eşim de Nisan ayı sonu emekli olacak, büyük oğlum kendini kurtardı, küçük oğlum İtalya da okuyor. Onun bütçesini ayırdık.. Bizim emekli maaşımız da bize hayli hayli yeter diye düşünüyoruz.
Herhangi bir sponsor vs düşünmedik.
*Sağlık olarak bu geziyi yapmamızı engelleyecek bir sağlık problemimiz şimdilik yok şükür.
Ek bilgi olarak ben ve eşim tıp hekimiyiz..
*Yaklaşık 20 yıldır eşimle ve dostlarımla seyirler yapıyoruz.
TYF' nin Yelkenli Yat eğitmeniyim. YY5 sertifikam var.. Onlarca eğitim verdim.
Bu süre içinde çeşitli teknelerim oldu.
Bu başlık altında yeri geldikçe düşüncelerimi, sorularınızı cevaplamaya çalışırım.
Sevgilerle..
-
Teşekkür ederim Eyüp Reisim.Paylaştığınız bilgiler çok faydalı.Ben de belki uzun yolculardan biri olmayı umut ediyorum.
Bu yolda yürüyenlerin birikimlerinden faydalanmak istediğim için bu başlığı açtım.
DADD ın MARS Programında 1. Toplantıda siz de vardınız.Sayın Ekrem İnözü tekne boyunun en az12 -13 m. olması gerekir dedi.Bundan aşağı olması konfor eksikliği dışında güvenlik sorunu oluşturur mu?
-
Normal pasaport alınsa .yeşil pasaport iade ediliyor mu?
Emniyetle görüşün bazı durumlarda iptal etmeyip ,normal pasaport çıkartıyorlar diğerini emanete alıyorlar. Bazı kritik ülkelere giderken yapılıyordu, ben de normal pasaportla çıkış yapmıştım evvel zaman içinde. Önemli olan nokta bazen iki pasaportu da size verebilirler, hangisiyle çıktıysanız onunla giriş yapın, zaten tembihliyorlar. Şu an uygulama nasıl bilmiyorum . Benim kızın yeşili zaten 2 sene sonra iptal olacaktı yaş nedeniyle , fazla üzerine düşmedim direkt normal pasaporta çevirdim.
-
Ben yeşil pasaport sahibiyim (ihracatçı sıfatımızla verilen) bu pasaportu alırken diğer pasaportumuzu almadılar.
Tercih yapacak olsam Normal pasaportumu tercih ederdim.
Bizim için kullanışlı değil.
Bir kere kullandık bir daha almayı ve kullanmayı düşünmüyorum.
-
Sadece fikir yürütüyorum.
Yeşil pasaportla tekneyle çıkış yapsak.Giriş yaptığımız ülkeden uçakla Türkiye'ye dönsek ve tekrar uçakla geri dönsek +90 gün kazanılıyor mu acaba.?
Hususi pasaport büyük vize kolaylığı sağlıyor,kaybetmek istemem.
-
Sadece fikir yürütüyorum.
Yeşil pasaportla tekneyle çıkış yapsak.Giriş yaptığımız ülkeden uçakla Türkiye'ye dönsek ve tekrar uçakla geri dönsek +90 gün kazanılıyor mu acaba.?
Hususi pasaport büyük vize kolaylığı sağlıyor,kaybetmek istemem.
Mustafa Reisim bildiğim kadarıyla 90 gün 1 yılda kalabileceğiniz azami süredir. Çoklu giriş süreyi sıfırlamayacaktır. 1 yıl içerisinde Schengen ülkesinde kaldığınız süreler toplanarak 90 günden düşer.. 2 hafta önce Polonya'ya girişimde sanırım bu ülke sisteme entegre olmadığı için özel güvenlik pasaportumdaki giriş çıkışlardan kaç gün kaldığımı hesapladı...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Mustafa abi,
Bir ara vize konusunda araştırma yapmıştım, dünya gezisi ile ilgili. Araştırınca gördüm ki, Akdeniz çanağından kurtulup Cape Verde'yi ulaştıktan sonra sıkıntı çok büyük oranda hafifliyor.
Vizesiz girilebilen ve kapı vizesi ile girilebilen o kadar çok nokta var ki deniz yoluyla seyahat edenler için. Yıllarca vizesiz dünya denizlerinde dolaşmak mümkün. Yeterki rotanızı ona göre ayarlayın.
Ayrıca gördüm ki, denizci turizmi üzerinden ciddi beklentileri olan yerler, büyük kolaylıklar sağlıyor. Kimseyi kapı dışarı etmiyor ve bir yol bulmaya çalışıyorlar.
En güzel yanı ise, şu 180/90 mevzusunun olmaması. Bir kaç gün giriş çıkış bile yetiyor.
Hele ki pasaportunuzda deniz yoluyla gezdiğiniz ve dünya turunda olduğunuz aşikarsa, bir ülke için vizeyi başka bir ülkede ki elçilkten bile kolaylıkla alabiliyorsunuz. Jamaika'daki konsolosluk aracılığı ile Amerikan vizesi almak gibi.
Yeşil pasaport konusunda ise bilgim yok.
( Zaten, seyahat özgürlüğünü kısıtlayan uygulamalara bile karşıyken, yeşil pasaport gibi haksızlık temelli uygulamaların varlığı beni hep rahatsız etmiştir.)
-
Uzun süreli bir Schengen vizenizin olması durumunda
Schengen anlaşması her 180 günde 90 gün Schengen ülkelerine giriş ve kalış ve serbest dolaşım için imkan sağlıyor.
90 günün sonunda Türkiyeye dönüp bir gün sonra herhangi bir Schengen ülkesine giriş yapabilmek uygulamada mümkün değil.
Suriye Savaşı çıkmadan önce bu durumu kontrol etmiyorlardı. Sadece 90 günü geçirdiğinizde veya vize bittikten sonra çıkış yaparsanız para cezası alınıyordu çıkışta.
-
Mustafa abi,
Bir ara vize konusunda araştırma yapmıştım, dünya gezisi ile ilgili. Araştırınca gördüm ki, Akdeniz çanağından kurtulup Cape Verde'yi ulaştıktan sonra sıkıntı çok büyük oranda hafifliyor.
Vizesiz girilebilen ve kapı vizesi ile girilebilen o kadar çok nokta var ki deniz yoluyla seyahat edenler için. Yıllarca vizesiz dünya denizlerinde dolaşmak mümkün. Yeterki rotanızı ona göre ayarlayın.
Ayrıca gördüm ki, denizci turizmi üzerinden ciddi beklentileri olan yerler, büyük kolaylıklar sağlıyor. Kimseyi kapı dışarı etmiyor ve bir yol bulmaya çalışıyorlar.
En güzel yanı ise, şu 180/90 mevzusunun olmaması. Bir kaç gün giriş çıkış bile yetiyor.
Hele ki pasaportunuzda deniz yoluyla gezdiğiniz ve dünya turunda olduğunuz aşikarsa, bir ülke için vizeyi başka bir ülkede ki elçilkten bile kolaylıkla alabiliyorsunuz. Jamaika'daki konsolosluk aracılığı ile Amerikan vizesi almak gibi.
Haldun Karagöz de aynısını söylemişti bana.
Kaldı ki burada aldığımız Shengen vizesi ,eğer alırken üzerine meşruhat yazmıyorsa Karayiplerdeki fransız adalarında geçmiyor ve orada tekrar kapı vizesi alıyorsunuz diye biliyorum.
-
Tan Reisim vize meselesi hep kafamı kurcaladı.Okyanusta bazı adalar avrupa ülkesinin vizesini istiyor.Hatta bazı adaların yarısı başka yarısı başka ülkenin vizesini istiyor.Sadece şuralara uğrayacağım başka yere gitmem diye kendimi sınırlamakta istemem.
Araştırmanızın notları varsa yazarsanız çok sevinirim.
-
İHRAÇATÇI BİRLİKLERİNİN VİZE DÖKÜMANINDAN,
Azorlar, Madeira ve Kanarya Adaları dışında Avrupa kıtasının dışında yer alan hiçbir ülke Schengen Bölgesinin bir parçası değildir veya Schengen Anlaşmasını imzalamamıştır.
Buna göre, Fransa’ya bağlı olup Avrupa dışında yer alan 6 (altı) bölge (Fransız Guyanası, Guadeloupe, Martinique, Mayotte, Réunion ve Saint Martin Kollektivitesi) AB üyesidir ancak Schengen Bölgesi üyesi değildir ve bu nedenle Schengen vizesi Fransa tarafından düzenlenmiş olsa bile bu bölgelerde geçerli değildir. Bu bölgelerin her birinin Avrupa Ekonomik Alanına üye olmayanlara ve İsviçre vatandaşı olmayanlara yönelik kendi vize politikaları ve rejimleri bulunmaktadır.
Şu 4 (dört) bölge de Fransa’ya bağlı olup Avrupa topraklarının dışında kalan ve AB veya Schengen Bölgesine üye olmayan topraklardır: Fransız Polinezyası, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları, Kaledonya, Saint ve Wallis ve Futuna.
Şu 6 (altı) bölge Karayipler’de Hollanda’ya bağlı topraklardır: Bonaire, Sint Eustatius ve Saba (Karayip Hollandası) ve Aruba, Curaçao ve Sint Maarten (Hollanda Krallığı’nın bağımsız ülkeleri). Bu toprakların hiçbiri AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir ve kendi vize politika ve rejimleri bulunmaktadır.
Svalbard bölgesi Norveç’e bağlı olup Uluslararası Hukuk altında özel bir durumdan yararlanır ancak Schengen bölgesinin bir parçası değildir. Bu bölge buraya giriş için herhangi bir vize rejimi uygulamamaktadır ancak vatandaşı olmayanlar Schengen Bölgesinden seyahat etmeden buraya giremez.
Şu 2 (iki) bölge Danimarka’ya bağlıdır: Faroe Adaları ve Grönland. Yine de, ikisi de AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir. Vize rejimleri bakımından, Danimarka vizesi olanlar bile bu iki bölgeye vizesiz girememektedir, ancak Nordik Pasaport Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşları bu bölgelere sadece Kimlik belgeleriyle girebilmektedir.
-
İHRAÇATÇI BİRLİKLERİNİN VİZE DÖKÜMANINDAN,
Azorlar, Madeira ve Kanarya Adaları dışında Avrupa kıtasının dışında yer alan hiçbir ülke Schengen Bölgesinin bir parçası değildir veya Schengen Anlaşmasını imzalamamıştır.
Buna göre, Fransa’ya bağlı olup Avrupa dışında yer alan 6 (altı) bölge (Fransız Guyanası, Guadeloupe, Martinique, Mayotte, Réunion ve Saint Martin Kollektivitesi) AB üyesidir ancak Schengen Bölgesi üyesi değildir ve bu nedenle Schengen vizesi Fransa tarafından düzenlenmiş olsa bile bu bölgelerde geçerli değildir. Bu bölgelerin her birinin Avrupa Ekonomik Alanına üye olmayanlara ve İsviçre vatandaşı olmayanlara yönelik kendi vize politikaları ve rejimleri bulunmaktadır.
Şu 4 (dört) bölge de Fransa’ya bağlı olup Avrupa topraklarının dışında kalan ve AB veya Schengen Bölgesine üye olmayan topraklardır: Fransız Polinezyası, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları, Kaledonya, Saint ve Wallis ve Futuna.
Şu 6 (altı) bölge Karayipler’de Hollanda’ya bağlı topraklardır: Bonaire, Sint Eustatius ve Saba (Karayip Hollandası) ve Aruba, Curaçao ve Sint Maarten (Hollanda Krallığı’nın bağımsız ülkeleri). Bu toprakların hiçbiri AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir ve kendi vize politika ve rejimleri bulunmaktadır.
Svalbard bölgesi Norveç’e bağlı olup Uluslararası Hukuk altında özel bir durumdan yararlanır ancak Schengen bölgesinin bir parçası değildir. Bu bölge buraya giriş için herhangi bir vize rejimi uygulamamaktadır ancak vatandaşı olmayanlar Schengen Bölgesinden seyahat etmeden buraya giremez.
Şu 2 (iki) bölge Danimarka’ya bağlıdır: Faroe Adaları ve Grönland. Yine de, ikisi de AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir. Vize rejimleri bakımından, Danimarka vizesi olanlar bile bu iki bölgeye vizesiz girememektedir, ancak Nordik Pasaport Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşları bu bölgelere sadece Kimlik belgeleriyle girebilmektedir.
Çok faydalı oldu teşekkür ederim.
-
Sevgili reisler merhaba,
Bizim de yola ara verme nedenlerinden en önemlisi Shengen in 90 gün sorunu idi, 5 senelik
vizem olduğu halde Akdeniz de mecburen ara veriyorsunuz veya Cabo Verde lere kadar son sürat geçmeniz lazım. O da gezme, görme, eğlenme işini aksatıyor.
Konuyla ilgili tüm bilgileri bu adresten alabilirsiniz.
http://www.mfa.gov.tr/turk-vatandaslarinin-tabi-oldugu-vize-uygulamalari.tr.mfa
Tüm dünya için güncel durumdur.
Selam ve sevgiler
-
İHRAÇATÇI BİRLİKLERİNİN VİZE DÖKÜMANINDAN,
Azorlar, Madeira ve Kanarya Adaları dışında Avrupa kıtasının dışında yer alan hiçbir ülke Schengen Bölgesinin bir parçası değildir veya Schengen Anlaşmasını imzalamamıştır.
Buna göre, Fransa’ya bağlı olup Avrupa dışında yer alan 6 (altı) bölge (Fransız Guyanası, Guadeloupe, Martinique, Mayotte, Réunion ve Saint Martin Kollektivitesi) AB üyesidir ancak Schengen Bölgesi üyesi değildir ve bu nedenle Schengen vizesi Fransa tarafından düzenlenmiş olsa bile bu bölgelerde geçerli değildir. Bu bölgelerin her birinin Avrupa Ekonomik Alanına üye olmayanlara ve İsviçre vatandaşı olmayanlara yönelik kendi vize politikaları ve rejimleri bulunmaktadır.
Şu 4 (dört) bölge de Fransa’ya bağlı olup Avrupa topraklarının dışında kalan ve AB veya Schengen Bölgesine üye olmayan topraklardır: Fransız Polinezyası, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları, Kaledonya, Saint ve Wallis ve Futuna.
Şu 6 (altı) bölge Karayipler’de Hollanda’ya bağlı topraklardır: Bonaire, Sint Eustatius ve Saba (Karayip Hollandası) ve Aruba, Curaçao ve Sint Maarten (Hollanda Krallığı’nın bağımsız ülkeleri). Bu toprakların hiçbiri AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir ve kendi vize politika ve rejimleri bulunmaktadır.
Svalbard bölgesi Norveç’e bağlı olup Uluslararası Hukuk altında özel bir durumdan yararlanır ancak Schengen bölgesinin bir parçası değildir. Bu bölge buraya giriş için herhangi bir vize rejimi uygulamamaktadır ancak vatandaşı olmayanlar Schengen Bölgesinden seyahat etmeden buraya giremez.
Şu 2 (iki) bölge Danimarka’ya bağlıdır: Faroe Adaları ve Grönland. Yine de, ikisi de AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir. Vize rejimleri bakımından, Danimarka vizesi olanlar bile bu iki bölgeye vizesiz girememektedir, ancak Nordik Pasaport Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşları bu bölgelere sadece Kimlik belgeleriyle girebilmektedir.
Çok faydalı oldu teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim selamlar
-
Tan Reisim vize meselesi hep kafamı kurcaladı.Okyanusta bazı adalar avrupa ülkesinin vizesini istiyor.Hatta bazı adaların yarısı başka yarısı başka ülkenin vizesini istiyor.Sadece şuralara uğrayacağım başka yere gitmem diye kendimi sınırlamakta istemem.
Araştırmanızın notları varsa yazarsanız çok sevinirim.
Araştırırken, konsolosluklar, gezi blogları/vlogları ve özellikle yabancı vlogerların mutlaka herhangi bir ülkeye girerken verdikleri bilgilerden edindim. Onlar bizim bir çok gezginde olduğu gibi kendilerine saklamıyor, kitap yazmak için istiflemiyorlar genelde. Hem kendi ülke vatandaşları hem de diğerleri için işlemleri 2-3 dakika bile olsa anlatıyorlar. Nasıl girdiler, kaça mâl oldu gibi.
Bu yüzden %100, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyanlar için doğrudur diyemem. Lakin gördüklerim, örneğin Hollanda antillerinde, mesella St.Martin/St. Marteen adasında Fransız tarafından, Hollanda tarafına geçmek, ki AVM otoparkına girmek daha zordur, planlamanızı önceden yaptınız ve müracaatta bulunduysanız, denizcilere kesinlikle zorluk çıkarmıyorlar. Mesela, Hollanda krallığına ait adalar için vize 6 ay geçerli, çok girişli vize. 180/90 kuralı geçerli ama zaten 6 ada'yı gezmek ne kadar sürer ki ? (Yeşil pasaportlular Muaf)Doğru planlama ile bu ve benzeri ada ülkelerinde, ki bir iki tane vardır sanırım, hiç problem yaşanmaz diye düşünüyorum.
Ha, bu her yerde aynı mı ? elbet değil. Örneğin, Kanaryalardasınız, vizeniz bitti, denizci olduğunuz ve okyanus geçişi yapacağınız için belki bir kaç gün idare edebiliyorlar(mış) ama daha zaman çok ise, Türkiye'ye dönüp vize yenilemek gerektiği, başka yerden müsacaat edemediğiniz söyleniyor. Dediğim gibi Akdeniz çanağından çıkmak bazı konularda ciddi rahatlık sağlıyor.
-
Forumumuzda Atlantik geçişi hatta Dünya Turu yapmak isteyen ve bununla ilgili çok önemli hazırlıklar yapan reislerimiz var.
_Nasıl karar verdiler?
_Tekneleri bu yol için nasıl hazırlanıyor,daha ne gibi hazırlık yapacaklar.?
_Ekonomik olarak hazırlar mı?Kendi imkanlarıyla mı,yardımla mı yapacaklar.?
_Sağlık problemleri var mı?Hangi hazırlıkları yapıyorlar.?
_Vücut ve psikolojik açıdan dayanabileceklerini nasıl anladılar.?
.
.
.
._ve daha birçok soru???
Özellikle Öcal Turan,Eyüp Ogan ve Enes Save Reisler sizlerin yazdıklarınız çok yararlı ve anlamlı olacak.
Çoğumuz gibi Kısmet ve rahmetli Sadun Boro ustanın dünya seyahatini çocukken Hürriyet Gazetesinden izleyip heveslendim ben de. O zamanlar Kayseride idim .
Sonrasında geldiğim İstanbul da 14 yaşında iken Moda da kiraladığımız kayıklarla denizle tanıştım ve devamı geldi.
Bu idealimi gerçekleştirmek için hep konu ile ilgili yayınlar ve kitapları senelerce takip ettim ve okudum. Muhtelif kereler yapmak istedim bu işi daha öncee de ancak hayat şartları hep bir engeller koydu.
Şu anki fikrim o ki , bu işi ya çok genç yaşta aile sorumluluğu yok iken ya da ununu eleyip eleğini duvara astığında (Çocukların okulu bitip-kolaylanıp kendi sorumluluklarını kendileri almaya başladığında ve artık aile efradı için çalışmak zorunda kalmadığında ) yapabilirsin.
En önemli şey ,kafanın içerisinde seni geriye baktıracak bir takım sıkıntıların olmaması, başka her şey daha az önemli bence.
Teknemi nasıl hazırladığımı ,
http://heyamolahey.com/tekne-tanitimlari/sy-serenity/
ve
http://heyamolahey.com/bakim/sy-serenity-notlari/
Başlıklarında anlatmıştım.
Kafa rahatlığından sonraki önemli şey sağlam bir tekne ve arma .
Teknenin açıkdenize çok elverişli Halberg Rassy , Amel , West Sail ,vb. Markalar olması çok önemli değil bence.
Yeter ki bizim denizcilik bilgimiz , teknenin sağlamlığı ve yelken donanımı yeterli olsun.
Tabii ki abrayabileceğimiz ölçülerde olması da önemli.
Uzun yola kesinlikle eşiniz ,aileniz veya gelmiyorlarsa tek başınıza gitmeniz gerektiğine dair bir çok kitap ve araştırma , denizci anıları var .
Bu nedenle Allah nasip ederse ben de tek başıma gideceğim.
Çok özlersem , gittiğim bölgelerden özellikle fırtına mevsimlerini geçirirken bir uçağa atlayıp memlekete gelir , hasret gideririm diye düşünüyorum.
Ne de olsa her yere uçak var artık ,rahmetli Sadun Boro ustamızın devrinde değiliz.
Bir zamanlar bir heves apandistimi aldırmıştım. Geçen sene de ne kadar arızalı diş varsa hepsini çektirip protez yaptırdım. Bu günlerde sigarayı da bırakacağım.
Tansiyon vs. Problemim yok ancak babamda olduğu için potansiyel şeker hastalığı riskim var , yolda teknedeki hareketlilik ve denizci usulü beslenme (Bakliyat , sebze ve deniz mahsulleri) nin bu illet için de iyi olacağını düşünüyorum.
Sponsorum yok . Her koyunun kendi bacağından asıldığına inanırım.
Nasip olursa emekli maaşım ve ufak tefek birikimlerle gerekirse vardığım yerlerde çalışarak , ilgilenen bir yayın organı olursa gezi anılarımı yazarak yapmaya çalışacağım bu yolu.
Vardığım ülkeleri karadan az gezeceğim belki biraz ama problem değil.
Şu anda ihtiyacım olan şeyler yedek bir Cenova , gideceğim yerlerin pilot kitap , harita ve tekne için ufak tefek bazı donanım, onları tedarik etmeye çalışıyorum. Akdeniz çanağından çıkmadan önce de hesaplı bir iridium telefon edinmeye çalışacağım.
Vize konusuna gelince ; Bulgaristan da oturumum var ve bu sene temmuz ayında 5 . seneme giriyorum burada.
Yani Bulgaristan pasaportu almaya hak kazanıyorum. Müracaatımı yapıp çıkmayı düşünüyorum yola. Hemen hemen dünyanın hiçbir yerinde vize zorluğu yok.
Kaldı ki hedefim merak ettiğim Afrika kıyılarını dolaşarak gitmek , Malta dan Tunus a geçip Akdeniz i çıkıp Kanarya adalarına varana kadar bu 90-180 gün hesabını zaten yapmama gerek yok..
Yoldaki ülkeler dediğim gibi denizden teknesi ile gelen insana en azından bir takım mazaretler e binaen (tekne de arıza vs.) kapı vizesi veya geçici barınma izni veriyorlar diye okudum veya öğrendim muhtelif anılardan.
Selametle ,
-
""En önemli şey ,kafanın içerisinde seni geriye baktıracak bir takım sıkıntıların olmaması, başka her şey daha az önemli bence.""
Bence de en önemli şey bu.Öcal Reisim
-
Kanal Adı : SCIENCE&VIE TV
Program Adı : Suyun Ustaları
Tekrar Yayın Tarihi, Saati : 8 Şubat 2018, 07:40 am.
Dünya Seyahatiyle ilgili olabilecek yayınları izlemeye çalışıyorum. Bu da onlardan biri. İçme suyu, sulama suyu elde etme ve muhafaza teknikleri sunuluyor.
Benden başka muhtemelen hiç birimizin deniz seyirlerinde gereksinim duymayacağı bilgiler olabilse de tekrarını kaydedip uygun zamanda izlemenizi salık veririm.
-
Kanal Adı : SCIENCE&VIE TV
Program Adı : Suyun Ustaları
Tekrar Yayın Tarihi, Saati : 8 Şubat 2018, 07:40 am.
Dünya Seyahatiyle ilgili olabilecek yayınları izlemeye çalışıyorum. Bu da onlardan biri. İçme suyu, sulama suyu elde etme ve muhafaza teknikleri sunuluyor.
Benden başka muhtemelen hiç birimizin deniz seyirlerinde gereksinim duymayacağı bilgiler olabilse de tekrarını kaydedip uygun zamanda izlemenizi salık veririm.
Teşekkürler, merak ettim , izleyeceğim, dün akşam Bedford Amcanın filmi yeniden seyretmiştim, oda epey tırmaladıydı su için.
-
Kanal Adı : SCIENCE&VIE TV
Program Adı : Suyun Ustaları
Tekrar Yayın Tarihi, Saati : 8 Şubat 2018, 07:40 am.
Dünya Seyahatiyle ilgili olabilecek yayınları izlemeye çalışıyorum. Bu da onlardan biri. İçme suyu, sulama suyu elde etme ve muhafaza teknikleri sunuluyor.
Benden başka muhtemelen hiç birimizin deniz seyirlerinde gereksinim duymayacağı bilgiler olabilse de tekrarını kaydedip uygun zamanda izlemenizi salık veririm.
Hüseyin abi ile konuş Enes , senelerce belediyelerin bu işlerine bakmıştır.
-
Öcal ağabey,
Programın özellikle ikinci yarısında daha önce rastlamadığım bilgiler var. Hepsini uygulamam gerekmese de, uygulayamayacak olsam da ilginç uygulamalar. Dünya seyahati esnasında ıssız bir adada bir kaç gün geçirmeyi düşünebilirim.
Geçen sene havadan su elde etmeyle ilgili bir deney yapmış, orta boy çöp torbasından bir günde 50 ml (Yaklaşık yarım çay bardağı ) saf su elde etmiştim. Bu çok az gibi görünse de 100 poşet 5 litre su demek.
-
Geçen sene yaptığım deney.
https://photos.app.goo.gl/ViYXE6erkXOBY5H92 (https://photos.app.goo.gl/ViYXE6erkXOBY5H92)
-
İHRAÇATÇI BİRLİKLERİNİN VİZE DÖKÜMANINDAN,
Azorlar, Madeira ve Kanarya Adaları dışında Avrupa kıtasının dışında yer alan hiçbir ülke Schengen Bölgesinin bir parçası değildir veya Schengen Anlaşmasını imzalamamıştır.
Buna göre, Fransa’ya bağlı olup Avrupa dışında yer alan 6 (altı) bölge (Fransız Guyanası, Guadeloupe, Martinique, Mayotte, Réunion ve Saint Martin Kollektivitesi) AB üyesidir ancak Schengen Bölgesi üyesi değildir ve bu nedenle Schengen vizesi Fransa tarafından düzenlenmiş olsa bile bu bölgelerde geçerli değildir. Bu bölgelerin her birinin Avrupa Ekonomik Alanına üye olmayanlara ve İsviçre vatandaşı olmayanlara yönelik kendi vize politikaları ve rejimleri bulunmaktadır.
Şu 4 (dört) bölge de Fransa’ya bağlı olup Avrupa topraklarının dışında kalan ve AB veya Schengen Bölgesine üye olmayan topraklardır: Fransız Polinezyası, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları, Kaledonya, Saint ve Wallis ve Futuna.
Şu 6 (altı) bölge Karayipler’de Hollanda’ya bağlı topraklardır: Bonaire, Sint Eustatius ve Saba (Karayip Hollandası) ve Aruba, Curaçao ve Sint Maarten (Hollanda Krallığı’nın bağımsız ülkeleri). Bu toprakların hiçbiri AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir ve kendi vize politika ve rejimleri bulunmaktadır.
Svalbard bölgesi Norveç’e bağlı olup Uluslararası Hukuk altında özel bir durumdan yararlanır ancak Schengen bölgesinin bir parçası değildir. Bu bölge buraya giriş için herhangi bir vize rejimi uygulamamaktadır ancak vatandaşı olmayanlar Schengen Bölgesinden seyahat etmeden buraya giremez.
Şu 2 (iki) bölge Danimarka’ya bağlıdır: Faroe Adaları ve Grönland. Yine de, ikisi de AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir. Vize rejimleri bakımından, Danimarka vizesi olanlar bile bu iki bölgeye vizesiz girememektedir, ancak Nordik Pasaport Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşları bu bölgelere sadece Kimlik belgeleriyle girebilmektedir.
Yeşil pasaport u olanlara vize konusunda faydası olabilir diye deneyimimi anlatmak istiyorum..
2 yıl önce şu an dünya turundaki bir arkadaşımın yanına Martinik e Paris aktarmalı uçtum. Yeşil pasaport sahibiyim. Gitmeden Fransız konsolosluğuna sorup onaylamıştım. Martinik girişte benden ayrıca vize istenmedi. Tekne ile Martinik ten güneye Grenada ya kadar indik, Türk dışişleri bakanlığı web sayfasında yeşil pasaportlulara vize gerekli değil diye yazmasına rağmen Grenada benden vize istedi, 2-3 saatte kapı vizesi aldım. Grenada dan uçakla Barbados üzerinden Martinik e döndüm ne Barbados ne Martinik e 2. girişim için vize istenmedi...