Masal Kri-Kri’yi yedeklemeden daha önce hatta sorun olduğunu itiraf etmelerinden önce biz Kri-Kri’nin rotasındaki sapmaları gözlemledik. Bunun üzerine Masal ile telsiz iletişimine geçip hedef koordinatlarını telaffuz ederek mutabık kaldık. Ardından telsiz anonsu ile Kri-Kri’ye hedef koordinatlarını ilettiğimizde yine Ersin reis “ koordinatlarda mutabıkız ancak bizim canımız sıkıldı rotayı biraz değiştirdik” cevabını verdi. Muhtemelen o sırada dümen sorunları baş göstermiş ancak mürettebat bunu belli etmeyip kendi çözümlerini getirme kararı almıştı. Bu da saygı duyulacak ve kriz yönetimi başlığında irdelenmesi gereken bir karar diye düşünüyorum. Sonuçta o tekne yüzen bir ev ve mürettebatta ailesi. Kendi sorunlarına buldukları çözüme saygı duymak düşerdi bize. Sonrasında Ersin reis ve kendisiyle ters orantılı ses tonuyla yaptığı yardım çağrısı malumunuz. Buradan devam ediyorum…
Yedekleme işlemi tamamlanırken Suat reis Kri-Kri yi Masal’a bağlayan halatın soluganlar yüzünden koç boynuzlarına yük bindirmesini önlemek için Kri-Kri’nin demir zincirine bağlanması fikrini telsiz anonsu ile paylaştı. O anki durumu okuyanların aklında canlandırmak zor olabilir ki videosu yüklenince daha anlaşılır olacaktır. Açık denizdeyiz. Sığınabileceğimiz en yakın liman zaten hedefimizdeki Karpaz marina. 28 mil ötemizde. Zaten anonsumuza gelen cevaplardan sonra o şartlar altında uygulanabilir bir çözüm olmadığı konusunda Suat reis dahil hem fikir olunuyor. Burada ayrı bir parantez açmak gerekiyor sanırım. Bizim ülkemiz insanında bilgi sahibi olmak egoyu yanında getiriyor. Ben biliyorum! Ben ne dersem uyacaksınız! Gibi cümleler özellikle deniz camiasında duymaya alışık olduğumuz monologlar. Ancak 7 kere Pasifik geçmiş Suat kaptan, ortak kararın kendi teklifini uygulamak yerine o şartlar altında daha pratik bir çözüme gidilmesine gökyüzüne bir kez bakıp "tamam" dedi.
Mustafa Ertör: Suat kaptanım dediğiniz doğru ancak şu anda bunu gerçekleştirmek Kri-Kri açısından zor olabilir.
Suat Zeybek : Anlaşıldı! Sizi izliyoruz.
diye telsizden cevap vermesi beni yine şaşırttı. Zaten evime gelip yaşadıklarımı gözden geçirdikten sonra imza satırımdaki “this is captain speaking” yazısını silme kararımı aldım. Suat, Erol, Mustafa reislere kaptan dediğimiz yerde bende ağırlık yapar anam almayayım ben
Kri-Kri yedeklendi. Hepimizin üzerindeki stres biraz azaldı ancak durumun stabil olmasını beklemekteyiz. Suat, Erol, Hakan, Melih, Kemal reisler ve ben güleryüzlü ancak tetikte beklemedeyiz. Belki de Suat kaptan bu kalıntı gerginliği farkederek bize yeni çözümler anlatmaya başladı. Bir B planı oluşturdu ve bizimle paylaştı.
Suat Kaptan: Kri-Kri sancak vincine bir halatın başını sarıp, ortasına deniz demirini geçirip diğer ucunu iskele vince sarabilir. Hangi vinci çalıştırırsa deniz demiri o yöne kayıp tekneyi aynı yöne yönlendirebilir.
Dedim ya seyir sonrasında ben “0” ın altındaymışım tecrübe konusunda. Sağolsun yüzüme tokat gibi çarptı.
Kri-Kri yedeklenmeye başlayıp durum stabil hale geldikten sonra Masal ile aramızdaki mesafeyi koruma adına ön yelkenimiz açtık. Motor seyrinde mesafeyi koruyan motor devrini bulmak oldukça zordu çünkü biz düz bir rota izlerken Masal ise halatın gerginliğini stabil tutmak için sancak – iskele salınarak geliyorlardı(Dans tangodan lambadaya döndü
). Ayarımızı oturttuğumuzda herkesin üzerindeki stress bir nebze daha azaldı. Çaylar hazırlandı. Bu arada Avara teknesinde biz en başta görev dağılımı ve vardiya konusunu ortaya attığımızda Erol ve Suat reisler buna gerek olmadığını, en az 2 kişi vardiyada olduğu sürece sorun olmayacağını söyledi. Hiç sorun olmadı. Ne bulaşık evyede bekledi ne karnımız aç kaldı. Herkes bir ucundan tuttu bir şekilde. Herkes birbirine biraz daha ısındı 2. Yardım anonsundan sonra
. Bizim teknede Erol reisle bota atlayıp Kri-Kri’ye gidip rakı masası kurup (bu arada gidiş ve dönüş seyirlerimizde tek yudum alkol alınmadı Avara’da) telsizle Bülent reise “Biz kafaları çekiyoruz! Sen de bizi çek!” demek fikri doğmuştu ancak Allah’la aramıza girer diye vazgeçtik
. Gece boyunca seyir stabil bir şekilde devam etti. Bu arada kaybettiğimiz zamanların bize negatif geri dönüşü olacaktı elbet. Mersin marinadan avara olduktan 20 mil sonra telefon çekmediğinden Marine Traffic’te gözükmez olduk. Ben de eşime bizi oradan takip edebileceğini söylemiştim. Deniz kafaya takıp hiç uyumamış gece boyunca. Sabah 5:30 gibi irtibat kurabildim. İyi olduğumuzu merak etmemesini söyledim. Mücahit reisim de sağolsun hep yanımızdaymış gibi mesajlarını aldım. Hep takipteymiş bizi. Radardan kaybolunca o da mesaj atmış… Forumun şiarı herhalde… Burada birileri bizi gözetlemiyor! Bizleri sevdiği için evinde nöbet tutuyor. Eksik olmasın
Bir sonraki yazıda Karpaz marinaya giriş öncesi Deniz reisin Trenchkot ve güneş gözlüğü ile RIB üzerinde gelip Kri-Kri’yi yedeklemesini yazmaya kalemim el verdiğince çalışacağım. Şimdilik idare edin reisler. Yazın! Yazın diyorsunuz da yazarak anlattıklarım yaşadıklarıma ne kadar yaklaşıyor bilemiyorum. Keşke sizler de gelseydiniz