En başından başlamam kendi adıma daha doğru olacak sanırım. Kamber olarak kendimi listeye dahil ettikten sonra organize eden reislerin tekne paylaşımlarını görünce şaşırmış ve biraz burulmuştum açıkçası. Yüzyüze tanıdığım ve çokça zaman geçirdiğim Ersin, Ahmet, Burak, Öcal ve Serkan reisler ve telefonda uzun sohbetler edip tanışamadığım için eksik hissettiğim Erman reis farklı teknelerde seyir yapacaklardı. Bense hiç tanımadığım Erol, Suat, Hakan, Melih reislerle ve birkaç kez sohbet edebildiğim ama ısındım diyebileceğim Kemal reisin olduğu teknedeydim. Elbette çok emek verilen bu organizasyona sırt çevirecek değildim. Bu arada Ersin reis de telefonla görüştüğümüzde beni motive etmek için kumarhaneye gideriz diyordu. Ne kumarhanesi birader Ocak ayında Hakan Tiryaki’nin olduğu tekneyle Mersin’den Kıbrıs’a gideceğim ben. Daha büyük ne kumar olabilir ki!
5 Ocak Cuma günü, bir gün öncesinden Burak reisle konuştuğumuz üzere, öğlen saatlerinde Hakan ve Burak ile havaalanında buluşup Adana’ya uçacaktık. Cuma sabahı noterdeki işimi tamamlayıp 11 gibi Kadıköy'e geldiğimde Maltepe’deki noter eksik evrak olduğunu ve 1-2 imza daha istediğini söyleyince “ 4:30 uçağına yetişemeyeceğim” dedim kendi kendime. Hem yetişemezsem ne fark ederdi ki? Kaçıracağım uçak Ocak ayında Adana’ya gidecek ve ben oradan Kıbrıs’a seyir yapıp dönecektim. Aklımı mı kaçırdım ben? Diye sormadan edemedim kendime
Sonra Erman reis İstanbul’a lütfedip gelemeyeceğini beni harcayarak söylediğinden, ben gidip Erman reisle tanışacaktım. Evet gideceğim!. Hem aklımı kaçırdıysam da sorun değil. Ne de olsa benim gibi 14 kişi daha vardı bu organizasyonda. . Kimseye söylemezdik olur biterdi.
Adana’da tadı damağımda kalan, hatta dönüş uçağını bilerek kaçırmama değecek lezzette yemekler için Bülent reise ve ev sahipliğine teşekkür ederim. Sabah eğlenceli bir yolculuğun ardından teknemizle tanıştık. Avara teknesi belki de ayrı bir başlığı hakkediyor. Ancak çok güzel dizaynı olan harika denizci bir tekne. Avara teknesi "keel step mast" yani direğin salmaya kadar indiği bir tekne. Ev gibi tekne. Dümeni çok söz dinleyen, rüzgar dostu Avaraya kocaman teşekkürler…
Tüm mürettebat havuzlukta. Bir yandan Erol ve Suat reisleri kesiyorum. Ne de olsa birisi tekne sahibi diğeri de o güne kadar duyduğum kadarıyla çok tecrübeli, 7 kere pasifik geçmiş bir kaptan. Somurturlar mı? Asabi olurlar mı? Umursamazlar mı? Diye kendi kendime sorduğum sorulara cevaplar arıyordum. Erol reis yelken tecrübemizi sordu. Melih reis çok mütevazi bir şekilde “0” dedi. Ben de “ne sıfırı tecrübelisin” dedim hiç düşünmeden. Sonra seyir boyunca öğrendiklerimi farkedince “ulan ne tecrübesi sen “0” altındaymışsın hıyar Kamber” demeden edemedim kendime
. Kendimi batıracağım bir de Melih’i gazlıyormuşum resmen. Bari Serkan olsaydı. Hiç değilse tecrübeli bu konuda
Neyse ki Hakan sağolsun çok geçmeden motordaki alarmı farkederek Suat ve Erol kaptanlarla ilgili aklımdaki sorularıma cevapları bulmamı hızlandırdı. Hakan ve alarm yan yana olunca “aha” dedim
. Erol reis motor bölmesinin kapağını açınca atladım yanına. Bir miktar yağ manuel yağ pompasının pistonunun yukarı pozisyonda kalması sebebiyle dışarı atılmıştı. Biraz yağ ekleyip kapağı kapattık. Ama gördüğümüzden fazlasını eklememize rağmen yağ çubuğunda çizgi en dipte. Yola devam ettik. 15 dakika sonra tekrar yağ kaçırdığını gözlemleyince yine motor stop edildi. Pistonun yukarıda kalmasını sebep olarak sanmıştık ancak sonuçmuş. Yüksek basınç tahliye hortumu 90 derece kırık olduğundan basıncı atamayınca motor yağ tahliye pompasını açıyormuş Erol abi farkedince rahatladı ve gülümseyerek herkese yağımızın bittiğini haber verdi
Masall teknesini anons ettik. Asli görevi olması sebebiyle! (Birileri “Allahsız” diye kulaklarımı çınlatıyor ama neyse…) bize bir bidon yağ getirdiler. Dümende Ahmet abinin oğlu aslan Mustafa (Mustafa Ertör reisle isimleri karışmasın diye, yine Mustafa Ertör reisin tanımıyla ve hakettiği şekilde kendisine Aslan Mustafa diyeceğim ki Mustafalar karışmasın.). Solugan olduğundan direkler çarpışmasın diye uzaktan alacağız yağı. Kakıç hazırladım. Suat kaptan gerek yok ben tutarım dedi. Erol, Suat ve Kemal reisler güvertede. Melih reisin MoP sonrası elbiseleri yarı kuru olarak sancak vardavela tellerine asılı duruyordu. Elbiseleri kenara aldık. Bidon suya düşerse ki ben %99 ihtimal veriyordum, Melih reis talimli olduğundan bidonu almak için onu atarız diye düşündüm
3 metre mesafeden 5 kiloluk bidonu o soluganlı denizde havadan gelirken sapından tutup hızını yavaşlatmak için arkasına doğru döndüren Suat kaptanı izlerken ağzım açık kaldı. Matrix filmindeki kurşundan eğilerek kaçış sahnesi gibiydi hiç abartısız. Masall teknesi mürettebatından bazıları bir bidon yağ için 150 euro fiyat biçip ödeme isteyince biz de Avara mürettebatı olarak kol saatlerimize bakmaya başladık.
Ekibin o anda kaynaştığını düşünüyorum. Yağımızı doldurduk ve yola devam ettik. Tabi yol boyunca tik gibi oldu motor yağına bakmak bizde. Sonrasında keyifli güverte sohbetleriyle devam eden seyrimiz Ersin reisin telsizden ödevini yapmayıp öğretmenine cevap vermek zorunda kalan öğrenci edası ve ses tonuyla “tüm çabalarımıza rağmen maalesef dümen hakimiyetimizi kaybettik” anonsu ile bölündü
. Masall teknesi bizdeki yağ sorununun detayını bilmediğinden bize güvenmeyerek Kri- Kri teknesini yedekleme görevini üstlendi. Masall halat hazırlığındayken Kri-Kri teknesinde Öcal reisin Ersin reise "sen baskın karaktersin" haykırışları bize gelmiyordu ama sonrasında öğrendik. Öcal reis niye bunu dert etti hala anlamadım. Ersin Böke 1.80 boyunda 140 kilo ağırlığında. Bu durumda ben baskın olamam tabi ki Ersin olur . Şaka bir yana yedekleme ders niteliğindeydi. Detayını usta kaptanlar anlatır. Telsiz konuşmalarında gerginlik farkedilmeyecek gibi değildi. Kri-Kri ve Masall gece karanlığında pruvaları etrafında kafa kafaya dans ediyorlardı. Suat kaptan yaklaşıp arkadalarından geçip durumu uzaktan izleyip öncü tekne olacağımızı söyledi. Erol reis telsizi kapıp “Masall ve Kri-Kri size doğru geliyoruz aranızdan geçeceğiz” anonsunu yapınca bizde kahkaha tufanı koptu. Ancak diğer tekneler deniz müsaade etse neredeyse dansa ara verecekleri kadar derin bir sessizlik oldu telsizlerde. Sonra herkes rahatladı. Yola çıkalı birkaç saat olmuştu ki denizde kriz nasıl yönetilir sorusuna farklı farklı cevaplar alınan ders notları cebimdeydi Çok uzun yazdım ama yaşadıklarımın çeyreği bile değil.
Tekrar benzer organizasyon olursa ben bu teknede ve bu ekiple olmak isterim. Herşey için çok teşekkürler. Detaylı düşünülüp, doğru insanları doğru yerde buluşturan müthiş bir ralliydi. Görünmez kahramanlara, uzun uzun planlayan reislere çok teşekkürler.