NAsıl yani yaaa?...
Dün hayatımda ilk kez kullandığım boğata ile direği diktiğimde ilk tepkim bu oldu. Başında küfür de var bildiğiniz.. Hani şu gazete adı olarak bile kullanılandan..
Bu tepkimin nedenini anlatmadan önce , bu mizana direği ile ilgili yaşadıklarımı anlatayım. 4 yıl boyunca canım çıktı bu direk ile uğraşmaktan. Aldığımın ikinci ayı farkettim ki üst tarafta çarmıhları tuta yüzük kaymış, kaysa iyi , bir de düzgün sıkılmadığından yamuk kaymış ve bir bıçak gibi ahşaba saplanmış. Oradan ciddi şekilde de çürümüş. Keza tekneye oturan kısım da sürekli ıslak kaldığından burası da bir güzel çürümüş. Sonuçta direği kısaltmam, eski boyuna göre hazırlanmış liftinler başıma iş çıkarmasın ve orjinal boyuna ulaşmak için çelik bir bağlantı ile direği eski boyuna getirmem gerekti.
Ancak , çarnıhlar ve yukarıdaki yüzük hep başıma dert oldu. Liftinler ile ilgili sorun , ne kadar gereceğinizi bilememeniz. Sürekli ölçmek gerek.. Hissedemiyorsunuz yani.
BU direğin ayarını hiç tam tutturamadım. Hep çapariz vermiştir bana. En son direği yeniden yaptırınca bu problemi de daha yaşanmamak üzere çözmek şart olmuştu.
Efendim, çok basit ancak inanılmaz işlevsel bir yöntem buldum araştırırken. Üstelik freze de yuvarlatırken yapılmaya da çok müsait.
gördüğünüz üzere 10 cm kadar bir kısmı yuvarlatmadan bıraktım üst tarafta. Aslında bu kare kısmın içini oyum makara dili de takacaktım. Ancak hiç gerek kalmadı. Gördüğünüz çıkıntı üstüne bir bağ ile çarmıhı bağlıyorsunuz. Çarmıh malum artık manila halatı. her bir çarmıhı üst üste halka halinde yapılmış bağ ile bağlıyorsunuz bitti gitti. Ne metal yüzük, ne ahşabı oyup, kulak yerleştirme.. hiç birine gerek kalmadı.. Fotoğraflarını ayrıca paylaşırım.
Ancak yazmak istediğim , bunlar değil.. Direği diktiğimde artık akşam olmuştu. Neredeyse 7-8 saattir durmadan çalışıyordum. Yorulmuştum ancak günlerdir uğraştığım bu boğatalar işe yarayacak mı yaramayacak mı çok merak ediyordum.
Uzatmayalım. halatları boğataların içinden geçirdim. direk hala yerinde kendi kendine duruyor.
BU direği , ön direğe göre aynı aksta olacak şekilde germek, aynı zamanda hafif arkaya doğru yatık olmasını sağlamak çok ciddi bir iş. Takıntılı olduğumdan saatlerimi harcadığımı bilirim.
BAşladım boğataları geren halatlara asılmaya. Hiç yapmadığım bir iş. Boğatalar attık tuttuk ama makara gibi çalışacak mı acaba? Üstelik halatları da yağlamadım üstelik. Haliyle halatlara biraz kuvvetli asılıyorum.. O da ne? Hrrrrr diye çalışıveriyor sancak boğataları.. Tek kol çift kol diye bir yöntem belirlemiştim. Tek kolum ile asıldığım kadar asılıyorum halata. Sonra kendi üstüne voltalıyıveriyorum. Sonra çapraz İskele boğatası.. O da önce tek el ile .. Sonra diğer ikisi tek el ile.. Sonra çift elle aynı sırada asılıyorum halatlara.. Hepsi şıkır şıkır çalışıyor. Yaşasın..
Korkumdan kafamı kaldırıp, direğe bakamıyorum bile.. Nasıl duruyor diye.. Hepsi gerildikten sonra karaya çıkıyorum. Biraz uzaklaşıp, Ana direk ile hizasına bakacağım.. Yavaşça kafamı kaldırıyorum. OLmadı ulen bu.. Ne söktün ki liftinleri diye konuşuyorum yine kendi kendime..
KAfamı kaldırdığımda mizana direği zıpkın gibi yerindeydi. Tam olması gerektiği yerde. Pupadan ana direk ile aynı aksta. Gram sapma yok.. Keza bordadan da tam istediğim gibi.. Hiç bir kontrol ypmadan beş dakika içinde hemde..
Gurcatalar, liftinler , çelik halatlar, paslanmaz yüzükler, pahalı halatlar.. Hiç birine gerek yokmuş..
Cesur denizcilerin gözleri.. Artık Tayo Mar dalar.. hem de yıllar öncesinden geldiler..
BU arada direk sadece 120 TL ye mal oldu.. 4 metre masif.. sahi sizin alüminyum direkler kaç paraydı..?