efendim dün malumunuz Oğuzhan ile Burgaz adada idik. Oğuzhan ın Tuzlaya dönmesi gerekeceğinden erken kalktık. Saat 17 gibi Burgaz önlerinde bir saat kadar balık tuttum. açıkta istavritler daha iri. Benim dandik oltanın kolu kopunca eski yöntem yani el ile çapariyi çekmeye başladım. Havuzluğu ıslattım ki misina dolaşmasın. Çocukken öyle yapardık.
Balık inanılır gibi değil, hem iriler , hem de beşer üçer geliyorlar. el ile çekmek daha bir keyifli oluyor üstelik. balığın yakalandığını da daha rahat anlıyorsunuz. son seferlerden birinde olta suyun içinde bir sağa bir sola gidiyor. Aha dedim başka birşey geliyor. Nitekim bir çinekop tutmuşum.
yine bir beşli tuttuğumda artık olta benden bu kadar diye pes etti. Karman çorban oldu , bütün iğneler birbirine girdi. Eh tüm aileye yetecek kadar balık tuttuğumdan barınağın yolunu tuttum.
Arabadan Oğuzhan'ı aradım . Mevkisini merak etmiştim. muhabbet ederken çinekop tuttuğumu söyleyince şaşırdı. Zıpkın ile vurması da çok zormuş bu balıkları.
Sonra Ahmet 'i aradım. Çinekop tuttum dedim. Müsait değilim abi sonra arayayım dedi ve telefonu kapattı. Bir daha da aramadı.. kıskandı mı ne ?