Teknede anten işi zor konu.. ama sadece dinleme yapacaksanız biraz daha basitleşiyor elbet..
kıç ıstralyayı olduğu gibi anten olarak kullanmak pek mümkün değil.. veya çok verimsiz.. uzak mesafeleri dinlemek mümkün olmaz..
yapılması gereken üstte ve altta birer izalatör ile anteni diğer metal aksamlardan izole etmektir. aşağıda örneği var;


eğer cesaret edilebilirse (bence küçük >9m teknelerde neden olmasın) bu izolatörler yerine dyname halatlarla vb. DIY (do it yourself-kendi kendine yap) çözümler üretilebilir.. örneği burada;

anten işinin temeli ilgili frekans ile rezonansa girecek (o frekansın dalga boyuna (wavelenght) uyacak) boyutta bir iletken kullanmaktır.

bunun da formülü kısaca TAM DALGA ANTEN BOYU (m) = IŞIK HIZI (km/sn) / FREKANS (KHz) dir.
Örnek:
Bizim marine VHF dediğimiz (kullandığımız) frekanslar 156-162MHz arasıdır..
Pratik olarak bunun tam ortasını (159MHz = 159.000KHz) alırsak aşağı yukarı tüm bu frekanslarda çalışan bir anteni hesaplayabiliriz.
300.000 / 159.000 = 1,88m tam dalga boyu anten kullanabiliriz.
Pratikte bu anten için kullanılan malzeme (bakır, alu, dış kaplaması plastik vb.) nedeniyle bazı zayıflama katsayıları da hesaba katılınca 1,85m boyunda bir antenimiz olması gerekir.
ee? bizim antenler bu kadar uzun değil.. çünkü tam dalga boyu kullanmak zorunda değiliz.. olsa daha iyi olur elbet, daha yüksekk performans olur, ama pratikte bunları hayata daha uygulanabilir hale getirmek için 1/4 veya 5/8 dalga boyu anten kullanılması oldukça yaygındır..
yani çeyrek dalga için anten boyumuz 46cm veya 5/8 için (ki boyut/performans oranı en iyisidir) 115cm antenimiz olur..
bu boyutları daha da küçültmek için AKORT devreleri (TUNER) denilen bobinli sistemler (veya elektronik devreler) kullanılır..
mesela çoğu yelkenli teknenin direği tepesindeki 30-40cm'lik altında yuvarlak bir kutu bulunduran tel çubuk antenler böyledir.

kısaca hedefimiz ilgilendiğimiz frekansın dalga boyu ile uyumlu bir iletken kullanmak..
Neyse.. gelelim kıç ıstralyaya..
kıçıstralya her zaman istediğimiz boyutta (ve direk vb. gibi metallerden izole) olmadığından tepeye bir tane ve aşağıda da istediğimiz boyuta den gelecek ölçüde aşağıdan biraz yukarıda bir izolatör takarak bağımsız ayrı bir metal yapıyoruz, bunu da uygun bir anten kablosu ile telsiz cihazımıza iletiyoruz..

yayın yapma işi çok daha hassas demiştim..
şöyle ki, sadece dinleme yapacağınız zaman anten boyunu ne olursa olsun havadaki telsiz sinyalleri bu antene çarpacak ve az çok bir sinyali telsizinize iletecektir. ama bu sinyal yetersiz olduğu için siz birşey duymayacaksınız, cızırtılı duyacaksınız vb... anten yükseltici vb. devrelerle bu zayıf sinyali arttırmanız gerekecek, biraz uğraşmak lazım yani.
eğer anteniniz dinlemek istediğiniz frekansa uygun boyutta ise (aynı dalga boyunda) antene çarpan sinyaller bir rezonans (titreşim, etkileşim..) oluşturacak ve bir birim sinyal çarptığında anteniniz 5 birim titreyecek (frekans-sinyal üretecek) ve siz de telsizinizde bu sinyali rahatlıkla duyacaksınız.. işte buna KAZANÇ (GAIN) diyoruz.. anteninizin kazanç oranı ne kadar yüksek ise dinleme ve yayın veriminiz artacaktır..

gelelim yayın işine..
siz boyutu uygun olmayan bir antene bir frekans verdiniz ve yayınlamak istiyorsunuz.. ama anten verdiniz elektriksel sinyal ile rezonansa girmeyecek ve hatta kendi içinde geri yansımalar, zayıflamalar oluşacak, göndermeye çalıştığınız sinyalin bir kısmı telsize geri gelecek, gelirken gitmeye çalışan yeni sinyallerle çakışacak, bir kısmı zayıflayıp yok olacak vb.vb.. ve sonuçta 10 birim gönderdiğiniz sinyal antenden havaya doğru ancak 1 birim çıkacak.. yani sinyalleriniz kimseye ulaşmayacak.. (aslında ulaşacak ama onlar sizi duyamayacak.. hatırlayalım, radyo sinyalleri (ışık-foton-enerji) yok olmaz, sonsuza kadar sönümlenerek dolanır durur..)
eğer anteniniz frekans ile uyumlu ise, işte o zaman yukarıda bahsettiğimiz rezonans gerçekleşecek, sizin 10 birim gönderdiğiniz sinyal anten üstünde ahenkle titreşimler yaratacak, geri tepmeyecek, artacak da artacak, kendine gaz verecek coşacak ve havaya 50 birim olarak yayılacak!..

aşağıdaki tabloda bir antenin boyuna uygun frekansta yapılan yayında antenin direnç (empedans) göstermediği, farklı frekanslarda kapasitif veya reaktif direnç gösterdiği görülüyor;

(olay gözünüzde canlansın diye gayriteknik ve abartılı anlatıyorum.. teknik arkadaşlar kusura bakmasın.. aşağıda bir canlandırması var..)

yine gelelim kıça.. ıstralyaya..
ee.. peki bu iki tane sabit izolatör taktığımız kıç ıstralya her frekansta iş görür mü? Elbette hayır!

Eğer yayın yapacaksanız sabit boyutlu bir iletkeni fiziksel boyundan farklı (uyumsuz) frekanslarda kullanmak istiyorsanız AKORT devresi (TUNER) takmak zorundasınız.. eğer takmazsanız sadece fiziksel boyuna uygun frekanslarda kullanabilirsiniz.. eğer uygun bir tuner kullanırsanız aynı sabit boyutlu iletkeni (ıstralyayı) tüm MF/HF bandlarında keyifle kullanırsınız..
dinlemede iş biraz daha kolay demiştim..
Elbette işin fiziksel boyutu var, ne yaparsanız yapın iletkenin (antenin) fiziksel boyuna uygun frekanslar dışındakilerde tam performans alamazsınız, ama bu kayıpları ANTEN YÜKSELTİCİ devrelerle (çok pahalı şeyler değil veya elekttronikten anlayanlar kendi yapabilirler..) çözebiliriz..
mesela RTL SDR işlerinde (USB digital tv alıcısı ile bilgisayardan telsiz dinleme işi) cihazın kendi üzerindeki yükseltici devreleri ve yazılım ile sağlanan yükseltme işleri kullanılıyor.. çok süper olmasa da bi yere kadar yetiyor.. SW el radyosu ile yaparken ise muhtemelen dışarıdan bir yükselteç kullanmak en verimli sonucu alacaktır..
peki bunu nasıl aşarız?
işte geldik yine dalga boyuna.. rezonansa..
en iyi yükseltici devrenin yaptığından çok daha iyisini sadece anten boyunu uygun boyuta getirerek BEDAVAYA yapabiliriz!

sadece anten boyunu birazcık arttırmak veya ucundan kesip kısaltmak yeterli..
fiziken çok kolay ama ne kadar uzatıcaz kısaltıcaz kısmını bulmak kolay değil..
SWR Metre denilen (antenin rezonansı frekansa uyup uymadığını ölçen alet) olmadan tek çare DENEME / YANILMA..
Benim tavsiyem sadece dinleme işi için hiç ıstralyaya girişmeyin..
bulabildiğiniz her türlü bakır elektrik kablosunu ilgilendiğiniz frekansa uygun boyutta hazırlayıp direğin tepesine mandar ile basın..
hepsi bu..
anten (kablo) boyunu hesaptan birazcık fazla tutun, istediğiniz verimi alıncaya kadar ufak ufak kesip kısaltın..
elbette kablo yukarıdan aşağı gergin, düzgün ve metal aksamlara uzak olacak şekilde inmeli. (yakın metaller sinyalleri bozar)
anten kablonuz olabildiği kadar kısa ve kaliteli (zayıflatmayan) olmalı.. vb..
farklı frekans için farklı bir bakır kabloyu direğe basın.. ilgilendiğiniz her frekans için ayrı bir kablonuz olsun..
ıstralya, izolatör, tuner vb. gibi herşeyden daha ucuz ve pratik olacaktır..
haa.. çok uzadı ama.. madem yazdım, son bi konu daha..
anten konusunda topraklama çok önemli.. özellikle MF/HF bandı gibi düşük frekanslarda önemi artıyor.. (bizim VHF'de çok dert değil mesela)
bu sebeple anteninizi ya 1/2 dalga veya tam dalga yapacak ve beslemesini (kablo bağlantısını) ortasından yapacaksınız, ya da çok iyi bir topraklama kullanarak dünyayı (denizi) kullanarak yer dalgalarını (GROUND WAVES) almak için kullanacaksınız..
genelde MF/HF bandları için anten boyları çoook uzun olduğundan zaten 1/4 dalga boyu bile tekneye sığmıyor, o nedenle yarım veya tam dalga anten kullanmak fiziksen mümkün olmadığından çeyrek dalga (ve hatta daha kısaları) hedef alınıyor ve iyi bir topraklama kullanılıyor..
Örnek HF tekne kurulumları aşağıda görülebilir;




amma yazdım ha!

kapanış olarak olayı (anten, dalga boyu, frekans, rezonans, propagasyon, iyonosfer vb.) anladıktan sonra gerisi bol deneme yanılmaya bağlı, oldukça deneysel ve keyifli bir alan olan teknede MF/HF çalışamalarına niyet eden herkese iyi eğlenceler dilerim..
