Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Bir Admiralti çapa hikayesi..

  • *
  • İleti: 3573
Bir Admiralti çapa hikayesi..
OP: 24 Eylül 2017, 08:37:25
Muhtemel teknedeki en sevimsiz ve soğuk şeydi. O kadar yağlanmış ahşabın, tikin içinde ön güvertede katlanmış bir şekilde durup dururdu. Aslında açıp, koyduğumda admiralti olduğundan son derece hoş duruyordu ama koca çapa bu sefer ön güverteyi tamamen kaplıyordu.

Üstelik , açık olduğunda denizin dibine mıh gibi çakılan bu demir, ön güvertede karada yürüyemeyen martılar gibi sallanıp duruyordu.

Malum, Çardak koyunda , kilidi çözüldü ve 3 m. Suda bulamadım O'nu..

Cuma günü perşembe pazarında , dün de Tuzlaya gidip, benzerini aradım. Buldum aslında Perşembe pazarında ancak taşımak zor geldi . Belki Tuzla da daha ucuzunu bulurum, hem taşıması kolay olur diyerek Tuzla ya gittim.

On kiloluğu var ancak bana 15 kilo olanı lazım. tekne malzemesi satanlarda yok. Onun yerine bir sürü pulluk tipi kromdan yapılmış prıl prıl parlayan çapalar sarmış ortalığı.

Satıcının birisi , hurdacılara bakmamı, belki orada bulabileceğimi söyledi.. Bozuldum biraz.. Belki daha ucuza bulurum diye kendimi teselli ederek cadde üzerindeki büyük hurdacıya gittim.

Her yer hurda zincir, gemi ekipmanı dolu. Krom çapalar dükkan önüne asılmış güneşte parlıyorlar. Bir tane krom ama büyük admiralti var. Çok hoş bir çapa. Kim bilir hangi guletin ya da benzer bir teknenin çapası idi. 36 kg. Muhtemel bir gulet çapası.

Küçüğü yokmu?  diye soruyorum. Dükkan da çalışan Belki de sahibi  , -yok abi sen tekneyi büyüt gel -diyor.. Sonra eksik ve sigara içmekten sararmış dişlerini göstere göstere gülüyor yanındakilere doğru. Muhtemel sevdiği bir muhabbet. Daha önce de yapmış anlaşılan. Nasıl kapak yaptım der gibi arkadaşlarına dönüp gülünce , onlar da bir kahkaha koyuveriyorlar.

Omuz silkip yürüyorum. Karşıda bir esnaf lokantası var. Oraya yürürken başkaca bir hurdacı görüyorum, kocaman vapur ve gemi demirleri var kapısında. İçeri giriyorum.
Admiralti çapa var mı diye soruyorum. Bu sefer dükkan sahibi olduğu belli olan adam , yanıtlıyor.

-Abi dekoratif amaçlı mı kullanacaksınız.?
-yok yahu  çapa olarak kullanacağım.
-abi pek soran olmuyor , soranlar da dekoratif amaçlı restorana filan koyuyorlar.
-eeeee var mı yok mu?
- arkada bir yerlerde olacaktı abi .. Bir bak istersen.. Ama pahalı biraz..

Kıytırıktan, dediği gibi dekoratif amaçla yapılmış çapalar. Hey gidi admiralti.. Hurdacı dükkanında bile yerin kalmamış bak.

Hepten canım sıkılıyor. Dostlara çapayı kaybettim dediğimde , hemen markasını soruyorlar, admiralti diyince teselli etmek adına - o hoooo ben de pahalı bir şey sandım dı üzüldüğün şeye bak - diyorlar.

Oysa bana göre teknenin çapasını kaybetmek, askerin silahını kaybetmesi gibi bir şey..

İçimden, - o beğenmediğiniz çapa, her zeminde tutar . Binlerce  yıllık geçmişi Var.Olabilecek tek kusuru , tekne döndüğünde zincir , çapanın dışarıda kalan ucuna sarılıp, çapayı yerinden sökebiliyor. O da zinciri kısa tutarsan.. Onun dışında asla taramaz. İki kere attığımı hatırlamam. Sizin pulluk tipi parıldayan çapalarınız gibi fiyakalı, pahalı değil ama , Bademil de gece inen civarna da O olmasaydı ne yapardım.. Ya da pisagor koyunda sabaha karşı esen rüzgarda.. Admiralti değilmiki mışıl mışıl uyutan beni- demek geliyor..

Bir eşyanın kıymeti , sadece fiyatı ile mi ilgilidir dostlar. ? Gerçi şimdi öyle oldu. Siz de haklısınız. Ne kadar pahalı ise o kadar değerlidir. Geri kalanların hiç değeri yok.

Ah admiralti.. Uyumsuzsun işte.. Öyle pulluk çapalar gibi , çekildiğinede hiç problem çıkarmadan yuvana girmiyorsun ki sen. Deniz dibinde tutmuş tutmamış.. Boş ver sen bunları . Bu devirde uyumsuz olmayacaksın, aykırı olmayacaksın. Evet efendim sepet efendim diyeceksin. Herkesler ne yapıyorsa sen de onu yapacaksın.

sonra böyle beş paralık değerin kalmaz bu denzicilik camiasında.. Yok binlerce yıldır kullanılıyormuş ta , yok her zemin de tutarmış da.. Emekli ol artık sen.. Binlerce yıl çalışmışsın işte., hem çalıştın da ne oldu. Bak pabucunu dama arıverdiler. Artık her zemin için farklı çapalar var bir kere. Bakasna adamların portuçlarında dört farklı tip demir var , zeminine göre ayrı ayrı.

Ya sen ? Havalı bir ismin var ama . hepsi o! . sen amelesin.. Ya da her işe koşan çalışkan ama saf ırgatlar gibisin işte.

Ah biraz uyumlu olaydın..


  • IP logged

  • *
  • İleti: 5810
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#1: 24 Eylül 2017, 10:11:16
Ben sana perşembe pazarındakini alalım dedim. Koyardık arabanın bagajına sonra gelip alırdın. Hiç olmazsa tuzlalara gidip duygusala bağlamazdın.  En azından perşembe pazarında restoran bahçesine mi koyucan diye sormadılar dı.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#2: 24 Eylül 2017, 10:42:04
Nero Marin - Deniz Ayalp - 0532 625 1512
Burhaniye  ;)

Dünya tatlısı, çok bilgili, çok yardımcıdır.
İyonia nın 12 ve 10 kiloluk Admiralti katlanır demirlerini ondan aldım.
 Muhakkak temin eder kargo ile de gönderir.

Selamımı söyle.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

n

nuri_kongur

Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#3: 24 Eylül 2017, 11:00:36
Ben sana perşembe pazarındakini alalım dedim. Koyardık arabanın bagajına sonra gelip alırdın. Hiç olmazsa tuzlalara gidip duygusala bağlamazdın.  En azından perşembe pazarında restoran bahçesine mi koyucan diye sormadılar dı.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#4: 24 Eylül 2017, 11:21:48
Ben sana perşembe pazarındakini alalım dedim. Koyardık arabanın bagajına sonra gelip alırdın. Hiç olmazsa tuzlalara gidip duygusala bağlamazdın.  En azından perşembe pazarında restoran bahçesine mi koyucan diye sormadılar dı.

Duygusuzsun olum sen... :)))
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4250
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#5: 24 Eylül 2017, 11:27:25
Ben sana perşembe pazarındakini alalım dedim. Koyardık arabanın bagajına sonra gelip alırdın. Hiç olmazsa tuzlalara gidip duygusala bağlamazdın.  En azından perşembe pazarında restoran bahçesine mi koyucan diye sormadılar dı.

Duygusuzsun olum sen... :)))

11 suları geliyorum. Bu gazla sen rakı da ısmarlarsın şimdi.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

n

nuri_kongur

Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#6: 24 Eylül 2017, 11:49:40
Ben sana perşembe pazarındakini alalım dedim. Koyardık arabanın bagajına sonra gelip alırdın. Hiç olmazsa tuzlalara gidip duygusala bağlamazdın.  En azından perşembe pazarında restoran bahçesine mi koyucan diye sormadılar dı.

Duygusuzsun olum sen... :)))



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1466
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#7: 24 Eylül 2017, 12:29:06
Admiralti candır!
Yüzlerce guletçi yanılıyor olamaz! :D

Bir sezon 25m'lik gulette 50kg admiraltim hiçbir havada taramadı, ama bi kere kayalara taktım, ön güverteyi söküyordum! :)

öZgür (mobil)

  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 219
Bir Admiralti çapa hikayesi..
#8: 24 Eylül 2017, 12:52:20
Admiralti candır.
1970 li yıllardı.Bostancı'da herkesin 5-6 metrelik ahşap sandalları vardı.Kıçlarında da 5-7 kuvvet dıştan takmalar.Denize girer,balığa çıkar,adaya gider dolaşır dururduk.Bizlerde dört kollu kanca çıpa vardı.İki abimizin teknesinde admiralti vardı.Hatırlıyorum birisi Perşembepazarı'ndan almıştı,öbürü bunu kopyalayıp demirciye yaptırmıştı.Hem de sactan büktürerek filan değişik bir teknikle.
Sert lodosta bizimkiler bazen mendirek içinde tarardı.Bunlar hiç oynamazdı yerinden.Çok imrenirdik.
Hey yahu 47 sene öncesinden bahsediyoruz.
Rakı içecem ben bu gün bea.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Eylül 2017, 12:57:09 Gönderen: Kamil Kurdoğlu »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#9: 24 Eylül 2017, 13:11:23
"Tekne çapası" diye sorun, sokakta ki herkes admiralti'yi söyler yada çizer.
Denizle uğraşan herkesin elinden öyle yada böyle geçmiştir mutlaka. Çünkü muhtemelen evvel ki zaman içerisinde mutlaka ahşap teknesi ya olmuştur ya hep kullanmıştır.

Şimdiler de unutulmadı.
Şimdiler de katlar kaldırır, uzun bir sezonda, fırtına koşullarında, belki bir iki kere yada kışında sık sık açılıyorsan biraz daha fazla, kurar atar ve kafan rahat oturursun.

Biraz büyücek ahşabın yoksa, gulet, tırhandil kullanmıyor isen, fiber teknen var ise nereden sallandıracaksın yoksa o koskoca demiri. 20-30kg fırtına demiri olarak kullandığın çapanı katlayınca bile koyacak yer arıyorsun.
Gerçi, şimdi şimdi denizle tanışanlar, yanından bile geçmiyor admiraltinin, orası doğru,
Yoksa ahşabın yanına asılmış, admiraltinin görüntüsü bile yeter,

ama

Gel gelelim, teknelerimiz %90 fiber,
Ve kabullenilmesi gereken bir şey daha var ki nesillerin değiştiği, denizciler gençleşmeye başladıkça, alışkanlıklarında sürdürülemiyor olduğu ve her şeyin "moderni" ile tanışıyor oldukları için "eskilerle" deneyimlerinin olmaması tercihleri belirler oldu.

Sonuç, "duygusala bağlamak".
Nerde o eski bayramlar mirim.  ;D
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#10: 24 Eylül 2017, 14:31:07
Şurada animasyonlu görsellerle hazırlanmış güzel bir makale var demir konusunda.

http://www.yachtingmonthly.com/gear/choose-right-anchor-29502


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

n

nuri_kongur

Bir Admiralti çapa hikayesi..
#11: 24 Eylül 2017, 14:57:52
Ersin reis , "uyumsuzluk" meselesine dikkat çekmiş. Neye uyumsuz sanırım biraz altına destek istiyor. Admiraltinin canına ot tıkayan muhtemelen elektrikli ırgatlar. Irgat hep vardı ama , elektrikli ırgat , demiri çekeni teknenin pruvasında olma zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Irgatı kullanan pruvada olaydı, bir şekilde demiri dayayacak ya da toplayıp koyacak bir yeri el ile rahatlıkla bulurdu. Elektrikli ırgat bize kolaylık sağladı ama kapitalist zihniyetli üreticiye şehvetle arzuladığı imkanları da verdi:



1- Üründe çeşitlilik (variety)
2- Patent ile o ürünün üretilmesinde tekel olma imkanı.
Şimdi açalım, eskiden bi admiralti ya da 4 kollu tırnaklı çapa var iken şimdi pulluk ve kanatlı tip de çapalar var.
Ne var ki, ilk dönem çapalarını sıradan bir demirci kendi dükkanında aynısını üretebilecek iken, şimdiki çapalar öyle her demirci ustasının yapabileceği özellikte değil. Alaşım teknolojisi kullanılarak çapanın ağırlık noktaları dışarıdan anlaşılamayacak şekilde modifiye edilebiliyor ve bunu yapmak her demircinin bir kaç göbek üstü bilgi ve makina parkına sahip olmasını gerektirmekte. Bu ihtiyaç, kopyalayan sayısın hatırı sayılır şekilde azaltmakta.  Patent kanunun kendilerine tanıdığı son derece yerinde olan hak ile, merdiven altı üretimine yasal olarak engel olma imkanına da sahipler. Bir kaç yıl önce Özkan Gülkaynaktan, bir forumda bir anı okumuştum. Bir kayıkçı sahip olduğu ultra çapadan şikayetçi imiş, doğru düzgün tutmuyor imiş. Özkan bey buna şaşırarak itiraz etmiş. Sonra çapayı incelediklerinde orijinal ultra çapa olmadığını görmüşler. Yanlış hatırlamıyorsam asıl firma ürettikleri çapaya seri no ekliyormuş, ama şikayet konusu çapada o yokmuş. Buradan ultra marka çapanın çakmasının ancak aksesuar olabileceğini anlıyoruz.
Üretenin para kazanması için olmaz ise olmaz olan patent kanunu , kapitalist sistemde ancak üretimi -ArGesinile birlikte-pahaliya mal olan emtia üreterek istismar ediliyor maalesef.
Ucuz ve herkes taklit edebilecek ise üretilmiyor. İlaç firmalarının çokca başvurduğu bir üçkağıt bu.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Eylül 2017, 15:01:23 Gönderen: Nuri Kongur »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4250
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#12: 24 Eylül 2017, 15:08:36
Doğru soruyu soralım: Admiralti Ultra Rocna gibi çapalardan daha mi iyidir ?
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

n

nuri_kongur

Bir Admiralti çapa hikayesi..
#13: 24 Eylül 2017, 15:18:28
Cevap hakkında , gözümle gördüğüm bir şey yok . Ama bildiğimiz şey şu. Yüzlerce yıldır BU DENİZLERDE kullanılıyor.  Soruyu şöyle de sorabiliriz. Diğer çapaların yapıp admiraltinin yapamadığı ne var, ve bizim o özelliğe ihtiyacımız var mı? Kenarda dursun diye değil, hakikaten olmaz ise olmaz diyeceğimiz şey.
Bu bakış belkide çapa testlerinde tüketici olarak bizlere karar vermek için daha sağlam bir zemin sunacaktır.

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Eylül 2017, 15:20:10 Gönderen: Nuri Kongur »

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Bir Admiralti çapa hikayesi..
#14: 24 Eylül 2017, 15:35:23
Şurada animasyonlu görsellerle hazırlanmış güzel bir makale var demir konusunda.

http://www.yachtingmonthly.com/gear/choose-right-anchor-29502


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bizi okuyup yazmışlar işte.  ;)
  • IP logged

 
Yukarı git