Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#30: 15 Ağustos 2017, 11:11:27
Ben bir ülkede , eğitimli, aydın kesimin bu kadar arebesk olduğunu sanmıyorum.

Bizden adam olmaz geyiği.. Ne kadar uğraşsan boş muhabbetleri. Ülkenin en eğitimli, donanımlı insan kaynağının bu kadar umutsuz olması bu ülkenin en büyük problemi bence.

Sadun Boro zamanında çok mu kültürlüydük.. ? Sadun Boro dan sonra ilk dünya seyahatine kim ne zaman çıktı?

Ortalama bir Amerikalının bilgi birikimini gören herkes, bu ülkenin her bir vatandaşını sarılır öper.

Tüm ingilizler çok mu denizci.. Deniz ve yelkenden bir haber bir sürü İngiliz biliyorum ben. Ki bu onlar için çok daha büyük ayıp.

Malzeme bu diye  mücadele etmeyecekmiyiz ? Kendi adımıza birşeyler yapmayacakmıyız. ? Ben kendi adıma bütün kış wooden boat forum da bu ülkenin terör ile anıldığı sıralarda İstanbul da yelken fotoğrafları paylaştım mesela. Bu ülke sandığınız gibi değil demeye çalıştım.

Bu ülkeye küserek değil , elimizden ne geliyor ise yaparak katkıda bulunmak gerekir.

Düşünsene Özgür, Atatürk, ne işim var ya benim bu ülkede deseydi de Memleketi o zaman artık Yunanistan olan Selaniğe dönseydi..

Sana böyle karamsar olduğun zamanlarda Atatürk ün gençliğe hitabını okumanı öneririm.. İyi geliyor..  :)
  • IP logged

n

nuri_kongur

Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#31: 15 Ağustos 2017, 11:17:39
Yani Enes beyin penceresinden durum o, adam çıkacağım dedi, çıktı ve bitirdi. O kendisi için yeterli gördüğünü yaptı.Ama Ersin reisde kendi penceresinden bakıyor işe , yani pazarlama penceresi. Bu iş ekip işi.  Sizin dediğiniz gibi bunu bir vazife olarak görmek böyle kar amacı gütmeyen etkinliklerde zordur. Halbuki herkes keyif aldığı işi yapınca ortada vazifenin kişi üzerine yüklediği bunaltı da ortadan kalkacaktır. Enes beyin "eksiği" olduğunu iddia etmiyorum, benim anladığım kimse etmiyor. Kaçan fırsatın arkasından yapılan muhasebe gibi bir şey şu an yazdıklarımız. Bana göre kalemi kuvvetli birileri Enes beyin rızası ve işbirliği içinde onun başından geçenleri yazıya dökse gene amaç hasıl olur gibi. Dediğim gibi bu iş ekip işi. Aynı şey Osman Atasoyun gezilerinde de oldu gibi. Adam dünyayı dolaştı iki kez, yaşadığı ve çözdüğü onca problem oldu, ama sanki bakkaldan ekmek almak kadar sadeymiş gibi bir dille anlatıldı. Halbuki Ersin reis olsaydı orada , eminim savaş ve barış uzunluğu ve tadında bir yazı dizisi olurdu. Biz de keyifle okurduk :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#32: 15 Ağustos 2017, 11:18:20
Nuri reisin söyledikleri tam da demek istediklerim aslında. O çok daha güzel özetlemiş.

Keza Bülentin yazdıkları da benim demek istediklerim.

Demek istediklerinizi diyenlerin olması güzel..  :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#33: 15 Ağustos 2017, 11:23:53
 :)  Aynen öyle.. Kim bilir yolda ne ilginç insanlar ile tanıştı Enes.. Bunların hikayeleri.. Yaşanmışlıklar..

Dünyanın en iyi filimleri yolculuk üzerine çekilmiş filmler ya da hikayelerdir.

Merak uyandırır, farklı isnsanların hayatlarına dokunur onları anlatır..

Bu büyük iş ten de güzel bir hikaye çıkartabilr başkalarına bizden sonrakilere bir ilham kaynağı yaratabilirdik diye düşünüyorum
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#34: 15 Ağustos 2017, 11:29:40
Yani Enes beyin penceresinden durum o, adam çıkacağım dedi, çıktı ve bitirdi. O kendisi için yeterli gördüğünü yaptı.Ama Ersin reisde kendi penceresinden bakıyor işe , yani pazarlama penceresi. Bu iş ekip işi.  Sizin dediğiniz gibi bunu bir vazife olarak görmek böyle kar amacı gütmeyen etkinliklerde zordur. Halbuki herkes keyif aldığı işi yapınca ortada vazifenin kişi üzerine yüklediği bunaltı da ortadan kalkacaktır. Enes beyin "eksiği" olduğunu iddia etmiyorum, benim anladığım kimse etmiyor. Kaçan fırsatın arkasından yapılan muhasebe gibi bir şey şu an yazdıklarımız. Bana göre kalemi kuvvetli birileri Enes beyin rızası ve işbirliği içinde onun başından geçenleri yazıya dökse gene amaç hasıl olur gibi. Dediğim gibi bu iş ekip işi. Aynı şey Osman Atasoyun gezilerinde de oldu gibi. Adam dünyayı dolaştı iki kez, yaşadığı ve çözdüğü onca problem oldu, ama sanki bakkaldan ekmek almak kadar sadeymiş gibi bir dille anlatıldı. Halbuki Ersin reis olsaydı orada , eminim savaş ve barış uzunluğu ve tadında bir yazı dizisi olurdu. Biz de keyifle okurduk :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Ben yine de özellikle Yerel basının ilgi göstermesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sizin de vurguladığınız gibi henüz kendi sınırlarını belirlememiş kuşağın böyle şeylerden etkilenmesinin önünü açacağı kanısındayım.

Hepimiz şu tümce ile başlayan bir anı dinlemişsizdir büyüklerimizden; "bir gün mahalleye/köye/kasabaya bir adam/muallim geldi, sırtında çanta/gitar/bir çuval kitap/vs vs vs... Başka hayatın mümkün olabileceğini çağrıştıran öyküler.

Yıllar önce Binboğa dağlarına yürüyüşe gitmiştik. Başlangıç yerinde arabamızı bir köy evine park ettik. Evin genç Türkmen kızı hazırlıklarımızı izliyor; "Oooh"dedi, "hayat böyle olacak, bir de sırtında tüfek."



Ersin koparttın beni :)
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#35: 15 Ağustos 2017, 15:09:35
Ersin gömmüşsün beni sağol! :)
Yine Bülent en güzel ifade etmiş herşeyi..

Benim söylediğim "bizden adam olmaz" değil, işi yapan adamın hedefi/isteği/keyfi bu değilse sen onun adına üzülme boşuna diyorum.
"Yazık" olan olan bişey varsa senin benim sokaktaki vatandaşın bu olaya yeterli ilgiyi göstermemesidir.

Kimseye bir görev/başarı/başarısızlık yüklemeden kendi adımıza bir ders çıkartıyorsak ne ala.

Ek olarak, benim umutsuzluğum/olumsuzluğum toplumsal olarak kendimize, kültürümüze, kapasitemize yönelik değil yapılan her ne ise bunu "modern" pazarlama yöntemleri ile "tüketim" ürünü olarak sunulmasının faydası üzerinedir.

botla tek başına bin mil yaptı!
en küçük tekne ile dünya seyahati yaptı!
saatte altmışbeş deniz mili hıza çıktı!
tek nefeste seksenüç metreye daldı!

bu tip sansasyonel başlıklar altında sunulan şeyler sabun köpüğüdür.. off bee deyip izleyip bi sonrakine zap yapar insan..

bunun yerine daha uzun vadeli doğa ile uyumlu yaşam, deniz kültürü, kendi kendine yetebilmek, tuzla bira soğutmanın dayanılmaz keyfi, ahşap teknenin ruha katkıları gibi şeyleri ağır ağır derinden işlemek, arkasını doldurmak uzun vadede toplum için daha yararlı olur.
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#36: 15 Ağustos 2017, 16:02:04
Şimdi bak, kontrolden çıkarma beni, bi yazarım bu hususta, forum kapanmazsa terbiyesizim.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#37: 15 Ağustos 2017, 17:59:20
 :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#38: 15 Ağustos 2017, 21:14:33
sen yaz, biz bir ağız "tanımıyoruz, forumu bağlamaz, kendi şahsi fikirleri" filan bahaneler uydururuz..
bişey olmaz, böyle memleket yönetiyorlar, ondan biliyorum! ;)
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#39: 16 Ağustos 2017, 10:51:11
İyi günler,

Görüşlerinizi belirtmeniz karaya döndükten sonraki geçiş sürecinde biraz silkelenmeme yardım etti, yanıt vermeye itti, teşekkür ederim.

Bu projede umduğum, var olan şartlarda ne kadar uzun süre denizde kalacağımı görmek ve bunun olası bir dünya seyahatinde yeterli olup olmayacağını saptamaktı. Tabii ki yöntem birebir okyanus şartlarında olduğumu hissettirmeyecekti. Ama yine de hiç bir şey yapmamaya göre bir şey olacaktı.

Bu konuda istediğimi, hatta daha fazlasını aldım. Şimdi bu sonuca varmak için erken olsa da uygun bir tekneyle karaya çıkmadan dünya seyahatini yapabilecek zihinsel yeterliliğin bir kısmının bende olduğunu gördüm.

Bana seyahatim süresince gerek yakın çevremden, gerekse yolda karşılaştığım arkadaşımın arkadaşından basınla ilgili yardımda bulunma önerileri geldi, nazikçe geri çevirdim. Çünkü yolculuk doğal seyrinde giderse, benle iletişimin en uygun yerde kendiliğinden kurulacağını düşünüyordum, kanımca öyle de oldu. Didim ve Bodrum, sonrasında Alanya'da yerel ve ulusal basının sanal sayfalarında, Kanal D TV kanalının sabah haberlerinde çıktım, çıkmışım. Ayrıca büyük bir kitleye hitap eden "Bodrumluculuk" sanal blog sayfasında yapılan röportajın üzerinde kendi yorumlarını aktardıkları ve çevremde okuyanların çok hoşuna giden bir yazı çıktı. Zaten Bodrum'dan sonra Facebook sayfamdaki üye sayısında patlama oldu. Seyahatin sonuna kadar takipçi sayısının 200'e ulaşmasının bir başarı olduğunu düşünürken 1200'e çıkması doğrusu beni hoplattı. Çekici yönü pek olmayan böyle bir proje için bu sayı epey yüksekti. Naviga dergisinin Ağustos sayısında 3 sayfada yer vermesi zirve noktası oldu diyebilirim. Bunun yanında amatör camiamızda durumumu izleyen bir kaç denizcimiz değişik alanlarda yardım teklif ettiler. Denizcilik camiasının bir duayeni telefon edip her şey için her zaman arayabileceğimin altını ısrarla çizdi.

Önümüzdeki zamanlarda şartlar değişip tüm bu güzel bağlantıların kopma olasılığı olsa da bu, doğru yol üzerinde olduğum fikrim değiştirmeyecektir.

Tabii ki bahsettiğiniz gibi çok daha fazlası olabilirdi. Ama dünya seyahatinin benim için gerçekleştirilebilir bir şey olduğunu görmek çok değerli bir bilgi.

Herkesin daha iyi olduğu alanlar vardır. Benimki bireysel plan, proje oluşturmak ve uygulamak...Diğer kısımlar için Menajerlik , Antrenörlük gibi müesseseler var. Golü atarım. Ancak bunu tanıtmak, ilgi çekilir kılmak en az golü atmak kadar değerli ve gereklidir. Bunların olası bağlantılarını bulmak çok değerli.

Beyin işlevlerimin tam olarak geri geldiğini söyleyemem. Bu yüzden yanlış anlama veya yanlış ifade etme türü şeyler olabilir. Şimdiden özür diliyorum. Hoş karşılayınız.

Devam edecek...


  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#40: 16 Ağustos 2017, 13:52:13
Tabii yolculuk altyapısının oluşturulması için şart olan zaman zenginliği sorunu vardı. 18 Nisan akşam alaca karanlığında tam da botu hazır etmek üzereyken neredeyse bu deneyim başlamadan bitiyordu. Çok bunalmıştım, vazgeçecektim. Son beş aydaki yaşam döngüm yeni bir ev açmak, o evde baba, oğul (ben) ve torundan oluşan üçlünün buradaki gereksinimlerini karşılayıp ev konforunu oturtmak, bunun yanında seyir için gerekli araştırma ve çalışmaları yapmak, kalan zamanda İstanbul'a gidip ailemin kalanı eşim ve diğer oğlumla hasret gidermek, kalırsa son derece az zamanımda ise sosyal ortama girmek şeklinde oldu. Şimdi düşününce sanki seyir boyunca karşılaştığım türlü zorluklardan daha çok o hazırlık devresi zordu. Ama bu teşhis için henüz erken. Bir kaç ay içinde normalleşince daha sağlıklı bir fikir yürütebilirim.

Bir çok insan bir olaya, bir duruma, bir görüntüye farklı yaklaşımlarda bulunabiliyor. Belirttiğiniz kaçan fırsatlar (Ben bir şeyin kaçtığına inanmıyorum) bu yolculuk yapılmasaydı hiç öne sürülemeyecekti. Sanırım otuzlu yaşların başında kusursuz iş çıkarabildiğimi, ama bunu zamanında bitiremeyebildiğimi, hatta bazı işleri hep bu kusursuz olma takıntısı yüzünden hiç bitiremediğimi fark ettim, bunun üzerine 180 derece dönüş yaptım. Yaşam tarzımda Amerikan tarzını uygulamaya çalıştım : "Önce yap, sonra yorumla."

Tabii bu alışılması benim için hala zor bir uygulama. Ancak ortaya koyduklarım kusursuz olmasa da ürün sayısında artış var ve her birinde bir öncekine göre daha iyi şeyler sunabiliyorum :

Şişme botla,
- 2014 Suadiye-Kömür Limanı seyri (Motorla);
- 2015 Suadiye- Yeni Foça İzmir seyri (Yaklaşık 3/4'ü kolayına rüzgarda yelkenle)
- 2017 Çınarcık - Mersin seyri (MArmara Adası-MErsin Arası yaklaşık 1200 deniz milini hiç kıyıya çıkmadan tamamlamak) ; Motorla.

Sunumlarım da aynı şekilde gelişti. Ne yazık ki yemek kısmı lezzetli olsa da sunum kısmı pek iyi değildi. Hala yeterli değil ama dediğim gibi her seferinde biraz daha iyi oluyor sanki.
 
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#41: 16 Ağustos 2017, 14:27:29
Sonuç :

Her bireyin kendi gelişme süreci (48 yaşında bile bu süreç bitmeyebiliyor) vardır. Tam olarak tanıtılmış olsaydım kanımca benim için erken olurdu. Bu biraz yediğin yemeği hazmetmek gibi bir şey. Ben çabuk hazmedemiyorum. Öte yandan sevgili Ersin veya benzer arkadaşlarımız, büyüklerimiz çok çabuk uyum sağlayabiliyorlar.

Bahsetmeye çalıştığım elbisenin bol gelmesi. Son seyahatimde giysiye biraz daha iyi uymuşum gibi oldu. Ama onbinlerce kişiden oluşan bir kitlenin önünde sırıtabilirdim.

Sanırım endişelendiğim şey zaman kendi doğallığımdan uzaklaşmak, dolayısıyla sevdiğim ve beni seven insanlardan... 
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#42: 16 Ağustos 2017, 15:19:23
Böyle bir seyahati gerçekleştiren denizcinin yazdıkları önemli. Nasıl bir ruh halidir? Mesela normalleştikten sonra diyor Enes.. Bu bile üzerinde ciddi tartışılabilecek bir konu.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 989
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#43: 16 Ağustos 2017, 21:51:34
Enes telefonun ne zaman düzelecek sana ulaşamıyorum,abd başkanına bile hemen ulaşıyorum ;)

Bir değil,iki değil,üç değil bu kaçıncı telefon Eness yine suya düşürdün dimi :)

Enesle ilgili bir anımı anlatayım,Sivri adaya bağlandım havuzlukda uzandım uyuyorum Enesin de geleceğini biliyorum,gelinceye kadar biraz şekerleme yapayım dedim :)
Uykuda bir sesler duyuyorum rüya sanırım dedim kendi kendime,rüyamda sesler geliyor ali,alii ,alliii, en sonunda şöyle bir ses geldi bağırarak,kalksana ulan denize düştüm :)sıçradım kalktım
Enes gelmiş ben uyurken tekneye bağlanmış botla,beni rahatsız etmemek içinde seslenmemiş.
Bottan tekneye geçerken bir ayağı botta,öbür ayağı teknede kalmış hop suya ama elleri ile tekneden tutunmuş,ama belden aşağısı suda,bir sıçradım Enes bağırdığında ilk sorduğum şey telefon cebindemi,cevap evet cebimde,getti Enesin gül gibi telefon  :) :)
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Enes Save'nin Çabası, Başarısı.
#44: 16 Ağustos 2017, 23:23:50
 :)
  • IP logged

 
Yukarı git