Kütüphanemize bugün eklenen , değerli Dostumuz Tayfun Timoçin'in yeni kitabı "Erkek Denizinde Kadın Gemiler"
Dün fuarın son günüydü. Tayfun Timuçin’in merakla beklediğimiz taze basılmış “ Erkek Denizinde Kadın Gemiler” kitabına yazarının imzasıyla sahip olma mutluluğuna eriştik. Hem de soyadı Kaba ama kendisi çok nazik bir arkadaşımızın hediyesi oldu bize.
Kitabın isminden kapak tasarımına kadar her şey çok güzel olmuş. Tüm emeği geçenlerin ellerine sağlık. Tayfun Reis gibi bir deryanın farklı tarihlerden farklı kadınları farklı bir şekilde anlatışını okumak çok keyifli. Sırf atasözlerindeki kadınlar bölümü bile ayrı bir kitap ve yüzlerce tez konusu olabilir. Tam bu kitabı aslında bir kadın yazsaymış nasıl olurmuş diye düşünürken sondaki kadın denizcilerle yapılmış röportajları görünce sevindim. ( Kitabın sonunu söylemesem iyiydi).
Hepimizin tanıdığı içimizdeki denizci kadınlara aynı sorular sorulmuş ve değişik yanıtlar alınmış. Acaba soruları bir erkek mi hazırladı? Tayfun Timuçin’den bir gün öğreniriz soruların hikayesini.
Diyeceksiniz ki “Kardeşim ne çabuk okudun kitabı yorum yapıyorsun? diye. Tabi ki kitabı bitiremedim ama dün akşamdan beri Ece’yle birlikte pek çok bölümü okumaya çalıştık. Tayfun Timuçin’le beni Ece tanıştırmıştı. Yıllar önce bir gün henüz bir teknemiz yokken “Yelkenli yatta kendi kendine yetebilmek “ kitabını almış ve okumaya başlamıştı. Her akşam evde bana kitaptan bölümler okuyordu.( ardından da sınav yapıyordu).
Sonra ikimizde kitabı defalarca okuduk. Bize pek çok bilgiyi ve cesareti aşılayan Tayfun Beyle birkaç sene sonra tanışma fırsatı bulmuştum. Birlikte viski bile içmiştik. (Kendisi denizden anladığı gibi İskoç viskisinden de, nasıl içileceğinden de iyi anlıyormuş). Neyse beni Tayfun Reisle tanıştıran kadına, kadın ve denizle ilgili kitabı okuyarak vefa borcumu ödemeye çalışıyorum iki gündür. Muhtemelen bu kitabı da birkaç defa okuyacağız. (Adam da bir kerede anlamıyor galiba kitapları dediğinizi duymadım sanmayın. )
Bu neşeli halim nereden çıktı diye sorarsanız. Bu kitaptan önce de Çetin Kent’in “ Sarıldım Minik Teknemin Halatına” kitabını ilk defa okudum. (ilk defa olması çok ayıp biliyorum). Amatör denizciliğimizin baş yapıtlarından birisiymiş. Eğer kitap yakınlarınızdaysa açın 105. Sayfayı Marmaris’ten İzmir’e tekne transferini okuyun. O kadar esprili o kadar keyifli anlatmış ki, garanti ediyorum bütün gece yüzünüzde gülümsemeyle uyursunuz. İşte ben de bu kitabın etkisi ile hala neşeliyim.
Bu forumda kitabı çıkmış, ya da ileride çıkacağını düşündüğüm pek çok iyi yazarımız var. O nedenle burada ustaların arasında bir şeyler yazarken çok dikkat etmeye çalışıyorum. Yine de denizle ilgili olsun ya da olmasın daha çok yazmamız gerektiğini düşünüyorum. Birkaç gün önce 500 üyeyi geçtik. Sağlıklı bir şekilde büyüyoruz gelişiyoruz. Fikrimce daha çok kadın üyenin olması ve onların da yazması ile daha da değerleniriz. Tayfun Hocamın kitabında tüm röportajlar çok iyi. Özellikle Hale Dere’nin röportajı konunun sosyal şifrelerini biraz daha iyi açıklamış gibi geldi bana. Keşke Hale Hanım da burada yazsaydı. Son olarak tavsiyem bu kitabı okuyunuz, okutunuz.