[Rıdvan Balıkçı]

Sevgili dostlar,
Yaz geçti, marmarada sürekli  sert hava sert hava gına geldi doğrusu. hafta sonları yer yer 28 lere varan hava devam etti neredeyse haziran ayından beri.. amatör ürkek denizci olarak bende kısa seyirlerle takıldım geçirdim yazı. teknem bavaria 38 motoryat. neyse bu hafta sonu adaya gitmeye ve kalmaya niyet ettim. vira bismillah çıktım west istanbul marinadan, doğrusu güzel bir seyirle kısmen yağış bekleniyor da olsa rüzgar verileri sıkıntı olmadığı için önce kınalıada ya uğrayıp kahve deniz molası sonrası  burgaz önünden heybeli çamlimanına geldim ve tonoza bağlandım.  Mis gibi hava, güneş yakmıyor bulutlar arkasında bunalmadan geceyi ettik ve yağmur beklentisi ile uyku modu. gece 4 6 arasında hafif bir yağmur geçişi. sabah çarşaf gibi bir deniz ve sessizlikte güzel bir kahvaltı. sonrasında deli bir yağmur... yarım saat ara ile 2 kez geçti üzerimizden ... yazlık tenteler takılı olduğu için ortalık ıslandı falan ama keyiften görecek halim yok bunları.. 14.30 sonrası yağış yok, hava yer yer 20 üstüne çıkıyor ama artık yola revan olup yeşilköy sahillerinde nefeslenir oradan döneriz marinaya düşüncesi ile süt liman koydan çıktım. hikaye burda başladı
heybeli burgaz açığından geçerken denize bir baktım köpük köpük. 3-4 metre üstü dalga burgaza yaklaştıkça kafa vurmalar yan yatmalar, omuzluktan alıyorum serpinti ve rota kayıyor arkadan bot çekiyorum 9 knot civarı bir hızla ilerliyorum ama istim üzerinde. bir ara geri dönmeyi düşünmedim değil. denizde de bir şey aklına geldi mi hemen yap kuralı var gerçi ama uymadım bu sefer bu kurala. dalga bu bölgededir sıkıntı olmaz geçer herhalde vb deyip sivri adaya doğru dümen tuttum...  teknede benden başka denizden ciddi korkan eşim var can yeleğini giydi. ortamı daha fazla germemek adına ben giymedim ama bu bir hataydı bence ne olursa olsun. tedbiren giymeli veya el altında tutmalı idim. boğaz açığını geçince kesilir şurayı açınca kesilir diye diye yeşilköye koylardan birine soktum kafayı... serpintilerden tepeden tırnağa sırılsıklam ve üşümüş olduğum için kıyafet değiştirip yola çıktım ve nsipeten sakin seyirle west marinaya bağlandım.
güzel forumumuzda kıymetli dostlarımızın öyle güzel seyir anıları sohbetleri mesajları ve öyle zor anları  fırtınalı sorunlu geçişleri var ki  benimki onların yanında hikaye.
zaten yazmaktaki amacım da bir anı paylaşmak bir seyir yazısı yazmak değil.  Ben neyi yanlış yaptım! onun peşindeyim!

windy ye bakıyorum pazar öğleden sonra yağış yok ve rüzgar 12 ila 23-24 knot arası. ben bu havada west çıkışlı kısa seyirler yaptım denizde gün geçirdim hiç böyle bi durum görmedim. neydi yanlış neyi kaçırdım neyi ihmal ettim.

vakit ayırıp bilgi paylaşana sonsuz teşekkürler ve saygılar...

[Ahmet Kabaalioğlu]

Hava kuzeylimiydi? sanırım Karayel olmalı.

[Rıdvan Balıkçı]

Hava kuzeylimiydi? sanırım Karayel olmalı.

evet abi kuzeyliydi

[Rıdvan Balıkçı]

hava windy de 12 den 15 e normal seviyede olan ve alttaki de yer yer çıkabileceği maks olarak benim çıktığım saatlerde 23-24 lerde görünüyordu.....

[Ahmet Kabaalioğlu]

İstanbul boğazı ağzından kuzeyli havalarda doğu batı geçişinin aslında bir yöntemi var. Bu yelkenlilerde pek gerekli değil ama motoryatlar da faydalı bir uygulama. Aslında yelkenlilerde de çok konfor sağlıyor. Bu sene rahmetli olan tekne komşum Doğan Amcamın tavsiyesiydi. Adalar dönüşünde mutlaka kuzeye dalgaların küçüldüğü kıyıya kadar yükselip sonra saçakaltı bir seyirle batıya ilerlemeyi önerirdi. Kendisi hep bu dönüş rotasını küçük teknelerle yaptığı için bu rotanın oldukça konforlu olduğunu ve Bakırköye kadar 3 adet sağnak yaratan bölgeyide rahat geçtiğini savunurdu. Bende bir çok kez sert havalarda denedim. Yol biraz uzadı ama , yine rüzgarlı ama çok fazla dalga kaldırmayan seyirler oldu. Bir nevi saçak altı seyir aslında . Büyük teknelerde pek önem arzetmez belki ama küçük ve açık güverte teknelerde çok güvenli ve konforlu. Ben olsam bunu denerdim böylelikle boğaz ağzının güçlü akıntısını , rüzgarını ve dalgasını en kestirmeden geçmiş olurdum. Zaten kıyıya yakın düşüleceği için gayette konforlu olurdu.
 

[Rıdvan Balıkçı]

İstanbul boğazı ağzından kuzeyli havalarda doğu batı geçişinin aslında bir yöntemi var. Bu yelkenlilerde pek gerekli değil ama motoryatlar da faydalı bir uygulama. Aslında yelkenlilerde de çok konfor sağlıyor. Bu sene rahmetli olan tekne komşum Doğan Amcamın tavsiyesiydi. Adalar dönüşünde mutlaka kuzeye dalgaların küçüldüğü kıyıya kadar yükselip sonra saçakaltı bir seyirle batıya ilerlemeyi önerirdi. Kendisi hep bu dönüş rotasını küçük teknelerle yaptığı için bu rotanın oldukça konforlu olduğunu ve Bakırköye kadar 3 adet sağnak yaratan bölgeyide rahat geçtiğini savunurdu. Bende bir çok kez sert havalarda denedim. Yol biraz uzadı ama , yine rüzgarlı ama çok fazla dalga kaldırmayan seyirler oldu. Bir nevi saçak altı seyir aslında . Büyük teknelerde pek önem arzetmez belki ama küçük ve açık güverte teknelerde çok güvenli ve konforlu. Ben olsam bunu denerdim böylelikle boğaz ağzının güçlü akıntısını , rüzgarını ve dalgasını en kestirmeden geçmiş olurdum. Zaten kıyıya yakın düşüleceği için gayette konforlu olurdu.
 

abim   çok akıllıca. aslında eşim söylediydi kıyıdan kıyıdan gidelim diye zaten yeşilköy açıklarına geldiğimde aslında o denizden eser yoktu kıyı şeridinde... giderken de nispeten hava olmamasına rağmen öyle bir yol izlemiştim. bunu not olarak yazıyorum aklıma.. 

ben birazda bunu neden öngöremedim tarafındayım abi. yaptığım ne eksik veya yanlıştı! neyi ihmal ettim bu havayı dalgayı öngöremedim diyorum. bir dostum barometreye bakmamışsındır dedi. barometrede saatlik 1 çizgi inmeye devam ediyorsa hava patlayacak diye düşünebilirdin dedi. ama sert rüzgar yoktu evet rüzgar vardı doğrusu 14 15 knot gibi ve yer yer 24 lere kadar çıkıyordu açıkta. ama o kadar yer yer  çıkış kısmını mı yanlış yorumladım yada sabahki şiddetli yağmuru getiren ve marmarada yer yer devam eden yağışı getiren rüzgarın denizi kaldıracağını mı atladım falan falan gibi sorular aklımda....