Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: İstanbul'da bir Pazar Seyri

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
İstanbul'da bir Pazar Seyri
OP: 09 Ağustos 2021, 14:40:12
Epeydir seyir anısı yazmıyordum, artık ileri seviye amatör denizciler gibi bizde yaşadıklarımızı paylaşmamaya , gittiğimiz yerleri saklamaya başladık galiba  ondan mıdır bilemedim. Şimdi efendim ilk cümlemize bir atıfta bulunalım bari. Benim gördüğüm insanlar denize bir ucundan bulaşınca her bilgiye aç oluyorlar, sormaya, yazmaya, çizmeye, cevaplamaya çalışıyorlar. Sonra öyle yada böyle, biraz deneyim kazanıyorlar . Beraberinde deneyimli dostların çevresindeki küçük gruplarda kendilerine yer buluyorlar. Ondan sonrası mı?
İşte ondan sonra öğrendikleri deneyimledikleri hiç bir şeyi paylaşmıyorlar, uzaktan sessizce izliyorlar. Onlarca insanın amatör denizcilik camiasına giriş, gelişme ve şimdiki durumlarına şahit oldum çoğunluğu bu şekilde sonuçlandı. Belki de olayın akışı böyledir , bilemedim. Belki de normali budur.

Neyse konumuza dönecek olursak, biz bu yaz yüzen her şeyin güneye gitmesiyle birlikte İstanbul'un keyfini çıkartıyoruz. Hatta sonbahar gelmese de, dönmeseler diye içimizden geçiriyoruz. Maalesef duygular böyle.
Bu pazar sabaha karşı İnebolu'dan döndüm. Yorgundum uyumuşum. Teknemin de bir takım elektrik işleri var bu nedenle Küçükyalı'da duruyor bir kaç gündür. Niyetim kalkıp Küçükyalı'ya trenle gidip teknemin sağı soluyla uğraşmak. Bu sırada Mustafa abi arıyor denizde misin diye? Bende durumu anlatıyorum, oda bana hadi ben seni denizden götüreyim diyor.
Saat 11:30 gibi buluşup 12:00 gibi avara oluyoruz Yeşilköy'den. Üzerinde iyi bir gemici iyide bir reis istiyor bu Baba Tekneleri. İkisi bir oldumuy du bakın o zaman seyrin keyfine. Efendim bendeniz Baba Tunca teknesini kendi teknem kadar tanıyorum. Dolayısı ile bu tekne de Mustafa abi ile seyirlerimizde pek bir şey konuşmamıza gerek kalmıyor. Baba Tunca limanda çıkarken ana yelkeni basar , usülüdür. Makaralı klasik ana yelken çabucak fora edilir. Limandan çıkılır rotaya hafif dönülür ve çapariz veren gemi yoksa makine stop edilir. ardından cenova basılır ardından trinket , sonra tekne boynunun üstüne hafif esner ve gitmek istediği yere doğru yavaş yavaş hızlanmaya başlar.
Bizde öyle yaptık 18 Knotlar civarı esen rüzgarda 6-7,5 arası değişen süratlerle , hiç tramolasız  ki akıntıya rağmen çok aşağıya düşmeden rotamızı tutturduk.
Belki de bu yazın en güzel yelken havasıydı. Ne eksik ne fazla. Keşke hep böyle olsa, hakim rüzgar hep mutedil olsa. ama İstanbul'da denize çıkanlar bilirler , bu ayda bu kadar güzel hava bulmak çok güç. Genelde her gün öğleden sonra boru gibi eser, hatta gece boyu bile günlerce estiği de olur. Geçen yıl öyleydi mesela . Rüzgardan millet kafasını çıkaramadı.

Biz doğru düzgün sohbet bile edemeden Kınalı önlerine gelmiştik bile. Anadolu yakasında gerçekten çok fazla yelken açan tekne var, eğitim teknelerini saymıyorum bile. Avrupa yakasında pek yok , 3-5 tekneyiz neredeyse. Bizde zaten çıktık mı Anadolu tarafına rota tutuyoruz.

Bu sırada bizimle birlikte Orsa çeken bir tekne gördük, baktık çok güzel yükseliyor, bizde öyle yükselebilirmiyiz diye biraz zorladık. Hızımız onlardan epeyce fazlaydı ama açımız daha genişti. Rüzgar artınca bizi de neredeyse o tekne çizgisine yaklaştırdı. Bu baba tarzı tekneler hafif rüzgarda iyi yükselemiyorlar, birazcık sert hava istiyorlar.

Nasıl olduğunu anlamadan Küçükyalı'ya gelmiştik bile . Sonrasında Sevgili Mehmet Erem'in iskelesine bağlandık. Sağolsun bizi Beyza ve Yasin karşıladı. Biraz sohbetten sonra biraz Bidarka'ya baktık. Sonra gittik dışarıda bir şeyler atıştırdık ve geri dönüş başlasın dedik.

Küçükyalı liman içinde bastık yelkenlerimizi. Sonrasında Moda koyuna doğru biraz yükselip Yeşilköy rotasına girdik. Sonra rüzgar biraz kaldı. ardından iyice hızlandı. sonrasında mı ? Sonrasında akıntıyla birlikte 7,5 larda seyreden bir hızlarda uçurtma gibi karşıya geçiverdik.

O kadar keyif aldık ki birbirimizle pek konuşmadık bile. Güzel bir pazar seyriydi. Sağolsun Mustafa Abi ve teknesi Baba Tunca, yelkeni pek sevmeyen insanlara bile yelkeni sevdirdi. . Bir iki video çekmiştim paylaşırım ilk fırsatta.
Selametle

  • IP logged
« Son Düzenleme: 09 Ağustos 2021, 14:46:52 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1343
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#1: 09 Ağustos 2021, 19:16:14
Güzel bir gündü Ahmet'cim.Sağlıklı olalım da daha Malta'nın etrafından dönüp geleceğiz.
Sivri ada Palamut Etkinliğinden sonra İstanbul Adaları Rallisine çalışalım.Kimse gelmezse ikimiz gerçekleştirelim.Bence katılan olur.Aşağıya inenler dönmüş olurlar.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 171
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#2: 09 Ağustos 2021, 21:44:34
Bende bu ara sivriye dadandim. Bayramda dort gun kaldik adada,sonraki hafta gene, en sonda dun gittik. Cocuklar istemedi, hanimla beraber gittik  Giderken hava biraz vardi, saat on gibi cikmistik. Sonra kaldi. Ancak donus harika idi. Gercekten nefis bir ruzgarla ucarak geldik  Yol nasil bitti anlamadik. Adayi cok ozlemisiz. Simdilik sakin, eski halinden daha guzel. Ancak bu hafta bir dokuntu motoryat gelmisti icinde yirmi kadar suriyeli tekbirlerle denize giriyordu.  Gercekten cok rahatsiz edici.
Dilerim ulkemizin bu sessiz isgali biran once sonlanir.

P13_Blue_Max cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#3: 10 Ağustos 2021, 12:40:16
Bende bu ara sivriye dadandim. Bayramda dort gun kaldik adada,sonraki hafta gene, en sonda dun gittik. Cocuklar istemedi, hanimla beraber gittik  Giderken hava biraz vardi, saat on gibi cikmistik. Sonra kaldi. Ancak donus harika idi. Gercekten nefis bir ruzgarla ucarak geldik  Yol nasil bitti anlamadik. Adayi cok ozlemisiz. Simdilik sakin, eski halinden daha guzel. Ancak bu hafta bir dokuntu motoryat gelmisti icinde yirmi kadar suriyeli tekbirlerle denize giriyordu.  Gercekten cok rahatsiz edici.
Dilerim ulkemizin bu sessiz isgali biran once sonlanir.

P13_Blue_Max cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

İstanbul'da kalanlar sessiz sedasız keyfini çıkaralım sivri ada'nın gündüz gelenler oluyor ama geceleri yine çok keyifli. Biz pazar değişiklik yapıp Küçükyalı'ya gittik. Ama Bu sene fırsat buldukça hafta sonları oradayız görüşmek üzere.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#4: 10 Ağustos 2021, 12:45:29
Güzel bir gündü Ahmet'cim.Sağlıklı olalım da daha Malta'nın etrafından dönüp geleceğiz.
Sivri ada Palamut Etkinliğinden sonra İstanbul Adaları Rallisine çalışalım.Kimse gelmezse ikimiz gerçekleştirelim.Bence katılan olur.Aşağıya inenler dönmüş olurlar.

Nasip olursa bu sene Palamut etkinliği için yine yeniden Sivri Ada müsait. Palamutlar biraz bollaşıp büyüsün Eylül başı planlarız. Adalar turunu ise istersen Ağustosun son hafta sonu falan planlayalım.
Sağlıkla selametle.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1343
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#5: 10 Ağustos 2021, 16:46:51
Şimdiden katılım isteklerini eklemeye başlayalım.
Ahmet'cim biz de rota ,başlangıç ve bitiş koordinatları , süre gibi ayrıntıları yazalım.Vakit az çalışalım.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1165
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#6: 17 Ağustos 2021, 16:24:35
Sevgili Ahmet

Gününüz çok güzel geçmiş. Nice böyle keyifli seyirler dilerim. Pandemi yasakları, iş yoğunluğu ve teknedeki tadilatlar nedeniyle bu sene adaları bırak Bayramoğlu’na bile gidemedik. İstanbul seyirlerini özledik.
Atıfta bulunduğun konuya gelirsek. Ben de zamanla daha az yazan kişilerden birisi oldum. İlk başlarda daha acemiyken benim gibi acemileri ve yeni başlayacak olanları teşvik etmek öğrendiklerimi anlatmaya çalıştığım yazılar kaleme alırdım.  Yeni başlayan olarak Yeşilköy’den Gökçeada’ya kadar gidince “ vay be kolaymış. Ben bile yaptım” hissiyatına kapılıyordum. Daha sonra bir çok seyirler yaptık. Baba Tunca ve Bidarka transferlerinde sizlerin o güne kadar dikkat etmediğim bir çok konudaki hassasiyetinizi gördüm.  Aslında yeri gelince Tuzladan Bayramoğlu’na gitmenin bile zor bir seyir olabileceğini anladım. Bir defasında marina girişinde kaçağa yakalanmış kendimizi zar zor açığa atmıştık. Gün geçtikçe denizden ve havadan korkup çekinmeye başladım. Artık eskisi gibi rahat kafayla seyir yapamıyorum. Eskiden basardık motora giderdik. Şimdi olabildiğince yelkenden de faydalanmaya çalışıyoruz. Yolda sürekli trimlerle uğraşıyoruz. Bazen öyle hava oluyor ki nereden tekne sahibi oldum diyorum. Kendimi SG ye kaçakçı diye ihbar edersem gelip beni tekneden alırlar diye geçiriyorum aklımdan. :) Artık birilerini bu işe teşvik etmenin ağır sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Biz karıkoca ilginç bir mazoşistlikle seviyoruz bu işi.  Senin dediğin gibi kısıtlı imkanlarla tekne yaşatmaya çalışmak mı? Hulusi Reisten duyduğumuz keçi boynuzu benzetmesi mi? Yıllık izinleri kısıtlı çalışanlar olarak harala gürele yaptığımız güya tatil seyirleri mi?... Devam eden acemiliğimizle İnsanları bu işe teşvik edip de kimsenin başını yakmayalım :)
Tüm bunlara rağmen Andromeda’nın Bu seneki Marmaris transferini yazmaya çalışacağım.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Ağustos 2021, 11:53:37 Gönderen: Hasan Toparlak »

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#7: 18 Ağustos 2021, 10:30:45
Sevgili Ahmet

Gününüz çok güzel geçmiş. Nice böyle keyifli seyirler dilerim. Pandemi yasakları, iş yoğunluğu ve teknedeki tadilatlar nedeniyle bu sene adaları bırak Bayramoğlu’na bile gidemedik. İstanbul seyirlerini özledik.
Atıfta bulunduğun konuya gelirsek. Ben de zamanla daha az yazan kişilerden birisi oldum. İlk başlarda daha acemiyken benim gibi acemileri ve yeni başlayacak olanları teşvik etmek öğrendiklerimi anlatmaya çalıştığım yazılar kaleme alırdım.  Yeni başlayan olarak Yeşilköy’den Gökçeada’ya kadar gidince “ vay be kolaymış. Ben bile yaptım” hissiyatına kapılıyordum. Daha sonra bir çok seyirler yaptık. Baba Tunca ve Bidarka transferlerinde sizlerin o güne kadar dikkat etmediğim bir çok konudaki hassasiyetinizi gördüm.  Aslında yeri gelince Tuzladan Bayramoğlu’na gitmenin bile zor bir seyir olabileceğini anladım. Bir defasında marina girişinde kaçağa yakalanmış kendimizi zar zor açığa atmıştık. Gün geçtikçe denizden ve havadan korkup çekinmeye başladım. Artık eskisi gibi rahat kafayla seyir yapamıyorum. Eskiden basardık motora giderdik. Şimdi olabildiğince yelkenden de faydalanmaya çalışıyoruz. Yolda sürekli trimlerle uğraşıyoruz. Bazen öyle hava oluyor ki nereden tekne sahibi oldum diyorum. Kendimi SG ye kaçakçı diye ihbar edersem gelip beni tekneden alırlar diye geçiriyorum aklımdan. :) Artık birilerini bu işe teşvik etmenin ağır sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Biz karıkoca ilginç bir mazoşistlikle seviyoruz bu işi.  Senin değin gibi kısıtlı imkanlarla tekne yaşatmaya çalışmak mı? Hulusi Reisten duyduğumuz keçi boynuzu benzetmesi mi? Yıllık izinleri kısıtlı çalışanlar olarak harala gürele yaptığımız güya tatil seyirleri mi?... Devam eden acemiliğimizle İnsanları bu işe teşvik edip de kimsenin başını yakmayalım :)
Tüm bunlara rağmen Andromeda’nın Bu seneki Marmaris transferini yazmaya çalışacağım.

İnsanların acemiyken üretken olduklarının unutmayalım. İlk heves herşeydir. Sonradan insanın hevesi kocayınca üretkenlikte ortadan kalkıyor. Bak takip et her hobide böyle, biraz işi öğrenen çekilir köşesine , hemencecik ben oldum moduna girer. Anlatırken de bu işte öğrenme bitmiyor falan diye de edebiyatı olur bu işlerin. Bazen bende bu güruha dahil oldum galiba diye korkmuyor değilim. Ama gerçek şu birbirimizden ve denizden öğrenecek o kadar çok şeyimiz var ki.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#8: 18 Ağustos 2021, 11:58:28

İnsanların acemiyken üretken olduklarının unutmayalım. İlk heves herşeydir. Sonradan insanın hevesi kocayınca üretkenlikte ortadan kalkıyor. Bak takip et her hobide böyle, biraz işi öğrenen çekilir köşesine , hemencecik ben oldum moduna girer. Anlatırken de bu işte öğrenme bitmiyor falan diye de edebiyatı olur bu işlerin. Bazen bende bu güruha dahil oldum galiba diye korkmuyor değilim. Ama gerçek şu birbirimizden ve denizden öğrenecek o kadar çok şeyimiz var ki.

Benim takip ettiğim ünlü sporculardan biri tenisçi Rafael Nadal'dır. Yaşama, durumlara bakış açısı ufkumu açar. Örneğin yaklaşık olarak şöyle der : "Çalışırken hep şüphe ederim. Yeterli mi diye düşünürüm, yetersiz olduğuna karar verip daha iyi olmanın yollarını ararım."

Bir başkasının Rafael Nadal'ın görüşüne yorumu öz güveni eksik bir sporcu şeklinde olabilir.

Kanımca olmuş olmak değil de eskisine göre daha iyi olmak diye bir şey vardır.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: İstanbul'da bir Pazar Seyri
#9: 18 Ağustos 2021, 13:04:16
Kanımca olmuş olmak değil de eskisine göre daha iyi olmak diye bir şey vardır.

Kesinlikle hem fikirim .
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

 
Yukarı git