Direğin İçine Düşen Parçaların Çıkarılması

Başlatan Ahmet Kabaalioğlu, 25 Şubat 2017, 21:53:13

« önceki - sonraki »

Ahmet Kabaalioğlu

Bir kısım dostların bildiği üzere bir süre önce , benim teknenin direk dibine gelen çarmıh ayağı ve civatası direğin içine düştü. 1 metre derinden 1 cm çapındaki bir delikten ulaşıp almamız gerekiyordu.
İşte düşen parçalar


Ve düştüğü yer alamamız gereken delik

S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Ahmet Kabaalioğlu

#1
Olması gereken hali;
S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Mücahit Karabaş

#2
Çok sevindim.
Bu senenin en güzel haberlerinden birisi. Nasıl başardınız?

Ahmet Kabaalioğlu

#3
İşte bu parçalar liftinden  boşanıp direğin içine düştüler.Sonrasında benim bunlarla ilgili maceram başladı.
S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Ahmet Kabaalioğlu

S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Burak Doneray


Ahmet Kabaalioğlu

Şimdi bu parçalar direğin içine düşünce tanıdık herkes fikir yürütmeye başladı, uzun uzun zelloda tartışıp çözüm üretmeye çalıştık. Barınaktaki dostlar seferber oldu. En çok ta Değerli dostum Hakan Erim çaba sarfetti. Böke ile birlikte kayığa kadar gelip yerinde incelemelerde bulundu.

Önce bendeniz çeşitli tel ve aparatlarla  kör olarak yakalamaya çalıştım. Ardından tamircilerin düşen vidaları yakaladığı ahtapotu kullanmaya çalıştım.Fakat tüm bu aparatların boyu 60 cm. Fakat derinlik 1 metreden fazla olunca bunların hepsi işlevsiz kaldı. Bunları uzatma çabamızda  sonuçsuz kaldı.
Devamında Hakan Erim bir tane endoskopi kamerası buldu getirdi.Sonrasında kör olarak çalışmaktan görerek çalışmaya başladık.
Ardından güçlü çift taraflı bantlarla yakalama çabaları başladı ve direk dibindeki tüm tozları çel çöp ne varsa temizledim.Yakalıyoruz ama 10 cm. kaldırınca yeniden düşüyor.Direk tepesine giden kablolar zaten çapariz veriyorlar.
Gündüzleri işten fırsat bulamayınca ,cuma ve cumartesi geceleri uğraşıyoruz.
Kamara içinden kapak var ama sadece kablo kanalı var orası da bir işe yaramıyor.Bir yandan havalarda soğuktu.
Ardından çift kafa devasa bir elektrik süpürgesi emiş hortumu ile çabamız başladı.
Yandaki deliklerden dibe ulaşmaya çalışınca her türlü aparatla yakalamak çok zor oluyordu.
Mıknatıs şansımız da yoktu malumunuz.
Başladık düşünmeye.
S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Ahmet Kabaalioğlu

Mücahit ve Burak Reis çok teşekkürler.

Sonrasında bir sürü abuk sabuk denemeler sonuçsuz çıkınca moralim iyice bozuldu. Ben orada uğraşırken , hiç arlanma utanma olmayan karga ve martılar gelip bir de gurcataya konup beni çıldırtıyorlar. ama şeytana uymadım onlara zarar vermedim rüzgar gülünü yediler , at nalı simidi yediler en son serpinti körüğünün üstünde midye yiyorlardı.Bu ilişkimiz ne kadar devam eder bilemiyorum, benim komşular gibi gurcataya konamasınlar diye misina falan gereceğimi sanıyorlarsa yanılıyorlar.

Ardından biz bunu alamıycaz dedim ve iskele tarafta sağlam olanı söktüm, hafiften mucit olan önce usta sonra mühendis olan bir kankam var ,malzemeleri onun atölyeye götürdüm. Civatayı gösterdim. Oğlum ne var bunda istediğin kadar çekeriz dedi. Sonra diğer cepten pabucu çıkarttım. Bir duraksadı "hayda bu tek parçadan preslemişler kalıp işi bu dedi".Bunuda yaparız aynısı olmaz ama iş görür dedi. Sonra kendi fikrini beğenmedi çirkin durur oğlum kalıp yapalım buna diye düşünmeye başladı.Kıyamadım kendisine, dur dedim birde yurtdışından araştırayım benden haber bekle öyle yapmaya çalışırız dedim.

S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Ahmet Kabaalioğlu

Bu sırada teknenin manueline hiç bakmıyorum. Hakan Erim bu Amerikalılar her şeyi numaralamıştır bu kesin vardır online satış sitelerinde falan dedi. Başladık araştırmaya önce Selden in sitesinden baktık her parça var bu yok. Birde bunun ingilizcesi ne diye uğraşıp pabuç mabuç diye ararken meğersem adamlar buna fincan demişler.Hunter ın sitesine ve forumuna üyeyim. Oradan da araştırırken Herim tam adını gönderdi. Ya sen bunun manueline hiç bakmadın mı dedi. aç 56. sayfayı bak orada tam aradığın parçanın adı sanı çapı çöpü var deyince uyandım ama geç oldu. Ben zaten ömrümde hiç kullanma klavuzuna bakmadım ki kayığın kullanım klavuzuna bakayım dedim. Sonrasında  Hunter a yazdık stoklarında yok, ama beraberinde güzel bir şey oldu, mutfak lavabosunun evyesini buldum.Tam selden e de yazacaktım.Herim bir aparat resmi daha gönderdi bir de ahtapota uzatma yapmış.

Resmini paylaşacağım aparatlarla aynı parçaların karşı taraftakilerini kamaranın içinde yakalama talimi yapmaya başladım.





S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Ahmet Kabaalioğlu

Sonrasında bu aparatlarla çalışma başladı ve anlayamadığım bir şekilde pabucu yakaladım. Nefesimi tutarak yukarı kadar çektim nasıl sevindiğimi bilemezsiniz.Çünkü bu parçayı yapmak zordu civatayı nasıl olsa yaparız diye düşündüm. Çalışmalara devam ederken garip bir şekilde başka bir aparat denemesiyle civatayı da yakaladım yukarı kadar çektim fakat delikten çıkartıken tekrar düşürdüm. Sonrasında gece 11 e kadar uğraştım alamadım. Ardından başka bir aparat yaptım bu aparata oto cam silikonu sürüp bir kaç denemeden sonra civataya yapıştırdım.Bir gün sonra yapışmış olarak almayı umut ederek eve gittim. Ve final günü bu gün geldim yapışan parçayı alacağımdan o kadar emindim ki? Fakat gece rüzgar artınca sabitlediğim aparatın dışarıda kalan sapına ana yelken mandarı çarpıp viadın üzerinden yere düşürmüş. Alamadığımız parçayı bir de yapıştırdık iyi mi. Sonra tekrar başladım çalışmaya, önce yapıştığı yerden söktüm sert bir tel ile fakat bu sefer yine kabloların arasına gitti. Uğraşıp duruken yine anlayamadığım bir şekilde civatayı yakaladım ve nefes almadan çektim yukarı.
Sonrasında mutlu son.





Yerine montajlarını yaptıktan sonra ilke defa bugün eve kafam rahat gittim. Bir daha boşanıp düşmesinler diye sonlandırıcı kopilyaları da ekledim.



Hadi hayırlısı bakalım.

Yardımcı olan, fikir veren, herkese çok teşekkürler , Selametle.
S/Y  Pruva S / Fatih / İstanbul
M/V Espadon / Fatih / İstanbul
M/V Deli Ağa  / İnebolu / Kastamonu

"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

Burak Doneray

Super paylaşım.Kullanma kılavuzları,bakım kitapçıkları ırsimidir nedir benimde hep okumaktan imtina ettiğim şeylerdi sonra sonra yaş aldıkça hep read fuc... manual tabirini duydum büyüklerimden.Bazı kılavuzları şaçma bulsam bile mutlaka okumayı ve saklamayı alışkanlık haline getirdim hayatım kolaylaştı. Güzel paylaşım için teşekkürler.Elinize sağlık.

Mustafa Ertör

 :)xxGözün aydın.Bugün Samatya'dan geçerken  eşimle konuştuk.Ee nasıl yapacak? diye sormuştu eşim .Ahmet halleder çok insan uğraşıyor demiştim.Yanılmamışım halletmişin.
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY


Emin Alp Alayunt

Ahmet  benim anayelkenin sarma halatını değiştirmeye kalktığımda aynı olay başıma geldi. Benim şansıma direk içi makaranın izdüşümündeki kapağı çıkarınca daha rahat bir açıklık elde ettim ama yine de 60-70 cm derinlikte düşen demir parçaları çıkarmak elle mümkün değildi. Piyasada satılan teleskopik mıknatıslı aynalar vardır bilirsin , onun ucunu  çift taraflı band sardım aralıktan içeri soktum ve parçaları topladım. Sözkonusu parça sarma makarasının üstünü örten kapağın vidasını direkt içinden karşılayan 3-5 cmlik bir demir dikdörtgen parçaydı . Ya fabrikasyon ya eski sahibinin işi takılırken yerinde dursun vidadan sonra mühim değil mantığıyla elektrikçi bandlarıyla tutturulmuştu. Tabii biz sökünce kurumuş plastikler parça parça döküldüler ve demir lama aşagı düşüverdi.  Biz yine şanslıydık açıklık el girmesine biraz daha müsaitti.

Ersin Böke

Hikayeyi başından sonuna biliyorum.. eline sağlık. Hatta gözün aydın. Bu arada şu düşen parçanın da finalde bir resmini koysaydın da neden bu kadar uğraştığını görseydik.. :)