Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: İkinci Camadan

  • *
  • İleti: 3573
İkinci Camadan
OP: 12 Şubat 2021, 05:48:29
Bugün küçük kızım ile ilk kez ciddi ciddi yelkene çıktık. Gelecek olan havadan önce Alanya'da güneşli bir hava ve fırışka rüzgar vardı. Tayo Mar 'da artık bocurum yelkenin adı kızımın adı oldu. Çünkü bu yelken 9 yaşında bir kız çocuğunun rahatlıkla basabileceği büyüklükte. Artık teknede olduğunda bu yelkene O kumanda edecek.


Önce daha önce öğrettiğim çift el kuralı, motor açmak kapatma , Motorun ne zaman çalıştırılacağı , dümen tutma, iskele sancak ve bu yönlerde tekneyi döndürme , bumba ile ilgili dikkat edilmesi gereken konular bugünkü seyrin ana başlıklarıydı.

Kızımın tekne kullanmak çok hoşuna gitti.  Marinadan ayrılırken ve girişte yelken toplarken küçük kızımın dümende olması gerçekten de işe yaradı. Bugün benim için önemli bir gündü.

Bir diğer konu ise randa armada ikicci camadan. Ben bu camadanı her halde hiç kullanmadım. Ancak bugün kızım teknede olduğundan her ihtimale karşı ana yelkeni ikinci camadan da açtım. Gerçekten bu işin sonu yok galiba. Tekne ikinci camadan da çok iyi performans gösterdi.

sanırım bunun nedeni serenin yeken küçüldüğü için direk ile arasındaki açının azalmış olması. Seren daha dik duruyordu yani. Uzaktan görenler sırf bu yüzden Tayo Mar 'ın ana yelkenini markoni sanmış olabilirler bile.

Aklıma hemen Burak doneray 'ın önerisi ile aldığım Manfired Curry 'in kitabındaki meşhur görüntü geldi. Hani şu kuş kanatlarının duruşu ile ilgili olan. Daha ana yelkene yaklaşmış açısı daralmış bir seren ile ciddi bir performans yakaladım.

Görünen o ki bu ikinci camadan Tayo Mar'da daha sık kullanılacak.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 594
Ynt: İkinci Camadan
#1: 12 Şubat 2021, 17:43:37
Maşallah küçük denizciye  :)xx  :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#2: 15 Şubat 2021, 21:40:45
Sağol Murat. BU hafta sonu kısıtlamaları Tayo Mar 'a yaradı. Hafta sonları Tayo Mar 'da kimi kozmetik değişiklikleri yapmak için fırsat doğdu. Patalya da bitti. Gerçekten tik çıtalar çok güzel durdular. Palayı da biraz büyüttüm. Yalpaya daha az düşer diye düşünüyorum. Küreklerin de saplarını bir miktar kısalttım. Böylece kürek çekmek daha kolay hale geldi. Fıçılar çok yakıştılar ve yerlerine cuk oturdular. Fotoğrafını çekince buraya eklerim.

Bu arada Antalya Bauhaus 'ta da Nautic halatlar var. Bunlar çok başarılı halatlar malum. Bitmeden bu halatlardan tedarik etmenizi öneririm. Kırmızı beyaz ve yeşil beyaz olanlar iskele sancak ayrımı içim de çok işe yarıyor.

Pirinç furlingin emaktar eflatun halatı artık su koyuverdi. Onun yerine koyu mavi ve beyaz çizgilisi ile değiştirdim. Flok halatları, furling halatı, ana yelken seren mandarı , ana yelken ıskotasını hep bu halatlar ile değiştirdim. Güneşe de son derece dayanıklı üstelik.

Keza artık kırık kırık olmuş ve çizilmiş skylight camları değişti. Çerçeve elden geçti . Su alan yerleri tamir edildi.

Nisan'da Tayo Mar Gelidonya 'ya yelken basacak.
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: İkinci Camadan
#3: 15 Şubat 2021, 22:29:44
Yelkenlerinin son sezonu olabilir bu sene Ersin yenileme zamanın geldi bence bilgine.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#4: 17 Şubat 2021, 09:01:30
Floğu kesin yenilemam gerek. O kesin. Flok demişken ilk kez Almanya 'daki fuarda klasik tekneler için kullandıkları bir furling görmüştüm. Yelkenin sarıldığı çubuğu ahşaptan yapmışlardı. Çok şık durmuştu. Floğun hücu yakası çok bombe yapıyor . Sanki böyle bir çubuk ile kullansam daha iyi performans alırmıyom diye düşünüyorum. Ne dersin?
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: İkinci Camadan
#5: 17 Şubat 2021, 16:38:49
Ersin dakron  esneyebilen bir kumaş . Şekli bozuldumu yani esnedimi geri dönüşü yok .Gönder  kullananlar var alt yaka için gereklimi bence değil. Bir kaç kere yazmıştım mandar kasılı brakılmamalı . Cenovayı sardıktan sonra mandarı 2 cm boşlayın gergin bırakmayın .Kullanacağınız zaman cenovayı açın havaya göre kırışıklık kalmayacak kadar mandarı kasın . Yelken çok daha uzun ömürlü olur. Ön yelkenlerde balen kullanmıyor üreticiler  daha kısa ömürlü olsun diye herhalde. .Flokta balen kullanımı çok faydalıdır. Cenovada ise Head kısmında ve bir metre altında balen yelkenin şeklini uzun süre korur pırpırlanmasını azaltır şeklini korur . Ben kullanıyorum yelkenlerimde .Yelken yaptırırken konmasını isteyebilirsiniz Flokta 3 tane Cenovada 2 tane head kısmında .

Mandar gerginliği Trimde en önemli başlangıç noktasıdır . Hep aynı mandar gerginliğinde cenova kullanılmaz. Yelkenin orsa yakasında kırışıklık oluşmaya başladığında oluşmayacak kadar gerilir .Doğru ayar budur ve asla tam gergin şekilde uzun süre sarılı bırakılmamalıdır.

Anayelken mandar gerginliğide aynıdır sert havada esneme olmayacak kadar kasılır hafif havada kırışıklık oluşmayacak kadar boşlanır. Sarma anayelkende yelken sarıldıktan sonra mandar boşlanır . Dikkat etmeniz gereken şey mandarı kasmadan açarsanız yelken sıkışabilir bunu unutmamak gerekir. Mandar gerginliği sabit kullanılan bir şey değildir. Gergin bırakmazsanız yelkenlerinizin ömrü uzun olur şekli kolay bozulmaz.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 17 Şubat 2021, 16:52:53 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#6: 28 Şubat 2021, 22:46:28
Bu pandemi kime yaradı diye soracak olursak kesinlikle Tayo Mar 'a yaradı diyebilirim. Hafta sonu yasakları nedeni ile denize çıkamasam da Marina 'ya gidebiliyorum. Yaklaşık üç aydır her hafta sonu teknedeyim.

Çok iş yaptım doğrusu.

Bir kere patalya ciddi şekilde elden geçti. Evladiyelik oldu. Bugün Pantondan deneme seyrine çıktım. Pantondan inip binme, tekneye tek başınayken yanaştırma denemeleri yaptım. Çok hafif bir sandal olduğundan inerken ya da binerken dikkat etmek gerekiyor. Yan taraflara bağladığım iki büyük usturmaça hem Tayo Mar 'a yanaşırken hem de denge sorunu yaşadığımda ciddi işe yarıyor. Amerikan tarzı kürekler ile teknenin hızı gerçekten çok iyi. Bugün kürek çekerek mendirekten çıkıp , yan taraftaki kumsala gittim. Kumsala çıkıp , kayığa en kolay binilecek yöntemleri belirledim.  Bu sene çok gerekli olacak T/T Tayo Mar.

Kafayı bu sefer de havuzluğa taktım. Önce kamara kapılarından başladım. Kamara kapılarının üzerinde kromdan havalandırma delikleri vardı. Aldığım günden beri hiç sevemedim bunları. Sobaların üzerindeki kelebek havalandırma deliği gibi çalışan bir sistem. 

Ben ahşap panjur seviyorum aslında. Ancak seyir sırasında bu kapılar açıldıklarına önemli işlevleri var. Birincisinde dümen tutarken rahatlıkla görülebilecek prinç pusula var. Üzerinde 10 knot çanı ve yanında pirinç düdük duruyor. Diğer tarafta ise yalpa ölçer var.  Hoşum gitmeyen bu kapakları söküp, Bunların yerine  10 mm kalınlığında tik levhalardan benzerlerini yaptım. Çok şık oldular. Kapının içine ve dışına birer tene yuvarlak çizgi halinde havalandırma deliği açılmış şekilde ve ortasından pirinç vida  ve pirinç kelebek ile sıkıştırarak taktım. Hiç yapıştırma ya da sabitleme yok. Bunları meşhur Hollanda marka vernik ile vernikledim. Kapılar bitsin fotoğraflarını da paylaşırım.

Kapı kolunun bir tarafı gevşek olduğundan bir kaç yıl önce denize düşmüştü ve bir tarafı mandalsızdı ve gerçekten de sırıtıyor ve gözümü sürekli rahatsız ediyordu. Ören marinada bir dostumun hediye ettiği pirinç kilit vardı. Büyük geldiği için takamamıştım ama bunun pirinç topuzu eksik tarafa cuk oturdu. Güzelce parlatıp taktım. Şİmdi istediğim gibi oldu.

Bu kilit İtalyan malı küçücük bir şey. Yenisi ile değiştirene kadar bu şeklide kullanacağım.

Yine kamara duvarı ile havuzluğun birleştiği noktada hiç bir zaman tam istediğim kesinlikte boyama yapmak mümkün olmuyordu. Buraya yine çok kaliteli ahşap çıtaları yapıştırdım. Bakır çiviler ile sabitledim.

Skylight 'i tamir edip, camlarini değiştirmiştim. Cam kenarlarını eskiden kullanılan cam macunu ile izole ettim. zaten kendisi kahverengi . Arık hiç su almıyor. Şimdi skylight 'in iç tarafını da zımparalayıp vernikleyeceğim. İçeride ise yazdığım hikayeye konu olan sarı minder kılıfları gitti. Bunları antrasit renginde çok hoş bir kumaş ile kaplatmıştım. Çok ağır durdular.

Sıkıntıdan tekneyi yağlayıp duruyorum zaten. Direğin üst atarafını krem rengine boyadığım çok iyi oldu. Hem çok yakıştı hem de buraya olan erişim problemim sona erdi. Geri kalanları rahatlıkla 4 m. boyunda alüminyum boru ucuna taktığım küçük rulo ile yağlayıveriyorum.

Hafif kararmış sancak tarafı kamara duvarını el ile zımparalayıp yeniden yağladım. İlk günkü gibi oldular. Artık tuvaleti kullanmaya başladım . Malum son temizlik sonrası kullanmaya kıyamıyordum. Ancak asla tuzlu su kullanmıyorum. Tatlı su ile pompalıyorum.

Lavabo altı dolap kapakları da yapıldığı günden bu yana hiç verniklenmemişti. Bunları da söküp, 150 lik zımpara ile zımparalayıp yine Hollanda verniği ile vernikledim. Tokmakları çok hoşuma gitmiyordu. Çiçekli güllü bir tutamak var. Bunun yerine farklı bir şeyler düşünüyorum.

Üzrine tulumba takılı su fıçısını kullanmaya başladım.Tayo Mar Akdeniz için hazırlanıyor. İlk hedef Suat kaptanın flotilla ile Kıbrıs 'a gitmek. Öncesinde telefon çekmiyor zannedip girmdiğim Ceneviz koyuna gitmak var elbette. İçimde kalmıştı geçen sene . Hele Suat kaptanın videolarda görünce iyice içim gitti.

İLk hedefim Ceneviz Koyu.

Bauhaus 'tan aldığım nautik halatları mizana direğinde kullandım. Çok yakıştılar. Daha önceden de yazmıştım. Tayo Mar 'da sıklıkla karşılaştığım bir şey oldu. Wykeham Martin pirinç furling halatı iyice eskimişti. Yeni halat ile değiştirecek iken koptu. Resmen yeni halatın gelmesini beklemiş Tayo Mar. Daha ellemeden hem de.

Sağlam parçasını mizana direğine balançina yaptım ben de. Eflatun renki çok kaliteli bir halat. aldığım günden beri duruyor.

Yekeyi zımparalayıp , tutacak kısmında artık iyice aşınmış imce ip tutamaçı da söktüm. Tutacak kısmına yeşil kırmızı deri sardım. 35,5 iz sonuçta. Bu Hollanda verniği inanılmaz. Yekeyi seyir sonrası kaldırdığımdan bunu vernikledim. pırıl pırıl oldu.

Bu sene sıra flokta. Floğun değişme zamanı çoktan gelmişti. Ancak beyaz yerine krem dakron kullanacağım.
Bir de şeritleri verevine kestirmek istiyorum. ayrıca balen için yer de açtıracağım. Açıldıktan sonra takmak üzere. 
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#7: 29 Mart 2021, 00:12:59
Hafta sonu soğuk ama gıcır gıcır bir hava vardı Akdeniz'de. 10 sağnaklar ile 15 knot civarında batılı bir hava esiyordu. Marina 'dan güneye doğru iyice açıldım bu sefer. Ana yelken ihinci camadanda , trinket ve flok ile seyir yapıyorum. Otopilot hala gelmedi. O yüzden ana yelken ikinci camadan da daha az orsacı oluyor. Biraz hızdan kaybediyoruz ama olsun. BU otopilot zaten bir iki hafta daha gelmez ise gelmesine de gerek kalmayacak bu gidişle.

Yine de Tayo Mar hala orsaya çekiyor. Meğerse Wykeham martin furlingin bağlı olduğu gargari halkasını iyice öne almamışım. O yüzden floğun ana yelkeni dengeleme performansı azalmış. Sonradan fark ettim.

10-15 knot havanın kaldırdığı dalga önemli. Zira dalganın kalktığı en yakın mesafe Gelidonya açıkları. 10 Knot havada dahi sıkı dalga kalkıyor. İşte bu Akdeniz dalgalarına alışmak, Tayo MAr 'ın performansını ya da nasıl davrandığını anlamak için yapıyorum bu seyirleri. Sonuçta karşı kıyı dedin mi İskenderiye var. İskelede Kıbrıs'ın batısı var. Bildiğin açık deniz işte.

MArmara 'da ya da Ege 'de seyir yaparken kara görmediğim tek seyir Lİmnos Midilli seyri idi. O da en fazla yarım saat. Limnos batıda kaybolurken Midilli yavaş yavaş görünmeye başlamıştı bile.

Akdeniz 'de ise durum farklı. Farklı bir deniz işte. Mavi derin su seyri yapacağız buralarda. İşte buna alışmaya çalışıyorum. Nitekim çok geçmeden dalga boyu artmaya başladı. Ve ilk deneyim. Denizde şimdiye kadar karşılaşmadığım ya da o kadar fazla olmadığı için çok dikkat etmediğim yepyeni bir ses ile tanıştım.

Malum rüzgarın uğulduyan sesi yeterince ürkütücü zaten. BUndan daha insanı  korkutan bu sesi ben ilk defa duyuyorum. Okuduğum seyir yazılarında da böyle bir sesten bahsedildiğine denk gelmedim.

Dalgalar iskele baş omuzluktan 40 45 derece açı ile geliyor. Tayo Mar , ikinci camadanda bocurum basılı olmadığı halde 10 derece sancağa yatık vaziyette seyir halinde adına yaraşır şekilde dalgalara önce yükselip sonra ortadan ikiye biçiveriyor. İri dalgalar Tayo Mar 'ın altından akıyorlar.  Dalgalar iri ancak çok büyük değiller. Yani üstünde sörf yapacak kadar büyük değiller.

Floğun trimini yapıyordum sanırım. Gelen bir dalgayı görmemişim. Ciddi bir indi kalktı Tayo Mar. 10 saniye sonra bir çatırtı koptu. Bildiğiniz ahşap 10 x 10 kalasın kırılması gibi bir ses. Üstelik uzun da sürdü. Bir ana aklıma Karaincir 'de deprem sırasında kırılan civadra geldi. Gayri ihtiyari  önce civadraya doğru bakmışım.

Baktım ki her şey yerli yerinde duruyor. İyi de ne kırıldı o zaman? O kadar eminim ki bir şeyin kırıldığına.

Sonra Tayo Mar tekrar inip kalktı ve yine benzer bir ses duyuldu. Artık Tayo MAr'ın rtkisinden mi  yoksa öyle mi denk geldi bilmiyorum ama Tayo MAr'ın altından geçen dalga biraz ileride kırıldı. İşte kırılan dalga imiş. Ses de oradan geliyormuş. Ne ürkütücü ses yahu. İnsan teknesine bir şey oldu sanıyor.

Dönüşte yelkenleri dış mendireğin içinde toplasam mı diye düşünüyorum. Yaklaştıkça dış mendirekte alargada iki motoryat olduğunu görünce vaz geçiyorum. Gömmeyelim civadrayı birinin bordasına. Hemen marina girişinde yelkenleri toplamaya girişiyorum. Motoru çalıştırıp, rüzgarüstüne doğru rota tutuyorum. Motorun gücü ile Yayo Mar 40 45 saniye rotasından sapmadan yürüyecek. Bu arada ben de flok ve trinketi mayna edeceğim. Geriye ana yelken kalacak.

İki yelkeni de sorunsuz mayna ediyorum. Sıra geldi ana yelkene. Zaten 2. camadan da. Tekrar rotayı rüzgar üstüne düzeltip ana yelkene girişiyorum. Ama nafile. Rüzgar ya iskeleden ya da sancaktan bindirip ana yelkeni şişiriyor. Toplayamuyorum bir türlü.

Sıkıntının sebebi mizana direğinde yelken olmaması. Bocurun yok ! Ulen ne önemli yelkensin sen ha. Tüm yelkenler güç üretmezken çalışan bir bocurum tekneyi rüzgarüstünde tutmaya yetiyormuş işte. Güç bela topluyorum ana yelkeni. İyi full arma değildi yani.

Daha bocurumu açmadan yelkene çıkmak mı? Tövbe.

Sorunsuz yerime giryorum. Eh iyi bir kahve içmenin tam zamanı.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: İkinci Camadan
#8: 29 Mart 2021, 23:21:48
Malum rüzgarın uğulduyan sesi yeterince ürkütücü zaten.
Duyduğumuz seslerin yüksekliğinin korkuyu arttırdığı, denizde rüzgar arttığında kulakları kapatmanın /tıkamanın tedirginliği azalttığı söylenir.

Bikaç kere sert şartlarda kulaklarımı bir süre parmaklarımla sıkıca kapattım, gerçekten de ses azalınca bir sakinlik ve huzur geliyor.

Herkese bir sert hava tıkacı tavsiye ederim! :)


öZgür (mobil)

  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: İkinci Camadan
#9: 30 Mart 2021, 00:32:56
Hafta sonu soğuk ama gıcır gıcır bir hava vardı Akdeniz'de. 10 sağnaklar ile 15 knot civarında batılı bir hava esiyordu. Marina 'dan güneye doğru iyice açıldım bu sefer. Ana yelken ihinci camadanda , trinket ve flok ile seyir yapıyorum. Otopilot hala gelmedi. O yüzden ana yelken ikinci camadan da daha az orsacı oluyor. Biraz hızdan kaybediyoruz ama olsun. BU otopilot zaten bir iki hafta daha gelmez ise gelmesine de gerek kalmayacak bu gidişle.

Yine de Tayo Mar hala orsaya çekiyor. Meğerse Wykeham martin furlingin bağlı olduğu gargari halkasını iyice öne almamışım. O yüzden floğun ana yelkeni dengeleme performansı azalmış. Sonradan fark ettim.

10-15 knot havanın kaldırdığı dalga önemli. Zira dalganın kalktığı en yakın mesafe Gelidonya açıkları. 10 Knot havada dahi sıkı dalga kalkıyor. İşte bu Akdeniz dalgalarına alışmak, Tayo MAr 'ın performansını ya da nasıl davrandığını anlamak için yapıyorum bu seyirleri. Sonuçta karşı kıyı dedin mi İskenderiye var. İskelede Kıbrıs'ın batısı var. Bildiğin açık deniz işte.

MArmara 'da ya da Ege 'de seyir yaparken kara görmediğim tek seyir Lİmnos Midilli seyri idi. O da en fazla yarım saat. Limnos batıda kaybolurken Midilli yavaş yavaş görünmeye başlamıştı bile.

Akdeniz 'de ise durum farklı. Farklı bir deniz işte. Mavi derin su seyri yapacağız buralarda. İşte buna alışmaya çalışıyorum. Nitekim çok geçmeden dalga boyu artmaya başladı. Ve ilk deneyim. Denizde şimdiye kadar karşılaşmadığım ya da o kadar fazla olmadığı için çok dikkat etmediğim yepyeni bir ses ile tanıştım.

Malum rüzgarın uğulduyan sesi yeterince ürkütücü zaten. BUndan daha insanı  korkutan bu sesi ben ilk defa duyuyorum. Okuduğum seyir yazılarında da böyle bir sesten bahsedildiğine denk gelmedim.

Dalgalar iskele baş omuzluktan 40 45 derece açı ile geliyor. Tayo Mar , ikinci camadanda bocurum basılı olmadığı halde 10 derece sancağa yatık vaziyette seyir halinde adına yaraşır şekilde dalgalara önce yükselip sonra ortadan ikiye biçiveriyor. İri dalgalar Tayo Mar 'ın altından akıyorlar.  Dalgalar iri ancak çok büyük değiller. Yani üstünde sörf yapacak kadar büyük değiller.

Floğun trimini yapıyordum sanırım. Gelen bir dalgayı görmemişim. Ciddi bir indi kalktı Tayo Mar. 10 saniye sonra bir çatırtı koptu. Bildiğiniz ahşap 10 x 10 kalasın kırılması gibi bir ses. Üstelik uzun da sürdü. Bir ana aklıma Karaincir 'de deprem sırasında kırılan civadra geldi. Gayri ihtiyari  önce civadraya doğru bakmışım.

Baktım ki her şey yerli yerinde duruyor. İyi de ne kırıldı o zaman? O kadar eminim ki bir şeyin kırıldığına.

Sonra Tayo Mar tekrar inip kalktı ve yine benzer bir ses duyuldu. Artık Tayo MAr'ın rtkisinden mi  yoksa öyle mi denk geldi bilmiyorum ama Tayo MAr'ın altından geçen dalga biraz ileride kırıldı. İşte kırılan dalga imiş. Ses de oradan geliyormuş. Ne ürkütücü ses yahu. İnsan teknesine bir şey oldu sanıyor.

Dönüşte yelkenleri dış mendireğin içinde toplasam mı diye düşünüyorum. Yaklaştıkça dış mendirekte alargada iki motoryat olduğunu görünce vaz geçiyorum. Gömmeyelim civadrayı birinin bordasına. Hemen marina girişinde yelkenleri toplamaya girişiyorum. Motoru çalıştırıp, rüzgarüstüne doğru rota tutuyorum. Motorun gücü ile Yayo Mar 40 45 saniye rotasından sapmadan yürüyecek. Bu arada ben de flok ve trinketi mayna edeceğim. Geriye ana yelken kalacak.

İki yelkeni de sorunsuz mayna ediyorum. Sıra geldi ana yelkene. Zaten 2. camadan da. Tekrar rotayı rüzgar üstüne düzeltip ana yelkene girişiyorum. Ama nafile. Rüzgar ya iskeleden ya da sancaktan bindirip ana yelkeni şişiriyor. Toplayamuyorum bir türlü.

Sıkıntının sebebi mizana direğinde yelken olmaması. Bocurun yok ! Ulen ne önemli yelkensin sen ha. Tüm yelkenler güç üretmezken çalışan bir bocurum tekneyi rüzgarüstünde tutmaya yetiyormuş işte. Güç bela topluyorum ana yelkeni. İyi full arma değildi yani.

Daha bocurumu açmadan yelkene çıkmak mı? Tövbe.

Sorunsuz yerime giryorum. Eh iyi bir kahve içmenin tam zamanı.

Tayo-Mar dertten anlar, yardımcı olur. Otopilotun çalışmıyor mu?

  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#10: 30 Mart 2021, 21:29:16
Otopilot içindeki tırtıklı kayışlar artık sizlere ömür. Gerçi motor seyrinde idare ediyorlardı ancak yelkende hafif havada bile kaçırıyor. Raymarin 'de serviste. Kimi parçalar pandemiden dolayı yok idi. Geçen hafta için geldi dediler. Bekliyoruz bakalım.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#11: 31 Mart 2021, 21:08:04
Bugün Tayo Mar'ın motor bakımı yapıldı. Bu motor bakımı işi hep maceralı olmuştur . En son İstanbul 'da Yanmar servisi ile pek anlaşamamıştık.

Motor için bugüne kadar en iyi servisi Kalamış'ta Selahattin usta dan almıştım. Bugün Alanya 'da gelen Yanmar servisinden de çok memnun kaldım. Alanya Marina şu ana kadar kaldığım en iyi marina. Hizmetler inanılmaz iyi. Marina Müdürü Mustafa beyin teknik kökenli olmasının bunda çok büyük katkısı var. Fiyatlar da son derece makul. Euro bazında ama bu Alanya için son derece sıradan. Burada her şey Euro 'ya göre zaten.

Efendim diğer bir konu başlığıma buradan gönderme yapayım.Yelkenli tekne yelken ile gider ancak motor da önemli.

Tayo Mar 'da geçen yıl başlayan pandemi hariç motor bakımları saatlik yapıldı. Tayo Mar 'da kayışların değişmesi için kaydırması ya da aşınması beklenmez. Keza impeller için de. Her uzun seyirli sezon sonunda motor bakımları orjinal parçalar ile yapılır. O yüzden geçen yılki Gemiler Adasında ki marş motoru kablo problemi hariç motor tek seferde çalıştı.

Alanya 'da Yanmar servisi Ali usta 35 yaşında pırıl pırıl genç bir arkadaş. Her türlü deniz motoruna aşina. Çok iyi bir servis verdi. Çok temiz iş çıkardılar. Yağ, yağ filitreleri, impeller, kayışlar hepsi değişti. Selahattin ustanın yaptığı mazot dinlenme tankı da  temizlendi. Dibinden resmen çamur aktı. Şaka gibi. Önümüzdeki hafta ise şanzıman yağı ve hava filitreleri değişince motor bakımı tamamlanmış olacak. Ayrıca motorun temizlenmesini de istedim. Termostatı da bir kontrol edeceğiz. Motor çabuk ısınıyor gibi geldi ustaya.

Onlar işlerini hallederken ben de patalyanın yan usturmaçalarını bağladım. Yeşil ve boro renki kılıfları taktım. Çok şık oldular.

Geçen sene Mayıs ayından beri Tayo Mar 'a yapılan işler şu ana kadar hiç yapamadığım işler oldu. Tiryaki'nin kara park maceralarnı okurken çok üzülüyorum. Keşke Yengeç 'i tadilat için denizden Alanya marina ya getirseydi. Burada malum kara park bedava. Muhtemel çok iyi bir fiyata anlaştırabilirdim diye düşünüyorum. Usta bulmak da o derece sıkıntı olmazdı belkide. Neyse. İş bitmeye yakın nasılsa.

Bekle ulen Akdeniz  ! Tayo Mar geliyor.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 31 Mart 2021, 21:10:40 Gönderen: Ersin Böke »

  • *
  • İleti: 594
Ynt: İkinci Camadan
#12: 05 Nisan 2021, 17:34:10
Selahattin Usta gerçekten nadir ustalardan biridir. Belki de kendisinin de denizci olmasından kaynaklanıyor.

Alanya marinanın birkaç fotoğrafını atsana abi. Alanya marina diye aratınca başka resimler çıkıyor karşıma. Seninle konuştuğumdan hatırladıklarım arasında yanda bir akarsu vardı, hatta marina ağzını kum dolduruyordu ama netteki fotolarda akarsu yok.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: İkinci Camadan
#13: 05 Nisan 2021, 20:46:19
ok kardeşim tamamdır.
  • IP logged

 
Yukarı git