Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Amatör Denizcilerin Sorunlarına Denizlerdeyiz (D.A.D.D.) Derneği Desteği.

B

Burak Doneray

Bir hafta önce çok güzel bir email aldım. Burdan teşekkür etmek istedim .



Sayın Üyemiz Burak Döneray,

Bildiğiniz gibi Eylül ayı içerisinde Mudanya civarındaki Balıkçı Barınaklarında tekneleri olan bazı üyelerimiz, Bölge Sahil Güvenlik birimi tarafından denetlemeye tabi tutulmuş, kendilerine eksik bulunan hususların giderilmesi için 1 ay süre verilerek aksi durumda ilgili kanun maddeleri gereği ceza uygulanacağını belirten uyarı tutanağı tebliğ edilmiştir.

Derneğimiz konu ile ilgili derhal bir Hukuk Bürosundan danışmanlık alarak bize bildirimde bulunan üyemiz ile irtibata geçmiş ve kendisine hakları konusunda bilgilendirme yapılarak tebliğ edilen tutanak ile ilgili dava açması halinde, Derneğin kendisine hukuki destek vereceğini bildirmiştir. Üyemiz, bölgesindeki Sahil Güvenlik Komutanlığı ile görüşmesi neticesinde sorunun çözüldüğünü ve dava açmak niyetinde olmadığını tarafımıza bildirmiştir.

Sizi bilgilendirmek istediğimiz diğer konu ise;

02.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren ‘Denizcilik Atıkları Uygulaması Hakkındaki Genelge’nin iptali için yasal süresi içerisinde Derneğimizin taraf olarak dava açıp açmayacağıdır. Bu konu için de yine aynı şekilde Hukuki danışmanlık alınmış, yapılan görüşmeler ve çalışmalar sonucu Derneğimiz Yönetim Kurulu, bu aşamada ilgili genelgenin Danıştay nezdinde iptali için dava açmayı uygun görmemiştir.

Bildiğiniz gibi hepimizi ilgilendiren atık konusu, Mavi Kart uygulaması ile başlamış, devamında takip eden genelgeler ile farklı düzenlemeler yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Dolayısı ile 2 Eylül tarihli genelgedeki sorunlu konuların, yetkili merciler ile temas edilerek iyileştirilmesi, düzenlenmesi çalışmalarını yapmanın Dernek Üyelerimizin haklarını korumak ve sorunlarını çözmek adına daha hızlı sonuç getirecek bir yol olduğu düşüncesindeyiz. Derneğimizce oluşturulan DAU Çalışma Grubumuz ve Yönetim Kurulumuz konuyu yakından takip etmektedir.

Uygulama yürürlüğe girdiği tarih itibari ile bu konuda herhangi bir tutanak ve ceza ile karşılaşmış, karşılaşacak üyemiz olması halinde, Derneğimiz kendisine gerekli hukuki desteği sağlayacaktır. Dava açılması halinde üyemiz yanında Dernek olarak üyelerimiz adına davaya müdahil olma konusunda da gerekli girişimler yapılacaktır. Bilgilerinizi rica ederiz.

DADD Yönetim Kurulu
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Ekim 2020, 15:17:49 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 1344
Mail bana da gelmiş.Bu çeşit desteklerin olduğunu bilmek çok güzel.Ben de teşekkür ederim.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Whatsapp vesair kimi mecralarda haklı veya haksız eleştiriler olabiliyor... kimimiz acilen bir cevap verilsin istiyor, kimisi de konunun takip edilmediğiniz düşünüyor.. İskeleye çıkıp koşa koşa Danıştay'a gidenler bile vardı da son anda şıpıdık terlikle Danıştay'a başvuru yapılamayacığını anlayınca vaz geçtiler..Denizde karşılaştığımız bir takım uygulamalar veya cezai işlemler kuşkuşuz her denizciyi endişelendiriyor.. Kuşkusuz mevzuatın sakat bir  şekilde düzenlenmiş olması bunda temel neden..

DADD bence bu sirküler ile çok doğru birşey yaptı.. Konuyu takip ettiğini üyelerine destek verdiğini ve endişe etmemeleri gerektiğini açık şekilde gösterdi.. Doğru iş budur.. Tebrikler..

 
  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

  • *
  • İleti: 594
Ben bu konuda DADD'a yazılı olarak başvuru yaptım bu hafta. Verilecek desteğin cezadan sonra değil, öncesinde sıkıntılı genelgeye itiraz edilmesi için.

Dadd Başkanı Zafer Bey de, diğer yönetim kurulu üyeleri de telefonla arayarak ilgilendiler. Ve işin takipçisi olduklarını bildirdiler. (ilgili yazımı altta ekledim)

Ben de illa konunun dava açarak değil, ilgili genelgeye dernek olarak bakanlığa yazı yazarak;  genelgedeki yanlış ve eksik yanlarının anlatılması, bu genelgenin uygulanmasının hem denetleyen hem denetlenen nezdinde net hususlar içermediğinin gerekçelerinin yazılması, en sonunda da nasıl bir genelgenin bütün taraflar için daha anlaşılır ve uygulanabilir olacağının anlatılması gerektiğini aktardım. Bu şekilde konunun takip edilmesi hatta bakanlıktan bunun için bir çalıştay olursa destek vermek için katılabilineceğinin anlatılması gerektiğini ilettim. Özellikle en son Yönetim kurulundan Bülent Bey ile bunun konuşurken akıllarına yattığını iletti.

Dadd bu konularda dava açarak değil, iş hayatındaki derneklerin yaptığı gibi; profesyonelce hazırlanmış bir yazı ve ilgili yanlışların gerekçelerini belirterek daha iyisinin hazırlanması için yazılı başvurular ile de takip yapabilir. Bu konuda son yaptığım telefon görüşmesinden sonra ben de ümitliyim...
  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Ekim 2020, 18:00:07 Gönderen: Murat Ayduk »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ben bu konuda DADD'a yazılı olarak başvuru yaptım bu hafta. Verilecek desteğin cezadan sonra değil, öncesinde sıkıntılı genelgeye itiraz edilmesi için.

Dadd Başkanı Zafer Bey de, diğer yönetim kurulu üyeleri de telefonla arayarak ilgilendiler. Ve işin takipçisi olduklarını bildirdiler. (ilgili yazımı altta ekledim)

Ben de illa konunun dava açarak değil, ilgili genelgeye dernek olarak bakanlığa yazı yazarak;  genelgedeki yanlış ve eksik yanlarının anlatılması, bu genelgenin uygulanmasının hem denetleyen hem denetlenen nezdinde net hususlar içermediğinin gerekçelerinin yazılması, en sonunda da nasıl bir genelgenin bütün taraflar için daha anlaşılır ve uygulanabilir olacağının anlatılması gerektiğini aktardım. Bu şekilde konunun takip edilmesi hatta bakanlıktan bunun için bir çalıştay olursa destek vermek için katılabilineceğinin anlatılması gerektiğini ilettim. Özellikle en son Yönetim kurulundan Bülent Bey ile bunun konuşurken akıllarına yattığını iletti.

Dadd bu konularda dava açarak değil, iş hayatındaki derneklerin yaptığı gibi; profesyonelce hazırlanmış bir yazı ve ilgili yanlışların gerekçelerini belirterek daha iyisinin hazırlanması için yazılı başvurular ile de takip yapabilir. Bu konuda son yaptığım telefon görüşmesinden sonra ben de ümitliyim...

Murat reisim, çok güzel yapmışsınız..

DADD ın bu konudaki girişimlerinde benden beklenen, elimden gelen desteği vermeye hazırım.

Selamlar..
  • IP logged

B

Burak Doneray

Mavi kart yeni ismiyle DAU yönetmeliğinde size ne yanlış geliyor iptal edilsin istiyorsunuz .Özel teknelere zarar veren ne merak ediyorum. Ticari tekneler ne söylese haklıda her gün atık hangi tekne verebilir uygulanabilirliği yok özel tekneler seyirdeyse  15 günde bir atıklarını bir zahmet versin. Organik atıklarla dolu bir denizde yüzmeyi seviyorsanız  o ayrı.

Ben neye çözüm bulunmaya çalışıldığını anlamıyorum. Bana göre sorun kanun koyucuyla uygulayıcının koyulan kuralların esnek yoruma açık olması nedeniyle mağdur olan özel tekne sahiplerinin ortaya çıkması .Yasal yollarla yanlış  düzeltilir burda hukuki bir destek sorun oluştuğunda daha değerlidir.Benim görüşüm bu şekilde. Amatör  denizcilerin sorunları diyen adamların ben farklı ajandaları olduğunu düşünüyorum bu konuda fikrim sabit.Daha  neler yazarım bu konudada kimseyi rencide etmek istemiyorum DADD doğru yolda ralliler sosyal projeler kampanyalar dayanışmaları yeterli hiç başka mecraların içine çekmeye çalışmamak lazım güzide derneğimizi.

Benim gördüğüm hiç birşey yapmayanlar ve zaten sorun yaşamayanlar en çok şikayet edenler Amatör denizcilerin sorunlarına kendilerini çare bulunması konusunda şikayete adamışlar Yaşdığın soruna çözüm ararsın. Amatör denizcilerin özel teknelerin en önemli sorunlarının büyük bölümü zamanında çözüldü mimarlarıda hala aramızda. Burdan bir kere daha teşekkür etmek isterim transitlog,patenta sorun görmemiş bir denizci topluluğu oluştu herhalde atıklarını vermek zul geliyor herhalde  boşalt denize gitsin deniz temizler nasılsa değilmi değil.

Sevgiler.



  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 00:12:23 Gönderen: Burak Doneray »

B

Burak Doneray

Amatör şöförlerin sorunlarınada çözüm bulunsun 50 km hız limitinde ceza yemek ne arkadaş adım başı 50 km uyarı tabelası nerde başlıyor nerde bitiyor belli değil iptal edilsin bu kural 80 km olsun diye şöförler odasına müracat edeceğim bende. Hiç çalışmıyor dernek masa altından içki içiyorlarmış diye duydum klasik araba rallisi niye düzenler şöförler derneği arkadaş . Gaza gelmeyin .

Şimdi kınama gelir şaka şaka bel altı vurup seviyeli tartışacağız biz şöförler derneğiyle.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 00:27:11 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 594
Burak Reisim selamlar,

Polemik yaratmamak için sadece bir defa mesaj yazacağım. Cevap hakkı doğarsa da kalan konuları belki ilerde karşılaştığımızda yüz yüze konuşuruz. Ama inanın ki amatör denizcilerimiz arasında gizli ajandası olan kimse yok.

Bu genelgede olan yanlışları umarım "ben öyle anlamamıştım ama" derken ve aynı anda ceza makbuzunu elinizde tutarken hatırlamak zorunda kalmazsınız.

Genelgenin açıklığa kavuşturulması gereken birçok yeri var ama ben sadece bir tanesini burada yazmak için zamanımı vereceğim.

- 15 gün atık verilmesi durumunda hem fikiriz, zaten teknede uzun süre yaşarken kimsenin 15 gün beklediğini de zannetmiyorum. Zira kullanıma göre 1 haftada da kolayca dolabiliyor tanklar.

- Her sefer/seyir sonrasında 15 gün kronometresi çalışmaya başlıyor (hadi örnekleri çoğaltmayalım 12 kişi altı tekne için örneklendirelim). Mesela yarın hava güzel, bir saatliğine yelkene çıkmak istedim. Marinaya çağrı yaptım, çıktım; yelken yaptım, balık tuttum vs döndüm. Ama tuvaleti hiç kullanmadım da diyelim.

- Bu tarihten sonra ancak takip eden 16. gün bir daha yelkene çıktım ve şansa SG çevirdi. Memurun iyi gününe denk geldiyseniz belki uyarıldınız. Kötü gününe denk geldiyseniz 22.000TL'den fazla olan cezanız hayırlı olsun. Tamam dernek yanımızda, bunu bilmek güzel. Ama belki aşinasınızdır, bu cezaya itiraz etmek için önce ödemeyi yapmanız sonra hakkınızı aramanız gerekiyor.

-Marinaların teknelerin giriş-çıkışlarını tuttukları logları var. Mesela bizim marina "Sea Gull Otomasyon Sistemi"ni kullanıyormuş. Ve SG'nin istediği zaman bu loglara erişimi olduğunu ofisteki çocuklardan duymuştum. (bu detayın arkasını bilmiyorum belki manuel belki online sorgulama ile. Ama günümüzde otomasyon artık çok daha kolay)

-Burada 15 gün marina dışında kalsaydım böyle olması gerekmez miydi, o maddede bu kastediliyor diyenimiz çok olacaktır. Ama ne yazık ki dikkatli okursanız öyle demiyor. Ucu ve kendisi, tanımlamaları hatta terimleri bile birçok yerinde yoruma açık.  Yoruma açık olması en tehlikelisi zaten. Avukat arkadaşlarımız kızmazsa bana bir avukat arkadaşımın kendi mesleğinin zorluğunu anlattığı bir cümlesini yazmak isterim: Hapishaneler, avukatların "savcı ile ifade sonrasında salıverileceksiniz, merak etmeyin yasalar net." dedikleri sanıklarla dolu(ymuş). :)

Yukarıda verdiğim örnekteki gibi kısa seyirlerimizde tuvaletimizi kullanmasak da boş olan depomuzu 15 günde bir sırf kural yerini bulsun diye yalandan depo çektirip, ortalama 100TL para mı verelim? (Ayda 200TL, senede 2.400TL boşa bütçe mi ayıralım? Pardon, yazın 15 gün tatilimizde en az iki kere zaten verecektik desek 2.200TL boşa ayrılan bütçe)

Özetle ve öncelikle net olalım; hiçbirimiz buna dava açılsın, mavi kart vs iptal edilsin, pis su tanklarımız açık gezelim, istediğimiz yere pisliğimizi bırakalım demiyoruz. En azından ben yukarıdaki yazımda hiç ima bile etmedim, hedefi doğru belirleyelim ki hiç kaymasın veya dışına taşmasın. O yüzden tekrar mealini yazmam gerekirse yapmamız gereken; bu konuları bizzat yaşayan kişiler olarak yazılması ve uygulanması tüm taraflar için uygun ve adil olan kurallar çerçevesinin doğru çizilmesinde yardımcı olmamızdır.
Kurallar tabiki olacak lakin; net, herkes tarafından yoruma minimum derecede açık, uygulayanın ve denetleyenin kafasında soru işareti bırakmayan kurallardan bahsediyorum.

Ralliler, tanıtımlar, konferanslar vs hepsi çok güzel. Tamamiyle destekliyorum. DADD'ın ilk rallisine yakıt sponsoru olarak verdiğimiz katkı neticesinde Zafer abiden aldığım plaket ofisimde en güzel yerde halen duruyor. Bu tür organizasyonlar hep olmalı. Lakin bir gerçek var ki; bunların hepsini yapan kişiler dernek olmadan da bunu yapabilirdi veya bundan sonra da yapabilir. Dernekleşmenin bence asıl ve en önemli amacı, şahıs veya tekil tüzel kişi olarak takibinin yapıl(a)mayacağı işlemlerin, "bir çoğunluğu" temsil hakkı bulunan bir tüzel kişilik olarak gerekli işlemlerin yapılmasıdır. Ben iş hayatımda genel kurallar, yönetmelik, yeni yasa vs tarzı hususlarla senelerdir devletle şirket olarak iletişime geçen bir firma veya firma sahibi görmedim. Hep derneklerimizle çalıştay grupları ile iletişimde bulunduk. Ve dava açmadan sadece başvuru ve yazı ile büyük bir çoğunluğunda da birçok netice aldık. Dernekleşmenin asıl amacı bence bu olmalı...
(Bu arada devlet baba öcü değil. "Bana bunlar itiraz etti, dur ben bunların başına bir çorap öreyim diyerek olanı daha kötü hale hiç getirmez. Ama hak da veriyorum, ben de devletle hiç iletişime geçmemişken çekiniyordum. Ama inanın devlet,  daireleri ve memurları da ortaya kötü bir iş çıkarmak istemiyorlar, yeterki doğru yollar ve biçimde iletişime geçin. Tüm anlatmak istediğim bu.)

Dediğim gibi mavi bir yerlerde karşılaşırsak bir şeyler içerken devamını yaparız bu mütalanın. Ama ben üye olarak talebimi derneğime yaptım. Böyle kalsın ellemeyelim konulu bir yazı da sen yazabilirsin istersen.  :)

Görüşmek üzere...




  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 01:37:36 Gönderen: Murat Ayduk »

  • *
  • İleti: 3573
Arkeoloji ile ilgili akademik çalışmaları okuya okuya baya bir hızlanmışım. Önce yönetmeliği okudum. Sonra konu ile ilgili çıkan ciddi yorumları da okudum. Tuvalet , macaretör gibi işler ile uğraşırken bu moktan işlerin hukuki boyutu ilgimi çekti açıkçası.

Tüm ciddi yourm ve değerlendirmeler Murat Ayduk 'un yazdıkları ile paralel.  İtiraz edilen noktalar şunlar.

   1 15 günlük seyir süresinin ne zaman başladığı ve bittiği son derece muğlak.

   2 atık toplama tesisleri yetersiz. Var olanların ise teknik donanımlarında sıkıntılar var.

   3 Atık toplama istasyonlarının artırılması ve imkanlarının denetlenmesi ile ilgili hiç bir çalışma yok.

   4 Atık toplama fiyatlarının keyfiliği

   5 Tekne tariflemelerinin belirsizliği.

  Yani bu konuda Murat Ayduk 'un kaygıları son derece yerinde. Dadd'a yaptığı başvuru da bu konuda rahatsızlık duyan bir üyenin yapması gereken en doğru yol. Yazılı başvuru yapmış. Dernek de bununla ilgilenmiş. Ne güzel işte. Sonuçta dernek üyelerinin talepleri doğrultusunda dernek harekete geçer diye düşünüyorum.







  • IP logged

B

Burak Doneray

Murat reis atık verme bedeli 50 lira ben Mavi kart uygulamasının pilot olarak başlatıldığı yerde yaşıyorum denizdeyim henüz ceza falan yemedim mavi kartı olmayanların ceza yedikleri doğrudur buda çok normal haberim yok bilmiyordum diyemezsin .

Ceza konusunda savlarınız yanlış .sadece 3-5 hatalı uygulamadan genelleme yapılmaz. Yaparsak sizin avukat ötneğinize göre hepimiz cezaevinde olurduk .Sokağa araba parkederken ödediğiniz para daha fazla atık verme maliyetinden. Mavi kartınızı alın yoksa DAU ya kaydolun deponuz 15 günde dolar merak etmeyin kullanmıyorum diyorsanız tuvaleti o zaman siz teknede değil iskelelerde yaşıyorsunuz demektir yada koylarda kalmıyorsunuz demektir.Kolayca marinalarda atığınızı verirsiniz. Bu uygulama asıl denizde uzun süre gezen kalan denizcileri ilgilendirsede bu insalarda benim gördüğüm özellik bırakın siyah tankı kural olmasa bile gri tank bağlatıyorlar teknelerine çok sevdikleri denizde yaşarken bizlerden daha sıkı çevreci hepsi .Daha çok atık verme istasyonu olsun uygulama yaygınlaşsın isterim ben.

DADD başvurunuzda hukuksal destek yerine tümden yönetmelik iptal başvurusu yapın dememişmisiniz.Daha iyi bir yönetmelikmi önereceksiniz?

Yazımın tamamı size değildi zaten  Kuracakları dernekle Amatör denizciliğimizi kurtaracaklara pas vermemek adına  bendende bu kadar o zaman.

Sevgiler.

(Satılık whatsapp grupları falan var. İsteyen alıp kursun millim yetse bende kurtarırdım amatör denizciliği)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 02:24:31 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 3573
Murat Ayduk 'a katılmadığım konu ise Dadd faaliyetleri ile ilgili. BU ralli ve benzer organizasyonlar nitelikli üye kazandırmak açısından son derece önemli. Başlarda ben de Murat gibi düşünüyordum ancak bu düşüncede şöyle bir eksik var.

Evet hepimiz organizasyonlar yapabiliriz, yapıyoruz ama bunun arkasında bir görev yok. Yani gezip dolaşıp geri dönüyoruz. Dadd ise bunları üye toplamak adına yapıyor. Bu önemli bir detay. İstanbul 'da olunca fark edilmiyor ancak taşrada bu organizasyonlar konu oluyor. Geçen sene Dadd Akdeniz rallisi sayesinde Alanya 'da herkes Dadd 'ı öğrenmiş durumda. Yerlel yerlerde rutin hayatın dışında bir hareket olduğu için bu tür çalışmalar ciddi ses getiriyor. Farkındalık yaratıyor.

Bunun ulusal basın ve sosyal medya bacağını güçlendirmek lazım. Bu konuda da Zafer abi yardım istediydi hala bir şeyler yapabilme fırsatım olmadı.

Eleştirilen konular ile ilgili Dadd 'ın yaklaşımı ise son derece açık ve net. Tamam haklı olabilirsiniz. Buyrun gelin eleştirdiğiniz konularda bize yardımcı olun , katkıda bulunun diye kapılarını açıyorlar. Açık mecralarda Dadd 'ı eleştimiş bir kişi olarak bu yaklaşımı önemsiyorum.

  • IP logged

B

Burak Doneray

Şöförler odası demişim kınama geldi 50 km hız kimiti kaldırılsın ceza yazılmasın isteğime  Şöförler lokalı yahoo grup bakıyormuş  önceden onlardan ayrılıp ticari olmayacağız araba yarışlarına son diyen korsan taksi org bu sorunu çözebilirmiş onlara müracaat edin dendi kısaca 1000 km yol yaptığımı kanıtlayıp elimde içki resmimi çektirip başvurup tüm amatör şöförleri bu dertten kurtaracağım.

Alkol sorunlarıda yokmuş 1000 km yi tamamlayıp arabanın suntoofundan elimde birayla bir resim üyelik ve müracata yeterli para ödemek  yok hizmetler için 80 lira flama mastafı hariçmiş Direksiyon altı içmeye son artık hadi yırttınız sayemde radar cezalarından Radar demişken birde radar var yazısı koyuyorlar radar yok çok bozuluyorum kandırılmış hissediyorum.Bu konuylada ilgileneceğim yoksa koymayın kardeşim boşuna yavaşlamayalım 180 le giderken 50 ye düşmek çok zor.
İlgide yokki konuya kendi kendimemi yazıyorum acaba viskimde bitti.
Sevgiler.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 02:50:51 Gönderen: Burak Doneray »

B

Burak Doneray

Konudan sapmamak adına bunuda yazayım dedim Eskiden biz amatör şöförlerinde atık problemi vardı çok eski değil 90 lı yıllarda Benzin istasyonlarında ya tuvalet yoktu yada korkunç pisti siyah atıklarımızı pet şişelere depolar  atık tankı olarak kullanılırdık Camlardan atılmak suretiyle atık verilirdi Kahverengi atıklar çayır çimen yoksa korkunç pis alaturka tuvaletlerde damlatan bir musluk altında trt günlerinden hatırladığınız plastik maşrapa olurdu . Korka korka yapardık kurt mu kapacak faremi ısıracak diyerek

Sonra Opet diye bir yakıt istasyonu geldi siz insansınız insan gibi tuvaletlere gidin siyah atıklarınızı lütfen bizim prıl prıl modern tuvaletlerimize verin dediler Şüphelendik önce yakıt fiyatlarıda pahalı değil bunlar bizim atıklarımuzı ne yapacaklar neden neden niçin nasıl diye sorduk kendimize nasıl temiz tuvalet olurdu hemde ücretsiz .Hatta bir iddiaya göre bu atıklar yakıt kalitesinide çok arttırırmış o yüzden tuvaletler tenizmiş daha çok atık toplasınlar diye bu kadar temiz tuvaletler yapmışlar falan filan  kanıtlanamadı bu iddia ama olsun .Evet kısa oldu ama biz amatör şöförlerinde atık sorunu vardı eskiden sağol Opet artık yok.Darısı başınıza Amatör denizciler.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 03:38:57 Gönderen: Burak Doneray »

B

Burak Doneray

Umarım anlaşılmıştır şakalarım.ADU yada mavi kart bir sorun değildir Sadece sorunlu insanlar vardır Sorun olsun torba dolsun dertleri.Murat reisi tenzih ederim kendisi bugüne kadar gördüğüm çok az sayıdaki iyi niyetli insandan birisidir.

Yazdıklarımdan anlamlandıramadığınız şeyler varsa ya konuyla alakanız yoktur yada size yazılmamıştır.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 24 Ekim 2020, 04:02:47 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Konu başlığı DADD'ın üyelerine yönelik duyurusu ve konuyu ele alış biçimiydi ama maden yine dönüp dolaşıp mevzuata geldik;
bence sorun Ticari Tekne kurgusu üzerinden özel teknelere biçilen donda..

Ticari tekneler her seyirleri için bir transitlog düzenliyorlar ve 15 gün süreyi ya da 2 gün süreyi işletebilecekleri bir kontrol sistemi var. Özel tekneler için bu yok... Kanun ve yönetmelikleri yorumlarken iyi, kötü, yapıverilsin canım ne var, Marina kaptan-ı deryası mısın sorusu ile cevap bulamayacağımız açık..

İdare bir süre belirlerken bu sürenin neye göre hesaplanacağını, neye göre tanımlanacağını, bür süre neyin kesip kesmeyeceğini belirlememişse burada mantıksal bir hata var demektir. İyi kötü evet hayır demeden mantıksal, kurgusal veya hukuksal bir hatayı dile getirmek de vatandaşlık görevidir. Yoksa yukarıda belirtildiği gibi zaten 15 günde tankımız doluyor, biz de atığımızı veriyoruz, mesele o değil..

Biraz kurgu biraz gerçek kendimden örnek vermeliyim.. Mart başında teknemi aldığım zamanlarda tam da mavi karttan DAU'ya geçiş dönemleriydi.. Teknemi aldığmda yeni bir mavi kart almam gerekirken sistem değiştiği için alamadım.. Taşucu Limanda verecek yetkili bir işletme yok.. Kumkuyu marinanın mevzuattan haberi yok, o dönemde. Anlatmaya çalıştıysam da anlamadılar ya da beceremediler. Neyse ki işinin ehli, güzel yürekli, hepimizin sevdiğini bildiğim bir dostumuzun yardımıyla ve sorumlu vatandaşlık bilinciyle bakım sonrasında kayığım suya iner inmez, Mayıs - Haziran gibi bir barkod numarası edindim. Sorun şu ki Taşucu Limanında bir atık alım tesisi yok ve bu liman onlarca büyük günübirlik tur teknesinin bağlandığı, hergün binlerce kişinin gevrek erik dalı ezgileri eşliğinde deniz turu yaptığı, küçük koyların köpük partileriyle şenlendiği bir yer...

Pandemi sayesinde neredeyse hemen her hafta 4 günümü denizde geçirdim.. Bu arada 2 -3 defa SG teknemi ziyaret etti ancak atık durumunu sormadı... Onlar da biliyorlar ki, hepimizin bağlı olduğu bu limanda atık veremiyoruz.. Neyse uzatmayayım.. Bizim uykularımız Eylül ayı başında 18 günlük Taşucu - Kekova - Kumkuyu seyrimizde kaçmaya başladı.. Bozyazı veya Gazipaşa neyse ama Antalya körfezini geçtikten sonra kime neyi anlatacağız korkusunu yenemedim.. bu korku neticesinde, büyük bir işgüzarlıkla Taşucu Limanından ayrılırken Liman Başkanlığına bir dilekçe ile başvurarak limandan ayrıldığım tarihi beyan ettim ve kayda almalarını sağladım.. Bunu yapmamdaki tek amaç SG ile herhangi bir uyuşmazlık durumunda bu dilekçeyi kanıt olarak sunmayı düşündüm.. İşgüzarlık diyorum çünkü durduk yere,  seyahat özgürlüğümü, kendi kişi temel hak ve özgürlüğümü, kendi kendime kısıtlamış oldum. Neden? Devletin, kendi mantıksal hatasından dolayı, bana maddi bir zarar doğmasın diye..

Ve, kendimce cin fikirli bir hareketle aldığım aksiyonun verdiği rahatlıkla seyre başladık. 2. Gün Körfez geçişimizin 30 millik 3'te 1'ini tamamlamışken gece tam 23:30 sularında bir sahil güvenlik botu hayalet gibi sessizce yaklaşıp bir anda projektörlerini dibimizde açıvermesin mi? Eşim de ben de tavşan gibi kaldık.. 2 dakikalık şokun ardından dedim ki herhalde körfez ortasında atık sormayacaklardır.. Neyse ki sormadılar ama yer mi, ben kayıtlı dilekçemin bir örneğini bağlama kütüğünün yanında tutuyorum, bot komutanı gık dese çıkartıp carlamaya başlayacağım.. Neyseki böyle bir şey olmadı, körfez ortasında kaçak göçmen ihbarı nedeniyle devriye atıyorlarmış.. Bu geceyarısı heyecanının ardından Taşucu - Aydıncık- Gazipaşa-Cineviz Limanı etaplarını tamalayıp Kekova'ya varır varmaz, ilk iş olarak Üçağız'da atığımı vererek (!), derin bir oh çektim.. Dönüşte de kemer marinada bırakarak işimizi sağlama aldık.. Şimdi 1 aydır Kumkuyu'dayım teknem 1 aydır hiç yürümedi; haliyle atığım oluşmadı,  durduk yere 15 günde bir atık verecek miyim, hayır. Kimse veriyor mu, o da hayır.. Yarın 29 Ekim'de tatiliyle 5 gün seyre çıktığımda SG süreyi nereden başlatarak nasıl hesaplayacak, nasıl kesecek biri bana söylesin lütfen.... Eğer benim beyanımı esas alıp ona göre işlemlerine devam edecekse amenna, ama aksi bir yorumda iş, benim açımdan çok stresli bir hal alacak...

Eee Canım, git de bir atığını veriver demeyin, 23 Eylül'de atık vermişim 27 Eylül tarihinde Limana bağlanmışım; bu demek ki 4 gün tüketmişim devletin bana tanıdığı süreden, geri kalan 11 gün hakkım öylece duruyor.. Hadi anlatalım bunu...
 

Mesele SG'nin iyi komutanlarının, anlayışlı tavırları, sorumlu tekne sahiplerinin kurala uymaları veya yardımsever marina işletmelerinin ekstra ücret almadan sadece atık bedeli ile hizmet vermeleri değil.. Mesele, "yaa ortada bir ucube var idare ediverin işte, kavga da çıkarmayın meselesi de olmamalı.." Ben atığımı denize boşaltmak istemiyorum, kart kabul, vergi kabul, hem de gönülden kabul ama bunun içn Allah aşkına ayağı yere basan, mantıksal örgüsü düzgün, amatör denizciliği bilen anlayan insanların yazdığı, işleyen bir mevzuat istiyorum...

 



  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

 
Yukarı git