Konu başlığı DADD'ın üyelerine yönelik duyurusu ve konuyu ele alış biçimiydi ama maden yine dönüp dolaşıp mevzuata geldik;
bence sorun Ticari Tekne kurgusu üzerinden özel teknelere biçilen donda..
Ticari tekneler her seyirleri için bir transitlog düzenliyorlar ve 15 gün süreyi ya da 2 gün süreyi işletebilecekleri bir kontrol sistemi var. Özel tekneler için bu yok... Kanun ve yönetmelikleri yorumlarken iyi, kötü, yapıverilsin canım ne var, Marina kaptan-ı deryası mısın sorusu ile cevap bulamayacağımız açık..
İdare bir süre belirlerken bu sürenin neye göre hesaplanacağını, neye göre tanımlanacağını, bür süre neyin kesip kesmeyeceğini belirlememişse burada mantıksal bir hata var demektir. İyi kötü evet hayır demeden mantıksal, kurgusal veya hukuksal bir hatayı dile getirmek de vatandaşlık görevidir. Yoksa yukarıda belirtildiği gibi zaten 15 günde tankımız doluyor, biz de atığımızı veriyoruz, mesele o değil..
Biraz kurgu biraz gerçek kendimden örnek vermeliyim.. Mart başında teknemi aldığım zamanlarda tam da mavi karttan DAU'ya geçiş dönemleriydi.. Teknemi aldığmda yeni bir mavi kart almam gerekirken sistem değiştiği için alamadım.. Taşucu Limanda verecek yetkili bir işletme yok.. Kumkuyu marinanın mevzuattan haberi yok, o dönemde. Anlatmaya çalıştıysam da anlamadılar ya da beceremediler. Neyse ki işinin ehli, güzel yürekli, hepimizin sevdiğini bildiğim bir dostumuzun yardımıyla ve sorumlu vatandaşlık bilinciyle bakım sonrasında kayığım suya iner inmez, Mayıs - Haziran gibi bir barkod numarası edindim. Sorun şu ki Taşucu Limanında bir atık alım tesisi yok ve bu liman onlarca büyük günübirlik tur teknesinin bağlandığı, hergün binlerce kişinin gevrek erik dalı ezgileri eşliğinde deniz turu yaptığı, küçük koyların köpük partileriyle şenlendiği bir yer...
Pandemi sayesinde neredeyse hemen her hafta 4 günümü denizde geçirdim.. Bu arada 2 -3 defa SG teknemi ziyaret etti ancak atık durumunu sormadı... Onlar da biliyorlar ki, hepimizin bağlı olduğu bu limanda atık veremiyoruz.. Neyse uzatmayayım.. Bizim uykularımız Eylül ayı başında 18 günlük Taşucu - Kekova - Kumkuyu seyrimizde kaçmaya başladı.. Bozyazı veya Gazipaşa neyse ama Antalya körfezini geçtikten sonra kime neyi anlatacağız korkusunu yenemedim.. bu korku neticesinde, büyük bir işgüzarlıkla Taşucu Limanından ayrılırken Liman Başkanlığına bir dilekçe ile başvurarak limandan ayrıldığım tarihi beyan ettim ve kayda almalarını sağladım.. Bunu yapmamdaki tek amaç SG ile herhangi bir uyuşmazlık durumunda bu dilekçeyi kanıt olarak sunmayı düşündüm.. İşgüzarlık diyorum çünkü durduk yere, seyahat özgürlüğümü, kendi kişi temel hak ve özgürlüğümü, kendi kendime kısıtlamış oldum. Neden? Devletin, kendi mantıksal hatasından dolayı, bana maddi bir zarar doğmasın diye..
Ve, kendimce cin fikirli bir hareketle aldığım aksiyonun verdiği rahatlıkla seyre başladık. 2. Gün Körfez geçişimizin 30 millik 3'te 1'ini tamamlamışken gece tam 23:30 sularında bir sahil güvenlik botu hayalet gibi sessizce yaklaşıp bir anda projektörlerini dibimizde açıvermesin mi? Eşim de ben de tavşan gibi kaldık.. 2 dakikalık şokun ardından dedim ki herhalde körfez ortasında atık sormayacaklardır.. Neyse ki sormadılar ama yer mi, ben kayıtlı dilekçemin bir örneğini bağlama kütüğünün yanında tutuyorum, bot komutanı gık dese çıkartıp carlamaya başlayacağım.. Neyseki böyle bir şey olmadı, körfez ortasında kaçak göçmen ihbarı nedeniyle devriye atıyorlarmış.. Bu geceyarısı heyecanının ardından Taşucu - Aydıncık- Gazipaşa-Cineviz Limanı etaplarını tamalayıp Kekova'ya varır varmaz, ilk iş olarak Üçağız'da atığımı vererek (!), derin bir oh çektim.. Dönüşte de kemer marinada bırakarak işimizi sağlama aldık.. Şimdi 1 aydır Kumkuyu'dayım teknem 1 aydır hiç yürümedi; haliyle atığım oluşmadı, durduk yere 15 günde bir atık verecek miyim, hayır. Kimse veriyor mu, o da hayır.. Yarın 29 Ekim'de tatiliyle 5 gün seyre çıktığımda SG süreyi nereden başlatarak nasıl hesaplayacak, nasıl kesecek biri bana söylesin lütfen.... Eğer benim beyanımı esas alıp ona göre işlemlerine devam edecekse amenna, ama aksi bir yorumda iş, benim açımdan çok stresli bir hal alacak...
Eee Canım, git de bir atığını veriver demeyin, 23 Eylül'de atık vermişim 27 Eylül tarihinde Limana bağlanmışım; bu demek ki 4 gün tüketmişim devletin bana tanıdığı süreden, geri kalan 11 gün hakkım öylece duruyor.. Hadi anlatalım bunu...
Mesele SG'nin iyi komutanlarının, anlayışlı tavırları, sorumlu tekne sahiplerinin kurala uymaları veya yardımsever marina işletmelerinin ekstra ücret almadan sadece atık bedeli ile hizmet vermeleri değil.. Mesele, "yaa ortada bir ucube var idare ediverin işte, kavga da çıkarmayın meselesi de olmamalı.." Ben atığımı denize boşaltmak istemiyorum, kart kabul, vergi kabul, hem de gönülden kabul ama bunun içn Allah aşkına ayağı yere basan, mantıksal örgüsü düzgün, amatör denizciliği bilen anlayan insanların yazdığı, işleyen bir mevzuat istiyorum...