Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Folkboat..

  • *
  • İleti: 3573
Folkboat..
OP: 22 Şubat 2017, 09:31:50
Bir sürü dikkat çekici başlık düşündüm aslında. Ancak sonra farkına vardım ki Folkboat zaten yeteri kadar dikkat çekici.

İlk baktığım teknelerdendi Folkboat. Birebir gerçek bir folkboat mıydı bilmiyorum ancak , daha yeni kiralik tekne ile tatil yapmış, dönmüştüm ve bu işlerden bir haber olan ben , hiç hoşlaşmamıştım bu tekneden.

Şimdi ise , önünde saygı ile eğiliyorum. Hiç folkboat kullanmadım. Ancak kullananları çok dinledim.

Hakan Erim 'in satın aldığı Uçarı, Aali San 'ın teknesi. Aali bu tekneyi Arduman tersanesinde görür. Arduman tarafından bire bir ölçülerinde yapılan , ancak ve doğal olarak , Türkiye 'de kimsenin rağbet etmediği bu tekne, tersanenin dışında üzerinde yapraklar v.s. Öylece durmaktadır. O dönem tekne almayı düşünmeyen Aali , tersaneden çıktığında tekneyi satın almış bulur kendini.

Hani yazıyor ya , Fenerbahçe açıklarında yaşadıklarını camadan vurmak ile ilgili.  Bence Aali camadan vurmayı bilmiyor. :) Öğrenememiş. Nedeni ise çok basit. Kullandığı teknede camadan düzeneği yokmuş. Çünkü gerek yokmuş. Folkboat ın en önemli özelliklerinden birisi camadan düzeneği olmaması. Çünkü gerek yok. Bu yüzden nereden bilecek Aali camadan nasıl vurulur. :)

Nitekim, sonrasında bu yelkenliyi satın alan ve tam bir Türk aklı ile hareket ederek, camadan düzeneği kurmaya çalışan Hakan Erim, yabancı kaynakları araştırırken öğrenir Folkboat ın bu özelliğini. Bu yelkenlide camadan vurulmadığını , çünkü gerek olmadığını öğrendiğinde yaşadığı şaşkınlığı ve anlatırken hala benzer duyguları yaşadığını hatırlıyorum.

Folkboat'u , benim gibi önceden bilmeyen dostlar, folkboat randa arma filan değil. Bildiğiniz Markoni arma. Markoni arma ama omurga salma. Bak sen şu işe ? Markoni arma da omurga salma nasıl oluyormuş canım.. ?

Oluyor işte. aslında bu konuyu Aali den rica etmiştim ancak daha yazmadı. Ancak bu konu ile ilgili Burak dostumuz, bana çok önemli bir kaynak kitap gönderdi.

" THE FOLK BOAT STORY "

From Cult to Classic- the Renaissance of a legend.

Dieter Loibner

Şu söz çok anlamlı.. "From Cult to Classic- the Renaissance of a legend."

İşte bu tercüme işi çok zor. demek isteniyor ki, "çok eski zamanlardan, yaşanmışlıklardan gelerek klasikleşmiş, efsane olmuş bir değerin, yeni elde edilen bilgiler ışığında muhteşem gelişimi. rönesansı"

Üstelik folkboat seri üretim için tasarlanmış bir yelkenli. İnsanlara yelkeni kolayca öğretebilmek ve yaygınlaştırmak için tasarlanmış.

Binlerce yıllık tecrübeler, yeni gelişmeler ile harmanlanmış, ortaya gerçek anlamda " modern









  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Folkboat..
#1: 22 Şubat 2017, 10:01:06
anlamdığım bir nedenle yazıyı bölmüşüm. Tekrar koyuyorum..


Binlerce yıllık tecrübeler, yeni gelişmeler ile harmanlanmış, ortaya gerçek anlamda " modern" bir yelkenli çıkmıştır.

Tasarımı bitince, ilk folkboat , Göteborg Arendals ta inşaa edilir. 1941 yılının yılbaşında biter , biter bitmesine ama,. İskandinavya nın soğuk ve karanlık kışı  yüzünden denize inemez.

Daha önemli bir problem ise yelkenleri yoktur. Yoktur çünkü ikinci dünya savaşı hızla devam etmektedir, yelken kumaşı dokuyacak pamuk yoktur. Oysa 61 adet yapılacak olan folkboat için yelken kumaşı ve dolayısı ile pamuk gerekir.  Nihayetinde yelkenler dikilir ve - Göteborg limanında buzlar kırılacak derecede incelince -  (adamlar denize tekne indirememişler, deniz donmuş, hava soğuk diye mızmızlananlara duyurulur )  22 Nisan 1942 de ilk folkboat denize iner.

İşin bir diğer ilginç yönü, Flok ve ana yelken toplamı sadece 24 m2 dir. Benzer boya sahip, Tayo Mar 'ın yelken alanı 43 m2 . Öyle kıyaslayın yani ne kadar küçük olduğunu.

Ancak herkesin kafasında , bu kadar küçük yelken alanı ile omurga salma bir gövdenin nasıl yürüyeceğidir. Folkboat, yelkenli matematiğini alt üst eder. 1977 de Fyn adasındaki bir yarışta ortalama dikkat edin ortalama dedi 9 knot hız yapar.

2001 yılında GPS saati kullanılarak yapılan bir ölçümlemede folkboatın maksimum hızı ölçülmüş olur. 10.7 knot.

30 knot havada yelken küçültmeye gerek duyulmadan kullanılabilen bu efsane yelkenli , dünyada binden fazla üretilmiş ve bir çok kişi dünya turu atmıştır.

folkboat , basit, denizci,  kolay ve seri üretilebilme gibi prensipler göz önüne alınarak tasarlanmış bir yelkenlidir. elitistler, bol paralı, kaslı yarışçılar için değil.. (ben demiyorum yazarı diyor .. bu da  dangalak her halde .. )

Bu inanılmaz tasarımın bu derece başarılı olmasındaki en önemli nedenlerden birisi bence omurga salmanın, sanki bir uçak kanadı gibi pruva hattından geriye doğru bir üçgen formunda olması. Bir diğer nedeni de , gövdenin yüzüyor ancak salmanın bir bıçak gibi aşağıya doğru iniyor olması.

Ya dostlar, omurga salmalı , markoni arma yelkenli .. hani şu Mersin de 40 bin TL ye satılamayan..

Bu inanılmaz tasarımın hikayesini kitabı okudukça yayınlamaya devam edeceğim. Ancak bir teke daha var yazmak istediğim. O da yine Burak dostumuzun katkısı ile haberim oldu.

 Romilly.. randa arma , yawl.  Yarışlarda da kullanılan bir tekne.  Gurcata yok, dahası incelediğim kadarı ile çarmıh ta yok.. Yok artık , çarmıhsız gurcatasız, randa arma .. daha neler..

Geçmiş geçmişte kaldı dimi ama.. Dangalak bu gavurlar..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: Folkboat..
#2: 22 Şubat 2017, 11:19:36
Ersincim,
güzel konu açmışsın.
Ya da belki başkaları için güzel ya da enteresan değildir de ; benim için anılarla dolu eski güzel zamanlara ait meseleler...
Izninle ufak tefek düzeltmeler yapayım önce ; tekneyi aldığim dönemde tekne almayı düşünmüyor degildim, alacak halim yoktu. Ayrica kafayı kendi yapacağım modern ve çeneli gövdeli, asgari 10m boyda, aluminyum bir tekneye takmıştım. Yani Folkeboat ile benim hayal ettigım teknenin tek ortak özellikleri ikisinin de suda yüzebilmeleriydi herhalde...Ama o "namussuz Folkeboat " ben aluminyum ve performansci kayıkçidan bir ahşapcı ve illa klasik olmasa da , kibarcasi retro design'ci, öz Türkçesi " çakma klasikçi " bi meraklı yarattı.

Uçarıyı Kurt Kiremit fabrikasının bahçesinde bir agacin altinda keşfettigimde ve almam için israr edildiginde ( yeni ev almış ve borçlanmıştik, yeni çocuğumuz olmuştu filan falan) karizmayı çizdirmemek için " param yok " diyemedigimden, " nasil olsa kabul etmezler " diye düşündüğüm bir ödeme plani önerdim. Ben " yürü git evladım, başımızi derde sokma..." cevabıni beklerken, " tekne senindir, istersen hemen indirelim suya..." cevabını aldım ve tekne sahibi oluverdim. Bir biçimde taksitler odendi, tekne yürutuldu.

Ikinci söylemek istediğim, - dünyada binlerce benzeri olduğu gibi, mesela Ingilizlerin bindirme değil, düz kaplanmış Folkeboatlari baska bir örnektir-; Uçarı ve biri hariç diger Arduman Folkeboatları ( govde boyutlari, ana tasarım ve ölçulere dokunulmadan) orjinal Folkeboat planindan kimi farklılıklara sahiptir. Mesela denize giderleri olan yükseltilmiş havuzluk ya da bir parca yükseltilmiş kamara yapisi gibi.

Uçüncü soyleyecegim Uçarı ile hiç camadan talimi yapmadım, zira yelkende camadan tertibati yoktu. Benim problemim diregin konumu ve ( hiç kullanılmamiş, sifir )  yelkenlerin biçilmesiyle ilgiliydi. Bir sezonun sonunda diregin dogru konumunu deneme yanilma yoluyla tespit ettim. Parayı bulup North Sails Turkiyeden sevgili Irfan da bana iki yelken yapınca ; bizim düz gidemez hantal Folkeboattan bir yarış tazısı çıkıverdi...Bir rallide 11,5 m civarina kadar 14-15 tekne Güzelceden çikmıştık, 7.65 m boylu Ucarida eşim ve 2 ve 4 yaşlarinda iki kızim, filonun başina geçtik ve Sivriadaya kadar kimse bize yetişemedi. Sanırım ilk yetişip gecen Kaan Erdem ve Maydonoz'u olmuştu.

Folkeboat herşeye rağmen elbette bir hız makinası değil...Ama denizcilerin yüzyillar oncesinden bildikleri gibi, narin teknelerin göreceli hızlı olacaklari prensibine göre tasarlanmış. Ingilizcesi aklıma gelemedi şimdi, Almanların Schaerenkreuzer dedikleri, fyord gezgini diyebilecegimiz kuzeyli tekne tipi. Bu tipte boyu 15 metrelere varıp eni 2 metreyi anca aşan yarış tekneleri bir asırdır üretiliyor ve bunlar çok güzel yürüyor tabii...Ama iç hacim arama ! Iskandinavlar bu en/boy oranini ( ya da oransizligini )  bir dönem öyle abartmışlar ki denize indiği sezon tüm kupaları göturen tekne ilk kışinda karada ortasindan bükülüverir, kullanilmaz hale gelirmiş. Ensiz ama yüksek safra oranlı, hiç de hafif sayilamayacak tekneler bunlar ).

Uretilmiş Folkeboat sayisi ise binden çok fazla. Uydurmuyorsam 4000li bir rakam ve bu sayıyla dünyada hala en fazla üretilmiş tekne olma rekorunun sahibi idi.

Harika bir teknedir. Şu an çok titiz bir dostum getirtilen plandan en ufak bir aykıriliğa izin vermeden Tuzlada Barbarosda bir tane inşa ettirdi, suya inmek üzere, bende dört gözle ilk deneme turlarını bekliyorum.

Son olarak da ( seni ve bazı sevgili dostlarımı kızdırmayi göze alarak ) bir şey söylemek istiyorum : Eğer bu günün çözumlerinin yanliş olduğu, doğrunun geçmişte yapılmış olanlar olduğunü düşünürsek önemli bir hataya düşeriz. Ilmin ve fennin 100 senede, 50 senede ilerlememiş hatta geçmişin gerisine düşmüş olduğunu düşünmek fahiş bir hata olur...Akla da aykıri elbette.

Günümüz teknelerinden klasiklerin tadını alamiyorsak da daha rahat yaşıyoruz üstlerinde, daha rahat kullanıyoruz. Elbette daha güvensiz de değiller...Ama artık başka kriterlere göre tasarlanıyorlar...Burada biz kullanıcilar tasarimla ilgili bir itirazda bulunacaksak bu ancak " kimi seri uretim tekneler tek tek son kullanici müsteri için değil, charter firmalarının ticari gereksinim ve şartlarına göre üretiliyorlar, bu nedenle de tam benim aradıgım tekne olamıyorlar " savı olabilir. Günümüz dünyasında da buna çare yok...Otomobil üretsem Ersinin istedigi arabayı mi yaparim, yoksa benden senede 20.000 araba alacak arac kiralama şirketinin patronunun tarif ettiği arabayı mi ? ( Kim takar Böke'yi gibi oldu  kusura bakma  ;D )
Maruzatım bunlardır efendim, kalın sağlıcakla
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Folkboat..
#3: 22 Şubat 2017, 12:16:26
BU konu da çok su kaldıracak belli.

Geçen hafta fuardaydım. Yelkenli yatçılığın sahibi Anıl bey ile bir konu ile ilgili görüşüyoruz. Son fiyat listesi aldım. Derdim eşime bir sürpriz yapabilirmiyim acaba doğum gününde.

Geçenlerde yerden yere vurduğum, Duffor Grand Large 'ı gözüme kestirdim. Fiyat çok makul, iç hacim çok büyük, havuz 41 ffet gibi. Boyu da abarmak için çok yeterli 32 feet.  Bir haftalığına doğru dürüst bir otelde kalsanız çok daha pahalıya gelir.

Eğer aşağı değil de Kuey egeye gidersem tek başıma, O zaman Marmaris ve koylarını gezmek için bu tekneyi kiralayacağım.  Kriterler farklı yani.

Tekrar yazayım.. Bakın , fuarda en küçük yelkenli 34 feet filandı sanırım. Ben çok daha küçük bütçelerle yapılabilecek örnekler olduğunu, ahşap türevi malzemeler ile tekne yapmanın o kadar da zor olmadığını , tornavida bile tutmamış adamların tekne yaptığını anlatmaya çalışıyorum.

İstanbul şartlarında 30 feet üzeri tekneleri muhafaza etmenin çok zor olduğunu, Bunun yerine daha küçük tekneler ile kısa kısa seyirler ile çok keyifli anlar yaşanabileceğini, bu tür bir gerçek amatör denizci kitlesi yaratılabilirse , bunun başka ülkelerde de bir sanayiye dönüşebileceğini anlataya çalışıyorum.

Bugünkü Türkiye standartlarında 50 bin Euro çok büyük bir bedel. Ortalama amatör bir genç yelekencinin ayıracağı bütçe 20 bin euroyu geçmez. ama kimse bunlara uygun tekne üretmiyor. Çünkü nasıl pazarlanması gerektiğine yeteri kadar kafa yormuyorlar.

O yüzden artık ekonomik ömrünü tamamlamış tekneler hala çok yüksek bedeller ile satılıyor. Bu konuda yorum alalım.. Bu konuyu tartışalım istiyorum.

Türkiye denizlerinde , Türk insanının ihtiyaçlarına en uygun tekne hangisidir. Bunu tartışalım.. Wooden Boat forum da adamlar dünyayı dolaşabilecekleri en uygun en küçük tekne hangisidir bunu tartışıyorlar. Gıpta ile okuyorum.

30 feet üzeri teknelerle ilgilenmiyorlar ha. Konu başlığı da 2? diye açılmış zaten.

Çok önemli bir şey söylemek istiyorum.

Kim , 50,100 yıllık gelişmeleri göz ardı edebilir ki. ? Epoksi ve su kontrası, elyaf, mükemmel yelken kumaşları.. Halatlar ve motorlar.

Ben bunların gelenekselleşmiş , deneyimlenmiş mirasın üzerine inşa edilmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Folkboat bunun en güzel örneklerinden biri. O yüzden bu konu başlığını açtım. Çok doğru bir şekilde tasarlanmış omurga salma bir yelkenli ile bu kadar küçük bir yelken alanı ile , Markoni armanın tüm üstünlükleri gözününe alınarak, mükemmel bir tasarım ortaya çıkmış. Herkesin ulaşabileceği, seri üretime uygun, kolay kullanılabilen, üstelik denizci bir tekne. Hızlı da..

demek ki istenince olabiliyor. Ben bugünkü pahalı "şey" lerin, bu özellikleri taşımadığını görüyorum. İtirazım buna. Ama dünyadaki tek yelkenliler bunlar değiller, eski armalar, basitlikleri ve ucuzlukları nedeni ile tek tek ortaya çıkarılıp yapılıyor işte. Ve bu artarak devam edecek, ediyor.

Görünüşe göre biz her zaman olduğu gibi arkadan nal toplamaya, bu konular anlatmaya çalışanlara da dangalak demeye devam edeceğiz.

Olsun.. Galip sayılır bu yolda malup..




  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Folkboat..
#4: 22 Şubat 2017, 12:59:37

O yüzden artık ekonomik ömrünü tamamlamış tekneler hala çok yüksek bedeller ile satılıyor. Bu konuda yorum alalım.. Bu konuyu tartışalım istiyorum.
Tartışalım, hatta bu tip tekneler de "ekonomik ömür" nedir ? eski dizaynlarda var mıdır ? konusunu da konuşalım.
Türkiye denizlerinde , Türk insanının ihtiyaçlarına en uygun tekne hangisidir. Bunu tartışalım.. Wooden Boat forum da adamlar dünyayı dolaşabilecekleri en uygun en küçük tekne hangisidir bunu tartışıyorlar. Gıpta ile okuyorum.
Tartışalım ama önyargıları bir kenara bırakmak gerektiği gibi tercihleri konuşalım, kişisel tercihlerin yanlışlığını değil
30 feet üzeri teknelerle ilgilenmiyorlar ha. Konu başlığı da 2? diye açılmış zaten.
30 ft altı olabilir, önemli olan nasıl bir tekne olması gerektiği ile ülkemizde nasıl tekneler üretildiği
Ben bugünkü pahalı "şey" lerin, bu özellikleri taşımadığını görüyorum. İtirazım buna. Ama dünyadaki tek yelkenliler bunlar değiller, eski armalar, basitlikleri ve ucuzlukları nedeni ile tek tek ortaya çıkarılıp yapılıyor işte. Ve bu artarak devam edecek, ediyor.
Bu teknelerin "ucuzluk" ve "ulaşılabilirliklerini" konuşalım
Görünüşe göre biz her zaman olduğu gibi arkadan nal toplamaya, bu konular anlatmaya çalışanlara da dangalak demeye devam edeceğiz.
Olsun.. Galip sayılır bu yolda malup..
Yok böyle bir şey, hep söylüyorum anlatmak başka şey, anlatmaya çalışırken konudan uzaklaşıp, tercihleri eleştirmeye başlamak, konunun başka mecralara kaçmasını sağlamak başka şey. 

  • IP logged

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Folkboat..
#5: 22 Şubat 2017, 13:04:32
Sevgili Ersin çok güzel bir başlık bu.
Folkeboat  benim de çok beğendiğim , Türkiye de üretilmesi ya da pazarlanması en kolay tekne , aynı zamanda bizim sularımıza da çok uygun özellikle Karadeniz e.

Tekne ithalatçılarının ya da imalatçılarının , ülkenin gelir dağılımı ,bölge özellikleri ve halkın alışkanlıkları vb. Gibi kriterleri gözönüne alarak ona uygun segmentlerde tekne pazarlama ve satış planı yaptıklarını hiç sanmıyorum.   

Senin benim gibi dergilerden okuyorlar piyasayı ve birkaç parası bol hevesli ya da charter firmasına uygun tekneleri getiriyorlar fuara .

Düzelir bir gün inşallah. C:-)

  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Folkboat..
#6: 22 Şubat 2017, 13:11:40

O yüzden artık ekonomik ömrünü tamamlamış tekneler hala çok yüksek bedeller ile satılıyor. Bu konuda yorum alalım.. Bu konuyu tartışalım istiyorum.
Tartışalım, hatta bu tip tekneler de "ekonomik ömür" nedir ? eski dizaynlarda var mıdır ? konusunu da konuşalım.
Türkiye denizlerinde , Türk insanının ihtiyaçlarına en uygun tekne hangisidir. Bunu tartışalım.. Wooden Boat forum da adamlar dünyayı dolaşabilecekleri en uygun en küçük tekne hangisidir bunu tartışıyorlar. Gıpta ile okuyorum.
Tartışalım ama önyargıları bir kenara bırakmak gerektiği gibi tercihleri konuşalım, kişisel tercihlerin yanlışlığını değil
30 feet üzeri teknelerle ilgilenmiyorlar ha. Konu başlığı da 2? diye açılmış zaten.
30 ft altı olabilir, önemli olan nasıl bir tekne olması gerektiği ile ülkemizde nasıl tekneler üretildiği
Ben bugünkü pahalı "şey" lerin, bu özellikleri taşımadığını görüyorum. İtirazım buna. Ama dünyadaki tek yelkenliler bunlar değiller, eski armalar, basitlikleri ve ucuzlukları nedeni ile tek tek ortaya çıkarılıp yapılıyor işte. Ve bu artarak devam edecek, ediyor.
Bu teknelerin "ucuzluk" ve "ulaşılabilirliklerini" konuşalım
Görünüşe göre biz her zaman olduğu gibi arkadan nal toplamaya, bu konular anlatmaya çalışanlara da dangalak demeye devam edeceğiz.
Olsun.. Galip sayılır bu yolda malup..
Yok böyle bir şey, hep söylüyorum anlatmak başka şey, anlatmaya çalışırken konudan uzaklaşıp, tercihleri eleştirmeye başlamak, konunun başka mecralara kaçmasını sağlamak başka şey. 

Tercihleri neden eleştirmeyelim? Ben de bunu soruyorum. 
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Folkboat..
#7: 22 Şubat 2017, 13:18:30
Çünkü,
Kişilerin tercihlerine empati ile yaklaşıp eksik olduğunu düşündüğümüz yanlarını göstermek/söylemek ayrı şey, aşağılamak, iş bilmezlikle suçlamak, alaycı bir dille yermek ayrı şey.

Elbette tanımında olduğu gibi, "bir düşüncenin, bir yargının, bir davranışın vb. doğruluk ya da yanlışlığını ortaya çıkarmak, gerçek değerini belirtmek üzere onu inceleyip sonuca varmak." değerlendirilirse neden eleştirilmesin.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 22 Şubat 2017, 13:20:17 Gönderen: Tan Kaan Özkan »

  • *
  • İleti: 68
Ynt: Folkboat..
#8: 22 Şubat 2017, 13:21:26

Tercihleri neden eleştirmeyelim? Ben de bunu soruyorum.

Çünkü tercih kişiseldir. İşin içine zevkler ve renkler girer.
6.10 boyunda ancak kaporta dışında hiç bir hatch ve lumbozu olmayan yelkenlisi olan bir arkadaşımıza, "şuna iki lumboz açtırsan kamara aydınlanır, ferahlar" dediğimizde, "ben böyle seviyorum" dedi, sustuk.
Onun tercihiydi.
Eleştirmeye devam etseydik, o da bize "madem öyle al bundan bir tane, sen açtır lumbozu" deseydi ne derdik acaba, ve tartışmanın sonucu ne olurdu? En iyi ihtimalle kalpler kırılırdı.
Tercihlere saygı duymak gerek.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 22 Şubat 2017, 13:30:05 Gönderen: Erol Yapıcı »

  • *
  • İleti: 1343
Ynt: Folkboat..
#9: 22 Şubat 2017, 14:12:42
Aynı dizaynırın (Nigel Irens) ROXANE isimli teknesi de aynı karakterde bunu da incelemeni öneririm.

Nigel Irens'in desteği ile Tam senin hoşlanacağın tip ve boyda tekneler çizen,ancak çok genç yaşta vefat eden Ed Burnett isimli dizaynırın planlarını da incelersen iyi olur.Benim en beğendiğim planından yapılan ZINNIA satılıkmış.
  http://www.yachtworld.com/boats/1998/Ed-Burnett-Gaff-Cutter-2905644/United-Kingdom#.WK1vR9SLSlF

Belki  başka başlıkta bu konudan konuşabiliriz.Folkeboat konusunu bozmasın.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

E

ERDEMCAKIR

Ynt: Folkboat..
#10: 22 Şubat 2017, 18:22:41
Folkboat Central GmbH'a yada tekneleri inşaa eden Polonya da ki POLAR Yacht adlı tersaneye şöyle bir teklif ile gitmeyi planlamıştım 2013 yılında.

Polar Yacht, kalıba ihtiyaç duyan tüm parçaları gönderecek, biz de burada kalan ahşap parçaları imal edecektik.Bir nevi montaj hattı kuracaktık. Bu sayede bitmiş tekne yerine, malzeme ithal edeceğimiz için vergi avantajı sağlayacaktık. Proje tozlu raflar da ki yerini aldı, diğer projelerle birlikte doğru zamanı bekliyor.















http://www.folkboat.de/

http://www.polaryachts.com/folkboat
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Folkboat..
#11: 22 Şubat 2017, 19:36:01
Bu gün, bu sezon yapacağım seyir için , Tayo Mar 'ın direk bakımını yaptırmak için yapıldığı tersaneye gittim. Yanında Barbaros yatçılıkta yapımı bir ara durmuş olan Folkboat 'ı da görme şansım oldu. Hayli ilerlemiş. Üzerine çıkıp iyice inceledim. Denizde nasıl gittiğini hayal etmeye çalıştım. Motorunu yerleştirmişler. 9 beygir Yanmar koymuşlar. Yakında biter. Direği alüminyum yapacaklarmış. Keşke krem rengine boyayıp öyle taksalar bari.

Bu arada Barbaros yatçılıkta sohbet ederken , ahşap direğin korunması ile ilgili konuştuk. Ahşap dieğe epoksi elyaf kaplanmasını da.

dürüst söylemek gerekir ise fiyatları pahalı. Ama işçiliklerine söylenebilecek hiç bir şey yok. anlaşılan direk yine bana kaldı. :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: Folkboat..
#12: 22 Şubat 2017, 20:23:29
Ersin, güncel durumu bilmiyorum ama Folkeboat öyle ucuz bir tekne değil ki ?
Uydurmuyorsam fiber folkeboat 40.000 Avro civarı idi...Bir zamanlar uyanık geçinen bir Alman da BAE'de ahşap Folkeboatlar üretip hediyesi 70.000 mi 100.000 Avro mu ne o fiyatlara satmaya kalktı ; battı gitti kendisi de, projesi de...

Yeniden bir "halk teknesi " icad edilecekse bu Folkeboat olmaz.
Ha, ne olabilecegini bilsem söyler, hatta yapımına girişirdim.

Ama bizde neyin tutacağı, neyin tutmayacağına, neyin kaç para olması gerektigine rufailer karar verir. Benim aklım ermiyor. ( Üstelik sadece Türk insanını hirpalamayalım...Alman Yacht dergisi takip ettigim surede defalarca küçük tekne tasarım yarışmaları açtı. Bu yarışmalara ünlü tasarımcılardan da katılanlar oldu. Içlerinde çok cazip veya enteresan tasarımlar da vardi...Bir tanesi bile seri üretime uygulanmadı. Tek tük bir iki tanesi meraklılarca inşa edildi, arkası gelmedi )

Ben mesela azami 9 metreye kadar, havuzluğu olabildiğince geniş, minik davlumbazli, 4 kisiye rahatca yetecek öyle pek yelken iddiası olmayan bir teknenin ucuz üretilirse Turkiyede çok iş yapacağıni, herkes için bir başlangıç teknesi olup yüzlerce satacağını düşünür dururdum. Hatta bir Isvecli tasarımcının böyle bir projesi vardi, ona talip olmaya kalkmıştım...

Sonra sahibini, firmayı, hatta ürettikleri tekneleri tanimadığım Barbarossa bu düşündüğüm teknenin neredeyse aynisini yapti.Galiba adı Nomad 29 veya öyle birşeydi.  Bir tanesi, belki ilk olani Fenerbahçe marinaya gelmişti. Adam işi çözdü, malı götürdü...diye düşünmüştüm. 10 seneden fazla geçti, bir ikincisini görmedim.  :-\

Zordur kardeşim Türk insanina mal beğendirmek...
Umarım aklına üretici olmayı filan getirmiyorsundur ; am-man uzak dur !  ;D
  • IP logged
« Son Düzenleme: 22 Şubat 2017, 20:29:18 Gönderen: Ali San »

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: Folkboat..
#13: 22 Şubat 2017, 20:38:16
Bahsettiğiniz tekne bu sanırım Aali bey,







  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Ynt: Folkboat..
#14: 22 Şubat 2017, 20:43:56
Sanırım Barborosso yatın esinlendiği tekneler aşağıda kiler olsa gerek.

Üstelikranda arma.







  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

 
Yukarı git