İlgili makaleyi ve bir sürü yorumları okudum aklımdan bir sürü acayip düşünce geçti. bu yüzden kanal İstanbul için bir şey yazmayayım ama , küçüklükten beri aklımda olan bir şeyler var.
Niye hep denizi dolduruyoruz ki?
Örneğin Karadeniz'de her kasaba bir dere, çay, ırmak işte ne derseniz onun etrafına kurulmuştur. Bu dere yatakları, deniz suyu içerilere girebilecek şekilde açılsa , Ağva gibi, Riva gibi yada Bartın gibi içerilere kadar tekneler girebilse güzel olur diye hayal etmiştim. Yapay fiyortlar oluşturulsa yani. Ben bunu hep küçüklüğümden beri İnebolu Çayı için düşünmüşümdür. Böylelikle bahar aylarında sellerin ve taşkınlarında önü alınmış olurdu. Yatağı genişletilen ve derinleştirilen derenin debisi ciddi düşeceğinden risk ortadan kalkardı.
Hemde insanlar bu dere boyunda tatlı tuzlu her suda yaşayan balıkları da tutarlardı.
Olayı İstanbul'a uyarlayacak olursak Basın Ekspres yolunun yanından geçen saçma sapan bir dere yatağı var. Beş altı sene önce taşıp bir sürü masum insanın ölmesine vesile olmuştu. İşte bu dere yatağı İkitelli'ya Kadar açılsa üzerinde deniz otobüsü çalışsa fena mı olurdu. Yada Şu Zeytinburnu'ndan girip, Davutpaşa Terazidere ye doğru giden iğrenç kokan dere ıslah edilip bu hale getirilse, Amsterdam gibi olurdu ortam. İnsanlar bu dere kenarında tekne evler de yaşasalar.
Ama neyse unuttum düşünmemiş ve yazmamış sayalım, çünkü etrafı rant denizi olurdu yine.