* 2009 Barcelona Boat Show'da , Geleneksel Marina Alanı'nın bir parçası olarak, "Sakin Seyir" dediğimiz şeyin halka açık bir sunumu vardı. Bu fikir ilk kez - "hareket" olarak adlandırılmak için hâlâ çok erken olabilir - kozasından çıkıp kendini toplumda sunmak oldu. Etkinlik iyi karşılandı ve Mallorca 360ràdio ile Navegar dergisi gibi bazı medyada yankı buldu. Fikir caziptir ve kesinlikle sempati yaratıyor; ve hatta onu "şiirsel" olarak tanımlayan manifestosunu bulanlar bile var. Ama şimdi, iki yıllık çevrimiçi koşudan sonra, bunun yeterli olup olmadığını merak ediyorum.
** Ben öyle düşünmüyorum. "Yavaş Yelken" fikrinin yeşermesini ve yayılmasını istiyorsak, cazip bir şey getirmesi gerektiğini düşünüyorum: değer getirmeli, sadece teknecilere değil, genel olarak topluma faydalı olmalıdır. Sakin Seyir gerçek bir hareket haline gelmek için hangi değerleri sağlayabilir?
Boğayı boynuzlardan yakalamadan önce, nerede olduğumuza bakalım. 19 Ocak 2009'da, internet okyanusunda, bir şişedeki mesaj gibi, bu blogdan
http://elmareselcami.blogspot.com/ "Sakin Seyir Manifestosu" gün yüzüne çıkarıldı. Buradaki ve yurt dışındaki diğer bloglar manifestoyu İspanyolca, Katalanca ve Galiçya diline ek olarak İngilizce'ye çevirdi. Ancak yaygınlaştırılmasında önemli bir ivme kazandıran, şu anda farklı ülkelerden 1.000 üyesi bulunan "Slow Sailing - Facebook" grubunun oluşturulmasıdır. Manifesto tercümeleri, grubun bazı üyelerinin Fransızca, Portekizce, Yunanca ve Türkçe işbirliğinin sonucudur.
Facebook grubu, sakince yaşarken paylaştığımız tüm tekneciler arasında bilgi, iletişim ve paylaşım alanıdır. Bu fikirle özdeşleşen herkesin yavaş hareket felsefesi ile bağlantı kurabileceği bir alandır. Ve bu, denizcileri de içerir, çünkü sakin seyir spor veya yarışa karşı değildir, ancak rekabet birçok yelkencinin ana motivasyonu da değildir.
SAKİN SEYİR MANİFESTOSU
1- Önemli olan tekne değildir. Önemli olan senin teknen ve denizle kurduğun ilişkidir. Boyunun, bedelinin veya donanımının, kürekli bir sandal veya büyük bir yat olmasının da hiç önemi yok. Önemli olan onu diğer bütün sahip olduğun nesneler gibi görmeyip, sana zevk veren, unutulmaz deneyimler yaşatan, denizi tanıtan ve en önemlisi seni sana tanıtan bir yol arkadaşı olarak gör.
2- Limanda bağlı olsa bile içinde zaman geçir. Yaşam alanının bir parçası olsun. Teknen üzerinde çalış, tamir et ki teknen de ortaya koyduğun eserlerden biri olsun. Bu, sen ve teknen arasında daha sağlam bağlar kurulmasını sağlar.
3- Denize çıktığında aceleci olma. Uzun bir yolculuk yapacakmışsın gibi dönüş saatini düşünmeden yola çık. Kol saatini unut ve güneşin seni yönlendirmesine izin ver. Denklemden hız ve zamanı çıkartırsan geriye uzay kalır: Deniz.
4- Sabit rotasız ve hedefsiz yola çık. Basitçe yelken yap. Kendini rüzgâr ve denizin seni yönlendirmesine izin ver. Ne kat ettiğin ne de önünde kalan milleri düşün. Hiçbir yere gitme. Sadece denizde ol ve anın zevkini çıkart.
5- Elektronikleri unutup eski usul seyir yap. Aletlere bağlı kalmamayı öğren. Ne kadar zamandır rasat yapmadın? Seyirde yerini saptayıp kâğıt bir harita üzerine işle. Anemometreyi unut. Rüzgârı yüzünde ve ensende hisset. Seyir sanatını öğren: Gerçek denizcileri tanımlayan budur.
6- Cep telefonunu, radyoyu, müzik çaları kapat. Seni karaya bağlayan bağlantılardan belli bir zaman için kop. Sessizlik! Denizin mırıltısını, bodoslamada dalgayı, yelkenin pırpırını, rüzgârın nefesini dinle.
7- Yekeye veya dolaba yapışıp kalma. Dümeni bir arkadaşına bırakıp kendini akışa terk et. Ne kadar zamandır teknenin güvertesine şöyle rahatça uzanmadın veya bodoslamada oturup bacaklarını iki yandan sallandırmadın? Yalnız isen, yelkenleri trimle, dümeni bağla ve bırak böyle gitsin tekne. Ekibine ve teknene güven.
8- Bir seyir defterin olsun. Çıkışlarını ve hissettiğin duygularını yaz. Böylece her denizde oluşunun duygularını saklayacak ve ileride hatırlayacaksın. Bu duygularını mesela bir blogda başkaları ile de paylaş.
9- Eğer yarışmaktan hoşlanıyorsan asla ödülü düşünerek yarışma. Yarışa, denizi, tekneni ve kendini rekabet içinde tanımayı öğrenmek için gir.
10- Tekneni terk etme, o bunu asla yapmaz.
11- Her gün denizi bir an için de olsa seyret ve enerjisini içine sindir. Gittiğin her yere onu da götür.M.Cem GÜR
International Slow Sailing Manifeste/ Katalunya -Barcelona
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.