Bildiğiniz üzere bu yarışa Burağın teknesi Amiga ile katıldık. Amiga bir HR 352 , fakat baştan aşağı yenilenmiş bir tekne. Şöyle bir örnek vermek gerekirse yelkenler bu yarışta neredeyse ilk defa kullanıldı. Uzun yolculuk konforu limitlerde sağlanmış vaziyette. Merak edener için kabin aynı anda 6 kişinin bağımsız yatabileceği şekilde tasarlanmış. Biz baş kabini hiç kullanmadık .Orayı yelken gardrobu olarak kullandık. Çünkü birden fazla balon, fırtına yelkenleri , cenova ve ana yelken yedekleri , çapa ve kumanya vardı.
Bir sıkıntı vardı, gezi sınıfına bir kategori tanımlanmamıştı. Yani öyle destek sınıfı falan yoktu.Dolayısı ile bizi Irc 3 sınıfına aldılar. Toplamda her grupta 4 er tekne vardı. IRC 1, IRC 2 ve IRC 3 olarak. IRC 2 tamamen RUs teknelerinden oluşuyordu. Irc 1 de de sanırım 2 tekne yabancıydı Yine IRC 3 te de bir tekne yabancıydı. Gerisini siz düşünün artık. Hele hayran kaldığım bir rus aile vardı, zaten yarıştaki tek aileydi. Adam karısı ve iki kızıyla IRC 2 de yarıştı. Çocuklardan biri çok küçük. Ve ayaklardan birini birinci bitirdi. Diğer tüm takımlar sponsorlu ve profesyonel ekiplerden oluşan takımlardı. Öyleki takımların peşi sıra giden destek tekneleri bile vardı.
Bizde ise dümende Leo, Ana yelkende Tolga, Cenova da Kemal Abi, Balonda ve koordinasyonda Burak vardı. Bende mutfaktaydım.
İlk gün rotası Marmaristen başlayıp, Turunç tarafında bulunan bir sürü ada arasından geçip, Göcek tarafında başka bir adayı dönüp çiftlik rotasına gidilen bir rotaydı. Biz bu rotaya çok iyi başladık, hatta Göcek tarafındaki şamandırayı bile rakiplerimizin peşi sıra döndük. Mesafe uzun olunca yarış tekneleri ile aramızda bayağı fark oluyor, çünkü onların çoğu balon seyrine geçince 12 lerin üstüne çıkabiliyorlar. Bizde ise gövde süratini yakalama çabası var. Neredeyse her havada tekneyi gövde süratine çıkarttık . İlk günün sonuna doğru, yaklaşık 1- 1,5 saatlik yolumuz kaldığı anda birden rüzgar anlamsız bir şekilde kaldı. Tam 3,5 saat rüzgar bekledik, hangi alternatifi denediysek olmadı. Hatta akıntıdan yer yer geri gittik. Buna rağman 0,8 knot hızlarla, bulduğumuz küçük esintilerle epeyce ilerledik. Fakat ne yaptıysak olmadı.Bu esnada tabiki rakiplerimizin hepsi bağlanmıştı bile.
Neyse kritik bir karardı , kaptanımız ekibi ve tekneyi fazla yıpratmayalım diye komiteye mesaj geçip makinemizi çalıştırttı. Bimini tente falan olmayınca bu rüzgarsız ortam ekibi çok ezdi. Dalga çok ama rüzgar yok. Saçma bir durum. Sonrasında yaklaşık 45 dakikalık bir seyir sonrasında Çiftlik koyuna girdik. Şaka gibi koya girdik, bir rüzgar başladı, öyleki iskeleye zor yanaştık.
Azmak restaurantın ekibi bizi karşıladı, Tanıyanlar biliyordur orada Yaşar var, bizde yeni tanıştık. adam şakalarıyla bizim tüm yorgunluğumuzu ve moral bozukluğumuzu aldı. Biz yanaşıyoruz, bize diyor ki , benim takım sizsiniz, sizin rakibiniz yokki diyor. Diğer teknelerin hepsi yarış teknesi olunca bizi destek sınıfında tek yarışıyor sandı galiba. Siz zaten birincisiniz kasmanıza gerek yok , işte böyle serinlikte gelin , ne işiniz var erken gelipte diyor. Bir de diyorki hatta şu teknelerin biri neredeyse öğlen geldi diyor.
Biz artık koptuk gülmekten, gece boyu bu şakalaşmalar devam etti. Tüm yorgunluğu attık , çok keyifli bir akşam geçirdik.
Bakalım 2 gün ne yapmışız?