Uzun yıllardır ilk kez bayram tatilinin sonuna bir hafta daha tatil ekleyebildim ve bildiğiniz gibi Gökova'ya gitmeye karar verdik.
Önce koy koy dolaşalım dedik ama sonra konformizm ağır bastı ve direkt Karacasöğüt Global'e gidelim, oradan günübirlik çıkalım kararını verdik.
Bayramın ikinci günü saat 5.30 gibi, ortalık henüz karanlık iken yola çıktık. Gece karanlıkta, Chartplotter ekranı çok göz alıyormuş ve insan sürekli geçtiği yerleri bile tanıyamıyormuş öğrendim.
8-10 knot geniş apaz bir rüzgarla, cenova +motor seyriyle ortalama 7 mil hızla Samos'un kuzeydoğu burnuna ulaştık.
Rüzgar iyice kalınca yelkeni toplayıp sadece motor seyrine başladık. Bir ara 2800 devire çıktık ve birkaç dakika içinde motor hararet alarmı çalmaya başladı. Rölantiye aldık, birkaç dakika içinde sustu alarm. Böyle durumlarda herzaman olduğu gibi "Alo Rıza Usta" servisi devreye girdi.
Rıza Usta, pervanen kirli olabilir, 2600 deviri geçme deyince, rotayı Poseidon koyuna çevirdik. 4 metrelerde demir atıp daldım. Pervane kötü değildi. Tekrar yola çıktık ama 2400 deviri geçmedik bir daha.
İlk durak Turgutreis marina idi. Yaklaşık 14 saatlik bir yol.
Aslında bıktırıcı ama transferde ara bir durak yok maalesef.
Didim körfezi çok dalgalıydı. Rüzgarsız dalga, özellikle de yandan geliyorsa çok yıpratıyor.
Küçük oğlum Can hem çok sıkıldı hem de korktu bayağı.
Son 1 saatte rüzgar 8 knotlara çıkınca yine motor +cenova ile biraz stabiliteyi sağladık da rahatladık.
Turgutreis marinaya, yoğunluk nedeniyle yaklaşık 30 dk dışarıda bekledikten sonra giriş yaptık.
Marinaya gireceklerin, tonoz için ayrı bir halat hazır etmesi iyi olur. Tonoz için kendi halatları yok.
Bir gece için elektrik ve su hariç 437 TL ödedik.
Birşeyler atıştırıp saat 21.30 gibi yorgunluktan bayıldık.