[Mustafa Ertör]

 Yaz geliyor .Bugün Tunca ile yine kurtlandık.Baba Tunca 'yla seyre çıktık.
Çok keyifli oldu.Hava 12-18 arası esiyordu.Önce Ataköy marinadan mazot takviyesi yaptık.Kuşadası -Yeşilköy seferinden beri mazot almamıştık.Marinadan ayrılınca yelkenleri açtık.Hava öyle keyifli seyire izin veriyordu ki.Limana dönmek istemeyip demirli gemilerin arasında dolaşıp durduk sohbet muhabbet epey seyir yaptık.Üşüyünce döndük.

Dönüşte evde youtube de Ingiltere kara içindeki nehir ve kanallarda küçük yelkenli kayıklarla yapılan seyirlerde çekilen videoları izlerken bizde niçin böyle imkanlar yok diye düşündüm.Sonra birşeyler aklıma geldi.Bu konuda bazı soru işaretlerim var.Hem danışmak hemde tartışmak  istedim.
1. Seyir planı Haliç
Haliç'te yelken açmanın yasak olduğunu duymuştum.Ama bunun küçük için geçerli olmayacağını düşünüyorum.Çünkü Bilgi Üniversitesinin yelken takımı Haliç te eğitim yapıyor .Lisedeyken Tunca da okul yelken takımıyla yine Haliç te yarışmıştı.Ayrıca sormayı düşünmüyorum.Direk köprünün altından geçip yelkenleri açmayı Haliçin sonuna kadar gidip gelmeyi düşünüyorum.Eğer yasak derlerse de epey yelken yapmış olurum.
2.Seyir planı Tirilye'den Uluabat Gölü'ne gitmek.
2011 yılında Bursa B.Şehir Belediyesi Karacabey Boğazından Uluabat Gölüne ulaşan Kocadere (Kocasu) çayı nın düzenlenip dibinin taranıp turizm ve doğa alanı olarak düzenleme planı yapmıştı.Tabi yapılmadı.Ama çok ilgi çekti.Ersin Reisin  araştırdığı antik limanlar konusuna yakınlığı nedeniyle ayrıca önemli çünkü hem çay üzerinde antik dönemden kalan köprü ve tarihi kalıntılar olması hem de göl içinde tapınak ve liman kalıntılarının olması ve eski yazıtlarda da olması.Antik Efes şehrinin nehir deltasından içeride olması dolayısıyla bununla benzeşmesi çok ilgi çekmişti.
Tirilye'den Karacabey Boğazına kadar 13-15 deniz mili yol var.Kocasu girişinden Uluabat'a kadar da 15-16 deniz mili yol var .2 gün gidiş  2 gün dönüş planı ile yapılabilir gibi geliyor.Daha önce kanocu birkaç sporcu bu yolu yapmışlar ama tamamlayabilmişler mi bilmiyorum.

Velhasıl gönül gezdirip duruyorum işte.Kıştan sıkıldım,yaz gelsin.

[Ahmet Kabaalioğlu]

Abi Haliç'te yelken yapılabilir, hatta Küçük'le Sütlüce'ye kadar gidilebilir, tavşan Adasına çıkılabilir. Ayrıca KüçükMustafapaşa'da ve Eyüp'te kayığı bırakabilecek yerlerimizde var. Malum ben çok uzun süre Haliçte Sandal barındırdım. Çokta keyifli olur. Rasmen yasak olabilir belki ama kimseye bir şey dediklerini görmedim duymadım.

İkinci alternatife gelince;  o rotayı yaparsan bende mutlaka gelmek isterim. Benim kuzenlerden birinin o gölde bayağı maceraları var hatta botla o yolun bir kısmını yaptılar, bir ara onlara detaylarını  sorarım.

Bir üçüncü alternatif tekneyi götürebilsek Riva'da seyir çok keyifli olabilir.

Heyecanlandım şimdi.

[Mustafa Ertör]

Yaşa Ahmet'cim.Riva da iyi seçenek.Hiç aklıma gelmedi.
Benim arabaya bir çeki demiri ve römork işimizi kolaylıkla gerçekleştirmemize yeter.

[nuri_kongur]

Fikirlerin hepsi çok güzel, imkan olursa birine ben de iştirak etmek isterim 

[Serkan Güvenen]

Belli ki çok keyifli olacak , şimdiden merak eder oldum 

[Cem Gür]

Ufkun üzerindeki sis dağılıyor mu ne?

Doğanın bu kadar güzel olduğu memlekette benzer o kadar çok alternatif olabilir ki!

Bir de "Küçük" gibi Yelken&Kürek tekneler sayıca çoğalabilse.  Gün boyu filo seyri gece sahilde kamp, ateş başında birileri bize gökyüzündeki yıldızları, hikâyelerini anlatsa, Odiseus'u okusak münavebeli...

Su ile arınsak, insanı, evreni yeniden anlamaya çabalasak.

[Kemal Tesbihci]

Yaşa Ahmet'cim.Riva da iyi seçenek.Hiç aklıma gelmedi.
Benim arabaya bir çeki demiri ve römork işimizi kolaylıkla gerçekleştirmemize yeter.

Riva da gerekli desteğe hazırım, ayrıca sandal ile daha önce bir keşif yapmak isterseniz bizim sandal emrinize amade.

[nuri_kongur]

Abi Haliç'te yelken yapılabilir, hatta Küçük'le Sütlüce'ye kadar gidilebilir, tavşan Adasına çıkılabilir. Ayrıca KüçükMustafapaşa'da ve Eyüp'te kayığı bırakabilecek yerlerimizde var. Malum ben çok uzun süre Haliçte Sandal barındırdım. Çokta keyifli olur. Rasmen yasak olabilir belki ama kimseye bir şey dediklerini görmedim duymadım.

İkinci alternatife gelince;  o rotayı yaparsan bende mutlaka gelmek isterim. Benim kuzenlerden birinin o gölde bayağı maceraları var hatta botla o yolun bir kısmını yaptılar, bir ara onlara detaylarını  sorarım.

Bir üçüncü alternatif tekneyi götürebilsek Riva'da seyir çok keyifli olabilir.

Heyecanlandım şimdi.

Aslında benim de ufak bir filikam/kanom var. Benim tekneden önce onu almıştım. Arabanın üstüne yüklenip her yerde suya inebilecek hafiflikte. Bu nehir rotasının detayı var mıdır? Nehir boyunca yarım metre derinliğinde sakin su olsa yapılabilir bir sefer olabilir. Ama iş rafting kıvamına dönerse onun için başka tedbirler almak lazım, o da henüz düşünmediğim bir şey. 



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Ahmet Kabaalioğlu]

Aslında benim de ufak bir filikam/kanom var. Benim tekneden önce onu almıştım. Arabanın üstüne yüklenip her yerde suya inebilecek hafiflikte. Bu nehir rotasının detayı var mıdır? Nehir boyunca yarım metre derinliğinde sakin su olsa yapılabilir bir sefer olabilir. Ama iş rafting kıvamına dönerse onun için başka tedbirler almak lazım, o da henüz düşünmediğim bir şey. 

Nuri Reis , bu dereler debisi kontrollü dereler bot, sandal ve kano için sorun olmaz diye düşünüyorum. Uluabat bağlantısını da soracağım. Haliç zaten bilindiği üzere yelken seyrine de çok uygun.
Benim Riva'da botla seyir yapmışlığım var, bayağı içerilere kadar gittim. Ama Kemal Abinin sandalı var orada hatta babası derenin sonuna kadar gidiyormuş. Görüntü çok güzel sazlıkların arasında rüya gibi. Talan edilip betonlaşmadan önce nispeten bakirken gidip gezmekte fayda var.
Cem Abinin önerisi ise benim çocukluktan beri hayalimdir, sadece yelkenli bir sandalla yapmanın dışında olan kısmının birazını gerçekleştirdim. Ama bunu yurdumuzun sayısız derelerinde yapmak ne keyifli olur hayali bile güzel.

[Mustafa Ertör]

Ufkun üzerindeki sis dağılıyor mu ne?

Doğanın bu kadar güzel olduğu memlekette benzer o kadar çok alternatif olabilir ki!

Bir de "Küçük" gibi Yelken&Kürek tekneler sayıca çoğalabilse.  Gün boyu filo seyri gece sahilde kamp, ateş başında birileri bize gökyüzündeki yıldızları, hikâyelerini anlatsa, Odiseus'u okusak münavebeli...

Su ile arınsak, insanı, evreni yeniden anlamaya çabalasak.

Bu bahsettiğiniz şenlik gibi toplu seyirleri yurtdışında organize şekilde yapıyorlar Cem ağabey.
Sevinerek görüyorum ki Ahmet Kabaalioğlu ,Nuri Kongur ve Kemal reisler birşekilde katılma niyetlerini ifade ettiler.Daha da katılım artabilir.
Belki daha önceleri denenmiştir ve vazgeçilmiştir ama biz başlarsak ve yazıya dökersek katılımı arttırabiliriz.Forum bunun için iyi bir araç ve fırsat.Riva için Şimdiden 3 tekne olduk.Haliç için katılım daha fazla olur.Apolyont(Uluabat)- Kocasu -Marmara denizi en zoru.
Çok keyifli olacak bir başlayalım hele.

[nuri_kongur]

Sene 2009 Gezenbilir forumunda açtığım konu

Merhaba dostlar. Her ne kadar katılımım az olsada bu siteden çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Bütün katılımcı dostlara binlerce teşekkürler....

Sizlerle yeni yeni girmeye başladığım dünyayı paylaşmak istedim. Aşağıdaki tekneler bana birer sanat eseri gibi gözüküyor. Umarım sizlerde zevk alırsınız bakarken...

İnşallah bende kendi sandalıma en kısa sürede yelken donanımını ekleyip aşağıdakiler gibi zevkle yelken açabilirim


































Konunun geri kalanı burada


https://www.gezenbilir.com/konu/kucuk-guzeldir-yelkenli-sandal.25576/
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Ahmet Kabaalioğlu]

dördüncü sandal bende , ters kapaklarsam belki benim panelvana sığar, trafiğin tenha olduğu bir saatte Riva'ya götürebilirim. Kamp malzemelerini yükleyip Ömerli'ye kadar gider oralarda bir yerde kamp yaparız. Hadi bu bahar yapalım şunu.

Sandallarla yapamazsak dingileri yükleyelim arabaya, rivada yüzdürelim, gidelim Ömerli'ye doğru ,yapalım bir hafta sonu dere kenarında bahar kampı.

[Cem Gür]

 Biraz heyecanlanalım. 
 "Morbihan Körfezi Haftası" Bröton dilinde "Mor Bihan= Küçük deniz.. Tam ismi bu. Fransızların en önemli uluslararası deniz şenliklerinden biri.
 Ağırlıklı olarak yelken & Kürek  bir başka tanımlama ile "başka bir seyir"  tekneleri katılıyor.
 İlk başlangıcında sadece bir kaç tekne katılırken son yıllarda artık uluslararası oldular.

   Kör talihim, kara bahtım..... Ne işim var benim bu kapanda?
 
 birinci film uluslararası ARWEN Yelken & Kürek toplaşması. 2015
 https://www.youtube.com/watch?v=_ZRaqpas1Hc

 ikinci film filonun St Goustan'a varışı...
 https://www.youtube.com/watch?v=ZcA3fWQ2mCQ

 üçüncü film Morbihan Şenlikleri 2015.
  Teknelerin deli gibi akıp geçtiği nokta çok dar bir boğaz. Körfeze tam buradan giriliyor.
 https://www.youtube.com/watch?v=mSKUi9UbirQ

  son film ise Morbihan haftası şenliklerinin resmi geçit töreni diyebileceğimiz parade...
 https://www.youtube.com/watch?v=4V1NkQc5WWo

  4.58de ekranın sağ köşesine dikkat edin. Tanıdık bir Hanımefendi de  katılmış

[Hulusi Gülen]

Ben, Rota yapımı Martı modeli minik (4.25 Mt.) bir yelkenlisi olan deniz müptelasıyım. Sözkonusu teknemi Haziran 2000'de İstanbul Göksu deresinden satın aldıktan sonra denizden üç günlük bir seyahat ile Gelibolu'ya götürdüm. Bu seyehatin öyküsü  Yelken Dünyası NİSAN 2001 sayısında yayınlandı; ayrıca, minik yelkenli öykülerine meraklılar için internet ortamına da  gönderiyorum.

         Teknem halihazırda Gelibolu'da ve karada. Teknemi seyyar hale getirmek için İstanbul'da bir treyler hazırladım. Ancak, henüz arabamın arkasına çeki topuzu taktıramadım ve de ruhsatına işletemedim. Bu işlemleri gerçekleştirdiğim takdirde planım, tekneyi kara yolu ile İstanbul'a taşıyıp tadı damağımda kalan İst.-Gelibolu seyahatimi tekrarlamak. Hakim rüzgar Poyraz, İstanbul'dan Gelibolu'ya pupa seyrinde, üstelik de bedava götürüyor. Ayrıca, hafta sonları İstanbul'da (mesela Haliç'de) denize atarak Boğaz’da ve Marmara’da küçük seyahatler yapmak istiyorum.

[Hulusi Gülen]

Demişim; taaaaa 2000'lerde Yelken Dünyası dergisinde.

Şimdi de tamamı, http://sygulenmarti.blogspot.com/2016/02/bekleyen-dervis-muradina-ermis.html?m=1       ortamında yazılı duruyor.

Teknem hala köyde, treylerinin üzerinde beklemekte. Mevcut teknemi maddi ve fiziki olarak abrayamayacağım günler olursa, B planı olarak bekliyor.

Haliç de  yelken yapmak için ne hazırlıklar yapmıştım ama gerçekleştiremedim maalesef ve içimde uhde kaldı. Şimdi imkan bulsam yapar mıyım. Bilemiyorum, vaktim olsa zaten onu Dua-1'e harcarım herhalde.

Niyetlerin arkadaşlar için benim karşıma çıkan sorunların başında Liman Bşk.lığından izin belgesi almak geliyor. Belki de kolaylıkla halledilebilir. İkincisi küçük treylerable  teknecilerin meşhur sorunu rampa meselesi var. Bildiğim hala uygun rampa yok, at/çek için vinç tutmak zorundasınız.

Niyetlenen arkadaşların ümidini kırmış olmayayım. Haliçte kuğu gibi teknelerin gezdiğini görmek çok güzel olur, sonra belki ben de galeyana gelirim.