Zor bir durummuş gerçekten. Belli ki kurtaranlar tecrübeli bir ekip.
Bu vesileyle Mayıs 2015'te başımızdan geçen bir tecrübeyi burada paylaşmakta beis görmüyorum. Keza bir benzeri hatta belki biraz daha zor şartlarda olaı geçen hafta Büyükada'da yaptık. Geçen hafta gece seyrinde oturduğumuz Alaçatı kumluğundan kurtarılma ameliyesini ve burdan çıkardığımız dersleri kısaca özetlemeye çalışayım. Sebepleri birçok, hava şartları, girişteki şamandıraların ışıklarının yanmıyor olması gibi bahanelere sarılmıyorum. Hatanın büyüğü bana ait...
Öncelikle bir yere oturunca oradan kurtulmak için mümkün olduğu kadar erken müdahale etmek gerektiğini düşünüyorum. Her geçen zaman kurtarılmayı güçleştiriyor.
Hep dediğimiz gibi ağır devirli, büyük pervaneli, torku yüksek motoru olan ataletli tekneler çekme, yedekleme ve kurtarma işinde dıştan takma makinelere göre daha başarılı. Marina botları ki bir tanesi 75HP idi, krom ayağını koparttı.
Çeken teknenin saç olması avantaj ama şart değil. Bu aşamada belki de daha önemli olan kurtaran kaptanın tecrübesi, bilgisi ve yöreye hakimiyeti. Bunlarda eksikliği olan kaptanın yarardan fazla zararı olabilir. Saat 04.30'a kadar bizi kurtarmak için uğraşan yöre dalgıcı Osman, bizi çekemediği gibi kendi kayığının batmasına da engel olamadı...
Benim en çok zorlandığım kısım zaten bu oldu. Hiçbirini tanımadığım bir coğrafyada, "merak etme, bu bizim işimiz tereyağından kıl çeker gibi alırız" lafını birden fazla duyunca insan, ister istemez sinir olmaya başlıyor.
Fiyatla ilgili önceden konuşup anlaşmak önemli. Bunun tercihen-eğer mümkünse-yüzyüze yapmakta yarar var. Şahit olması da bir diğer önemli husus...
Oturmada belki de ilk yapılacak iş, içeri girip saplamaların ve dümen kovanının durumunu kontrol etmek. Eğer zaten su yapıyorsa, hazırlık yapmadan dışarı almamak lazım.
Çeki halatını çekme yönüne göre, yükü dağıtacak şekilde birden fazla yere sabitlemek şart. Bu iş için en uygunu birden fazla koçboynuzuna sabitlenmiş bir sapan kullanmak. Koçboynuzuna volta edilen kasalar, (birer kalın halatla mesela cenova ıskotaları gibi) güvertedeki vinçlere de sabitlenebilir. Eğer sapan için uzun bir halat varsa koçboynuzlarına sadece bir tur voltaladıktan sonra hiç kilit yapmadan vince alınabilir.
Bence eğer direk güverteyi geçip, omurgadaki ıskaçaya inmiyorsa, direği bağlama unsuru olarak kullanmamak lazım.
Esnemesi olan 3 kollu halatlar kullanmak uygun. Genelde bunu zaten çeken tekne getiriyor. İlk verilen 28'lik polietilen halat olta misinası gibi koptu. Kendi babalarına bağ yapmalarından kaynaklandı. İkinci halat 32 lik idi ve bağ yapmayıp vincin tamburuna sardılar. Bizi dışarı o halat ile aldılar...
Rüzgar yoksa iş daha kolay, ama tekneyi yüzdürücek dalga olması bir diğer avantaj. Hangisi daha iyi emin değilim. Rüzgar yelken açarak tekneyi yatırmak açısından anlamlı olabilir ama kendi tecrübelerime göre yelken açmanın oluşturacağı çaparize dikkat etmeli. Eğer açılacaksa da dibine kadar iskotanın boşunu alıp yatırma momentini arttırmak önemli. Tabi rüzgarın karadan açığa doğru estiği durumları kast etmiyorum, bu gibi bir durum çok anlamlı ve yararlı olacaktır.
Teknenin içindeki ağırlıkları tamamen boşaltmak lazım. Su depoları ve tekne içindeki ağır malzemeler gibi... Demiri götürüp açığa atmak ve boşunu almak dolayısıyla iki açıdan da yararlı. Yeter ki çeken tekneye bir çapariz yaratmasın. Ertesi gün kumun dibindeki çapanın sırtında üç kanatlı pervanenin izini farkettiğimde bazı şeylerin ne kadar kolaylıkla rayından çıkabileceğini daha iyi anladım.
Teknenin kendi motorunu da çalıştırmak şart. Hem alttaki kumu kaldırıyor hem de çeken tekne 700HP makine olsa bile katkı sağlıyor.
Çekme kesinlikle ağır devirde başlatılmalı. Karaman vurmak tabir edilen, halatı boşaltıp birden yüklenmek çözüm değil. Bu aşamada çeken teknenin gezinmesini engellemek için Tümay'dan öğrendiğim bir teknik, çeken teknenin kendi ağır çapasını açığa atarak, sanki kıçtan kara bağlanıyormuş gibi kurtarılan kayığa yaklaşması çok yararlı olabilir. Hem uskurun döndürme momentini bertaraf ediyor, hem rüzgar varsa çeken teknenin rotasından çıkmasına engel oluyor hem de eğer başta birisi ağır ağır ırgatı vira ederse, ekstra güç sağlıyor.
Tekneyi yan yatırmak için biz direk tepesinden uzun bir halatı dışardaki bir başka küçük balıkçı kayığına verdik. Birisi tekneyi yan yatırırken diğeri dışarı doğru asıldı.
Çekilecek mesafe uzunsa kesinlikle kafadan çekmek lazım. Önden giden salma kumda bir kanal açarak dümen palasının zarar görmesine engel olabiliyor.
Bu arada bir dalgıç devamlı olarak tekne altını kontrol etmeli. Hareketler çok yavaş ve kontrollü olmalı, zaman kısıtlaması olmamalı...
Su çok sığ ise büyük pervaneli kayığı iyice yanaştırmak veya içeri hızla girip kumu dağıtması denenebilir. Son kertede biz böyle kurtulduk.
Eğer tekne tahliye edilip terk edilecekse, mutlaka çapa atmak ve akü kutup başlarını çıkartmak lazım. Demir feneri yakmak ve tekne içinde tercihen bir küçük ışık bırakmak, içeride birisi var izlenimi yaratması açısından yararlı olur diye düşünüyorum...
Sigortayı haberdar etmek ve güvenilir tanıdıklardan fikir almak, bu gibi durumlarda hayati önem arz ediyor.
Korsan kayıklarının altından su eksik olmasın dileklerimle''
Bu kurtarmanın videosu ektedir.
Not a valid vimeo URL
Diğerin de en kısa zamanda eklemeye çalışacağım