Bu arada tekne sahibinin morali bozuktu biraz. Tekneyi satıp daha başka bir tekne bile düşünmeye başlamıştı. Geldiğinde de sadece cenova açıp seyir yapmayı planlamış. ana yelkeni açmak zoruna gidiyormuş çünkü. Bir anlamda cami duvarına işemiş oldu aslında
Benim gibi her yerde "ana yelken açın daha kolay" diye çığıran birisine söylenecek en son söz. Hani kavgada söylenmez . O derece yani.
Tekneye atlayıp, ana yelken halatlarını kurcalamaya başladım. 5 dakika sonra ana yelken cillop gibi açılmış vaziyetteydi.
Erdal abi bakakaldı . "Bu kadar kolay mı yahu " aynen o kadar kolay. Üstelik bildiğiniz klasik sistem. Sonrasında rayları temizledik. Direkte ray girişlerinin olduğu plastik parçanın köşeleri yelkenin kolay açılmasını engelliyordu. Onları törpüledik. Raya vazelin sürdük. Camadan halatlarını ayarladık. Diğer tüm halatları yerli yerine aldık.
Eerdal abi bu sefer kendisi ana yelkeni hoop diye açıverdi. Yelkeni bırakmasını istediğimde , yelken kendi kendine düşüverince yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi. " oldu bu iş be .. kolaymış "
sırada bunu denizde de uygulama vardı. Bağlıyken beş defa filan yelkenleri açıp kapadı. O gün sabahı elektrikli vinçli teknelere özenen adam, vazelin mucizesini görünce hayli şaşırdı.
Hemen söylemeli, vazelini çok sürer ve uzun süre yelken açıp kapatmaz iseniz rayda kirlilik yapabilir. Bilginize. Az miktar sürmek yeterli.
Kesirli arma ile mükemmel bir seyir yaptık. apaz , dar apaz, orsa, pupa , kavança tramola, tramola hepsini denedik.
Tek başına olduğunda marinaya girmek için rüzgarı nasıl kullanacağını öğrendi. Hakim rüzgar batılı , kökü poyraz olduğundan önce Akbük'e doğru rota tutmasını , Marinaya iyice yaklaşınca tramola atıp, rüzgara dönmesini , ve yelkenlerini toplayana kadar tam da marina girişine gelmeyi çalıştık.
Yerine palamarsız nesil girip çıkacağını çalıştık. O na bağlanmada Hakan Erim kuralını öğrettim. 20 defa hakkı olduğunu , fütursuzca ve telaşlanmadan yanaşmaya çalışmasını , beceremez ise bir daha , ve bir daha denemesini , ancak her defasında aynı tarzını korumasını öğrettim. Böylece en ünlü yelkenciden bile daha karizmatik görüneceğini öğrendi.
Dün ayrıldığımızda Erdal abi an itibarı ile teknesini değiştirmekten vaz geçmişti.
Tüm bunlar için bana teşekkür etmek isteyince , O 'na tüm bunları kimlerden ve nasıl öğrendiğimi anlatıp, teşekkür etmek yerine isteyen olursa ve tecrübelendikçe bu tecrübeleri başkaları ile paylaşmasının teşekkür yerine geçeceğini , bunu bile bir başkasından öğrendiğimi hatırlatarak teşekkürünü red ettim.