Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Tekne tasarımcıları ne kadar " denizci " ?

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Kapalı platformlar ve yüksek borda, sanırım denize adam düşmesi ile alakalı değil. Şimdi efendim millet binip bunlarla sivri adaya fakan gitmiyor. Timsahların, fokların, ayıların falan yüzdüğü yerlere gidiyorlar ya. İşte o zaman o dinlencelerde kutup ayısı falan güneşlenmesin diye yapıyorlardır zannımca. Denize düştükten sonra bir çok kayıkta iş çok zor, bu yüzden teknedekilere ne yapacaklarını baştan iyi anlatmak lazım sanki.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1062

Değil mi?

Ve benim söylediğim, en temel en basit şey. Denize düşen adam nasıl bir daha çıkacak ? Tabii şu da denebilir, eskiden bu nevi güvenlik önlemleri mi vardı? Muhtemelen yoktu ama tekneler bu kadar az mürettebatla bu kadar yol yapmıyorlardı sanki. İnsan hayatı da bu denli değerli değildi. Fabrikalardan biliyoruz.  Güvenlik  bu çağın temel sorusu/sorunu. Bu çağın temel sorusu, bu çağın üreticileri tarafından nasıl atlanabilir?

Gece tekneye izinsiz çıkmak isteyen olursa biraz olsun geciktirmek amacıyla düşünülmüş olabilir.

Diğer yandan bu güvenlik meselesi nedeniyle bir çeşit açık göz altındayız. Dolmuşlarda, taksilerde kameralar var. Ayrıca OGS, HGS gibi haltlar ve yoldaki kameralarla izleniyoruz. Ödemeli televizyon kanalları ve internet aboneliklerinde ilgi alanlarımızın izlenebilmesi nedeniyle bizi bizden iyi tanıyorlar. İstenirse bu da güvenlik gerekçesiyle açıklanabilir. Cep telefonlarını saymıyorum bile. Bunlar aklıma gelenler. Peki bizi takip edenlere karşı bizi kim koruyacak?

Sabah sabah başınızı ağrıttım. Kusura bakmayın.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 629
Bildiğimden çok emin olmadan, dolayısıyla sorulursa kaynak gösterebilir durumda olmadan bir şey yazmayı sevmiyorum ama bu defa bir kerelik yazayım.
2000'lerin başında kural olarak teknelerin denizden de halatını çekerek açilabilen diştan kıç aynaya bağlı bir deniz merdiveni olmasını şart koşan düzenleme vardi seri imalat tekneler için diye anımsiyorum...( artık bu bir Lloyd ve benzeri kurumların veya CE belgesi almanın kuralı mıydı, hatırlamıyorum ).
O dönemin teknelerinde bu kuralı asgari biçimde yerine getirebilecek, lütfen kıç aynaya iliştirilmiş merdivenler mevcuttu. Kiç platform iyice moda olduktan sonra bu tedbir de terk edildi. Yönetmelikler mi değişti, imalatçilar mı aldirmaz oldu bilememiyorum.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 989
Bu teknenin tasarımına bayılıyorum,hayallerimin teknesi bana göre,bu boyda her şeyi düşünülmüş,param olsa bir dakika düşünmem :)
Hallberg-Rassy 310
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

e

ersinboke@icrs.com.tr

Bana göre HR nin tarihinde yaptığı en kötü tasarımı beğenmişsin. :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 989
Bana göre HR nin tarihinde yaptığı en kötü tasarımı beğenmişsin. :)
Ersin yaşlanıyorsun acilen gözlük edinmen lazım :)
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

  • *
  • İleti: 101
Minik mücevher  :)
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Direği takılı değil, arması ne görünmüyor . Muhtemel yine cenova drive bir tekne. Vinçlerden ana yelken iskotasının dümene yakın olmadığı görülüyor. Video ev videosumu , yelkenli tekne videosu mu belli değil.  Mobilyalarını beğendi isen evet rakip teknelerinden daha iyi ama eski bir  modeli ile bile rekabet edemez.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 25 Eylül 2018, 09:56:02 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »

  • *
  • İleti: 101
Hatırladığıma göre %102 cenova var, istenirse ana yelken arabası konuyor, her durumda ana yelken iskotası oldukça el altında gibi duruyor...
Biraz ufak gibi ama kesinlikle iyi bir yelkenli bence, biraz kıvrak olduğu kesin...
  • IP logged

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
Denizci ve tasarımcı kelimeleri aynı cümle içinde kullanıldığında aklıma gelen ilk isim Henri Amel oluyor. Yıllarca çok iyi düşünülmüş, emsallerinde çok farklı çözümler sunan, tekne sahibinin güvenliğini ve konforunu ön planda tutarken, olabildiğince denizci tasarımlara imza atmış bir adam.

Bir çok yanı ile yatçılık camiasında sıradışı ve özel bir yeri vardı rahmetlinin. Ancak, kendi yaptığı teknelerden, papazın kayığına terfi eder etmez Amel tekneler de piyasa şartlarına ayak uydurmak ve dizaynlarını modernleştirmek (!) zorunda kaldı.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 25 Eylül 2018, 11:11:34 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 594
Çekimi gopro ile yapmışlar (gölgesi var bir sahnede) Çekim ayarı "wide" olarak yapılmış. O yüzden çok geniş görünüyor. 3.10 eni olan teknenin videosu bu kadar geniş olamaz diye düşünüyorum.

Muhtemelen buna vereceğiniz aynı parayla ünlü fransız markalarının  40 feet teknesini de alabilirsiniz :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 989
Direği takılı değil, arması ne görünmüyor . Muhtemel yine cenova drive bir tekne. Vinçlerden ana yelken iskotasının dümene yakın olmadığı görülüyor. Video ev videosumu , yelkenli tekne videosu mu belli değil.  Mobilyalarını beğendi isen evet rakip teknelerinden daha iyi ama eski bir  modeli ile bile rekabet edemez.
Ersin bu direkli olanı :)

  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

e

ersinboke@icrs.com.tr

sevgili Ali , HR muhteşem bir tekne..

Ancak teknelerin denizciliğini belirleyen kimi kriterler var. Oğuzhan bununla ilgili çok iyi bir exel tablosu da yapmıştı ancak,

Kısaca özetlemek gerekir ise

displacement (taşırdığı su ağırlığı) / length (uzunluk)

Bu oran ne kadar yüksek ise tekneler ağır ve uzun yola uygun tekneler olarak tanımlanıyor. Bunlar ağır tekneler ve hafif havalarda öyle uçup gitmiyorlar. 200 300 gibi oranlar optimum değerler. Örnek Ahmetin Hunter 233
Baba Tunca 379 ! 380 sonrası ultra heavy yeni çok ağır sınıfına giriyor. Benim ilgilendiğim CT 35 ise 390 !

Şimdi sıkı dur. Tayo Mar 'ın oranı 449 !!

Şimdi bu değerlere göre Tayo Mar , hiç bir yere kıpırdayamıyor olmalı. Ama öyle değil işte.Neden değil ?

Çünkü bir de yelken alanı / taşan su ağırlığı     oranı var. BU oran da teknenin performansını ortaya koyuyor kabaca.

Hunter de bu yaklaşık 17 .   Baba Tunca da 15 (Gerçi mustafa abinin kimiyelkenler daha büyük )  CT 35 te 11 .78

Tayo MAr da ise 16 .38 üstelik top sail hariç .  10 ve altı ise Motor sailor oluyor. BU durumda CT 35 performansı en düşük yelkenli kıyasladıklarım arasında.

Bir de ballast /displacement oranı var ki bu da doğrulma momentini simgeliyor. Hunter 38 , Baba Tunca 40 , CT 35 32, Tayo MAr 29 .

İşte bu üç oran tekneler ile ilgili yorum yapmanda faydalı oluyor. Gördüğün üzere CT 35 bu anlamda performansı en düşük tekne. Tayo Mar ise 7 m olduğu halde nasıl okyanus teknesi özellikleri taşıyor çok rahat görülüyor.

ancak bu oranlar bana göre bir tkekne ile ilgili sadece bir ön fikir verebilir bana göre. Teknenin performansı için bakılacak çok başka özel kriterler de var bence. Formu en önemli kriterlerden biri.

Bir ara ciddi ilgilendiğim Tahiti Ketch  408. 30 feet tekne 8 tonun üzerinde, Aynı boyda doğrulma momenti %40 olan Baba Tunca 5670 kg. CT 35 , 5 feet daha uzun olduğu halde 7666 kg.

HR yi de sen bul :) sailboat data da vardır muhtemelen.


  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ali sevmez öyle hesap kitap işlerini, gönlünü kaptırdıysa tamamdır! :D
Onun için ben buldum HR310'un datalarını, fena değilmiş, vurma o kadar! ;)

  • IP logged
><(((º>

e

ersinboke@icrs.com.tr

eh işte .. :)
  • IP logged

 
Yukarı git