Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Suruklenme

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#15: 16 Eylül 2018, 17:41:14
Hulusi Reis, vakıadaki temel sorun kayalıklar değil bana göre. Vakıada benim görebildiğim temel sorun, denge için yapılan ekin havalanması. Bir tekneyi sağlamlaştırmak daha çok malzeme işidir. Ama denge tam mühendislik işidir. Enes'in başına gelen olayın başlangıcı o. Üstelik 5 boforda yapmış bunu kayığı.

Benim şimdi söyleyeceklerim tamamen sezgisel. Köküyle yanlış olabilir.
Ama 12 metrekare toplam yelken alanı o tekne için çok fazla. Kısa, hız için ve zevk seyrine hazırlanan bir tekne peşinde değil Enes.7 metrekare ön yelken bile bana çok büyük geliyor nedense. Dedim ya, sezgisel bu söylediklerim. Tamamen yanlış olabilir.

Okyanusta muhtemelen hep geniş apaz, pupa seyri yapacak. Ama Akdeniz'i geçecek önce. Burada bu seyri yapmayacak. Daha çok orsa ve apazdan rüzgar alacak. Bu deneyim gösteriyor ki, tumba ihtimali, açık ve yakın bir tehlike.

Benim nacizane önerim, kanoculara değil, böyle bir seyri yapanlara daha çok danışması ve kanoyu buna göre dizayn etmesi. Denge için yapılan alan, dengesizlik yaratmış sanki.

Sevgilerimle.

Sevgili Bülent,

Kanoyu suya indirdiğim ilk gün dünya turuna çıkabilirdim. Yapmadım. Çünkü kanoyu olabildiği kadar iyi tanımak istiyordum, hala da öyle... Bu nedenle kanoyu her şekilde denemeye çalışıyorum. Yani aklıma gelen her senaryoyu uygulamaya çalışıyorum.

Bu kanonun 5 Beaufort havada :

- Ön direkte 2,5 m2,
- Arka direkte 4m2 yelkenle,
- Yardımcı gövde rüzgar üstündeyken,
- Ben ana gövdedeyken (Rüzgarın gücüne karşı ağırlık oluşturmuyorken) ve
- Diğer kırmızı kano (Yaklaşık 30 kg) kanonun rüzgar altındaki çıkıntı alanına monte edilmemişken (Alabora olasılığını daha da arttırmıyorken) apaz seyrinde havalanmadığını biliyordum.

O günkü amacım pupa, geniş apazla hız durumunu öğrenmekti. Ancak benim de hatam nedeniyle söz konusu durumlar ortaya çıktı. Bir sonrakine 7+4 m2 yelkenle değil 6+4 m2 ile apaz seyri yapacağım.

Konu senin veya benim veya baskasının haklı olması değil diye düşünüyorum. Kanımca önemli olan bu yaşadıklarımdan benim yelkencilik adına neler kazandığım, yazdıklarımı okuyanların neler kazanacaklarıdır. Her seyrimden sonra bir öncekine göre daha bilgili ve tecrübeli oluyorum. Ve Güllük Körfezi bunun için güzel alanlardan biri.

Akdenizde hangi seyirleri yapmam gerekeceğini henüz bilmiyorum. Görünen, dediğin türde seyirler yapacağım yönünde. Ancak dersime çalışıyorum. Bu konuyu bir tünel olarak görürsek tünelin ucundaki ışığı sanki görüyorum. Seyir sırasında sabırlı davranırsam uygun havaları yakalayıp Akdenizde bireysel olarak az yıpranmayı umuyorum. İstanbul Boğazını orkozu bekleyip Karadenize çıkılabildiği bilindiğinden koşulların o kadar da zorlayıcı olmayacağı bir Cebelitarık geçişini yakalamak zor olmasa gerek.

Tumba meselesine yeniden dönecek olursak, yardımcı gövdeyi rüzgar altına alma ve kendimi safra olarak rüzgar üstüne alma alternatifim zaten elimin altında.

Benim için endişelendiğini biliyor ve bunu önemsiyorum. Firma ikna olmazsa zaten beni göndermez.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#16: 16 Eylül 2018, 18:06:58
Enes'in durumunu küçük teknesi olanlar daha iyi yorumlayabilir.Çünkü bu durumu yaşayabiliyoruz.
Bence sorun teknede olması gereken konumda bulunmamaktan kaynaklanıyor.Küçük teknede denge için özellikle biraz güçlü rüzgarda kullanan kişinin rüzgar üstüne çıkması gerekir hatta rüzgar daha da artarsa trapeze bile ihtiyaç olur.

Enes Reis burada rüzgarı yorumlayamamış hatta havanın değiştiğini farkettiği halde iskotaları bağlamış,tekne kendiliğinden dönmüş yinede tedbir almamış ve rüzgar bastığında rüzgaraltı tarafta kalmış.Toplam ağırlığı 300 kg civarındaki teknede kullananın ağırlığı çok önemlidir.Dengeye olumlu ya da olumsuz etki eder.Enes kanoda değil ağda yardımcı gövdeye yakın olsaydı yardımcı gövde kalkmayacak ve Enes Reis görmek istediği hızı tecrübe edebilecekti.
Bence iyi bir tecrübe yaşamış.Daha zamanı var kano onun bir uzantısı, parçası gibi hissedene kadar çalışmaya devam edecektir.Çünkü kanonun içinde kendi canı yüklü.

Mustafa Ağabey,

Durumu güzel bir şekilde açıklamışsınız, teşekkür ederim. Buna bir tek ilave yapacağım. İçindekilerle birlikte yaklaşık otuz kg ağırlığı olan kırmızı kanonun (Geçen seneki seyahatimde şişme botun arkasına yedekte çektiğim kano) rüzgar altı taraftaki çıkıntıda bulunuyor olması kanoyu alabora olmaya daha yatkın bir duruma getirdi.

Çıkıntıyı görmek için alttaki bağlantıya tıklayınız.

https://photos.google.com/share/AF1QipPqUzhqELn_qJHt0HUmpCql2iGP3VZesYB60o09Isw4Rt3N1pnecR-4u3L9WGkK-w?key=WWs4VGlmNk53dkw5aG9nOGI1SF81OVk3Z1o4WmFn
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#17: 16 Eylül 2018, 18:23:40
Bülente katılıyorum. İlkin yelkenleri havaya uygun kullanmak lazım. Bana da biraz büyük geldi . Ama sonuçta ağırlık noktalarını değiştirerek , camadan vurarak ayarlanabilir. Mustafa beyin işaret ettiği gibi tekneyi değişik senaryolarda tanımak lazım.  Bir de , çok gövdeli teknelerin rüzgara doğru girdikçe tepkileri tek gövdeli teknelere göre farklı bir refleksi var. Rüzgar yönüne girdikçe gövdelere gelen rüzgar açıları bir birinden farklı. Bu fark, salmanın da olmaması hasebiyle tekneyi rüzgar altına sürüklenmeye çok müsait hale getiriyor.  Buna engel olmanın yöntemi en başta yelken trimi ile yapılabilir.
Buna ek olarak, ihtiyaç olursa , kılıç -pala salma eklenebilir. Altı düz olan bu tip teknelerde yelken kullanımı sırasında sürüklenmeye karşı pala şeklinde salma bir çözüm olarak kullanılıyor.

Kastım şu





Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Nuri Reis,

Zaten iki adet salması var. Lütfen aşağıdaki videoyu izleyiniz. Sizinle havaya uygun donanım kullanılması konusunda hem fikirim. Ancak donanımımın sınırlarını görmem şart. Örneğin 6 deniz mili ile alabora olmadan seyredeceğimi bilirsem neden 5 deniz miline razı olayım. Bu günde 16 deniz miline mal olabilir anlamına gelebilir. 

  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#18: 16 Eylül 2018, 18:37:05
Çarşamba gününden bu yana İstanbul'dayım. Bir ay burada görünüyorum.

Kano iki buçuk aydır denizdeyken 96 kilodan 86'ya düştüm. Bedenim epey güçlendi. O kadar ki geçen gün kırmızı kanoya binip kürek çekeyim dedim, suya vurduğum ilk birkaç kürek darbesi boşa gitti. Acaba küreği yanlış mı tutuyorum dedim. Öyle bir şey olmadığını, küreğin palasının gücüme az geldiğini farkettim. Hem kilo almamak hem de kas gücümü korumak için her 15 dakikada bir 4 şınav çekiyorum. Umarım başarılı olurum.

Bugün kano karaya alındı. Böylece hem kanonun kendisi hem de üstündeki ve içindeki eşyaların güvenliği sağlandı.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#19: 16 Eylül 2018, 21:00:07
Nuri reis,
Kanonun sürüklenmesi ben üstünde değilken demirin tutmaması nedeniyle başladı. Hatta derinlik nedeniyle demir tararsa diye ayrılmadan önce  fırtına paraşütünü önlem olarak denize koyvermiştim . İyi ki öyle yapmışım. Paraşüt sayesinde kanonun burnu rüzgarın ve dalganın geldiği yöne döndü. Böylece daha dengeli oldu ve daha yavaş ve kontrollü sürüklendi. Yoksa sürüklenmenin  salmanın olup olmamasıyla bir ilgisi yok.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

n

nuri_kongur

Ynt: Suruklenme
#20: 16 Eylül 2018, 21:39:22
Nuri reis,
Kanonun sürüklenmesi ben üstünde değilken demirin tutmaması nedeniyle başladı. Hatta derinlik nedeniyle demir tararsa diye ayrılmadan önce  fırtına paraşütünü önlem olarak denize koyvermiştim . İyi ki öyle yapmışım. Paraşüt sayesinde kanonun burnu rüzgarın ve dalganın geldiği yöne döndü. Böylece daha dengeli oldu ve daha yavaş ve kontrollü sürüklendi. Yoksa sürüklenmenin  salmanın olup olmamasıyla bir ilgisi yok.
Hımm , o zaman ben konuyu yanlış anlamışım Enes reis. Benim tavsiyelerim seyir halindeki sürüklenmeye yönelik. Dediğin gibi pala salma da varsa ekleyebileceğim bir şey yok. Deneme yanılmaya kalmış en iyi yelken trimi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#21: 16 Eylül 2018, 22:33:07
Hazır Bülent Akdenizde yapacağımı söylediği seyir çeşitlerini yazmışken biraz yazayım istedim.

Cebelitarık Boğazından Atlas Okyanusuna geçiş :

- Windy sitesinin son yirmi dört saatlik hava tahminlerine göre Cebelitarık Boğazından Atlas Okyanusuna kolayına rüzgarla geçilebileceği görülüyor. Atlasın su seviyesi Akdenizinkinden yüksek olduğundan rüzgar kolayına olsa da dalgalar halay çekebilir. Aynı burunlarda kayalara vurup geri dönen dalgaların gelen dalgalarla çarpışmasında olduğu gibi... Bundan sıyrılmak için Dolunay haftasını bekleyebilirim. Belki yine işe yarar.

Ayrıca Cebelitarık'ın Afrika kıyısındaki deniz durumuyla ilgili birkaç tane  video bulup izledim. Kıyıya yakın seyrederek ve bazen de karaya çıkarak Boğazı dinlene dinlene geçebilirim.

Bu çözümlerin hiç biri tutmadı diyelim, sabır erdemdir. Uygun havayı bekleyecek kadar zamanım olacak şekilde Boğaza varmalıyım.

- Boğaza kadar da kıyı kıyı Kuzey Afrika kıyılarında seyredebilirim. Rüzgar kafadan gelse bile geceleri inmesini, dahası karadan denize doğru dönmesini umuyorum. Ülkemizdeki sahillerin önemli kısmında böyle olduğundan bu konuda iyimserim. Eğer Mayıs ayında yola çıkarsam eylüle kadar dört ayda zaten kendime yol bulurum gibi görünüyor.

- Tabii bunlardan önce Kuzey Afrika kıyılarına geçmek gerekiyor. Bu da yüksek olasılıkla ülkemizden oraya kadar apaz seyri anlamına geliyor. Önceki bir yazımda  değindiğim gibi bu seyirde yardımcı gövdeyi rüzgar altına alıp kendim rüzgar üstündeki çıkıntıya oturarak alabora bakımından daha az riskli  bir durum ortaya çıkarabilirim.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 16 Eylül 2018, 22:45:32 Gönderen: Enes Save »
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: Suruklenme
#22: 17 Eylül 2018, 10:21:25
Merhaba Enes,
Tamamen sezgisel olarak söylüyorum bu nedenle kökten yanlış yapabilirim.
İlkin "6 ile gidebileceksem neden 5 ile gideyim?" sorusuna" "çünkü ilkesel olarak daha güvenli" diye yanıt verebilirim.

Kuşkusuz sen daha ayrıntılı değerlendiriyor, deneyimliyorsundur. Benimkisi uzaktan gazel okumak; ama bak ne diyeceğim;
"Durmadan yol yapacaksın". Hiç durmadan. En az 30 gün. Bedenini safra olarak kullanmak zor iş ve zaten yorucu olan yolculuğunda daha da güç hale gelebilir.

Kano, gemi, yelkenli, sandal... olabildiğince stabil seyir yapmak hepsinin temel prensibi sanki. Biraz sert havada kendini kaç saat boyunca safra olarak kullanabileceksin?

Bunları yeniden değerlendirmeni, kendine ve teknene yönelik hazırlığını daha da titiz yapmanı istirham ederim.


  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: Suruklenme
#23: 17 Eylül 2018, 14:20:30
Kuzey Afrika kıyısı tercihini de iyice düşünmelisin bence Enes.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 128
Ynt: Suruklenme
#24: 17 Eylül 2018, 22:58:00
Hazır Bülent Akdenizde yapacağımı söylediği seyir çeşitlerini yazmışken biraz yazayım istedim.

Cebelitarık Boğazından Atlas Okyanusuna geçiş :

- Windy sitesinin son yirmi dört saatlik hava tahminlerine göre Cebelitarık Boğazından Atlas Okyanusuna kolayına rüzgarla geçilebileceği görülüyor. Atlasın su seviyesi Akdenizinkinden yüksek olduğundan rüzgar kolayına olsa da dalgalar halay çekebilir. Aynı burunlarda kayalara vurup geri dönen dalgaların gelen dalgalarla çarpışmasında olduğu gibi... Bundan sıyrılmak için Dolunay haftasını bekleyebilirim.
Ayrıca Cebelitarık'ın Afrika kıyısındaki deniz durumuyla ilgili birkaç tane  video bulup izledim. Kıyıya yakın seyrederek ve bazen de karaya çıkarak Boğazı dinlene dinlene geçebilirim.

Bu çözümlerin hiç biri tutmadı diyelim, sabır erdemdir. Uygun havayı bekleyecek kadar zamanım olacak şekilde Boğaza varmalıyım.

- Boğaza kadar da kıyı kıyı Kuzey Afrika kıyılarında seyredebilirim. Rüzgar kafadan gelse bile geceleri inmesini, dahası karadan denize doğru dönmesini umuyorum. Ülkemizdeki sahillerin önemli kısmında böyle olduğundan bu konuda iyimserim. Eğer Mayıs ayında yola çıkarsam eylüle kadar dört ayda zaten kendime yol bulurum gibi görünüyor.

- Tabii bunlardan önce Kuzey Afrika kıyılarına geçmek gerekiyor. Bu da yüksek olasılıkla ülkemizden oraya kadar apaz seyri anlamına geliyor. Önceki bir yazımda  değindiğim gibi bu seyirde yardımcı gövdeyi rüzgar altına alıp kendim rüzgar üstündeki çıkıntıya oturarak alabora bakımından daha az riskli  bir durum ortaya çıkarabilirim.
Kuzey Afrika kıyıları iyi bir tercih değil.
Akdeniz haritasına bakınca Lion körfezinde derinliklerin 2000 metreler de olduğu görülüyor .Kuzey yarıkürede hakim olan rüzgarların bu bölgeye 350 dm mesafesinde taşıdığı dalgalar 50 -100  metre derinlilerde  kırılma yapar .Tıpkı sığlıkta kırılan dalgalar gibi .Lion körfezi Biscay da esen sert rüzgarlar dan etkilenerek sert denizler kaldırır .Mayıs ve Temmuz aylarında uygun hava diye çıktığımda bile 30 -35 knot rüzgarla ve Nice den sadece 60- 70 dm açıkta 3 -3.5 mt dalgalarla seyir yaptım .Doğuya doğru gittiğimden sorun yaşamadım .Bu tür bir havada Afrika kıyıları nı düşünemiyorum.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#25: 18 Eylül 2018, 11:10:54

Kuzey Afrika kıyıları iyi bir tercih değil.
Akdeniz haritasına bakınca Lion körfezinde derinliklerin 2000 metreler de olduğu görülüyor .Kuzey yarıkürede hakim olan rüzgarların bu bölgeye 350 dm mesafesinde taşıdığı dalgalar 50 -100  metre derinlilerde  kırılma yapar .Tıpkı sığlıkta kırılan dalgalar gibi .Lion körfezi Biscay da esen sert rüzgarlar dan etkilenerek sert denizler kaldırır .Mayıs ve Temmuz aylarında uygun hava diye çıktığımda bile 30 -35 knot rüzgarla ve Nice den sadece 60- 70 dm açıkta 3 -3.5 mt dalgalarla seyir yaptım .Doğuya doğru gittiğimden sorun yaşamadım .Bu tür bir havada Afrika kıyıları nı düşünemiyorum.

Teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgileri not ettim. Bir yandan bahsettiğiniz dalgalar çok uzaktan gözlemlenebilir. Bu nedenle önlemi alınır. Diğer yandan  Ahmet Kabaalioğlu reisin Karadenizle ilgili verdiği bir bilgiyi paylaşmak isterim. Yanlış anımsıyorsam lütfen düzeltilsin :

"Yaz aylarında Karadenizin kuzeyinden gelen ve güneyine doğru esen sert rüzgarlar Anadolunun karasal ısısıyla karşılaştıklarında Anadolu yarımadasının yaklaşık 10 mil açığında etkileri azalabilir, hatta tamamen kaybolabilir. Bu nedenle Türkiye'den Karadenize açıldığımızda rüzgar bulmak için 10 mil civarı açılmamız gerekebilir."

Karadenizdeki bu durumun benzerinin Akdenizde de olabileceğini düşünüyorum.

Son olarak Libya Bingazi'den başlayıp Cebelitarık Boğazına kadar olan sahil şeridiyle ilgili bulabildiğim görsellere göre seyre uygun deniz ve rüzgar şartları var. Mayıs Eylül arasındaki dört veya beş aylık seyir süresince yaklaşık 2000 deniz mili olan bu yolu gerekirse kürek çekerek aşabilecek zamanım olduğunu düşünüyorum.
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • İleti: 5813
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Suruklenme
#26: 18 Eylül 2018, 14:19:57

Kuzey Afrika kıyıları iyi bir tercih değil.
Akdeniz haritasına bakınca Lion körfezinde derinliklerin 2000 metreler de olduğu görülüyor .Kuzey yarıkürede hakim olan rüzgarların bu bölgeye 350 dm mesafesinde taşıdığı dalgalar 50 -100  metre derinlilerde  kırılma yapar .Tıpkı sığlıkta kırılan dalgalar gibi .Lion körfezi Biscay da esen sert rüzgarlar dan etkilenerek sert denizler kaldırır .Mayıs ve Temmuz aylarında uygun hava diye çıktığımda bile 30 -35 knot rüzgarla ve Nice den sadece 60- 70 dm açıkta 3 -3.5 mt dalgalarla seyir yaptım .Doğuya doğru gittiğimden sorun yaşamadım .Bu tür bir havada Afrika kıyıları nı düşünemiyorum.

Teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgileri not ettim. Bir yandan bahsettiğiniz dalgalar çok uzaktan gözlemlenebilir. Bu nedenle önlemi alınır. Diğer yandan  Ahmet Kabaalioğlu reisin Karadenizle ilgili verdiği bir bilgiyi paylaşmak isterim. Yanlış anımsıyorsam lütfen düzeltilsin :

"Yaz aylarında Karadenizin kuzeyinden gelen ve güneyine doğru esen sert rüzgarlar Anadolunun karasal ısısıyla karşılaştıklarında Anadolu yarımadasının yaklaşık 10 mil açığında etkileri azalabilir, hatta tamamen kaybolabilir. Bu nedenle Türkiye'den Karadenize açıldığımızda rüzgar bulmak için 10 mil civarı açılmamız gerekebilir."

Karadenizdeki bu durumun benzerinin Akdenizde de olabileceğini düşünüyorum.

Son olarak Libya Bingazi'den başlayıp Cebelitarık Boğazına kadar olan sahil şeridiyle ilgili bulabildiğim görsellere göre seyre uygun deniz ve rüzgar şartları var. Mayıs Eylül arasındaki dört veya beş aylık seyir süresince yaklaşık 2000 deniz mili olan bu yolu gerekirse kürek çekerek aşabilecek zamanım olduğunu düşünüyorum.

Ben Akdeniz'de nasıl olduğunu çok bilmiyorum ama çok önceleri konuştuğumuz da bunu anlatmıştım. Batı Karadeniz'in bizim bulunduğumuz bölümünde yazın poyraz hep vardır ve hakimdir. Fakat bazı zamanlarda kıyıya sokulamaz. Hatta bazı günler yüksek bir yere çıktığınızda , çok açıklardaki kuzucukları görmenize rağmen kıyıda sadece ölü dalgası olur. Bu bilgi dedem ve babamdan nakildir aslında ama çok sonraları bende gözlemleme şansı buldum. Kanal tabir ettiğimiz bu bölgede yazın hep poyraz var ve kıyıda etkisi az. Ama sadece ısı farkı çok yüksek olduğu durumlarda gözlemledim.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 128
Ynt: Suruklenme
#27: 18 Eylül 2018, 15:29:21

Kuzey Afrika kıyıları iyi bir tercih değil.
Akdeniz haritasına bakınca Lion körfezinde derinliklerin 2000 metreler de olduğu görülüyor .Kuzey yarıkürede hakim olan rüzgarların bu bölgeye 350 dm mesafesinde taşıdığı dalgalar 50 -100  metre derinlilerde  kırılma yapar .Tıpkı sığlıkta kırılan dalgalar gibi .Lion körfezi Biscay da esen sert rüzgarlar dan etkilenerek sert denizler kaldırır .Mayıs ve Temmuz aylarında uygun hava diye çıktığımda bile 30 -35 knot rüzgarla ve Nice den sadece 60- 70 dm açıkta 3 -3.5 mt dalgalarla seyir yaptım .Doğuya doğru gittiğimden sorun yaşamadım .Bu tür bir havada Afrika kıyıları nı düşünemiyorum.

Teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgileri not ettim. Bir yandan bahsettiğiniz dalgalar çok uzaktan gözlemlenebilir. Bu nedenle önlemi alınır. Diğer yandan  Ahmet Kabaalioğlu reisin Karadenizle ilgili verdiği bir bilgiyi paylaşmak isterim. Yanlış anımsıyorsam lütfen düzeltilsin :

"Yaz aylarında Karadenizin kuzeyinden gelen ve güneyine doğru esen sert rüzgarlar Anadolunun karasal ısısıyla karşılaştıklarında Anadolu yarımadasının yaklaşık 10 mil açığında etkileri azalabilir, hatta tamamen kaybolabilir. Bu nedenle Türkiye'den Karadenize açıldığımızda rüzgar bulmak için 10 mil civarı açılmamız gerekebilir."

Karadenizdeki bu durumun benzerinin Akdenizde de olabileceğini düşünüyorum.

Son olarak Libya Bingazi'den başlayıp Cebelitarık Boğazına kadar olan sahil şeridiyle ilgili bulabildiğim görsellere göre seyre uygun deniz ve rüzgar şartları var. Mayıs Eylül arasındaki dört veya beş aylık seyir süresince yaklaşık 2000 deniz mili olan bu yolu gerekirse kürek çekerek aşabilecek zamanım olduğunu düşünüyorum.

Ben Akdeniz'de nasıl olduğunu çok bilmiyorum ama çok önceleri konuştuğumuz da bunu anlatmıştım. Batı Karadeniz'in bizim bulunduğumuz bölümünde yazın poyraz hep vardır ve hakimdir. Fakat bazı zamanlarda kıyıya sokulamaz. Hatta bazı günler yüksek bir yere çıktığınızda , çok açıklardaki kuzucukları görmenize rağmen kıyıda sadece ölü dalgası olur. Bu bilgi dedem ve babamdan nakildir aslında ama çok sonraları bende gözlemleme şansı buldum. Kanal tabir ettiğimiz bu bölgede yazın hep poyraz var ve kıyıda etkisi az. Ama sadece ısı farkı çok yüksek olduğu durumlarda gözlemledim.

Bence o ısı farkı kadar dağların yüksekliğinde dolayı kıyıda rüzgar hızının düşmesi .Açıklardan dağların tepesine yönelmesi neticesi dir sanırım.Yelken seyrinde rüzgar altında dik yamaç varsa kıyıya sokulunca rüzgar hızı düşer .Kuzey Afrika için kıyı coğrafyasının o kadar dik yükselti yapmadığı düşüncesindeyim,detaylı  incelemede bulunmadım.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Eylül 2018, 15:34:13 Gönderen: Mehmet Cömert »

  • *
  • İleti: 1062
Ynt: Suruklenme
#28: 18 Eylül 2018, 20:16:58
Kuzey Afrika kıyısı tercihini de iyice düşünmelisin bence Enes.

Neden Bülent?
  • IP logged
Güvenlik daha çok batıl bir inançtır. Doğada bulunmaz... Helen KELLER

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: Suruklenme
#29: 18 Eylül 2018, 20:39:47
Mehmet Cömert reisin düşündüğü gibi düşünüyorum. Ek olarak rüzgarı sürekli olarak TAM  kafadan alacağını, bu havanın dalga kaldıracağını düşünüyorum. Ahmet Reisin söylediğinin tem tersine karadaki aşırı sıcak havanın  sürekli rahatsız edici rüzgar yapacağını tahmin ediyorum.

Ayrıca teknenin orada yagmalanabileceğini düşünüyorum.

  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git